Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

OKULLAR AÇILIYOR..

Published

on

“EĞİTİMİ TEKRARDAN AÇABİLMEYİ TEK TEK İLMEK İLMEK ÖRDÜK…”

“EĞİTİM PROGRAMI DA, AKADEMİK TAKVİM DE, BULAŞ PROTOKOLÜ DE HAZIR”

“OKULLARDA ‘BULAŞ KURULU’ OLUŞTURULACAK”

“ÜNİVERSİTELERDE 2021-2022 AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ EKİM BAŞI AÇILACAK”

“ÖNCE AŞI, SONRA AŞI, YİNE AŞI”

“EĞİTİM ORDUSUNUN YÜZDE 96’SI AŞILANDI”

Lefkoşa, 17 Ağustos 21 (T.A.K.): Koronavirüs pandemisi nedeniyle Mart 2020’den beri dönem dönem kesintiye uğrayan okullardaki yüz yüze eğitim, yeni ders yılıyla birlikte yeniden başlıyor. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, ilgili tarafların katkısıyla, yüz yüze eğitim için hem eğitim programı, hem akademik takvim hem de bulaş protokolü hazırladı.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, 13 Eylül’de ilköğretim, 14 Eylül’de ortaöğretim ve meslek liselerinin yüz yüze eğitime başlayacağını açıkladı.

“Eğitim Programı da, Akademik Takvim de, Bulaş Protokolü de hazırdır. Kimsenin endişesi olmasın” vurgusu yapan Amcaoğlu, bulaş esnasında ne yapılacağı konusunda okullarda “Bulaş Kurulu” oluşturulacağını söyledi.

Bakanlar Kurulu’nda aldıkları 9 maddelik kararla yükseköğrenimde neler yapılacağını belirlediklerini kaydeden Amcaoğlu, ekim başı 2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi’nin açılmasını sağlayacaklarını belirtti.

Vatandaşlara aşı çağrısı da yapan Amcaoğlu, “Lütfen herkes aşısını olsun. Önce aşı, sonra aşı, yine aşı ve devamında sağlık ve hijyene dikkat çekerek, hayatımıza devam etmenin koşullarını dikkatle sağlamaya çalışalım” dedi.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Amcaoğlu, Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK.) sorularını yanıtladı.

Eğitim yılının nasıl açılması gerektiğiyle ilgili yapılan toplantılarda önemli olanın ortak aklın ürünü kararlar üretilmesi olduğunu vurgulayan Amcaoğlu, bakanlık olarak, “En iyisini biliriz, söyleriz” edasıyla toplantı yapmadıklarını kaydetti. Amcaoğlu, yetkili sendikalar, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin yetkilileri, Eğitim Beklemez İnisiyatifi’nin de toplantılara katıldığını ifade etti.

“BULAŞ ESNASINDA NASIL HAREKET EDİLECEĞİNİN DETAYLARI BELİRLENDİ”

Talim Terbiye Dairesi Müdürü ve Müsteşarı ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi yetkililerinin, “Bulaş Protokolü”nün son şekliyle ilgili dün saatlerce süren toplantı yaptığını ifade eden Bakan Amcaoğlu, yeni eğitim yılı açıldıktan sonra bulaş esnasından nasıl hareket edileceğinin detaylarının belirlendiğini söyledi.

2021-2022 Öğretim Yılı Planlaması içerisinde Akademik Takvim, Eğitim Programı ve Bulaş Protokolü’nün yer aldığının altını çizen Bakan Amcaoğlu, özel eğitim, okul öncesi, ilköğretim, orta eğitim, meslek liseleri, kolej müfredatıyla ders veren 271 okulda 53 bine yakın öğrenci, 5 bin 864 öğretmen özel ve devlet dahil, bunun yanında 21 üniversite 85 bin öğrenci, toplamda eğitim ordusunda görevli, öğretmen, akademisyen, idari personel, otobüs şoförü, refakatçi, kantinciye kadar 20 bin 500 civarında kişi olduğunu kaydetti.

“EĞİTİM ORDUSUNUN YÜZDE 96’SI AŞILANDI”

20 bin 500 kişilik eğitim ordusunun yüzde 96’sının aşılandığını söyleyen Bakan Amcaoğlu, aşı olmayan yüzde 4’ün de dökümünü aldığını belirtti. Aşı olmayan yüzde 4’ün yüzde 2’ye tekabül eden kısmının sağlık sorunları olan kişiler, diğer yarısının ise henüz aşılanmayı kabul etmeyen kişiler olduğunu ifade eden Amcaoğlu, aşının gönüllülük esasına dayandığını belirtti.

Sağlık başta olmak kaydıyla okulların yüz yüze eğitime geçmesinin önemine vurgu yapan Amcaoğlu, eğitim için sokağa inecek toplam rakamın yaklaşık 155 bin 500 kişi olduğunu söyledi.

“ÜLKEYE GELECEK ÖĞRENCİLERİN AŞI İHTİYACI HAZIR”

Ülkeye 3’üncü ülkelerden, 142 ülkeden gelen 40 bine yakın öğrenci ve 35 bin civarında Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrenci olduğuna dikkat çeken Amcaoğlu, bu kişilerin aşı ihtiyacının Sağlık Bakanlığı’nın depolarında hazır olduğunu açıkladı. 3’üncü ülkeden gelecek 40 bin öğrenci için AstraZeneca aşılarının Sağlık Bakanlığı depolarında mevcut olduğunu kaydeden Amcaoğlu, kırmızı kodlu ülkeden gelen öğrencilerin karantina süreci yaşayacağını, ardından aşılanma prosedürünün başlayacağını ifade etti. Aşılamanın üniversiteler tarafından yapılacağını bildiren Amcaoğlu, Sağlık Bakanlığı’yla istişare ederek, her üniversitenin öğrencisini ve çalışanını aşılayacağını ve testini uygulayacağını söyledi.

İlköğretim, orta eğitim ile mesleki ve teknik liselerde Sağlık Bakanlığı’nın gerekli tetkikleri Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi kararlarına göre belirli sürelerde yapacağını dile getiren Amcaoğlu, aşısını yaptırmayan kişiye kendisinin bir şey yapma yetkisinin olmadığını ancak kurallara göre aşısını yaptırmayanın her hafta testini yaptıracağını belirtti.

“OKULLARDA ‘BULAŞ KURULU’ OLUŞTURULACAK”

Açıklanacak olan “Bulaş Protokolü”nün okullara yazılı olarak genelge şeklinde bildirileceğini ifade eden Bakan Amcaoğlu, her okulda müdür başta olmak kaydıyla bir görevli daha ve her 200 öğrenciye artı bir kişi daha eklenmesi koşuluyla bir “Bulaş Kurulu” oluşturulacağını açıkladı. “Bulaş Protokolü” ile ilgili bilgiler de veren Amcaoğlu, şunları belirtti:

“Evden çıkmadan, otobüse binmeden, okula gitmeden mutlaka semptom sorgulaması yapılacak. Semptom gösterenler öğretmen, çalışan veya öğrenci okula alınmayacak. Test yapmaya yönlendirilecek.

Sınıfta yapılan bir tarama sonucunda aynı sınıftan 3 veya daha fazla kişinin PCR testinin pozitif çıkması halinde sınıfın geri kalanı yakın temaslı sayılacak ve aşılı ise 7, değilse 14 gün süreyle evde izole olacaklar. Öğrencilerin yakın temaslı olduğu sürede eğitimleri uzaktan eğitim şeklinde devam edecek.”

“OKULLAR ASLA KAPANMAYACAK”

Okullarda kurulacak komiteler aracılığıyla Eğitim Bakanlığı da bilgilendirilerek, filyasyon ekiplerine konunun bildirileceğini ve ekiplerin temaslı takibi yapacağını anlatan Bakan Amcaoğlu, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin “Okullar asla kapanmayacak” vurgusu yaptığını belirterek, herhangi bir sınıfta pozitif vaka sayısına göre gerekenin yapılacağını söyledi.

Amcaoğlu, protokole göre, yapılan taramada sınıfta 3 kişiden az kişinin PCR testinin pozitif çıkması halinde ise sınıfın sadece temaslı sayılacağını, öğrencilerin, maskelerini takarak ve diğer sınıflarla temas etmeyerek, okulda eğitimlerine devam edeceğini bildirdi.

Eğitim programında 2021-2022 eğitim döneminde ne yapılacağının net olduğunun altını çizen Amcaoğlu, dönüşümlü teneffüs aralıklarına kadar programda her şeyin net şekilde belirlendiğini söyledi. Akademik takvimin de belirlendiğini ifade eden Amcaoğlu, Bulaş Protokolü ile eğitimin yüz yüze sürdürülebilir olması için ne yapılacağının net şekilde ortaya çıkarıldığını söyledi.

“KOLEKTİF ÇALIŞMAYI İLKE EDİNDİM”

Kolektif çalışmayı kendine ilke edindiğini vurgulayan Bakan Amcaoğlu, her zaman müdürlerle istişareleri sonrasında paydaşlarıyla eğitimi konuştuklarını kaydetti. “Sokakta birilerinin eylem yaparak, kapıya çelenk bırakmasını bekleyerek değil bizim sorunlara çare bulma gayretimiz” diye konuşan Amcaoğlu, ortak aklın ürünü çarelerle eğitimi açma hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi.

“TEK TEK İLMEK İLMEK ÖRDÜK”

“Eğitimi tekrardan açabilmeyi tek tek ilmek ilmek ördük…” diyen Amcaoğlu, şunları kaydetti:

“Biz hayatımızdan eksik bir şey yaşamazken neden eğitimi eksik bırakalım… Çocuklarımızın ihtiyacı olan yüz yüze eğitimi… Tam da bunu eksik bırakmamak için herkesle istişare ettik, saatlerce… Eğitim Programı da, Akademik Takvim de, Bulaş Protokolü de hazırdır. Kimsenin endişesi olmasın. Bütün muhataplarla oturup birlikte karar verdik.”

“EKİM BAŞI 2021-2022 AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ’NİN AÇILMASINI SAĞLAYACAĞIZ”

21 Haziran’da Bakanlar Kurulu’nda aldıkları 9 maddelik kararla yükseköğrenimde neler yapılacağını da belirlediklerini kaydeden Amcaoğlu, ekim başı 2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi’nin açılmasını da sağlayacaklarını belirtti. 85 bin öğrencinin tümünün adada ikamet edeceğini ve yüz yüze eğitimin başlayacağını dile getiren Amcaoğlu, “Ülkeye gelecek yabancı uyruklu öğrenciler, bizim evladımız olarak adaya gelecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Sağlıkla ilgili sıkıntıları bizim sıkıntılarımızdır. Eğitimle ilgili sıkıntı yaşamamalar için her türlü hazırlığı yaptık” dedi.

Hizmet sektörünün önemli unsurlarından yükseköğrenimi tekrardan ülkeye kazandırmak için gerekeni yapacaklarını vurgulayan Amcaoğlu, şu an sigorta mükellefi olan aktif sigorta sayısının yüzde 84’ünün özellikle yükseköğrenimin, devamında turizmin de yer aldığı ve onların destekliği küçük ve orta ölçekli işletmelerde yani kobilerde çalışan insanlar olduğunu söyledi.

“Bizim insanlarımızın ekmek parası kazanabilmesi için, hayatını idame ettirerek, kazancını sağlayabilmesi için biz yükseköğrenimi, turizmi açmak zorundayız” diyen Amcaoğlu, “Bu hizmetler sektörünü kapatarak, kendi ciğerimize, kalbimize ot tıkama gibi bir lüksümüz yoktur” şeklinde konuştu.

“13 EYLÜL’DE İLKÖĞRETİM, 14 EYLÜL’DE ORTAÖĞRETİM VE MESLEK LİSELERİ YÜZ YÜZE EĞİTİME BAŞLAYACAK”

13 Eylül’de ilköğretim, 14 Eylül’de ortaöğretim ve meslek liselerinin yüz yüze eğitime başlayacağını açıklayan Bakan Amcaoğlu, seyreltilmiş eğitim olmaması için 16 tane okul inşaatına başladıklarını belirterek, toplamda 8 bin öğrenciye eğitim verilebilecek altyapıyı bir senelik sürede ülkeye kazandıracaklarını belirtti. Son 10 yılda bir tane devlet okulu inşa edilmesi ile karşılaştırıldığında bunun küçümsenecek bir şey olmadığının altını çizen Amcaoğlu, “Eğitimi verebilecek altyapıyı sağlamazsanız, eğitimin kalitesini, sürdürülebilir olmasını tartışır, durursunuz” dedi. Amcaoğlu, Anayasa’nın 59’uncu maddesine göre en doğal hak olan eğitimde, çocukların fırsat eşitsizliği yaşamaması için ilerleme sağladıklarını belirtti.

“HİJYEN MALZEMESİ VE DERS KİTABI SIKINTISI YOK”

Hijyen malzemesi ve ders kitapları konusunda hiçbir sıkıntıları olmadığının altını çizen Amcaoğlu, gerekli materyallerin hazır olduğunu vurguladı. Amcaoğlu, toplu taşımanın ise eğitimde tam kapasiteyle, maske ve hijyen koşulları çerçevesinde yapılacağını ifade etti.

“İHTİYACI OLANA TELAFİ DERSLERİ VERİLECEK”

Amcaoğlu, öğrencilerin kayıpları konusunun ele alındığı toplantıda, her öğretmenin sınıfında seviye tespiti yapması, telafiye ihtiyacı olan öğrencilerin belirlenmesi ve bu öğrencilere telafi derslerinin verilmesinin ortaya çıktığını bildirdi. Eğitsel etkinlik günlerinde telafi ihtiyacı olan öğrencilere telafi derslerinin verileceğini, diğer öğrencilerin ise sosyal etkinlik derslerine devam edeceğini söyleyen Amcaoğlu, ilkokulda birinci ve ikinci sınıf öğrencileri dışındakilerin önemli eksikliği olmadığının belirlendiğini kaydetti. Amcaoğlu, en fazla kayıp yaşayan sınıfların, 1 ve 2’nci sınıflar ile 8’inci ve 12’nci sınıflar olduğunu söyledi.

AŞI SERTİFİKASI KONUSU… “ÇOK BÜYÜK BİR HAKSIZLIK”

Üçüncü ülkelerde okuyan öğrencilerin aşı sertifikası konusuna da değinen Amcaoğlu, kendisinin de çocuklarından birinin yurt dışında okuduğunu belirterek, aşıyı Avrupa Birliği’nin gönderdiğine dikkat çekti ve şöyle konuştu:

“1 hafta önce geçerli olan aşı ve PCR sonuçları, neden 1 hafta veya 1 ay sonra geçersiz kabul edilmeye başlandı. Bunun bir açıklaması olması lazım. Uluslararası havuza kayıt yok deniyor. Bütün dünyadaki yapılan aşıların tamamı uluslararası bilgi alacak havuza kayıtlanmış değildir. Eğitime gidecek öğrenci söz konusu ise bir tolerans gösterilmelidir. Haçlı seferi zihniyetiyle birileri siyaset yapacak diye çocuklarımızın elinden eğitim hakkının alınması bence çok büyük bir haksızlıktır. Her konuda söyleyecek bir şeyler bulan sivil toplum örgütleri, haksızlık adına ırkçılık adına ayağa kalkanlar, neden çocuklarımızın eğitim hakkı engellendiğinde bir şey söylemedi, merak ederim. Çocukları güneye göndererek, aşı olmasını sağlayarak, daha önce olduğu iki doz aşıyı yok sayarak, tekrar aşılayarak, hangi sorunu çözdünüz? Bu dünyanın insanı olarak, bu kadar izolasyona maruz kalmamız lazım. Eğitim alacak çocuklarımız bu şekilde engellenmemelidir. Söz konusu eğitim ve sağlık ise biraz daha ihtiyatlı ve hassas düşünülmesi kanaatindeyim.”

“KIBRIS TÜRK TARİHİ VE ÖĞRETİMİ” PANELİ…

“Kıbrıs Türk Tarihi ve Öğretimi” konulu panel hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bakan Amcaoğlu, yurt dışından gelip KKTC’deki üniversitelerde eğitim gören öğrencilerin, Rauf Raif Denktaş, Dr. Fazıl Küçük ve “Megalo İdea”yı bilmesi gerektiğini söylediğini kaydetti. Amcaoğlu bunun yanında, yükseköğretimde müfredata giremeyen Kıbrıs Türk tarihi ve Kıbrıs Türk mücadele tarihinin neden okutulması gerektiğini sorguladığını söyledi. Amcaoğlu, Kıbrıs Türkü’ne ait milli bilincin, milli şuurun oluşması için bakanlık olarak çaba harcamak zorunda olduklarını söylediğini dile getirdi. Eğer eksiklik varsa müfredatta bunların tamamlanması gerektiğini söyleyen Amcaoğlu, “Birilerini hedef göstermek, birilerinin sırtına basarak, onların yaptığı kötüdür diyerek bir adım atmamız söz konusu değildir” şeklinde konuştu. Hâlâ yaşanılan mezalim ve izolasyonlar olduğuna dikkat çeken Amcaoğlu, tam da buna parmak basmak için bu paneli düzenlediklerini söyledi ve “İsteyen istediği gibi değerlendirsin, sıkıntı yok” dedi.

“LÜTFEN HERKES AŞISINI OLSUN”

Ocak ayında okullar kapatılmak zorunda bırakılırken, bakanlık olarak çok sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Amcaoğlu, vatandaşlara aşı çağrısını şu sözlerle yaptı:

“Bütün eğitim çalışanları 20 bin 500 kişi aşılanmadan okullar açılmayacak dedim. Şu an aşılanma prosedürüyle ilgili tatbik noktasında tedarik sıkıntısı yok. Lütfen herkes aşısını olsun. Hijyen ve mesafeye uysun. Günlük yaşantısından ödün vermeyen insanlarımız, eğitimden de ödün verilmemesi adına hareket etsin. Çocuğunun, canının, can parçasının sağlığını düşünen herkes süratle başka türlü düşüncelerden arınıp, aşılanma yoluna gitmelidir. Aşılanıp önce kendi sağlığını, sonra toplumdaki bağışıklığı sağlama adına adımlar atmalıdır ki gelecekte sadece okulların değil, evinin kapısı, işletmesinin kapısının açık olma şansını kaçırmasın. Önce aşı, sonra aşı, yine aşı ve devamında sağlık ve hijyene dikkat çekerek, hayatımıza devam etmenin koşullarını dikkatle sağlamaya çalışalım.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam