Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Müftüzade: Kayıplar konusunun politize edilmesi ailelerin yarasını deşiyor

Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK) Türk Üyesi Hakkı Müftüzade, görevlerinin araştırma yapıp kalıntıları bulmak; kalıntıları kimliklendirerek ailelerine teslim etmek olduğunu kaydetti ve görev tanımlarının siyasi açıklamalar yapmayı içermediğini, konunun siyase

Published

on

Müftüzade: Kayıplar konusunun politize edilmesi ailelerin yarasını deşiyor

Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK) Türk Üyesi Hakkı Müftüzade, görevlerinin araştırma yapıp kalıntıları bulmak; kalıntıları kimliklendirerek ailelerine teslim etmek olduğunu kaydetti ve görev tanımlarının siyasi açıklamalar yapmayı içermediğini, konunun siyasete alet edilmesinin iki toplum arasındaki güvensizliği körükleyeceğini vurguladı.

Zaman zaman basında kayıplar konusunun siyasi propagandaya alet edildiğini gördüklerini ve bunun kendilerini üzdüğünü kaydeden Müftüzade, bu hassas insancıl konunun politize edilmesinin ailelerin yarasını da deştiğini belirtti.

Türk Ajansı Kıbrıs’a açıklamalarda bulunan Müftüzade, göreve geldiği 2021 Ocak ayından itibaren komite üyeleri ve asistanlarının çevirim içi toplantılarına haftalık olarak devam ettiklerini kaydetti.

“EN TEMEL İHTİYAÇ BİLGİYE ULAŞMAK”

Kayıpların bulunabilmesi için en temel ihtiyaçlarının bilgiye ulaşmak olduğunu vurgulayan Müftüzade, bu amaçla bilgisi olabilecek kişilerin gerek ofislerine gelerek gerekse 181 numaralı hattan kendilerine ulaşarak bildiklerini paylaşmalarını rica etti.

Arazi, laboratuvar ve araştırma ofislerinde 56’sı Kıbrıslı Türk olmak üzere 130 civarında kişinin çalıştığını kaydeden Müftüzade, 4 yeni araştırmacı istihdam ettiklerini, 3 kişiden dışarıdan hizmet alımı yaptıklarını ve 1 tam 1 de yarım zamanlı psikoloğun ailelerle irtibat halinde olduğu bilgisini de verdi.

Uluslararası ve yerel Covid-19 yönergelerine uygun olarak arkeoloji, antropoloji ve kimliklendirme çalışmalarına 3 Mart 2021 gününe kadar kısmi olarak ara verildiğini ifade eden Müftüzade, bu dönemde bir çok çalışanın evden arşiv okuma, raporları değerlendirme gibi görevlere devam ettiğini söyledi.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin şu andaki çalışmaları ile ilgili güncel bilgiler veren Müftüzade, Covid-19 önlemleri çerçevesinde tam zamanlı olarak bütün birimleriyle çalışmaya devam ettiklerini kaydetti.

“YÜKSEK SICAKLIK SAHA ÇALIŞMALARINI ETKİLİYOR”

Müftüzade son dönemlerde yüksek hava sıcaklıklarının arkeologların çalışmalarını etkilediğini, AB standartlarına uygun şekilde sıcaklık stres kodunun uygulandığını ve sıcaklık çok yüksek iken arkeologların saha çalışmalarına ara verip ofislerde bulunduğunu da anlattı.

Müftüzade, araştırma ekiplerinin antropoloji, kimliklendirme birimlerinde tam zamanlı olarak çalışmalarını sürdürdüğünü de belirtti.

“TOPLAM 7 YERDE KAZI YAPILIYOR; 9 KİŞİYE ULAŞILDI”

Bu süreçte toplan 56 kazı yapıldığını, kayıp 9 kişiye ulaşıldığını belirten Müftüzade, 1 tanesi askeri bölge, 1 tanesi Güney Kıbrıs’ta olmak üzere toplamda 7 yerde kazı yapıldığını söyledi; bu yerleri, Yeşilırmak, Mehmetcik, Gönyeli, Zeytinlik, Tuzla, Meriç ve Güney Lefkoşa Kaymaklı bölgeleri olarak sıraladı.

TOPLAM 2002 KAYIPTAN 1171’İ BULUNDU

Toplamda 2002 kayıp bulunduğunu, komitenin yürüttüğü çalışmalar sonucunda 2005 yılından bugüne kadar toplam 1435 kazı yapıldığını, 1171 kişinin kazılarda bulunduğunu dile getiren Müftüzade, 1006 kayıp kişinin kimliklendirilip ailelerine teslim edildiğini kaydetti.

ASKERİ BÖLGELERDEKİ KAZILAR

Rum basınında askeri bölgelerde, işbirliği olmadığı için kazılar yapılamadığı yönünde iddialar yer aldığını anımsatan Müftüzade, konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Her şeyden önce şu anda dahi bir askeri bölgemizde kazı var. Geçen ay içerisinde ise bir askeri bölge kazımız yapıldı ve sonlandırıldı. Önümüzde, Covid-19 salgınından dolayı 2019 yılından kalan bir askeri bölgeler listesi mevcuttur ve bu liste içerisinde askerimizin uyumlu iş birliği ile tüm kazılar sırasıyla gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Askeri bölge kazılarımız tüm dünyayı saran Covid-19 karantina süreci haricinde hiçbir zaman durmamıştır. Aksine bu süreç dahilinde bile uygun koşulları oluşturarak kazılarımızın yapılmasına olanak sağlıyorlar”.

“MALİYETLER ÇOK YÜKSEK OLMASINA RAĞMEN HERHANGİ BİR SORUN YAŞAMIYORUZ”

Komitenin dışardan gelen bağışlarla çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Müftüzade mali konularda çalışma maliyetleri çok yüksek olmasına rağmen herhangi bir sorun yaşamadıklarını kaydetti. Müftüzade, başta Anavatan Türkiye olmak üzere tüm bağışçılarına kayıpların insani boyutunu önemseyerek yardımlarına devam ettikleri için teşekkür etti.

Ana sponsorlarının AB olduğunu kaydeden Müftüzade, Türkiye Cumhuriyeti, Rum Yönetimi, KKTC Cumhurbaşkanlığı, İrlanda, Almanya gibi ülkelerin komiteye yardımları olduğunu ifade etti.

“TEKKE BAHÇESİNDEN ÇIKARILAN KALINTILARIN KİMLİKLENDİRİLMESİ BU YIL SONUÇLANACAK”

Tekke bahçesinde 2019 ve 2020 yılının başında tek toplumlu kazılar gerçekleştirildiğini, bu kazılardan çıkan kişilerin kimliklendirme sürecinin iki toplumlu işleyişteki gibi devam ettiğini anlatan Müftüzade, “Doğal olarak bu kimliklendirmeler de Covid-19 sürecinden etkilendi fakat süreç işlemeye devam ediyor. Bu yılın içerisinde kimliklendirmeler sonuçlanacak ve ailelerine teslim edilecek kişilerin olacağını öngörebiliriz” diye konuştu.

RUM ASILLI AMERİKALI KAYIPLAR KONUSU… “2 KAYIP KALDI”

Güney Kıbrıs’ta gerçekleştirilen mülakatlarda 4 Rum asıllı Amerikalı’nın hala kayıp olduğu ve bulunamadığından söz edilmesiyle ilgili olarak ise Müftüzade, bu tarz röportajlarda, özellikle kayıplar meselesi gibi hassas bir konuda, kamuoyunu yanlış bilgilendirmemek için alınan bilginin doğruluğunun incelenerek güncellenmesi gerekliliğin elzem olduğunu vurguladı.

Müftüzade, bahsedilen Rum asıllı 5 Amerikalı kayıptan ikisinin 2005 ve 2009 yıllarında ada genelinde iki toplumlu yapılan kazılarda bulunduğunu ve yine iki toplumlu yapılan antropolojik çalışma ve sonrasında DNA analizi neticesinde kimliklendirildiğini açıklandı.

Müftüzade, bir diğer Rum asıllı Amerikalı kaybın da 1997 yılında bulunduğunu, sonrasında yine aynı şekilde yapılan DNA analizi ile kimliklendirildiğini belirtti.

Müftüzade, “Dolayısıyla 5 Rum asıllı Amerikalı kayıptan röportajlarda bahsedildiği gibi bulunamamış 4 değil 2 kayıp kalmıştır ve bu konuyla ilgili araştırmalarımız halen devam etmektedir” dedi.

“EN CAN ALICI HUSUS KAYIPLARIN AKIBETİNİN BELİRLENMESİ ÇALIŞMALARI”

Kayıpları bulabilmek için yürütülen çalışmalarla ilgili konuşurken Müftüzade, Türk Üye Ofisi olarak kayıpların akıbetinin belirlenmesi için yapılan araştırma çalışmalarını tüm yapılan işlerdeki en can alıcı husus olarak gördüklerini vurguladı. Müftüzade, “Dolayısıyla bu konunun üzerine de hassasiyetle eğiliyoruz. Ada genelinde, gerek ofiste analiz yaparak, gerekse sahada potansiyel tanıklardan bilgi toplayarak çalışan geniş bir araştırma kadrosuyla, her türlü teknolojiden de yardım alınarak sürdürülen bir faaliyet içerisindeyiz” şeklinde konuştu.

Araştırmalar için kullanılan teknolojiyle ilgili bilgiler de veren KŞK Türk Üyesi Müftüzade, bilgi akışının yanı sıra araştırmalar için en büyük sıkıntının, 1963-64 ve 1974 yıllarından günümüze değişen yüzey şekilleri, yani yıkılan kerpiç evler, yanan ormanlar, yatağı değişen dereler, birleşmiş tarla sınırları, yeni yapılan binalar, olduğunu kaydetti. O zamanlardan bu yana hem Kuzey hem de Güney’de büyük görsel değişim olduğunu belirten Müftüzade, zaten yaşlanmış olan tanıkların yer betimlemede zorlandıklarını ifade etti.

Müftüzade, dolayısıyla aranan yerin doğru tespitini yapabilmeyi mümkün kılmak için öngörülen bazı cihazlar kullandıklarını söyledi.

Müftüzade, eski yüzey şekillerinin, nehirlerin, yolların, tarla sınırlarının ve bunun gibi diğer oluşumların tespiti için hata payı hemen hemen olmayan ölçüm cihazları, eski hava fotoğrafları ile kıyaslama yapabilmek için dronlar ile kayda aldıkları güncel hava fotoğrafları ve tüm bu dataları dijital olarak kayda alıp araştırma ekiplerine servis edebilecekleri özel hazırlanmış ve tasarlanmış bilgisayar programları kullandıklarını da belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Memur-Sen’den 1 Ağustos mesajı…

Published

on

By

Memur-Sen, 1 Ağustos, Kıbrıs’ın fethinin 454’üncü, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 67’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Memur-Sen Genel Sekreteri Mehmet Mutlu mesajında Kıbrıs’a Türk mührünün vurulduğu üç tarihi günün yıldönümünü kutlamanın onur ve gururunu yaşadıklarını vurguladı.

Varoluş savaşında, canlarını feda eden tüm şehitleri saygı ve rahmetle, gazileri ise minnet ve şükranla anan Mutlu halkın Toplumsal Direniş Bayramını kutladı.Mutlu mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Kıbrıs Türk halkı olarak üç tarihi günü bir arada kutlamanın bahtiyarlığını yaşamaktayız. EOKA Tedhiş Örgütünün ENOSİS hedefine karşı, savunma amacıyla kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı 11 yıl boyunca kahramanca direnmiş barış harekatlarının zaferle sonuçlanmasıyla misyonunu Güvenlik Kuvvetlerine devretmiştir. KKTC Devleti’nin iç ve dış güvenliğinden sorumlu, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımız, her türlü modern silah ve araç gerece sahip, en güvenli kurumumuzdur.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler: Türkiye’nin desteğiyle KKTC sağlık sistemi yeni bir çağın eşiğindedir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, sağlık alanında yapılan yatırımlara ilişkin açıklama yaptı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne her alanda olduğu gibi sağlık alanında yaptığı yatırımların, halkın yaşam kalitesine doğrudan katkı sunduğunu belirten Öztürkler, sağlık sisteminin güçlenmesine vesile olan bu yatırımların, özellikle altyapı ve erişilebilirlik açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Öztürkler, Değirmenlik Sağlık Ocağı, Maraş Sağlık Merkezi, Girne Asker Hastanesi, Girne Devlet Hastanesi ve Güzelyurt Devlet Hastanesi gibi kurumların bu vizyonun somut örnekleri olduğunu ifade etti.

Temeli atılan yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin, çağdaş tıbbın gerekliliklerine uygun, ileri teknolojiyle
donatılmış bir sağlık üssü olacağını kaydeden Meclis Başkanı Öztürkler, “Bu gelişmeler sadece fiziki yatırımlarla sınırlı kalmamış, aynı zamanda sağlık personelinin eğitimi, tıbbi cihazların modernizasyonu ve hizmet kalitesinin artırılması gibi birçok alanda ilerleme sağlanmıştır. KKTC vatandaşları ile ülkemizdeki misafirlerimiz artık daha güvenli, daha kapsamlı ve insan odaklı bir sağlık sistemine sahiptir” ifadelerine yer verdi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle KKTC sağlık sisteminin yeni bir çağın eşiğinde olduğuna dikkati çeken Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, gelişmelerin korunarak daha ileriye taşınacağını da kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Lefkoşa’daki kadın derneklerine gerçekleştirdiği ziyaretleri tamamladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Kuzey Kıbrıs Kadın Örgütleri Ağı’na bağlı derneklere başlattığı ziyaretlerine Lefkoşa’da devam etti.

Ziyaretleri kapsamında Lefkoşa’da faaliyet gösteren; Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği, Kıbrıs Kadın Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, Yenikent Inner Wheel, Lefkoşa Başkent Inner Wheel ve Lefkoşa Sarayönü Inner Wheel kulüplerinin başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşen Sibel Tatar, Lefkoşa’daki kadın derneklerine gerçekleştirdiği ziyaretleri tamamladı.

Sibel Tatar’ın Lefkoşa’da faaliyet gösteren derneklere gerçekleştirdiği ziyaretlerde, toplumsal ortak projeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Sibel Tatar ilk olarak Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği Başkanı Dr. Nilüfer Rahmeoğlu Ramiz ve yönetim kurulu üyeleri ile görüştü.

Görüşmede derneğin Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte sağlık alanında yürütülen proje hakkında, proje yürütücüsü Doç Dr. Filiz Yarıcı tarafından bilgi verildi.

Sibel Tatar, ikinci ziyaretinde Kıbrıs Kadın Eğitim ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Meral Çakmak ve yönetim kurulu üyeleriyle görüştü. Görüşmede derneğin yıl içinde gerçekleştirdiği faaliyetler ile önümüzdeki dönem yapılması planlanan projeler hakkında bilgi verildi.

Sibel Tatar, üçüncü ziyaretinde ise Lefkoşa Inner Wheel kulüplerinin gerçekleştirdiği ve diğer bölgelerden de Inner Wheel Kulüp temsilcilerinin katıldığı ortak görüşmede bir araya geldi.

Dönem Bölge Başkanı Zehra Yüksel tarafından karşılanan Sibel Tatar, görüşmede, Yenikent Inner Wheel Başkanı Füsun Esatoğlu, Lefkoşa Başkent Inner Wheel Başkanı Fürkan Tirali ve Lefkoşa Sarayönü Inner Wheel Başkanı Müge Tancer ile kulüplerinin yönetim kurulu üyeleriyle görüştü.

Görüşmede kulüplerin yaptığı faaliyetlerle ilgili bilgi verildi ve önümüzdeki dönem planlanan faaliyetler paylaşıldı.

Ziyaretlerde, Sibel Tatar’a Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Danışmanı Aydan Başkurt eşlik etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam