Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Türkiye’deki yangınlarla mücadeleye KKTC’den destek

Published

on

Türkiye’deki yangınlarla mücadeleye destek için Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Orman Dairesi ve Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı tarafından araç ve personel gönderiliyor.

Bu kapsamda Orman Dairesi’nden 3 araç ve 10 personel, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’ndan ise 4 araç ve 11 personel Türkiye’ye gidiyor.
Türkiye’ye gidecek olan Orman Dairesi personeli bugün bakanlık önünden Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu tarafından uğurlandı.

ÇAVUŞOĞLU: “KKTC HALKI, TÜRK MİLLETİNİN BÖLÜNMEZ, AYRILMAZ BİR PARÇASI”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu burada yaptığı açıklamada, KKTC halkının, Türk milletinin bölünmez, ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, ilk defa desteğe ihtiyaç duyulan Anadolu topraklarına destek vermek için personelin oraya gönderileceğini belirtti.
Anadolu halkının her ihtiyaç duyulduğunda suyunu, canını, kanını feda etmek için bu topraklara geldiğini dile getiren Çavuşoğlu, “Biz burada, bu toprakları korumak, Türk toprağı tutmak için 450 yıldır mücadele etmekteyiz” dedi.
Bu toprakları Türk toprağı tutarken, yeşilini, ovasını, geleneğini, göreneğini de koruduklarını da ifade eden Bakan Çavuşoğlu, dünyada devletlerin toprağıyla, canıyla, kanıyla, yeşiliyle birlikte geleceğe taşındığını ve ayakta kaldığını kaydetti.

Anavatan Türkiye’nin tarihte görülmemiş bir yangınla mücadele ettiğini dile getiren Nazım Çavuşoğlu, KKTC halkı olarak Türkiye’deki vatandaşlara destek olmak için burada bir ekip kurulduğunu söyledi. Çavuşoğlu, Orman Dairesi’nden 3 araç ve 10 personel ve Sivil Savunma’dan 4 araç ve 11 personelle Türkiye’deki vatandaşların yaralarını sarmak için Türkiye’ye gidileceğini belirtti.
KKTC’den giden ekibin belki Türkiye’de yanan bir bölgeyi söndüreceğine, yangın çıkma tehlikesi olan bölgelerde önlem alacağına veya canlıları kurtaracağına dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, “Oraya insanların canını kurtarmak için, mallarını kurtarmak için, bir destek için gidiyoruz” dedi.

“BU DESTEĞE KKTC SEYİRCİ KALAMAZDI”
Dünyadan birçok yerden Türkiye’deki yangın bölgelerine destek gittiğine işaret eden Çavuşoğlu, “Bu desteğe KKTC seyirci kalamazdı” vurgusu yaptı.

“ÜRETİCİLERE DESTEK İÇİN CUMA GÜNÜ BALYA VE SAMAN GÖNDERİLECEK”
Tarım Bakanı Çavuşoğlu, bir yandan bu şekilde destek olmaya çalışırken, diğer yandan üreticilerle birlikte Türkiye’de samanı, balyası yanan üreticilere destek vermek için tırlarca balya hibesi yapıldığını belirtti. Çavuşoğlu, Cuma günü ilk parti balya ve samanın gönderileceğini ifade ederek, böylelikle etle tırnak olmanın bir göstergesini göstereceklerini söyledi.

“ORADAKİ ACILAR BİZİM ACIMIZDIR”
Türkiye’ye gidecek personele de hitap eden Bakan Çavuşoğlu şunları kaydetti:
“Gideceğiniz topraklar Anavatanımızın topraklarıdır. Oradaki ağaçlar da, buradaki ağaçlar da bizim için aynıdır. Oradaki acılar bizim acımızdır, sevinçler sevincimizdir. Oraya KKTC halkını temsilen gidiyorsunuz. Disiplininizle, çalışkanlığınızla, özverinizle sizinle buradaki halkın gurur duyacağı şekilde çalışmalarınızı tamamlayıp, sağ salim kazasız belasız dönmeniz için gözlerimiz sizi yollarda bekleyeceğiz. Oraya 10 kişi gidiyorsunuz ama tüm Tarım Bakanlığı ve KKTC halkı sizinle birliktedir. Anadolu halkıyla buluşacaksınız… Onların feryatlarının azalmasına ve yaralarının sarılmasına, doğanın korunmasına katkı için gidiyorsunuz. Soydaşlarımızla buluşmak için gidiyorsunuz.
Yolunuz açık olsun. Kendinizi orada en iyi şekilde koruyacaksınız ve işinizi yapacaksınız…”
Gidecek ekip aracılığıyla oraya selamlarını, sevgilerini ilettiklerini belirten Çavuşoğlu, dünyada böyle yangınların çıkmaması temennisinde bulundu. Her nerede yangın çıkarsa gelecek nesiller için üzüleceklerini ifade eden Çavuşoğlu, Anavatan Türkiye’de böyle ölçeği büyük bir yangının çıkmasının bu desteği yapma zarureti yarattığını belirtti.

Gelecekte yanan bölgelerin yeşillenmesi için de ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, bugüne kadar KKTC’deki her yangında ve yeşillenme çalışmalarında Türkiye’nin yanlarında olduğunu söyledi.
Türkiye kadar olmasa da gönül olarak, manevi olarak, yapabildikleri kadar yardımı yapacaklarını ifade eden Nazım Çavuşoğlu, personele tekrar seslenerek, “Gözümüz, kulağımız sizde, gönlümüz sizinle… Yolunuz açık olsun… Sağ salim gidin, sağ salim gelin” ifadelerini kullandı.
“KKTC’de çıkacak herhangi bir ciddi yangında personel ve ekipman eksiği yaşanabilir mi?” sorusu üzerine Bakan Çavuşoğlu, Orman Dairesi’nin bu konularda tecrübeli olduğunu belirterek, “Mutlaka yangın ölçeğine göre risk vardır. Türkiye’de burada gördüğünüz araçlardan binlerce olmasına rağmen şu anda dünyadan yardım gelmektedir” şeklinde konuştu.

Bugün Türkiye’de bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, biraz daha özveri yaparak, personel eksikliğini hissettirmeyeceklerini kaydetti. Karşıyaka’da çıkan yangında sivil halkın çok büyük destek verdiğinin altını çizen Çavuşoğlu, yangın dağa tırmanırken, tam zamanında müdahale ile bir felaketin önüne geçildiğini kaydetti. “Toplumun duyarlılığı fotoğraflıktı, filmlik idi” diyen Çavuşoğlu, kadınların kovayla su taşıdığını anlatarak, bunun takdire şayan bir hareket olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, yardımı yapan kadınlara teşekkür belgesi takdim edeceklerini açıkladı.

“ASIL MESELE YANGIN ÇIKARMAMAK… TÜM HALKI DUYARLILIĞA DAVET EDİYORUM”
Asıl meselenin yangın çıkarmamak olduğuna dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, tüm halkı, duyarlılığa davet etti. Bir yangın çıkması durumunda tüm vatandaşların seferber olacağını dile getiren Çavuşoğlu, Türkiye’ye destek için gidecek 10 kişi ve 3 aracın eksikliğinin kapatılacağını belirterek, “Herhangi bir eksikliğin olacağını düşünmüyoruz” dedi.

Türkiye’deki yangın nedeniyle kendilerinin de yüreğinin yandığını ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “Oradaki yangını söndüreceğiz, sonra da burada görevimize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu’nun konuşmasının ardından personel alkışlarla uğurlandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam