Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Köseoğlu’nu Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı olarak atadı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakanlık Müsteşarlığı’ndan emekli olan Ömer Köseoğlu’nu Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı olarak atadı. “TARAFIZ, OBJEKTİF VE ADİL BİR ŞEKİLDE GÖREVİNİ YERİNE GETİRECEĞİNE OLAN İNANCIM TAM” Uzun yıllar çeşitli bakanlıklarda ve s

Published

on

Cumhurbaşkanı Tatar, Köseoğlu’nu Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı olarak atadı
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakanlık Müsteşarlığı’ndan emekli olan Ömer Köseoğlu’nu Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı olarak atadı.
“TARAFIZ, OBJEKTİF VE ADİL BİR ŞEKİLDE GÖREVİNİ YERİNE GETİRECEĞİNE OLAN İNANCIM TAM”
Uzun yıllar çeşitli bakanlıklarda ve son olarak Başbakanlık’ta müsteşar olarak görev yapan Ömer Köseoğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Kamu Hizmetleri Komisyonu Başkanı olarak atandı. Cumhurbaşkanlığı’nda bugün Ömer Köseoğlu’nu kabul eden Cumhurbaşkanı Tatar, Köseoğlu’na yeni görevini tevdi etti.
Kabulde gerçekleştirdiği konuşmada, 30 yıldan fazla kamunun çeşitli kademelerinde görev yapan Ömer Köseoğlu’na devlete hizmetlerinden ötürü teşekkür eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Köseoğlu’nun bürokrat olarak çok önemli başarılara imza attığını kaydetti.
Kamu Hizmeti Komisyonu’nun çok önemli bir kurum olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Ömer Köseoğlu’nun komisyonda birlik ve beraberlik içerisinde yönetim kuruluyla birlikte başarı olacağına inanç belirtti.
“ÖMER KÖSEOĞLU’NUN TARAFIZ, OBJEKTİF VE ADİL BİR ŞEKİLDE GÖREVİNİ YERİNE GETİRECEĞİNE OLAN İNANCIM TAM”
Liyakat düzenine bağlı olarak, performans odaklı terfi ve atamaların yapılmasında Ömer Köseoğlu’nun tarafız, objektif ve adil bir şekilde görevini yerine getireceğine olan inancının tam olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Kamu Hizmetleri Komisyonu Başkanlığı görevinde Köseoğlu’na başarılar diledi.
Ömer Köseoğlu da gerçekleştirdiği konuşmada, Kamu Hizmetleri Komisyonu Başkanlığı görevini, geçmiş tecrübelerini de kullanarak, tarafız, objektif ve adil bir şekilde görevini yerine getireceğini ifade etti.
ÖMER KÖSEOĞLU’NUN ÖZGEÇMİŞİ
27 Temmuz 1963 yılında Lefkoşa´da doğdu. 1963 olaylarında altı aylıkken ailesi ile birlikte Peristerona’dan Doğancı’ya göç etti. Orta ve lise öğrenimini Güzelyurt Kurtuluş Lisesi’nde tamamladı. Daha sonra, üniversite öğrenimi için Ankara´ya gitti ve 1987 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümünden mezun oldu.
1989 yılında özel bir Chartered Accountant firmasında işe başladı. Daha sonra Sosyal Sigortalar Dairesi’nde muhasebe memuru olarak görev yaptı.
2 Ocak 1990 tarihinde Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi’nde göreve başladı.2000 yılına kadar dairenin her kademesinde görev yaptı. Bu süre içerisinde 1997 yılında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Takas ve Saklama Bankası AŞ.´de eğitime katıldı. Kuzey Kıbrıs Menkul Kıymetler Yasası´nın hazırlanması ve şirketlerin borsada faaliyet gösterebilmesi için Limited Şirketler (Değişiklik) Yasası’nın hazırlanmasında görev aldı. Birçok şirkette “Kayyum” olarak, Kıbrıs Türk Denizcilik Şirketi Ltd.’te Denetçi olarak görev yaptı. O tarihlerde ilk kez Dairenin otomasyona geçmesinde etkin rol üstlendi.
6 Ekim 2000 yılında görev yapmakta olduğu Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi’ne Müdür olarak atandı ve bu görevini Şubat 2004 tarihine kadar sürdürdü. Bu dönemde baş gösteren bankalar krizinde Mahkeme tarafından tasfiyesine karar verilen beş bankaya Resmi Kabz ve Tasfiye Memuru olarak atandı. Annan Planı müzakere sürecinde ekonomi konularında çalışma gruplarında görev yaptı. 
Şubat 2004 tarihinden sonra yaklaşık beş yıl Ekonomi Müşaviri olarak YAGA yönetim kurulu üyeliği,  Avrupa Birliği Uyum çalışmaları kapsamında Limited Şirketler Yasası ve Muhasebe Meslek Yasası çalışma grubunda görev yaptı.
1 Haziran 2009 tarihinde Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’na Müsteşar olarak atandı. Bunun yanında Kara Para ile Mücadele Kurulu Başkanlığı görevlerini yürüttü. Ayrıca, Temmuz 2016 tarihine kadar yedi yıl boyunca Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu Yönetim Kurulu üyesi ve Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Annan Planı sonrası Cumhurbaşkanlığı’na bağlı iki taraflı Ekonomi Teknik Komitesi Başkanlığını yaptı. Altı yıla yakın Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüttü. 2011 yılında Avrupa Birliği uyum çalışmaları kapsamında Malta’da gerçekleştirilen Limited Şirketler Yasası ve Muhasebe Meslek Yasası çalışma grubuna Başkanlık yaptı. Ankara’da özelleştirme hazırlık çalışmaları kapsamında Özelleştirme İdaresi’nde eğitime katıldı. 24/2012 sayılı Özelleştirme Yasası çalışmalarına başkanlık yaptı. 2010-2012 Kamunun Etkinliğinin ve Özel Sektörün Rekabet Gücünün Artırılması programının hazırlanmasında Teknik Heyet Üyesi olarak etkin görev aldı.
16 Şubat 2011 tarihinde Başbakanlık Müsteşarı olarak atandığı görevini, 13 Temmuz 2016 tarihine kadar sürdürdü. Bu dönemde Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı, Afet ve Acil Durum Yönetim Komitesi Başkanı olarak görev yaptı. Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Bankanın üyesi bulunduğu ADFIAP( Association of Development Financing Intituions in Asia and the Pasific)´in Genel Kurulu’nu ilk kez 20-23 Nisan 2011 tarihlerinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tüm engelleme çabalarına rağmen 22 ülkeden 46 kurumun katılımı ile ülkemizde gerçekleştirdi. Kıbrıs Türk Petrolleri Şti Ltd. ve Ercan Havaalanı´nın özelleştirilmesi çalışmalarını yürütmüş olup, Özelleştirme Raporu Hazırlama Komisyonu ve Değer Tespit Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2015 yılında Avrupa Komisyonu tarafından Brüksel’de düzenlenen Bölgeler Politikası Çalıştayı’na katıldı.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı´nın KKTC´nin Münhasır Ekonomik Bölge alanında Petrol ve Doğalgaz Arama ve Çıkarma Anlaşmasının müzakere ve hazırlıkları ile Mart 2016 tarihinde imzalanan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümet ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti arasında “Su Temini ve Yönetimine İlişkin Hükümetler Arası Anlaşma”´nın hazırlanmasında KKTC heyetine başkanlık yaptı. “2010-2012 Kamunun Etkinliğinin ve Özel Sektörün Rekabet Gücünün Artırılması Programı”´nın takibi ve hayata geçirilmesi için Teknik Heyet Başkanı olarak çalıştı. “2013-2015 Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programı” ve “2016-2018 Yapısal Dönüşüm Programı”´nın hazırlanması, imzalanması ve uygulanmasının takibinde  Teknik Heyet Başkanı olarak etkin çalışma yürüttü.
13 Temmuz 2016 tarihinden,16 Mart 2018 tarihine kadar Başbakanlık Müşaviri olarak görev yaptı.
16 Mart 2018 tarihinde İçişleri Bakanlığı’nda Müsteşar olarak görev yapmaya başladı ve bu görevini 11 Haziran 2019 tarihine kadar sürdürdü. Bu süre içerisinde Şartlı Tahliye Kurulu Başkanı, Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Komisyon Başkanı ve Merkezi Av Komisyonu Başkanı olarak da görev yaptı. Ayrıca İçişleri Bakanlığını Taşınmaz Mal Komisyonu toplantılarında temsil etti. Taşınmaz Mal Komisyonu’nun daha verimli çalışması amacıyla sorunların çözümü için etkin rol üstlendi.
11 Haziran 2019 tarihinde yeniden Başbakanlık Müsteşarlığı’na atandı ve 16 Ağustos 2021 tarihinde emekli olana kadar bu görevini sürdürdü. İki yıllık bu süre içerisinde Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu üyeliği, yüz yılın felaketi pandemi sürecinde 1 Nisan 2020 tarihinde oluşturulan Kredi Faiz Destek Fonu´nun Yönetim Kurulu Başkanlığı, Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu Başkanlığı ile İstihdam Politikaları Düzenleme ve Yürütme Kurulu Başkanlığı görevlerini emekli olana kadar yürüttü. Bu pandemi sürecinde ekonominin en az hasarla atlatılması amacıyla sektörlere ve çalışanlara destek sağlanması amacıyla farklı dönemleri kapsayan, üç Destek Paketinin hazırlanmasına Başkanlık yaptı. Yine bu dönemde ayrı ayrı 2019,2020 ve 2021 yıllarını kapsayan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümetleri arasında imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmalarının hazırlanması, imzalanması ve uygulanmasının takibinde Teknik Heyet Başkanı olarak görev yaptı. Üst Kademe (Değişiklik) Yasa tasarısı, Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa tasarısı ve Kurumların (Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa tasarılarının hazırlanmasında çalışma gurubuna Başkanlık yaptı.  2021 yılında yapılan ve beş yıllık İstatistik Programının hazırlanmasının ve onaylanmasının gerçekleştiği ilk İstatistik Konsey toplantısına Başkanlık yaptı.
32 yıllık kamu görevinde, Müsteşar olarak görev yaptığı 10 yıllık süre içerisinde sekiz ayrı Başbakanla birlikte çalıştı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, BRT’de yayınlanan ‘Manşet+’ programına konuk oldu.

Tatar, 5 yıllık Cumhurbaşkanlığı sürecini değerlendirerek, yeni bir siyaset ortaya koyduklarını, geçmişte Annan Planı ve Crans Montana’da yaşananlardan federasyon meselesinin kapanması gerektiğini, Kıbrıslı Rumların sıfır asker sıfır garanti ısrarının bitmeyeceğinin anlaşıldığını söyledi.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük hakkının elinden alınması ve adadan çekilmesi planı oyununu bozan bir adım olan yeni paradigma ile artık belli bir noktaya gelindiğini anlatarak, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da uluslararası alanda bunu defalarca ifade ettiğini anımsattı.

Tatar, Kıbrıs Türkü’nün bu topraklarda asırladır yaşayan adanın asli unsurlarından biri olduğunu kaydederek, Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de kurucu ortağı ve adada hak sahibi olduğunu, ancak bunların kabulü ile bir ilerleme kaydedilebileceğini belirtti.

Enterkonnekte sistemi ile elektrik getirilmesi konusunu da değerlendiren Tatar, elektrikte enterkonnekte için tek yolun bunun Türkiye üzerinden yapılması olduğunu kaydetti. Tatar, “Bu ada için, sürdürülebilir bir enerji için tek yoldur” dedi.

Yeni geçiş kapıları konusunu da değerlendiren Tatar, bu konuda defalarca girişimde bulunduğunu hem Haspolat hem de Akıncılar’da kapı açılması adına girişim yaptığını anımsattı. Tatar, “Karşı taraf Erenköy’den geçmek, Kiracıköy’den geçmek istiyor. Bu ada ara bölgeden toprak istemek anlamına geliyor. Biz ara bölgede onlara yol kullandıramayız, aksi taktirde ileride toprak talebinde bulunacaklar. Metehan’da sıkıntı oluyor çünkü bizde 3 şerit varken, karşı taraf hala tek şeritte çalışmaya devam ediyor” dedi.

Güney Kıbrıs’ın silahlanması ve bölgede yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Tatar, “Önce Bosna’da, sonra Irak, Suriye, Ukrayna, Gazze’de başladı çatışmalar. Dünya 2000’li yıllara kadar barışı gördü, sonra çatışma kültürü artarak sürüyor. Ukrayna da bir milyon insan ölmüş. Şimdi de madenlerine çökmüşler. Önce silah verip savaştırdılar, şimdi de verdiklerine karşılık arazi ve madenlere çöktüler” dedi.

Tatar, “Güney Kıbrıs artık teslim oldu. İngiliz Üsleri’nin her türlü askeri donanımı var, ABD var, Fransa var, artık İsrail de var” şeklinde konuştu.

Karma evlilik konusunda ise çocuklar ve gençler arasında ayrımcılık yapılmasının doğru olmadığını çok kez dile getirdiğini söyleyen Tatar, bunun Avrupa Birliği’nin değil, Rum yetiminin kararı olduğunu, burada doğan çocuklara işgalci gibi bakılmasının yanlış olduğunu kaydetti.

Gelecek hafta New York’a bir ziyaret gerçekleştireceğini de vurgulayan Tatar, New York’ta Genel Sekreter Antonio Guterres ile görüşeceğini, heyetler arası görüşmeler yapılacağını ve Rum lider Nikos Hristodulidis ile 3’lü görüşme gerçekleştireceğini söyledi.

Tatar, 3’lü görüşmede de projeleri, komiteleri, enterkonnekte konusunu, kültürel miras, mayınların temizlenmesi, yangın, deprem dahil tüm unsuları yine dile getireceğini anlatarak, “Ortak zemin olması için çalışıyorum ama iki halk arasında ilişkilerin gelişmesine Güney Kıbrıs hiç yardımcı olmuyor. Tutuklamalar var, Rum bizi mallar konusunda muhatap almak istemiyor devlet olarak. Bu iş Taşınmaz Mal Komisyonu ile çözümlenecek. Takas yöntemi bu işi kökten çözen bir yoldur ama bu da olamıyor” dedi.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin hazırlayacağı raporu da değerlendiren Tatar, Holguin’in kendi çabasını görüp takdir ettiğini, Güney Kıbrıs’ın inatla yeni kapı açmak istemediğinin farkında olduğunu, yeni oluşturulan Gençlik Komitesi’nin toplantılarını başarı olarak gördüğünü, teknik komitelerin tümünün iyi çalıştığının bilincinde olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: BRT Haber

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Polis Basın Subaylığı’ndan alınan bilgiye göre, 18 Eylül 2025 tarihinde saat 08:15 sıralarında İskele – Ercan Anayolu üzerinde ölümle neticelenen bir trafik kazası meydana geldi.

Polisin verdiği bilgiye göre Edmund Jonathan Cooke (E-64) yönetimindeki NH 396 plakalı araç, Ercan istikametine doğru seyrederken Cihangir’de Karavezirler Petrol önlerinde, önünde aynı istikamete giden Hasan Altıparmak (E-57) yönetimindeki EF 127 plakalı aracı dikkatsizce geçmeye çalıştı. Bu sırada karşı istikametten gelen İbrahim Gökgedik (E-58) yönetimindeki YG 445 plakalı araçla yüz yüze çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle NH 396 plakalı araç kontrolden çıkarak EF 127 plakalı aracın ön kısmına çarptıktan sonra yolun solundan çıkarak tarla içerisine savruldu.

Kaza sonucu ağır yaralanan NH 396 plakalı araç sürücüsü Edmund Jonathan Cooke kaldırıldığı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

Kazadan etkilenen diğer kişiler ise NH 396 plakalı araçta yolcu olarak bulunan Anna Steel (K-71) ile YG 445 plakalı araçta yolcu olarak bulunan Serdar Hozhyyyev (E-36) ve Shekh Ramjan (E-38). Yaralılar Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınmış olup tedavileri halen devam ediyor.

Polis kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü açıkladı.

 

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, bir grup ekonomistle bir araya geldi ve Cumhurbaşkanlığı vizyonunu paylaştı. Cumhurbaşkanlığı makamının ekonomiyle olan ilişkisini açıkça ortaya koyan Erhürman’a, Genel Sekreter Erkut Şahali ve bazı milletvekilleri de eşlik etti. Tufan Erhürman, “Tanınmamış bir devlete sahibiz ve bütün dış ilişkilerimizi Cumhurbaşkanı üzerinden yürütmek zorundayız. Ekonomimizin önemli bir kısmı da bu dış ilişkiler üzerinden belirleniyor. Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği ile kurulan ilişkiler üzerinden şekilleniyor. Bunun dışında ekonominin en önde gelen gelir kaynakları olan turizm ve yükseköğretim de dışarıdan gelen gelirle öne çıkıyor. Yani hem ekonomimizin hem de gelişme imkânlarının dışarıyla doğrudan ilişkisi vardır” dedi.

“Bütün dış ilişkilerimizi Cumhurbaşkanlığı üzerinden yürütmek zorundayız”

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, geçtiğimiz haftalarda da bir grup ekonomistle bir araya geldiğini hatırlattı ve “Geçen toplantının ardından basında yapılan yorumlarda ortaya çıkan bir soru işaretini gidermek istiyorum. Soru işareti şudur: “Bizde Cumhurbaşkanının ekonomiyle ne alakası var?” sorusu belirleyici bir soru haline geldi. “Bu bir genel seçim değil. Buradan başbakan ya da maliye bakanı çıkmayacak” denildi. Cumhurbaşkanlığının ekonomiyle, maliyeyle ilgisi nedir? Tanınmamış bir devlete sahibiz ve bütün dış ilişkilerimizi Cumhurbaşkanı üzerinden yürütmek zorundayız. Ekonomimizin önemli bir kısmı da bu dış ilişkiler üzerinden belirleniyor. Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği ile kurulan ilişkiler üzerinden şekilleniyor. Bunun dışında ekonominin en önde gelen gelir kaynakları olan turizm ve yükseköğretim de dışarıdan gelen gelirle öne çıkıyor. Yani hem ekonomimizin hem de gelişme imkânlarının dışarıyla doğrudan ilişkisi vardır” diye konuştu.

“Doğrudan Ticaret Tüzüğü konusunda ısrarcı olması gereken makam Cumhurbaşkanlığıdır”

“AB ile ilişkilerde üç tüzük vardı: Yeşil Hat Tüzüğü, Mali Yardım Tüzüğü ve Doğrudan Ticaret Tüzüğü. 2004 referandumlarına girerken bu üç tüzük bir tür “taahhüt” niteliği taşıyordu. Yeşil Hat Tüzüğü ile Mali Yardım Tüzüğü yürürlüğe girdi; ancak Rumlar AB üyesi olduktan sonra Doğrudan Ticaret Tüzüğü veto konusu haline geldi ve yürürlüğe girmedi. Mali Yardım Tüzüğü ise çok kısa süre önce Hristodulidis’in girişimiyle adeta devre dışı kalma noktasına geldi, son anda direkten döndü” diyen Erhürman, Mali Yardım Tüzüğü’nün devamlılığını sağlamanın ve sağlanan gelirin doğru alanlara kaydırılması için uğraş vermenin, yetki olarak Cumhurbaşkanlığında toplandığına dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde yapılan çalışmalar bize gösteriyor ki, KKTC’nin ihracatının ithalatı karşılama oranı yalnızca yüzde 6’dır. Bu çok düşük bir oran. Ada ekonomilerinde bu oran yüzde 35-40 civarındadır. Yüzde 6’lık ihracatın yüzde 72’si Türkiye Cumhuriyeti’ne, yüzde 10’u Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden Güney’e gerçekleşiyor. Kalan kısmı ise diğer ülkelere. Yani Yeşil Hat Tüzüğü yalnızca yüzde 10’larda kalmasına rağmen, ihracatta ikinci sırada. Yeşil Hat Tüzüğü’nde bir türlü halledilemeyen sorunlar olduğu gibi, aniden ortaya çıkan sorunlar da var. Doğrudan Ticaret Tüzüğü konusunda ısrarcı olması gereken makam da yine Cumhurbaşkanlığıdır” dedi.

“Hep birlikte üreteceğiz”

Türkiye Cumhuriyeti ile ekonomik ve mali konularda verimli bir iletişim sağlanabilmesi için meselelerin doğrudan Cumhurbaşkanı düzeyinde kurulması gerektiğini söyleyen Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti’nin sisteminden dolayı bir mütekabiliyet ilkesi gereği söz konusu meselelerdeki iletişimin böyle olabileceğini kaydetti. Tufan Erhürman, “O nedenle Türkiye Cumhuriyeti ile söz konusu ilişkiler açısından da Cumhurbaşkanlığı makamının son derece önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Ekonominin merkezinde olan konulardan biri de Taşınmaz Mal meselesi olduğuna dikkat çeken Erhürman, sıkıntılı bir noktaya doğru ilerlendiğini belirtti. Taşınmaz Mal Komisyonu’nun 2005’te Cumhurbaşkanlığında hazırlandığının altını çizen Erhürman, bu meseleyi de Cumhurbaşkanlığının ele alması gerektiğini ifade etti. “Çalışmanın, emeğin karşılığını bulduğu, herkesin insan onuruna yaraşır bir yaşam süreceği bir ülke için gece gündüz demeden çalışacağız” diyen Erhürman, bu ülkenin üreticisinin, girişimcisinin, sanayicisinin, turizmcisinin, esnafının, içerideki ve dışarıdaki eşitsiz ve adil olmayan uygulama ve düzenlemelerle ezilmesine, itilmesine, kakılmasına engel olacaklarının altını çizdi. Tufan Erhürman, “Ayaklarımız üzerinde duracak, hep birlikte üretecek, pastayı hep birlikte büyütecek, hep birlikte, adil biçimde paylaşacağız” diye konuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam