Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Güçlü Türkiye güçlü KKTC”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile bir araya geldi. Metin Feyzioğlu, büyük devlet insanı ve Türk milliyetçisi merhum Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın bayrağını devralmış ve bu bayrağı yeni zirvelere taşımak sorumluluğunu da üstlenen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teşekkür ederek şunları kaydetti:

“Bu kutsal vatan görevinde kendisine destek vermek bizim için yerine getirilmesi şerefli bir görevdir. Bilindiği üzere 2015’ten bu yana Türkiye Barolar Birliği olarak Kıbrıs davasına ilişkin yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Hukuki ve fikri alt yapının geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz. Stratejik yol haritasının oluşturulmasında üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Rumların Kıbrıs Türkü’ne uyguladıkları ve uygulattıkları izolasyon ve ambargolar, ağır bir insan hakları ihlali dizisine dönüşmüş durumdadır. Bu izolasyon ve ambargoların amacı, Kıbrıs Türkü’nü yıldırmak ve Kıbrıs Türkü’nü Türklüğünden vazgeçirmektir ve  Rum’un yanında bir azınlık olmaya zorlamaktır. Biz her gün artan bir kararlılıkla dünyaya haykırıyoruz. ‘Başaramayacaksınız!’ Kıbrıs Türkü’nü Rum’un yanında azınlık yapamayacaksınız, Türkiye’den koparamayacaksınız.

Kıbrıs Türkü’ne yönelik sinsi ve hain planın boşa çıkarılması için bu izolasyon ve ambargoların verdiği zarar akılcı ve pratik yöntemlerle etkisiz kılınmak zorunda. Kıbrıs Türkü üreten, zenginleşen ve kendi yarattığı refahı hakça bölüşen; tüketime değil üretime dayalı bir ekonomik sisteme kavuşturulmalı. İzolasyon ve ambargoların etrafından dolanılması ve bunların insanlığın yüz karası uygulamalar olduğunu tün dünyaya anlatılması için etkili bir plan hazırlanmalı. Bugün yaptığımız toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla tüm bu konularda somut başlıkları ortaya koyduk. Stratejik bir yol haritası taslağını da takdirlerine sunduk. Kıbrıs Türkü’nün davasını büyük bir yetkinlik, kararlılık ve fedakarlıkla savunduğu için Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a şükranlarımı sunuyorum.”

 Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Türkiye Barolar Birliği’nde yaptığı konuşmada, Kastamonu’da yaşanan sel felaketi nedeniyle yaptığı ziyarette, Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar büyük ve güçlü bir devlet olduğunu vurguladı. En kısa zamanda yaraların sarılacağını ve eski günlere geri dönüleceğini dile getirdi. Oradaki çalışmaları memnuniyetle izlediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bütün Türkiye’ye geçmiş olsun dileklerini sundu.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun daveti üzerine yaptığı bu ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta milli ve hukuksal açıdan verilen mücadeleden, şu anda gündemde olan Kıbrıs pasaportlarıyla ilgili gelinen aşamadan bahsetti. Hukuki boyutta da bunun mücadelesinin verileceğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı konuşmada, KKTC sınırları içinde olan ve 47 yıldır kapalı olan Maraş’ın açılımıyla, insan hakları adına ne kadar doğru ve önemli bir karar verildiğini ve Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuracak olan eski mal sahiplerinin de Maraş’a gelebileceklerini belirtti.

İki yıl önce Türkiye Barolar Birliği’nin düzenlediği uluslararası toplantıda alınan kararların iki yıl sonra bu aşamaya kadar geldiğini memnuniyetle karşıladıklarını sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasına şöyle devam etti:

“Şu anda bir pandemi dönemi içindeyiz. Ekonomik, sosyal ve eğitim açısından bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldık fakat biz geleceğe bakıldığında bu pandemi koşullarında Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle ayakta durmayı başardık. Pandemi sonrasında daha da yükselecek daha da dış yatırımlarla kendi ekonomisini destekleyecek duruma geleceğiz. Ambargolar, izolasyonlar ve kısıtlamaları da önleyebilmek için ne gibi önlemlerin alınacağını bütün stratejik boyutuyla  değerlendirmek, bir yol haritası çizmek çok önemlidir. Türkiye Barolar Birliği Başkanı  Metin Feyzioğlu’na ve Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği Yönetim Kurulu’na ve avukat arkadaşlara teşekkür ederim.

KKTC’nin gelişebilmesi için Türkiye’nin fevkalade desteğiyle oradaki ekonomik yapıyı güçlendirmek, üretimi artırabilmek, maliyetlerin gözden geçirilmesiyle rekabet gücümüzü artırabilmeyi hedefliyoruz. Dünyada kimse yalnız değildir. KKTC’de de üniversitelerle, bütün üretim tesisleri, tarımsal faaliyetleri rekabet içindedir. İhracatı çoğaltıp, ithalatı azaltabilmek ve üretken, geleceğe özgüvenle bakabilen bir ekonomik yapı, refahın artırılmasıyla ve daha güçlü bir KKTC temennimizdir. Kıbrıs Türk halkının geleceği çok önemlidir. KKTC Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki temsilcisidir. Orada da milletimizin ileriye dönük menfaatleri vardır. 30 Ağustos günü yaptığım konuşmada belirttim.

Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz! İleri…’ İşte o zaman Kıbrıs düşman eline geçerse bütün Anadolu’nun yolları kapanır  ve bunun ne kadar doğru bir tespit olduğunu bugün dahi görebiliyoruz. Rum-Yunan ikilisinin Ege adaları, Rodos, Girit ve son kaleleri olan Kıbrıs’ı ele geçirme ve bütün Doğu Akdeniz’e hakim olma hayalleri Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC iş birliği ile Mavi Vatan’da hem denizlerdeki haklarımızı, enerji kaynakları bağlamında verilen mücadelede daha güçlü kılabilmek, kıta sahanlığı, ekonomik münhasır bölge gibi kavramların hakkımızı koruduğu ve ulusal gücümüzü göstermek ve hava sahasında da KKTC’nin gücünü gözler önüne sermektedir. Geçitkale’de de İHA ve SİHA’lara verdiğimiz işletme hakkıyla Doğu Akdeniz denetlenebiliyor. Geçen hafta kıyılarımıza doğru Suriye kaynaklı bir petrol sızıntısı olmuş; Karpaz ve Gazimağusa sahillerini tehdit etmişti ama hem aldığımız tedbirler hem de rüzgarın etkisiyle bu sızıntı kıyılarımıza yaklaşamadı ve İHA’ların çektiği fotoğraflarla, aldığımız tedbirlerle daha çabuk müdahalede bulunuldu.

Türkiye Cumhuriyeti’nden güçlü bir destek alarak halkımızın güven içinde yaşamasını sağlıyoruz. KKTC’nin Türkiye Cumhuriyeti ile Doğu Akdeniz’de yaptığı işbirliği gelecekte milletimiz için ne kadar kıymetli olduğunu göstermektedir. Ben, bu duygularla Ankara’da bu toplantıya katıldım. Bütün kamuoyuna teşekkür eder, Kastamonu’da sel felaketi dolayısıyla yaralananlara geçmiş olsun der, hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet dilerim. Temennim odur ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle önümüzdeki süreci daha iyi yönetmek üzere haklarımızı korumayı gelecek nesillerin özlediği günleri hep birlikte yakalarız.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, “Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmelerle turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır.” dedi.

Üstel, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliğince (AKTOB) bu yıl Antalya’da 15’incisi düzenlenen “Uluslararası Resort Turizm Kongresi”nin açılışında yaptığı konuşmada, turizmin barışın, refahın ve ortak geleceğin dili olduğunu söyledi.

Turizmin bir ekonomik faaliyet olmasının yanı sıra toplumların birbirini anlamasını, kültürlerin kaynaşmasını ve barışın yerleşmesinin sağladığını dile getiren Üstel, Kıbrıs Türk halkı için turizmin kalkınmanın ana damarlarından biri, refahı büyüten en stratejik sektör anlamına geldiğini kaydetti.

Siyasi istikrarın turizmin en büyük güvencesi olduğuna dikkati çeken Üstel, KKTC’de son yıllarda yakalanan siyasi istikrarın turizme yapılan yatırımların en büyük itici gücü olduğunu vurguladı.

“Siyasi istikrar yoksa turizm de sürdürülebilir başarı da yoktur.” ifadesini kullanan Üstel, KKTC’de atılan tüm adımların turizmcinin önünü açan, yatırımı cesaretlendiren, erişilebilirliği artıran, tanıtım kapasitesini büyüten bir anlayış ile şekillendiğinin altını çizdi.

KKTC turizminin, Rum yönetiminin yıllardır sürdürdüğü sistematik engellemelere, çıkardıkları zorluklara rağmen büyüyen, gelişen ve güçlenen bir sektör olduğunu anlatan Üstel, “Rum yönetiminin engellemeleri modern dünyanın turizm anlayışıyla, AB’nin kendi ilan ettiği değerlerle, uluslararası seyahat özgürlüğü ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Direk uçuşların engellenmesi çağdışıdır. KKTC’ye doğrudan uçuşların hala siyasi nedenlerle engellenmesi turizmimizin hızını ve çeşitliliğini olumsuz etkilemektedir. Havacılık alanındaki kısıtlamalar turistin ulaşım süresinin gereksiz yere uzatılması ve maliyetleri arttırması tamamen siyasi bir tercihtir. Bunun insani ve ticari bir gerçeği yoktur.” diye konuştu.

– “Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir”

Güneye gelen turistlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişinin engellenmesinin turizm etiğine aykırı olduğunu belirten Üstel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Güney Kıbrıs’a gelen birçok yabancı turist Kıbrıs’ın tümünü görmek istemektedir. Fakat Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmeler ile turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır. Bu yalnızca Kuzey Kıbrıs Türk turizmine değil adadaki insanla etkileşime, karşılıklı işbirliğine ve kültürel barışa da zarar veriyor. Turist korkutulacak değil misafir edilecek kişidir. Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir. Ulaşım ambargoları turizmin ruhuna aykırıdır. KKTC, hava ulaşımından ticari taşımacılığa spor ve kültür organizasyonlarında turizmin tanıtımına kadar 40 yıldır siyasi ambargolarla engellenmektedir. Bilinmesini isterim ki hiçbir ambargo Kıbrıs Türk halkının iradesinden, üretiminden ve turizm vizyonundan daha güçlü değildir. Bu baskılar bizi durduramaz. Tam tersine daha üretken daha yenilikçi ve daha dayanıklı bir turizm modeli geliştirmeye katkı sağlamaktadır.”

KKTC’yi ayakta tutanın stratejik yatırımlar olduğunu dile getiren Üstel, siyasi engellemelere rağmen KKTC turizminin Akdeniz’in yükselen destinasyonlarından biri haline geldiğini kaydetti.

Üstel, bu durumu mümkün kılanın, Türkiye’nin desteğiyle yapılan stratejik yatırımlar ve turizm konusunda attıkları adımlar olduğunu ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkan Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile bugün ara bölgede gerçekleştirilen görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “asıl konuyu, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması konusunu hedefleyen bir sürece giriyoruz” ifadesini kullandı.

“Kathimerini” gazetesinin haber sitesine göre Hristodulidis, “bugünkü görüşmede müzakere olmadığını, Erhürman’ın bazı konuları gündeme getirdiğini, kendisinin de bazı başka konuları gündeme getirdiğini” belirterek, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile ortak görüşme yapılmasında uzlaşılmasının “olumlu bir olay olduğunu” vurguladı.

Rum Radyo Televizyon Kurumu RİK’in haberinde ise Hristodulidis’in, Holguin’in 5 ve 6 Aralık tarihlerinde liderlerle görüşeceğini söylediğini aktardı.

Habere göre Hristodulidis ayrıca, bugünkü görüşmede müzakerecilerin, hem Holguin’le ortak görüşmenin hem de yeni gayrı resmi konferansın hazırlıkları için görüşmelere başlamaları kararının alındığını da vurguladı.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıslı Türk lider Tufan Erhürman, Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis ile ilk görüşmesinde masaya 10 maddelik öneri paketi koyduğunu kaydetti.

Erhürman ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Mehmet Dana’nın müzakereci olacağını da ifade etti.

Erhürman, görüşmede iki tarafın temsilcilerinin gerekli durumlarda düzenli aralıklarla bir araya gelmesi konusunda mutabık kaldığını söyledi. “Temsilcilerimize tam yetki verdik, ihtiyaç duyuldukça bir araya gelecekler. Biz de gerekirse yeniden görüşebiliriz” ifadesini kullandı.

Görüşmenin bir saat 15 dakikası heyetler arası, 15 dakikası ise liderlerin baş başa temasları şeklinde yapıldı.

Erhürman, öngörülen “5+1” formatındaki yeni konferans öncesinde bazı konularda uzlaşma sağlanmasının hem BM Genel Sekreteri María Angela Holguín Cuéllar’ın ziyaretini hem de süreci olumlu etkileyeceğini vurguladı. Öne çıkan başlıklar arasında “yeni geçiş noktalarının açılması” ve ara bölgedeki güneş paneli önerisi yer aldı.

Erhürman, 5’inci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Hristodulidis’in bugüne kadar ele aldığı başlıkların odakta olmaya devam edeceğini ve 5+1 toplantısı öncesi bazı uzlaşmaların sağlanmasının sürece olumlu katkı yapacağını ifade etti.

Erhürman çözüm atmosferinin yaratılmasına yönelik 10 maddelik öneri paketi sunduğunu kaydetti.

Erhürman bu başlıkları da basın toplantısında açıkladı: 

  • Karma evlilikler ve vatandaşlık hakkı
  • Eşlerin güneyde ehliyet ve araç kullanabilmesi
  • Kuzeyde doğanların güneye geçememesi sorunu
  • Metehan’da üç kabinli geçiş düzenlemesi
  • Bostancı ve Derinya’da geçişlerin kolaylaştırılması
  • Gençlik Teknik Komitesi kapsamında U14 dostluk maçları önerisi
  • Kayıp Şahıslar Komitesi ve bayrak yakma eylemlerinin çözüm atmosferine etkisi
  • İki liderin karşılıklı ziyaret önerisi
  • Mülkiyetle ilgili tutuklamaların ve yargı süreçlerinin olumsuz etkileri
  • Yeşil Hat tüzüğü kapsamındaki ticarette yaşanan sıkıntılar
  • Hellim konusunda sözleşme imzalanmasının gerekliliği
  • Crans-Montana sonrası kaldırılan AB Ad-hoc Komitesi’nin yeniden kurulması
  • Güvenlik kuvvetleri arasında iletişim kanalının oluşturulması

Devamını Oku

Trending

Reklam