Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Eylül’de New York’a gideceğiz..İkili ya da üçlü görüşme olabilir, resmi müzakere olmayacak

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantılarının yapıldığı Eylül ayında New York’a gidilmesinin planlandığını ve ekiplerin bu ziyarete ilişkin hazırlıklarını sürdürdüğünü söyledi.

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantılarının yapıldığı Eylül ayında New York’a gidilmesinin planlandığını ve ekiplerin bu ziyarete ilişkin hazırlıklarını sürdürdüğünü söyledi.

Türk Ajansı Kıbrıs’a açıklamalarda bulunan Tatar, Birleşmiş Milleter Üst Düzey Yetkilisi Jane Holl Lute’un Ağustos sonu-Eylül başı, temaslarda bulunmak üzere adaya gelmesinin planlandığını da belirtti.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da BM Genel Kurul toplantılarının düzenlendiği New York’a gidilmesinin planlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, orada yapılacak toplantıların gayri resmi nitelikte olacağını, resmi müzakere şeklinde yapılmayacağını vurguladı.  Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Yönetimi lideri Anastasiadis ile ikili, ya da Genel Sekreterin de katılımıyla üçlü toplantı yapılabileceğini ifade etti.

Tatar, “Bu yıl da, hem Cumhurbaşkanı olarak ben, hem de Dışişleri Bakanımız Tahsin Bey, ekiplerimizle birlikte New York’a gideceğiz.  Hem Genel Sekreter, hem de diğer yetkililerle görüşme fırsatı bulacağız.  Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da orada olacak.  Onunla da bir buluşmamız olacak.  Ekiplerimiz deneyimlidir ve çalışmalarını sürdürmektedir. Ergun Olgun’un yanısıra yıllarca New York’ta bulunmuş Osman Ertuğ da bizimle olacak. Şu anki New York temsilcimiz Mehmet Dana, onunla da burada bir görüşme yaptık.  O da şu an süreci takip ediyor.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm modelinin artık bir gerçeklik olduğunu kaydetti.  Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı bölge, iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Financial Times’a verdiği röportajda da bunlara vurgu yaptığını, hiçbir zaman ırkçılık diye bir şeyden bahsetmediğini tekrarladı.

Tatar, Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi’nin İstanbul ziyareti sırasında sarf ettiği “Pakistan, Kuzey Kıbrıs’taki Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yanındadır. Size çok eşsiz bir ifadeyi hatırlatayım: İki farklı kültüre ve dile sahip olabiliriz ama biz, tek halkız. Kalplerimizde Türk halkıyla beraberiz.” sözlerinin de son derece önemli olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, İstanbul’da katıldığı 20 Temmuz resepsiyonuna Pakistan Konsolosunun iştirak ettiğini ve dayanışma mesajını ilettiğini de aktardı.

Tatar, “Yeni dönem, yeni anlayış, sonuna kadar bunu savunmak ve bu dönemde bunun damgasını vurmak bizim görevimizdir” dedi.

“GÜZELYURT BÖLGESİ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

“Güzelyurt’un verilmeyeceği” şeklindeki sözlerinin yeni olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Ben yıllarca milletvekilliği, bakanlık, UBP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık yaptım. Bölgeye her gittiğimde, festivallere ya da Baf şehitlerini anma törenlerine benzer şeyler ifade ettim.  Biz her zaman Güzelyurt’a sahip çıktık.  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin fevkalade önemli bir bölgesidir” ifadelerini kullandı.

Tatar, “Özellikle sahip olduğu su kaynakları bakımından, ülke ekonomisi için de önem arz etmektedir.  Bizim için değeri büyüktür.  Türkiye’den gelen su projesiyle ilgili bölgeye çok büyük yatırımlar yapılmakta. Devam eden yatırımlar tamamlandığında, su, tünellerle Geçitköy’den doğrudan Güzelyurt ovalarına akacak. Artık şunu herkes bilmelidir ki, KKTC başka bir noktaya gelmiştir. Hiç birşey eskisi gibi değil” şeklinde konuştu.

“AMBARGOLARA RAĞMEN BURADAKİ EKONOMİYİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ”

Zamanında çok fırsatlar kaçırıldığını, Rolandis’in de (Eski Rum Dışişleri Bakanı) bunu defalarca ifade ettiğini hatırlatan Tatar şöyle devam etti:

“Tam 16 kez müzakere önerileri Rumlar tarafından reddedildi.  Annan Planı reddedildi. Crans Montana’da masa üzerimize devrildi. Anastasiadis, Akıncı’dan haritayı da alarak masayı terketti gitti. Dönüşümlü başkanlığı bile kabul etmedi. Cenevre toplantılarında bu gündeme geldi ve Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu ‘sen siyasi eşitliği bile kabul etmedin’ dedi.   Kaldı ki bilenler bilir, federasyonun bir parçasıdır siyasi eşitlik.  Tartışmaya açık değildir.
Dolayısıyla hep öneriler reddedildiği için o fırsatlar da kaçtı gitti.  Biz Maraş açılımı ve yaptığımız diğer icraatlarla KKTC’yi daha da pekiştirmek durumundayız. Çünkü biz ambargolar ve izolasyonlar altındayız. Onlarsa Güney’de Kıbrıs Cumhuriyeti olarak yoluna devam ediyorlar.  Tanınmışlığın, doğrudan uçuşların ve Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin nimetlerinden faydalanarak bir yerlere geldiler.   Biz bu tarafta ezildik, itildik. Dolaysıyla elimizdekini azami şekilde lehimize çevirmek durumundayız.   Bu bizim kendi halkımıza, kendi yurttaşlarımıza, kendi ülkemize olan bir borcumuzdur. Özetleyecek olursam, “geçmiş geçmiştir, biz önümüze bakacağız. Bu siyaseti daha da pekiştirmek durumundayız.  Ambargolara ve izolasyonlara rağmen buradaki ekonomiyi geliştirmek ve kendi insanımıza refah ve mutluluk vermek için elimizdeki imkanları azami ölçüde değerlendirmek durumundayız.  Bundan geri adım yoktur”

“RUM YÖNETİMİ, KKTC’NİN ULUSLARARASI İLİŞKİLERİNİ ENGELLEMEK İSTİYOR”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Hollanda Parlamento Üyesi Liane Den Haan’ın Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nu ziyaretine yönelik Güney Kıbrıs’ta gösterilen tepkileri de değerlendirdi.

Hollandalı parlamentere yönelik linç derecesine varan çirkin saldırılar yapıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, bu durumun Rum Yönetimi’nin ırkçı, insanlık dışı ve köhnemiş zihniyetini gösterdiğini kaydetti.

Tatar, Rum Yönetimi’nin KKTC’nin sesini kısma ve uluslararası ilişkilerini engellemeye çalıştığını belirterek “Kıbrıs Türk halkının iradesi ve egemenliğinin sonucu KKTC elbette uluslararası ilişkilerini de sürdürecek ve hiçbir güç de bunu engelleyemeyecek. Rum Yönetimi’ne tavsiyemiz, ırkçılık ve düşmanlık içeren davranışlara son vermesi, insan haklarına saygılı olması, anlaşma çağrılarımıza olumlu yanıt vermesidir” dedi.

“ŞEHİTLERİ ANMA TÖRENLERİNİN DÜZEYİ YÜKSELTİLMELİ, DEVLET TÖRENİ OLMALI”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şehitlerle ilgili yerel düzeyde yapılan bazı anma törenlerinin düzeyinin yükseltilmesi ve şehitlerin daha geniş bir katılımla anılması gerektiğini belirtti.

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat zamanında bazı milli törenlerin düzeyinin daha alt seviyeye, kaymakamlık düzeyine indirgendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,  bunu yanlış bulduklarını kaydetti. Yerel tören olarak sınırlandırılan bu törenlere milletvekillerinin bile gitmediğini aktaran Tatar, katılımın kaymakam ve bölge halkıyla sınırlı kaldığını söyledi.

“Kıbrıs Türklerinin bugün bir devleti varsa, bu şehitler sayesinde ve bedel ödeyerek oldu” diyen Tatar, “Bir vatan, bir cumhuriyet bulmuş bir halk, hiçbir zaman geçmişini unutmamalıdır. Hele bu mücadele hala devam ediyorsa. Şu anda benim kanaatim, bunların devlet töreni seviyesinde olmasıdır” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben her zaman bu törenlere, milletvekili, bakan, başbakan olarak da katıldım.  Basın Yayın Araştırma Arşiv Danışmanım Aydın Akkurt bu yıl da her türlü girişimleri yaparak, törenlere katılacağımı ve konuşma yapacağımı bildirdi.  Cumhurbaşkanı olarak ben gittiğimde, Meclis Başkanı da, Başbakan da, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı da, Kolordu Komutanı da gelir.  Tabii bakanlar ve milletvekilleri de gelir.  Dolayısıyla, hem şehitlere, hem şehit ailelerine, hem o bölgede çarpışan, hayatını ortaya koyan insanlara hak ettikleri saygı gösterilmiş olur. Erenköy, Muratağa-Sandallar-Atlılar, Taşkent, Serdarlı’nın kurtuluşu, Gazimağusa ve Lefke’deki tüm törenlere katılarak, konuşma yaptım.  Hükümete de görüşümü ilettim, devlet töreni olması gerektiği yönünde. Bunun için tüzük değişikliği yapılması gerekiyor. Ama değişiklik olmasa da ben bu tür anma törenlerine katılmaya devam edeceğim”

“LÜTFEN HERKES BULDUĞU AŞIYI OLSUN”

Koronavirüs salgınıyla ilgili gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kendisinin başbakan olduğu zaman başlayan salgın sürecinin 1.5 yıldır devam ettiğini ve devletin bu süreci iyi yönettiğini söyledi.

Bugün bakıldığında, dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından ilk günlerde önerilen OHAL ilanının hayata geçirilmemesinin isabetli olduğunun görüldüğünü aktaran Tatar, bugün gelinen noktada herkesin aşı olması gerektiğine işaret etti.

“Bu aşı bizi kurtaracak” diyen Tatar, “Belki yasal olarak zorunlu hale getiremezsiniz ama Dünya Sağlık Örgütü de vatandaşların mükellefiyeti olduğunu kaydediyor.  Aşılanma oranı yüzde 70’i bulduğunda bu iş yavaşlayacak.  Aşı olup, bu virüse yakalananlar daha hafif atlatıyor.  Aksi halde can kaybı bile yaşanabiliyor.  Benim çevremde aşılı olup, yakalananların birçoğu, neredeyse semptomsuz atlattıklarını ifade ediyor” şeklinde konuştu.

Tatar sözlerini şöyle noktaladı:

“Şu anda iki doz aşı olmuş olanların oranı yüzde 50’yi geçmiştir.  Tek doz olanlar var. Onlar da tamamlandığında inşallah yüzde 70’i bulacağız. Sağlık Danışmanım Prof. Dr. Nedime Serakıncı, bu işin uzmanıdır. Keza Bilim ve Sağlık Komitesi Başkanı Prof. Dr. Fisun Yıldız da var.  İkisi de çok değerli, ikisi de pandemi dönemine ilişkin önemli çalışmalarda bulunmuşlardır ve gelişmelerle ilgili beni sürekli bilgilendiriyorlar.  Aşılı kişi daha zor bulaşır, aşılı kişi daha zor bulaştırır ve aşılı kişi bulaşırsa daha hafif atlatır. İnatla aşı olmayanlara bir kez daha sesleniyorum, lütfen hangi aşıyı bulursanız aşılanın. Aşıların ilerideki olası yan etkileriyle ilgili iddialar farazidir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle mesaj yayımladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, engellilik konusunun günümüzde bir insan hakları meselesi olarak kabul edildiğini belirterek, “Engellilerin haklarını insan hakları hukukunun ayrılmaz bir parçası olarak değerlendiren ve engellilerin toplumsal yaşamın tüm alanlarına ayrımcılığa uğramaksızın ve diğer bireylerle eşit katılımlarının sağlanmasını benimseyen yaklaşım, ulusal ve uluslararası politika ve uygulamalarımıza yön vermektedir.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Tatar 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle yayımladığı mesajında, engellilerin talepleri ve hak temelli mücadeleleriyle “engelliliğin bir insan hakları meselesi olduğunun” küresel anlamda kabul edilen bir yaklaşım haline geldiğini vurguladı.

Tatar mesajında şöyle dedi:

“Artık engelliler kendileri hakkında başkaları tarafından karar verilen, koruma ve yardıma muhtaç bireyler olarak görülmek yerine kendi yaşamları üzerinde yetki ve karar sahibi hak öznesi özerk bireyler olarak kabul edilmiştir.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiği 1948 yılından beri Birleşmiş Milletler himayesinde bütün insanlığın yararlanacağı medeni, kültürel, ekonomik, siyasi ve sosyal hakları tanımlayan bir dizi uluslararası sözleşme müzakere edilmiş ve üzerlerinde anlaşmaya varılmıştır. Bu sözleşmeler, engelliler de dâhil tüm insanların haklarının korunması ve teşvik edilmesindeki temel ilkeleri ve devletlerin yükümlülüklerini ortaya koymuştur. Engellilerin haklarının ise diğer bireylerin hakları ile birlikte bu Sözleşmeler ile doğal olarak garanti altına alındığı kabul edilse de, uygulamada diğer bireylerin sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerden mahrum edildikleri küresel anlamda kabul edilmektedir.

Bu yaklaşım engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik ve temin etmek ile insanlık onurlarına saygıyı güçlendirmek amacını taşıyan Engelli Haklarına İlişkin Sözleşmenin BM tarafından 2006 yılında kabul edilmesiyle resmiyet kazanmıştır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi’nin 26 Temmuz 2010 tarihli Yetmiş dördüncü Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan ‘Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasası’ Anayasanın 94’üncü maddesinin (1)’inci fıkrası gereğince Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle taraf olunmuştur. Ancak uygulamada bazı sıkıntılar devam etmektedir.

Ülkemizde bulunan engellinin önündeki engelleri ortadan kaldıracak koşulları yaratacak, rehabilitasyon ve destek hizmetlerini geliştirecek, yeterli sosyal koruma sağlayacak, kapsayıcı politika ve program oluşturacak, var olan yasaları yürürlüğe koyacak bütün ilgili paydaşlara-hükümetlere, sivil toplum örgütlerine ve engelli insanların örgütlerine atılacak adımları önermek için bütün paydaşların yer aldığı ‘1’inci Engelli Hakları Çalıştayı’ yoğun bir katılımla gerçekleştirilmiştir. Çalıştay sonrasında hazırlanan eylem planı, ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilmiş olup, konunun yakın takipçisi olarak engelli sorunlarını ortadan kaldırarak, engelli bireylerimizin hayata tam ve etkin katılımlarının sağlanması hedefimiz olacaktır.

Beni harekete geçiren ideal hepimizin sağlıklı, rahat ve onurlu bir yaşam sürdürebildiği bir ülkedir. Bu idealin gerçekleşmesiyle, engelli insanların da mutlu ve rahat bir hayat yaşayabileceği, kapsayıcı ve engellerin aşıldığı bir toplumun kurulmasını hep birlikte sağlayacağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Değirmenlik Lisesi’nden yıl sonu etkinliği…

Published

on

By

Değirmenlik Lisesi’nin geleneksel hale gelen yıl sonu müsameresi yapıldı.

Yapılan açıklamaya göre, okul bahçesinde gerçekleştirilen etkinliğe; UBP Lefkoşa Milletvekili Alişan Şan, Değirmenlik Akıncılar Belediye Başkanı Ali Karavezirler ve eşi, okul müdürü Hale Alibaba Erden, okul aile birliği başkanı ve üyeleri, protokol davetlileri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.

Program, Okul Müdürü Hale Alibaba Erden’in günün anlam ve önemini belirten konuşmasıyla başladı. Ardından kürsüye çıkan Belediye Başkanı Ali Karavezirler, eğitimin ve sanatın toplumun gelişimindeki önemine değinerek öğrenci ve öğretmenleri tebrik etti.

Konuşmaların ardından sahne alan okul orkestrasındaki öğrenciler, sahne performanslarıyla izleyicilerden alkış aldı.

Dans gösterileriyle devam eden etkinlikte, programın ardından yönetici kadroya, öğretmenlere ve okul personeline hediyeler takdim edildi.

12. Sınıf öğrencileri Norm Ender’in seslendirdiği “Parla”yı (100. Yıl Marşını) söyledi. Performansın sonunda sahnede dev bayraklar ve Atatürk posteri açan öğrenciler, izleyicilere duygusal anlar yaşattı. Final gösterisi izleyicilerin büyük beğenisini topladı.

Okul Müdürü Hale Alibaba Erden, programa katılarak destek veren herkese, öğretmen ve öğrencilere teşekkür ederek, “Sanatın efsunlu gücüyle, sevgiyle ve emekle yoğrulmuş bir yılın ardından, öğrencilerimizin sahnelediği bu muhteşem gece; umut, birlik ve gururla sona erdi. Katılımlarıyla salonu dolduran, öğrencilerimizin heyecanına, öğretmenlerimizin emeklerine eşlik eden herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Çalışma Dairesi’nden inşaatlara iş sağlığı ve güvenliği denetimi…8 inşaatın faaliyeti durduruldu

Published

on

By

Çalışma Dairesi Müdürlüğü’nün inşaatlara yönelik iş sağlığı güvenliği denetimlerini altı ilçede sürdürdüğü bildirildi.

Çalışma Dairesi Müdürlüğü’ne bağlı altı ilçede görev yapan tüm müfettişler perşembe günü Lefkoşa’da denetime çıktı.

İnşaatlara yönelik yapılan iş sağlığı ve güvenliği denetimleri kapsamında 16 inşaat teftiş edildi. 8 inşaatın faaliyetleri Çalışma Dairesi Müdürlüğü tarafından durdurulurken, 8 inşaata iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarındaki eksikliklerini gidermesi amacıyla Daire tarafından yazılı uyarı verildi.

Yapılan kayıt dışı işçi denetimlerde ise, 10 inşaat teftiş edilerek 41 çalışan denetlendi. 8 kişinin kayıt dışı olduğu tespit edildiği teftişlerde, Çalışma Dairesi tarafından 347 bin 680 TL tutarında idari para cezası kesildi.

-“Denetimler artacak”

Çalışma Dairesi Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası kapsamında yürürlüğe giren, ” İnşaat İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü”, ” Risk Değerlendirme Tüzüğü” ile “İş Sağlığı ile Güvenliği Hizmeti Veren Kişilerin Sertifikalandırılması Tüzüğü” çerçevesinde yapılan denetimlerin, inşaatlar başta olmak üzere, tüm sektörlerde etkin olarak süreceği kaydedildi.

Kayıt dışı yaşamla mücadele kapsamında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Çalışma Dairesi, Sosyal Sigortalar Dairesi, İhtiyat Sandığı Dairesi müfettişleri tarafından ülke genelinde yapılan denetimlerin artacağına dikkat çekildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam