Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Fransa’da Danıştay, İslamofobi ile Mücadele Kolektifi’nin kapatılması itirazını değerlendiriyor

Fransa’da İslamofobi ile Mücadele Kolektifi’nin kapatılmasına yönelik itiraz Danıştayda ele alınıyor. Kolektif’in avukatı Sefen Guez “Danıştayın kararı beklediğimiz yönde olmazsa konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıyacağız” de

Published

on

Fransa’da hükümetin Aralık 2020’de “İslamcı propaganda” yaptığı bahanesiyle kapattığı, ülkede Müslümanlara yönelik baskı ve ayrımcılığa karşı çalışmalar yürüten İslamofobi ile Mücadele Kolektifi’nin (CCIF) kapatılmasına yönelik itirazla ilgili Danıştayda ilk oturum gerçekleştirildi.

CCIF’nin Ocak 2019 ile Ocak 2021 arasında icra direktörlüğünü yürüten Jawad Bachare, duruşmada Danıştay üyesi yargıçlardan oluşan kamu raportörlerinin görüşlerini dinlediklerini, hükümetin kapatma kararında CCIF’ye yöneltilen “terör, teröre teşvik” gibi suçlamaların raportörün dosyasında bulunmadığını belirtti.

İtiraza ilişkin karar 3 ila 5 haftada verilecek

Bachare, CCIF’nin İslamofobiyi, nedenlerini ve sonuçlarını eleştirdiği için halen “ifade özgürlüğünü aşmakla” suçlandığını, buna şiddetle karşı çıktıklarını vurgulayarak, Danıştayın kapatmaya itiraza ilişkin kararını 3 ila 5 haftada vereceğini söyledi.

CCIF’in avukatı Sefen Guez Guez de kamu raportörünün CCIF’ye terör suçlaması yöneltmediği halde, Kolektif’in kullandığı “Fransa’da devlet ırkçılığının kurumsal bir ırkçılık olduğu”na dair ifadeleri kapatma için yeterli neden görmesinin garip olduğunu kaydetti.

Avukat Guez Guez, kapatılma zemininin hukukun egemenliğine ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunun altını çizerek, “CCIF’nin bazı ırkçılık formlarının devletten geldiğini söylemeye hakkı var. (Fransa’da) İdari mahkemeler, birçok kez devleti, yönetimleri, valilikleri ayrımcılık nedeniyle kınadı.” dedi.

Danıştay, kararı bozmasa AİHM’e gidilecek

CCIF’nin Danıştaya daha önce götürdüğü, başörtüsü takan kadınları savunduğu ya da İslamofobik uygulamalara itiraz ettiği davaları kazandığını belirten Guez Guez, bu davayı da kazanmayı umduklarını dile getirdi.

Guez Guez, Danıştayın kararı bekledikleri yönde olmazsa konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyacaklarını ifade etti.

Avukat Guez Guez, bugünkü oturumda ayrıca “Barakacity” adlı yardım derneğinin kapatılmasına yönelik itirazı da sunduklarını, hükümetin kapatma kararında terör eylemine teşviki neden olarak belirttiğini ancak derneğin liderlerinin “nefrete teşvik ya da terör provokasyonundan” hüküm giymediğini söyledi.

“CCIF, devlet kurumlarındaki İslamofobiye dikkati çektiği için hedef alınıyor”

Kolektif üyelerinden Imene Hamdane, İçişleri Bakanı’nın (Gerald Darmanin) CCIF hakkındaki iddiaları ile kuruluşun ilişkilendirilemeyeceğini belirterek, “Bence, aslında CCIF, devlet kurumlarındaki İslamofobiye dikkati çektiği için hedef alınıyor, bundan rahatsız oluyorlar.” diye konuştu.

Hamdane, CCIF’nin hukukun üstünlüğüne saygıyı sağlamaya çalıştığını, Kolektif’in çabaları olmadan birçok insanın ciddi ayrımcılığa maruz kalacağını vurguladı.

Fransa’da Arap ve Müslüman Dünyası Çalışmaları Enstitüsü Merkezi (IREMAM) Araştırma Direktörü ve siyaset bilimci François Burgat, kamu raportörlerinin hükümetin CCIF’nin kapatılmasına yönelik “terör suçlamalarını” dosyaya almamasını “Danıştay, Macron Cumhuriyeti’nin kaybedilen onurunu kurtaracak mı?” ifadeleriyle değerlendirdi.

CCIF, kapatma kararına itiraz için 31 Ocak’ta Danıştaya başvurmuştu

İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, 2 Kasım 2020’de Twitter hesabından, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un talimatıyla ve Bakanlar Kurulunun kararıyla CCIF’nin kapatıldığını duyurmuştu.

Ülkedeki faaliyetlerini daha önce durduran ve çalışmalarını yurt dışına taşıyan CCIF, kapatma kararına itiraz için 31 Ocak’ta Danıştaya başvurmuştu.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran ile Avrupa, İstanbul’daki müzakere sonrası görüşmelerin sürdürülmesi konusunda anlaştı

Published

on

By

İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da yapılan görüşme sona ererken tarafların meselenin çözümü için yeniden bir araya gelinmesi konusunda mutabakata vardığı bildirildi.

İran ile E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları arasında İstanbul’daki nükleer görüşmede İran’ı temsil eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, görüşmenin sonucuna ilişkin X hesabından açıklama yaptı.

İstanbul’da Avrupalı temsilcilerle ciddi, açık ve detaylı görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Garibabadi, “Yaptırımların kaldırılması ve nükleer meseleyle ilgili son gelişmeler ele alındı ve incelendi.” ifadelerini kullandı.

Garibabadi, bazı Avrupa ülkelerinin İsrail’in İran’a saldırılarında Tel Aviv’i destekleyen tutumlarını da görüşmede gündeme getirdiklerini ve bu tutumu eleştirdiklerini belirtti.

Garibabadi, şunları kaydetti:

“Sözde snapback mekanizması dahil olmak üzere ilkesel duruşlarımızı açıkladık. Her iki taraf da toplantıya belirli fikirlerle geldi ve bu fikirlerin çeşitli yönleri incelendi. Bu konudaki istişarelerin devam etmesi konusunda mutabakata varıldı.”

İran nükleer dosyasına dair belirsizliklerin ve gerilimlerin giderek tırmandığı bir dönemde İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da nükleer konuda görüşme yapılmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Taraflar, daha sonra İstanbul’da 25 Temmuz’da nükleer konuyu görüşmek üzere bir araya geleceklerini bildirmişti.

Devamını Oku

Dünya

Limasol yangını… Logginos: “Bugün durum çok daha iyi”

Published

on

By

Limasol bölgesine bağlı köylerde çıkan yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığı, sınırlandırıldığı belirtildi.

“Sigmalive” haber sitesine göre İtfaiye Birimi İtfaiye Şefi Nikos Logginos yaptığı açıklamada dün akşam yangına ilişkin bazı canlanmaların yaşandığını ancak bugün, durumun çok daha iyi olduğunu ifade etti.

Yangının, bugün tamamen kontrol altına alınması konusunda iyimser olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Logginos, yangının sınırlandırıldığını, alanın ne olduğunu bildiklerini bununla birlikte teyakkuzda olmaları ayrıca ileriki günlerde de dinamiklerin bölgede olması gerektiğine dikkati çekti.

Yunanistan’dan gelen 26 “orman komandosu” ile ilgili soru üzerine Logginos, Yunanistan’dan gelen ekibin, yangınların canlanması olaylarına yardımcı olacaklarını, bu kişilerin özel eğitimli olduğunu söyledi.

-Yanan alan

“Sigmalive” bir başka haberinde ise ilgili bir merkezin uydu verilerini baz alarak yaptığı ilk analize göre, Limasol yangının geride yaklaşık 125 kilometre karelik yanmış alan bıraktığını belirtti.

-Köyler elektriksiz

“Sigmalive” haber sitesi aynı haberi içerisinde Rum Elektrik Kurumu’nun (AİK) dağlık yangın bölgelerindeki 7 köye elektrik sağlama çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

AİK Basın Sözcüsü Dimitris Nathanail, yangında zarar gören 58 elektrik direğinin tamir edildiğini bununla birlikte tam olarak hasarın tespiti için de sayımın devam ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Dünya

İran ile Avrupa ülkeleri, nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için yeniden İstanbul’da bir araya geldi

Published

on

By

İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için heyetler, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ikinci kez bir araya geldi.

Heyetleri taşıyan araçlar, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na giriş yaptı.

Görüşmeler, basına kapalı gerçekleştiriliyor.

Dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki görüşmelere İran’ı temsilen dışişleri bakan yardımcıları Mecid Tahtrevançi ile Kazım Garibabadi katılıyor.

İran, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarının talebi üzerine yeni tur görüşmelerini gerçekleştirmeyi kabul etmişti.

İran ile anlaşmanın Avrupa’daki tarafları olarak bilinen İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan E3 grubu, 16 Mayıs’ta İstanbul’da dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde bir araya gelmişti. Taraflar, ABD ile İran arasında süren dolaylı müzakerelere paralel olarak temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kalmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam