Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Amcaoğlu: 13 Eylül’de ilköğretim, 14 Eylül’de ortaöğretim ve meslek liseleri yüz yüze eğitime başlayacak

Koronavirüs pandemisi nedeniyle Mart 2020’den beri dönem dönem kesintiye uğrayan okullardaki yüz yüze eğitim, yeni ders yılıyla birlikte yeniden başlıyor. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, ilgili tarafların katkısıyla, yüz yüze eğitim için hem eğitim prog

Published

on

Amcaoğlu: 13 Eylül’de ilköğretim, 14 Eylül’de ortaöğretim ve meslek liseleri yüz yüze eğitime başlayacak

Koronavirüs pandemisi nedeniyle Mart 2020’den beri dönem dönem kesintiye uğrayan okullardaki yüz yüze eğitim, yeni ders yılıyla birlikte yeniden başlıyor. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, ilgili tarafların katkısıyla, yüz yüze eğitim için hem eğitim programı, hem akademik takvim hem de bulaş protokolü hazırladı.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, 13 Eylül’de ilköğretim, 14 Eylül’de ortaöğretim ve meslek liselerinin yüz yüze eğitime başlayacağını açıkladı.

“Eğitim Programı da, Akademik Takvim de, Bulaş Protokolü de hazırdır. Kimsenin endişesi olmasın” vurgusu yapan Amcaoğlu, bulaş esnasında ne yapılacağı konusunda okullarda “Bulaş Kurulu” oluşturulacağını söyledi.

Bakanlar Kurulu’nda aldıkları 9 maddelik kararla yükseköğrenimde neler yapılacağını belirlediklerini kaydeden Amcaoğlu, ekim başı 2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi’nin açılmasını sağlayacaklarını belirtti.

Vatandaşlara aşı çağrısı da yapan Amcaoğlu, “Lütfen herkes aşısını olsun. Önce aşı, sonra aşı, yine aşı ve devamında sağlık ve hijyene dikkat çekerek, hayatımıza devam etmenin koşullarını dikkatle sağlamaya çalışalım” dedi.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Amcaoğlu, Türk Ajansı Kıbrıs’ın (.) sorularını yanıtladı.

Eğitim yılının nasıl açılması gerektiğiyle ilgili yapılan toplantılarda önemli olanın ortak aklın ürünü kararlar üretilmesi olduğunu vurgulayan Amcaoğlu, bakanlık olarak, “En iyisini biliriz, söyleriz” edasıyla toplantı yapmadıklarını kaydetti. Amcaoğlu, yetkili sendikalar, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin yetkilileri, Eğitim Beklemez İnisiyatifi’nin de toplantılara katıldığını ifade etti.

“BULAŞ ESNASINDA NASIL HAREKET EDİLECEĞİNİN DETAYLARI BELİRLENDİ”

Talim Terbiye Dairesi Müdürü ve Müsteşarı ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi yetkililerinin, “Bulaş Protokolü”nün son şekliyle ilgili dün saatlerce süren toplantı yaptığını ifade eden Bakan Amcaoğlu, yeni eğitim yılı açıldıktan sonra bulaş esnasından nasıl hareket edileceğinin detaylarının belirlendiğini söyledi.

2021-2022 Öğretim Yılı Planlaması içerisinde Akademik Takvim, Eğitim Programı ve Bulaş Protokolü’nün yer aldığının altını çizen Bakan Amcaoğlu, özel eğitim, okul öncesi, ilköğretim, orta eğitim, meslek liseleri, kolej müfredatıyla ders veren 271 okulda 53 bine yakın öğrenci, 5 bin 864 öğretmen özel ve devlet dahil, bunun yanında 21 üniversite 85 bin öğrenci, toplamda eğitim ordusunda görevli, öğretmen, akademisyen, idari personel, otobüs şoförü, refakatçi, kantinciye kadar 20 bin 500 civarında kişi olduğunu kaydetti.

“EĞİTİM ORDUSUNUN YÜZDE 96’SI AŞILANDI”

20 bin 500 kişilik eğitim ordusunun yüzde 96’sının aşılandığını söyleyen Bakan Amcaoğlu, aşı olmayan yüzde 4’ün de dökümünü aldığını belirtti. Aşı olmayan yüzde 4’ün yüzde 2’ye tekabül eden kısmının sağlık sorunları olan kişiler, diğer yarısının ise henüz aşılanmayı kabul etmeyen kişiler olduğunu ifade eden Amcaoğlu, aşının gönüllülük esasına dayandığını belirtti.

Sağlık başta olmak kaydıyla okulların yüz yüze eğitime geçmesinin önemine vurgu yapan Amcaoğlu, eğitim için sokağa inecek toplam rakamın yaklaşık 155 bin 500 kişi olduğunu söyledi.

“ÜLKEYE GELECEK ÖĞRENCİLERİN AŞI İHTİYACI HAZIR”

Ülkeye 3’üncü ülkelerden, 142 ülkeden gelen 40 bine yakın öğrenci ve 35 bin civarında Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrenci olduğuna dikkat çeken Amcaoğlu, bu kişilerin aşı ihtiyacının Sağlık Bakanlığı’nın depolarında hazır olduğunu açıkladı. 3’üncü ülkeden gelecek 40 bin öğrenci için AstraZeneca aşılarının Sağlık Bakanlığı depolarında mevcut olduğunu kaydeden Amcaoğlu, kırmızı kodlu ülkeden gelen öğrencilerin karantina süreci yaşayacağını, ardından aşılanma prosedürünün başlayacağını ifade etti. Aşılamanın üniversiteler tarafından yapılacağını bildiren Amcaoğlu, Sağlık Bakanlığı’yla istişare ederek, her üniversitenin öğrencisini ve çalışanını aşılayacağını ve testini uygulayacağını söyledi.

İlköğretim, orta eğitim ile mesleki ve teknik liselerde Sağlık Bakanlığı’nın gerekli tetkikleri Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi kararlarına göre belirli sürelerde yapacağını dile getiren Amcaoğlu, aşısını yaptırmayan kişiye kendisinin bir şey yapma yetkisinin olmadığını ancak kurallara göre aşısını yaptırmayanın her hafta testini yaptıracağını belirtti.

“OKULLARDA ‘BULAŞ KURULU’ OLUŞTURULACAK”

Açıklanacak olan “Bulaş Protokolü”nün okullara yazılı olarak genelge şeklinde bildirileceğini ifade eden Bakan Amcaoğlu, her okulda müdür başta olmak kaydıyla bir görevli daha ve her 200 öğrenciye artı bir kişi daha eklenmesi koşuluyla bir “Bulaş Kurulu” oluşturulacağını açıkladı. “Bulaş Protokolü” ile ilgili bilgiler de veren Amcaoğlu, şunları belirtti:

“Evden çıkmadan, otobüse binmeden, okula gitmeden mutlaka semptom sorgulaması yapılacak. Semptom gösterenler öğretmen, çalışan veya öğrenci okula alınmayacak. Test yapmaya yönlendirilecek.

Sınıfta yapılan bir tarama sonucunda aynı sınıftan 3 veya daha fazla kişinin PCR testinin pozitif çıkması halinde sınıfın geri kalanı yakın temaslı sayılacak ve aşılı ise 7, değilse 14 gün süreyle evde izole olacaklar. Öğrencilerin yakın temaslı olduğu sürede eğitimleri uzaktan eğitim şeklinde devam edecek.”

“OKULLAR ASLA KAPANMAYACAK”

Okullarda kurulacak komiteler aracılığıyla Eğitim Bakanlığı da bilgilendirilerek, filyasyon ekiplerine konunun bildirileceğini ve ekiplerin temaslı takibi yapacağını anlatan Bakan Amcaoğlu, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin “Okullar asla kapanmayacak” vurgusu yaptığını belirterek, herhangi bir sınıfta pozitif vaka sayısına göre gerekenin yapılacağını söyledi.

Amcaoğlu, protokole göre, yapılan taramada sınıfta 3 kişiden az kişinin PCR testinin pozitif çıkması halinde ise sınıfın sadece temaslı sayılacağını, öğrencilerin, maskelerini takarak ve diğer sınıflarla temas etmeyerek, okulda eğitimlerine devam edeceğini bildirdi.

Eğitim programında 2021-2022 eğitim döneminde ne yapılacağının net olduğunun altını çizen Amcaoğlu, dönüşümlü teneffüs aralıklarına kadar programda her şeyin net şekilde belirlendiğini söyledi. Akademik takvimin de belirlendiğini ifade eden Amcaoğlu, Bulaş Protokolü ile eğitimin yüz yüze sürdürülebilir olması için ne yapılacağının net şekilde ortaya çıkarıldığını söyledi.

“KOLEKTİF ÇALIŞMAYI İLKE EDİNDİM”

Kolektif çalışmayı kendine ilke edindiğini vurgulayan Bakan Amcaoğlu, her zaman müdürlerle istişareleri sonrasında paydaşlarıyla eğitimi konuştuklarını kaydetti. “Sokakta birilerinin eylem yaparak, kapıya çelenk bırakmasını bekleyerek değil bizim sorunlara çare bulma gayretimiz” diye konuşan Amcaoğlu, ortak aklın ürünü çarelerle eğitimi açma hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi.

“TEK TEK İLMEK İLMEK ÖRDÜK”

“Eğitimi tekrardan açabilmeyi tek tek ilmek ilmek ördük…” diyen Amcaoğlu, şunları kaydetti:

“Biz hayatımızdan eksik bir şey yaşamazken neden eğitimi eksik bırakalım… Çocuklarımızın ihtiyacı olan yüz yüze eğitimi… Tam da bunu eksik bırakmamak için herkesle istişare ettik, saatlerce… Eğitim Programı da, Akademik Takvim de, Bulaş Protokolü de hazırdır. Kimsenin endişesi olmasın. Bütün muhataplarla oturup birlikte karar verdik.”

“EKİM BAŞI 2021-2022 AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ’NİN AÇILMASINI SAĞLAYACAĞIZ”

21 Haziran’da Bakanlar Kurulu’nda aldıkları 9 maddelik kararla yükseköğrenimde neler yapılacağını da belirlediklerini kaydeden Amcaoğlu, ekim başı 2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi’nin açılmasını da sağlayacaklarını belirtti. 85 bin öğrencinin tümünün adada ikamet edeceğini ve yüz yüze eğitimin başlayacağını dile getiren Amcaoğlu, “Ülkeye gelecek yabancı uyruklu öğrenciler, bizim evladımız olarak adaya gelecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Sağlıkla ilgili sıkıntıları bizim sıkıntılarımızdır. Eğitimle ilgili sıkıntı yaşamamalar için her türlü hazırlığı yaptık” dedi.

Hizmet sektörünün önemli unsurlarından yükseköğrenimi tekrardan ülkeye kazandırmak için gerekeni yapacaklarını vurgulayan Amcaoğlu, şu an sigorta mükellefi olan aktif sigorta sayısının yüzde 84’ünün özellikle yükseköğrenimin, devamında turizmin de yer aldığı ve onların destekliği küçük ve orta ölçekli işletmelerde yani kobilerde çalışan insanlar olduğunu söyledi.

“Bizim insanlarımızın ekmek parası kazanabilmesi için, hayatını idame ettirerek, kazancını sağlayabilmesi için biz yükseköğrenimi, turizmi açmak zorundayız” diyen Amcaoğlu, “Bu hizmetler sektörünü kapatarak, kendi ciğerimize, kalbimize ot tıkama gibi bir lüksümüz yoktur” şeklinde konuştu.

“13 EYLÜL’DE İLKÖĞRETİM, 14 EYLÜL’DE ORTAÖĞRETİM VE MESLEK LİSELERİ YÜZ YÜZE EĞİTİME BAŞLAYACAK”

13 Eylül’de ilköğretim, 14 Eylül’de ortaöğretim ve meslek liselerinin yüz yüze eğitime başlayacağını açıklayan Bakan Amcaoğlu, seyreltilmiş eğitim olmaması için 16 tane okul inşaatına başladıklarını belirterek, toplamda 8 bin öğrenciye eğitim verilebilecek altyapıyı bir senelik sürede ülkeye kazandıracaklarını belirtti. Son 10 yılda bir tane devlet okulu inşa edilmesi ile karşılaştırıldığında bunun küçümsenecek bir şey olmadığının altını çizen Amcaoğlu, “Eğitimi verebilecek altyapıyı sağlamazsanız, eğitimin kalitesini, sürdürülebilir olmasını tartışır, durursunuz” dedi. Amcaoğlu, Anayasa’nın 59’uncu maddesine göre en doğal hak olan eğitimde, çocukların fırsat eşitsizliği yaşamaması için ilerleme sağladıklarını belirtti.

“HİJYEN MALZEMESİ VE DERS KİTABI SIKINTISI YOK”

Hijyen malzemesi ve ders kitapları konusunda hiçbir sıkıntıları olmadığının altını çizen Amcaoğlu, gerekli materyallerin hazır olduğunu vurguladı. Amcaoğlu, toplu taşımanın ise eğitimde tam kapasiteyle, maske ve hijyen koşulları çerçevesinde yapılacağını ifade etti.

“İHTİYACI OLANA TELAFİ DERSLERİ VERİLECEK”

Amcaoğlu, öğrencilerin kayıpları konusunun ele alındığı toplantıda, her öğretmenin sınıfında seviye tespiti yapması, telafiye ihtiyacı olan öğrencilerin belirlenmesi ve bu öğrencilere telafi derslerinin verilmesinin ortaya çıktığını bildirdi. Eğitsel etkinlik günlerinde telafi ihtiyacı olan öğrencilere telafi derslerinin verileceğini, diğer öğrencilerin ise sosyal etkinlik derslerine devam edeceğini söyleyen Amcaoğlu, ilkokulda birinci ve ikinci sınıf öğrencileri dışındakilerin önemli eksikliği olmadığının belirlendiğini kaydetti. Amcaoğlu, en fazla kayıp yaşayan sınıfların, 1 ve 2’nci sınıflar ile 8’inci ve 12’nci sınıflar olduğunu söyledi.

AŞI SERTİFİKASI KONUSU… “ÇOK BÜYÜK BİR HAKSIZLIK”

Üçüncü ülkelerde okuyan öğrencilerin aşı sertifikası konusuna da değinen Amcaoğlu, kendisinin de çocuklarından birinin yurt dışında okuduğunu belirterek, aşıyı Avrupa Birliği’nin gönderdiğine dikkat çekti ve şöyle konuştu:

“1 hafta önce geçerli olan aşı ve PCR sonuçları, neden 1 hafta veya 1 ay sonra geçersiz kabul edilmeye başlandı. Bunun bir açıklaması olması lazım. Uluslararası havuza kayıt yok deniyor. Bütün dünyadaki yapılan aşıların tamamı uluslararası bilgi alacak havuza kayıtlanmış değildir. Eğitime gidecek öğrenci söz konusu ise bir tolerans gösterilmelidir. Haçlı seferi zihniyetiyle birileri siyaset yapacak diye çocuklarımızın elinden eğitim hakkının alınması bence çok büyük bir haksızlıktır. Her konuda söyleyecek bir şeyler bulan sivil toplum örgütleri, haksızlık adına ırkçılık adına ayağa kalkanlar, neden çocuklarımızın eğitim hakkı engellendiğinde bir şey söylemedi, merak ederim. Çocukları güneye göndererek, aşı olmasını sağlayarak, daha önce olduğu iki doz aşıyı yok sayarak, tekrar aşılayarak, hangi sorunu çözdünüz? Bu dünyanın insanı olarak, bu kadar izolasyona maruz kalmamız lazım. Eğitim alacak çocuklarımız bu şekilde engellenmemelidir. Söz konusu eğitim ve sağlık ise biraz daha ihtiyatlı ve hassas düşünülmesi kanaatindeyim.”

“KIBRIS TÜRK TARİHİ VE ÖĞRETİMİ” PANELİ…

“Kıbrıs Türk Tarihi ve Öğretimi” konulu panel hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bakan Amcaoğlu, yurt dışından gelip KKTC’deki üniversitelerde eğitim gören öğrencilerin, Rauf Raif Denktaş, Dr. Fazıl Küçük ve “Megalo İdea”yı bilmesi gerektiğini söylediğini kaydetti. Amcaoğlu bunun yanında, yükseköğretimde müfredata giremeyen Kıbrıs Türk tarihi ve Kıbrıs Türk mücadele tarihinin neden okutulması gerektiğini sorguladığını söyledi. Amcaoğlu, Kıbrıs Türkü’ne ait milli bilincin, milli şuurun oluşması için bakanlık olarak çaba harcamak zorunda olduklarını söylediğini dile getirdi. Eğer eksiklik varsa müfredatta bunların tamamlanması gerektiğini söyleyen Amcaoğlu, “Birilerini hedef göstermek, birilerinin sırtına basarak, onların yaptığı kötüdür diyerek bir adım atmamız söz konusu değildir” şeklinde konuştu. Hâlâ yaşanılan mezalim ve izolasyonlar olduğuna dikkat çeken Amcaoğlu, tam da buna parmak basmak için bu paneli düzenlediklerini söyledi ve “İsteyen istediği gibi değerlendirsin, sıkıntı yok” dedi.

“LÜTFEN HERKES AŞISINI OLSUN”

Ocak ayında okullar kapatılmak zorunda bırakılırken, bakanlık olarak çok sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Amcaoğlu, vatandaşlara aşı çağrısını şu sözlerle yaptı:

“Bütün eğitim çalışanları 20 bin 500 kişi aşılanmadan okullar açılmayacak dedim. Şu an aşılanma prosedürüyle ilgili tatbik noktasında tedarik sıkıntısı yok. Lütfen herkes aşısını olsun. Hijyen ve mesafeye uysun. Günlük yaşantısından ödün vermeyen insanlarımız, eğitimden de ödün verilmemesi adına hareket etsin. Çocuğunun, canının, can parçasının sağlığını düşünen herkes süratle başka türlü düşüncelerden arınıp, aşılanma yoluna gitmelidir. Aşılanıp önce kendi sağlığını, sonra toplumdaki bağışıklığı sağlama adına adımlar atmalıdır ki gelecekte sadece okulların değil, evinin kapısı, işletmesinin kapısının açık olma şansını kaçırmasın. Önce aşı, sonra aşı, yine aşı ve devamında sağlık ve hijyene dikkat çekerek, hayatımıza devam etmenin koşullarını dikkatle sağlamaya çalışalım.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, “Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmelerle turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır.” dedi.

Üstel, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliğince (AKTOB) bu yıl Antalya’da 15’incisi düzenlenen “Uluslararası Resort Turizm Kongresi”nin açılışında yaptığı konuşmada, turizmin barışın, refahın ve ortak geleceğin dili olduğunu söyledi.

Turizmin bir ekonomik faaliyet olmasının yanı sıra toplumların birbirini anlamasını, kültürlerin kaynaşmasını ve barışın yerleşmesinin sağladığını dile getiren Üstel, Kıbrıs Türk halkı için turizmin kalkınmanın ana damarlarından biri, refahı büyüten en stratejik sektör anlamına geldiğini kaydetti.

Siyasi istikrarın turizmin en büyük güvencesi olduğuna dikkati çeken Üstel, KKTC’de son yıllarda yakalanan siyasi istikrarın turizme yapılan yatırımların en büyük itici gücü olduğunu vurguladı.

“Siyasi istikrar yoksa turizm de sürdürülebilir başarı da yoktur.” ifadesini kullanan Üstel, KKTC’de atılan tüm adımların turizmcinin önünü açan, yatırımı cesaretlendiren, erişilebilirliği artıran, tanıtım kapasitesini büyüten bir anlayış ile şekillendiğinin altını çizdi.

KKTC turizminin, Rum yönetiminin yıllardır sürdürdüğü sistematik engellemelere, çıkardıkları zorluklara rağmen büyüyen, gelişen ve güçlenen bir sektör olduğunu anlatan Üstel, “Rum yönetiminin engellemeleri modern dünyanın turizm anlayışıyla, AB’nin kendi ilan ettiği değerlerle, uluslararası seyahat özgürlüğü ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Direk uçuşların engellenmesi çağdışıdır. KKTC’ye doğrudan uçuşların hala siyasi nedenlerle engellenmesi turizmimizin hızını ve çeşitliliğini olumsuz etkilemektedir. Havacılık alanındaki kısıtlamalar turistin ulaşım süresinin gereksiz yere uzatılması ve maliyetleri arttırması tamamen siyasi bir tercihtir. Bunun insani ve ticari bir gerçeği yoktur.” diye konuştu.

– “Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir”

Güneye gelen turistlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişinin engellenmesinin turizm etiğine aykırı olduğunu belirten Üstel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Güney Kıbrıs’a gelen birçok yabancı turist Kıbrıs’ın tümünü görmek istemektedir. Fakat Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmeler ile turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır. Bu yalnızca Kuzey Kıbrıs Türk turizmine değil adadaki insanla etkileşime, karşılıklı işbirliğine ve kültürel barışa da zarar veriyor. Turist korkutulacak değil misafir edilecek kişidir. Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir. Ulaşım ambargoları turizmin ruhuna aykırıdır. KKTC, hava ulaşımından ticari taşımacılığa spor ve kültür organizasyonlarında turizmin tanıtımına kadar 40 yıldır siyasi ambargolarla engellenmektedir. Bilinmesini isterim ki hiçbir ambargo Kıbrıs Türk halkının iradesinden, üretiminden ve turizm vizyonundan daha güçlü değildir. Bu baskılar bizi durduramaz. Tam tersine daha üretken daha yenilikçi ve daha dayanıklı bir turizm modeli geliştirmeye katkı sağlamaktadır.”

KKTC’yi ayakta tutanın stratejik yatırımlar olduğunu dile getiren Üstel, siyasi engellemelere rağmen KKTC turizminin Akdeniz’in yükselen destinasyonlarından biri haline geldiğini kaydetti.

Üstel, bu durumu mümkün kılanın, Türkiye’nin desteğiyle yapılan stratejik yatırımlar ve turizm konusunda attıkları adımlar olduğunu ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkan Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile bugün ara bölgede gerçekleştirilen görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “asıl konuyu, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması konusunu hedefleyen bir sürece giriyoruz” ifadesini kullandı.

“Kathimerini” gazetesinin haber sitesine göre Hristodulidis, “bugünkü görüşmede müzakere olmadığını, Erhürman’ın bazı konuları gündeme getirdiğini, kendisinin de bazı başka konuları gündeme getirdiğini” belirterek, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile ortak görüşme yapılmasında uzlaşılmasının “olumlu bir olay olduğunu” vurguladı.

Rum Radyo Televizyon Kurumu RİK’in haberinde ise Hristodulidis’in, Holguin’in 5 ve 6 Aralık tarihlerinde liderlerle görüşeceğini söylediğini aktardı.

Habere göre Hristodulidis ayrıca, bugünkü görüşmede müzakerecilerin, hem Holguin’le ortak görüşmenin hem de yeni gayrı resmi konferansın hazırlıkları için görüşmelere başlamaları kararının alındığını da vurguladı.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıslı Türk lider Tufan Erhürman, Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis ile ilk görüşmesinde masaya 10 maddelik öneri paketi koyduğunu kaydetti.

Erhürman ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Mehmet Dana’nın müzakereci olacağını da ifade etti.

Erhürman, görüşmede iki tarafın temsilcilerinin gerekli durumlarda düzenli aralıklarla bir araya gelmesi konusunda mutabık kaldığını söyledi. “Temsilcilerimize tam yetki verdik, ihtiyaç duyuldukça bir araya gelecekler. Biz de gerekirse yeniden görüşebiliriz” ifadesini kullandı.

Görüşmenin bir saat 15 dakikası heyetler arası, 15 dakikası ise liderlerin baş başa temasları şeklinde yapıldı.

Erhürman, öngörülen “5+1” formatındaki yeni konferans öncesinde bazı konularda uzlaşma sağlanmasının hem BM Genel Sekreteri María Angela Holguín Cuéllar’ın ziyaretini hem de süreci olumlu etkileyeceğini vurguladı. Öne çıkan başlıklar arasında “yeni geçiş noktalarının açılması” ve ara bölgedeki güneş paneli önerisi yer aldı.

Erhürman, 5’inci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Hristodulidis’in bugüne kadar ele aldığı başlıkların odakta olmaya devam edeceğini ve 5+1 toplantısı öncesi bazı uzlaşmaların sağlanmasının sürece olumlu katkı yapacağını ifade etti.

Erhürman çözüm atmosferinin yaratılmasına yönelik 10 maddelik öneri paketi sunduğunu kaydetti.

Erhürman bu başlıkları da basın toplantısında açıkladı: 

  • Karma evlilikler ve vatandaşlık hakkı
  • Eşlerin güneyde ehliyet ve araç kullanabilmesi
  • Kuzeyde doğanların güneye geçememesi sorunu
  • Metehan’da üç kabinli geçiş düzenlemesi
  • Bostancı ve Derinya’da geçişlerin kolaylaştırılması
  • Gençlik Teknik Komitesi kapsamında U14 dostluk maçları önerisi
  • Kayıp Şahıslar Komitesi ve bayrak yakma eylemlerinin çözüm atmosferine etkisi
  • İki liderin karşılıklı ziyaret önerisi
  • Mülkiyetle ilgili tutuklamaların ve yargı süreçlerinin olumsuz etkileri
  • Yeşil Hat tüzüğü kapsamındaki ticarette yaşanan sıkıntılar
  • Hellim konusunda sözleşme imzalanmasının gerekliliği
  • Crans-Montana sonrası kaldırılan AB Ad-hoc Komitesi’nin yeniden kurulması
  • Güvenlik kuvvetleri arasında iletişim kanalının oluşturulması

Devamını Oku

Trending

Reklam