Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Ürdün’deki Hicaz Demir Yolu: 113 yıldır çalışmalarını sürdürüyor

Osmanlı yadigarı Hicaz Demir Yolu’nun Ürdün hattı, 113 yıl sonra bile hizmet vermeyi sürdürüyor. Amman’da açılması planlanan Demir Yolu Müzesi’nin inşası ise TİKA’nın girişimleriyle devam ediyor.

Published

on

Sultan İkinci Abdülhamid döneminde Şam ile Medine arasına inşa edilen Hicaz Demir Yolu’nun Ürdün’de bulunan kısmı, aradan geçen 113 yıla rağmen turistik geziler için de olsa hala hizmet vermeye devam ediyor.

Dini, siyasi ve askeri amaçlarla yapılan ve 1 Eylül 1908’de düzenlenen törenle bizzat İkinci Abdülhamid tarafından işletmeye açılan Hicaz Demir Yolu’nun hac yolculuğunu büyük ölçüde kolaylaştırması, Hicaz’a yönelecek dış saldırılar ve bölgede çıkabilecek isyanlara karşı önemli bir savunma vasıtası oluşturması amaçlanıyordu.

Ancak I. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan gelişmeler nedeniyle demir yolu dört kısma ayrıldı. Hayfa-Semah hattı Filistin’de, Mudevvere-Medine hattı Hicaz Haşimi Krallığı ve daha sonra Suudi Arabistan’da, Şam-Der’a, Der’a-Semah hattı Suriye’de, Der’a-Mudevvere hattı ise Ürdün’de kaldı.

Ürdün’deki demir yolu hattı, aradan geçen 113 yıla rağmen hizmet vermeye devam ediyor ve halihazırda ülke içi turistik geziler için kullanılıyor.

“Ürdün hattı bizim için gurur kaynağı”

Hicaz Demiryolu Amman Tren İstasyonu​​​​​​​ Müdürü Zahi Halil, “Ülkenin kuzeyinden güneyine uzanan ve 452 kilometre uzunluğunda olan bu demir yolunun Ürdün’de bulunması ve aradan geçen 113 yıla rağmen hala kullanılır durumda olması bizim için gurur kaynağı” dedi.

Demir yolunun bakımı, geliştirilmesi ve korunmasının zor olduğunu dile getiren Halil, “Ürdün hattı halihazırda ülke içi turistik geziler için kullanılıyor. El-Mehatta (İstasyon) bölgesinden Giza’ya kadar 45 kilometrelik bir mesafede seferler düzenleniyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin desteğiyle Demir Yolu Müzesi inşa ediliyor

Ülkedeki demir yoluyla ilgili mevcut projelere de değinen Halil, Türkiye’nin desteğiyle başkent Amman’da bir Demir Yolu Müzesi inşa edildiğini, müzenin kaba inşaatının tamamlandığını ve ince işlerinin tamamlanma aşamasında olduğunu aktardı.

Müzenin, bölgedeki en büyük demiryolu müzelerinden biri olacağını ve çalışmaların 6 ila 8 ay içinde tamamlanacağını kaydeden Halil, Türk hükümeti ile birlikte konuyu takip ettiklerini söyledi.

Halil, Suriye’de durum normale döndüğünde karşılıklı ticaretin güçlendirilmesi için bu ülkeye seferlerin de yeniden düzenlenmeye başlayacağını söyledi.

TİKA tarafından kurulmak üzere 2016’da imzaları atılan Amman Hicaz Demiryolu Müzesi, Osmanlı Demiryolu tarihine ilişkin bir çok önemli eşya ve hatırayı bünyesinde barındıracak.

Müzede 2. Abdülhamid Han döneminin en önemli projelerinden biri olan Hicaz Demiryolu Amman Tren İstasyonu’nun restorasyonu ve demiryolunun tamamının anlatımı yapılacak.

Hicaz Demiryolu’nun tarihi

Osmanlı Padişahı İkinci Abdülhamid döneminin en önemli projelerinden biri olan Hicaz Demiryolu, 1900-1908 yılları arasında Şam ile Medine güzergahında inşa edildi. Demiryolunun yapımına 1 Eylül 1900’de Şam ile Der’a arasında başlandı. Şam’dan Medine’ye doğru inşasına başlanan hat, 1903’te Amman’a, 1904’te Maan’a, 1 Eylül 1906’da Medayin-i Salih’e ve 31 Ağustos 1908’de Medine’ye ulaştı.

Ana istasyonları Amman’ın yanı sıra Şam, Der’a, Katrana ve Maan olan hat, kısa ömrüne rağmen önemli askeri, ekonomik ve toplumsal etkiler doğurdu. Hatta 1910’da 198 bin 448, 1913’te 232 bin 563 yolcu ile 1910’da yaklaşık 66 bin ton ve 1913’te 112 bin ton ticari eşya taşındı.

1900-1908 yılları arasında yapılan Hicaz Demiryolu, yan yollarla birlikte 2 bin 241 kilometre olarak inşa edildi.

Ürdün'deki Hicaz Demir Yolu: 113 yıldır çalışmalarını sürdürüyor

Ürdün'deki Hicaz Demir Yolu: 113 yıldır çalışmalarını sürdürüyor

Ürdün'deki Hicaz Demir Yolu: 113 yıldır çalışmalarını sürdürüyor

Ürdün'deki Hicaz Demir Yolu: 113 yıldır çalışmalarını sürdürüyor

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

ABD Yüksek Mahkemesinden Trump yönetiminin sınır dışı işlemlerine sınırlama

Published

on

By

ABD Yüksek Mahkemesi, Donald Trump yönetiminin, savaş dönemi yetkilerini kullanarak bazı düzensiz göçmenleri hızlı bir şekilde sınır dışı etme uygulamasını bloke etti.

Yüksek Mahkemenin 2’ye karşı 7 şeklinde aldığı kritik karar, Trump yönetiminin düzensiz göçmenleri sınır dışı etme çabalarını kısmen sınırlandıracak bir adım olarak dikkati çekti.

Mahkeme, Trump yönetiminin, düzensiz göçmenleri 1798 Yabancı Düşmanlar Yasası uyarınca sınır dışı etme adımını ilgili yasaya aykırı bularak işlemi durdurdu.

Böylece mahkeme, söz konusu yasayı kullanarak ABD’ye gelen düzensiz göçmenleri daha hızlı bir şekilde ülkeden göndermek isteyen Trump yönetiminin göçmenlerle ilgili yasal süreçlere uygun hareket etmesi gerektiğine işaret etmiş oldu.

Yüksek Mahkeme, davayı yeniden incelenmek üzere New Orleans merkezli 5. Temyiz Mahkemesine geri gönderdi.

ABD’de gelen bir grup Venezuelalı göçmen, yetkililer tarafından derhal sınır dışı edilme işlemlerinin başlatılmasına karşı dava açmış, kendilerinin ancak savaş döneminde uygulanan 1798 Yabancı Düşmanlar Yasası uyarınca gönderilmek istendiğini savunmuştu.

ABD yönetimi, ülkenin güney sınırında güvenliği sağlamak ve düzensiz göçmenleri hızla sınır dışı edebilmek için 1798 Yabancı Düşmanlar Yasası’nı uygulama kararı almış, söz konusu kararla ilgili tartışmalar Yüksek Mahkemeye kadar taşınmıştı.

Devamını Oku

Dünya

Eurovision’u kazanan Avusturya olurken, İsrail’in katılımı protesto edildi

Published

on

By

İsviçre’nin Basel kentinde düzenlenen 2025 Eurovision Şarkı Yarışması’nı Avusturya kazanırken, İsrail, Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım ve saldırılar nedeniyle finalde protesto edildi.

Bu yıl Basel’in ev sahipliğinde 69’uncusu düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nın finali 26 ülkenin katılımıyla yapıldı.

Sahneye 4’üncü sırada çıkan İsrail temsilcisi Yuval Raphael, şarkısını seslendirdiği sırada seyircilerden yuhalama sesleri yükseldi, Filistin bayrakları açıldı.

Yarışmanın organizatörü olan Avrupa Yayın Birliği’nin (EBU) canlı yayında yuhalama sesleri yerine alkış sesleri yayımladığı dikkati çekti.

Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, “İsrail şarkı söylerken gerçekte olanlar” ifadeleriyle şarkıcı Raphael’in protesto edildiği ve yarışma alanında açılan Filistin bayraklarını paylaştı.

İsviçre Yayın Kurumu’nun (SRG SSR) haberinde, İsrailli sanatçı Raphael’in performansının sonunda 2 kişinin bariyerleri aşarak sahneye ulaşmaya çalıştığı bildirildi.

İsrail’i protesto edenlerin güvenlik görevlileri tarafından durdurulduğu kaydedilen haberde, eylemcilerden birinin boya attığı ve 2 eylemcinin gözaltına alındığı ifade edildi.

– Eurovision’u Avusturya kazandı

Eurovision Şarkı Yarışması’nın final gecesinde Norveç, Lüksemburg, Estonya, İsrail, Litvanya, İspanya, Ukrayna, Birleşik Krallık, Avusturya, İzlanda, Letonya, Hollanda, Finlandiya, İtalya, Polonya, Almanya, Yunanistan, Ermenistan, İsviçre, Malta, Portekiz, Danimarka, İsveç, Fransa, San Marino ve Arnavutluk sahne aldı.

Juri ve seyirci oyları sonucunda Avusturya temsilcisi JJ, “Wasted Love” isimli şarkısıyla 436 puan alarak birinci oldu.

İsrail 357 puanla ikinci olurken, Estonya 356 puanla üçüncü sırada yer aldı.

– İspanya’dan Gazze’ye destek

İspanya devlet televizyonu RTVE de İspanyolca ve İngilizce, “İnsan hakları söz konusu olduğunda, sessizlik bir seçenek değildir. Filistin için barış ve adalet.” yazılı bir mesaj yayımladı.

– Final öncesi Gazze’ye destek protestosu

Bu yıl Eurovision Şarkı Yarışması’na ev sahipliği yapan Basel’de, büyük final öncesi İsrail’in yarışmaya katılması ve Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım protesto edilmişti.

Kentteki Barfüsserplatz Meydanı’nda toplanan binlerce kişi İsrail’in yarışmaya katılmasına tepki göstererek, yarışmanın organizatörü olan Avrupa Yayın Birliği’nden (EBU), İsrail’in bir daha katılmasına izin vermemesini talep etmişti.

Eylemciler, İsrail’in ihraç edilmemesi nedeniyle Eurovision Şarkı Yarışması’nı boykot çağrısında bulunmuştu.

– Yarışmanın organizatörü EBU, İsrail nedeniyle eleştirilerin odağında

Yarışmanın organizatörü olan EBU, Ukrayna’da başlayan savaş gerekçesiyle 2022’den bu yana Rusya’yı yarışmadan men etmesine rağmen, benzer bir kararı İsrail için almaması nedeniyle “ikiyüzlülük” ve “çifte standart” eleştirilerinin hedefi oluyor.

– İsrail karşıtı protestolar damga vurmuştu

Basel’de 13 Mayıs ve 15 Mayıs’ta gerçekleştirilen Eurovision Şarkı Yarışması’nın ilk ve ikinci yarı finali, İsrail karşıtı gösterilere sahne olmuştu.

Basel Belediye Binası önünde 11 Mayıs’ta gerçekleştirilen Eurovision Şarkı Yarışması’nın resmi açılış törenine, İsrail karşıtı ve Filistin destekçisi gösteriler damga vurmuştu.

Tören için belediye binası önünde toplanan binlerce kişilik kalabalık arasında çok sayıda Filistin destekçisi aktivist de yerini almıştı.

Devamını Oku

Dünya

İspanya devlet televizyonu, Eurovision öncesinde Filistin’e destek mesajı yayımladı

Published

on

By

İspanya devlet televizyonu RTVE, İsviçre’nin Basel kentinde düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması öncesinde, “Filistin için barış ve adalet” yazılı bir mesaj yayımlayarak, ceza vermekle tehdit eden Avrupa Yayın Birliğini (EBU) eleştirdi.

RTVE, Eurovision Şarkı Yarışması canlı yayınına geçmeden önce İspanyolca ve İngilizce dillerinde “İnsan hakları söz konusu olduğunda, sessizlik bir seçenek değildir. Filistin için barış ve adalet.” yazılı bir mesaj yayımladı.

RTVE’nin bu girişimi sosyal medyada oldukça fazla sayıda destek aldı.

İspanya devlet televizyonu, Eurovision’un ikinci yarı finalinde İsrail’in Gazze’de öldürdüğü 50 binden fazla insanı hatırlatmış ve sonrasında EBU, İsrail’den bu şekilde bahsetmesi halinde RTVE’ye ceza verileceği tehdidinde bulunmuştu.

RTVE’nin Eurovision yayınındaki yorumcuları Tony Aguilar ve Julia Varela, İsrail’i temsil eden Yuval Raphael’in sahne almadan önce yayımlanan tanıtım videosunda, “Bu yıl RTVE, Eurovision’dan İsrail’in festivale katılımını tartışmasını istedi. Birleşmiş Milletlere göre, Gazze’deki İsrail saldırılarının kurbanları 50 bini aştı ve bunların arasında 15 binden fazlası çocuk. Bu, herhangi bir ülkeye karşı bir dilekçe değil, barış, adalet ve insan haklarına saygı çağrısıdır.” ifadelerini kullanmıştı.

İspanya’da hükümet ortağı Sumar ittifakının girişimi sonrasında RTVE, nisan ayında EBU’ya yaptığı başvuruda Eurovision Şarkı Yarışması’na İsrail’in katılımı konusunda tartışma açılmasını talep etmiş ancak bu kabul edilmemişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam