Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

LAÜ Tarım Fakültesi Dekanı Aşkın, hibrit tohum konusunda açıklamalarda bulundu

Published

on

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Atilla Aşkın, “Hibrit Tohum, kanser, kısırlık : Kafa Karışıklığı” konusu üzerine bir takım bilgilendirmelerde bulundu.

Hibrit tohum özellikle seralarda tercih ediliyor
Son yıllarda kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri olan hibrit tohum ile ilgili bilgiler paylaşan Aşkın, hibrit tohumu melez tohum olarak belirterek hibrit tohumu şöyle tanımladı; Üstün özellikleri olan bir çeşit ile diğer üstün özellikleri olan başka bir çeşidi çiftleştirdiğimizde elde ettiğimiz yeni birey (bitki) melezdir. Yani hem anneye hem de babaya benzer. Aynen özelliklerimizin (karakterlerimizin) bir kısmını annemizden diğer bir kısmını babamızdan almamız gibi. Şöyle bir örnek vermek gerekirse kıpkırmızı renkli, iri, lezzetli meyveleri olan ama hastalıklara dayanıksız bir domates çeşidini gösterişli olmayan ama hastalıklara dayanıklı başka bir domates çeşidi ile çiftleştirdiğimizde elde edeceğimiz bireylerin bir bölümü anneye bir bölümü babaya diğer bir bölümü ise hem anneye hemde babaya benzeyecektir. İşte hem anneye hem de babaya benzeyenlerden bir bölümü ise hem annenin üstün özelliklerini (Kıpkırmızı renkli, iri lezzetli meyveli) hem de babanın üstün özelliklerini (hastalıklara dayanıklı) taşıyacaktır. Ama bu işi çiftçi koşullarında yapmaya kalktığınız zaman hangi tohumların üstün özellikler taşıdığını hangi tohumların anne veya babaya benzediğini bilemezsiniz. Bu durumda ıslah (Bitki ıslahı, Hayvan ıslahı) dediğimiz tarımın bir bilim dalı devreye giriyor. Önce annenin bu üstün özelliklerini taşıyan gen dizilişini elde etmek için anne sürekli olarak kendi çiçek tozları ile tozlanıp saf hat denilen bireyler elde ediliyor. 6 veya 7 yıl süren bu kendileme işlemi süresince her seferinde üstün özellikler gösteren bireyler (renk, irilik lezzet) seçilip bunlar kendi çiçek tozları ile tozlanıyor. Yaklaşık 7 tekerrür (yıl) sonunda bu seçilen karakterler açısında saf hat denilen bireyler elde ediliyor. Aynı işlem babanın üstün özellikleri için de yapılıyor. Saf hat anne ve babalar elde edildiğinde bunlar birbirleri ile çiftleştirilip Hibrit (F1) denilen anne ve babanın üstün özelliklerini gösterecek melez tohumlar elde ediliyor. Bu tohumların meyveleri annenin üstün özelliği olan kıpkırmızı renk, irilik ve lezzet ile babanın üstün özelliği olan hastalıklara dayanıklılığı taşıyor. Ancak bu meyvelerin tohumlarını ektiğimizde tohumlar genetik açılma gösterip anne ve babaya geri dönüyor. Bu nedenle kısaca özetlemeye çalıştığım bu özellikleri taşıyan tohumları kullanmak istediğinizde her seferinde yeniden tohum satın alınmak zorunda kalınıyor. Ancak Hibrit çeşidin parasal getirisi, pazar değeri genellikle tohum için harcanan paranın çok üstünde olduğundan kontrollü üretim yapılan özellikle seralarda bu tohumlar tercih ediliyor.
Melezleme yolu ile elde edilen hibrit tohumlarda tüm süreç doğal olduğundan insanlar için herhangi bir hastalık riski taşımadığını belirten Aşkın, “Kısaca hibrit tohum insanlarda kısırlık yapmıyor, hibrit meyvenin tohumlar bazen kısır olabiliyor, bu özellik bir teknik olarak ıslahçılar tarafından kullanılıyor. Kanser ve kısırlık tehlikesi kontrolsüz kullanılan tarım ilaçları (kimyasalları) nedeniyledir” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sanatçı Haluk Levent’i kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sanatçı Haluk Levent’i kabul ederek Şampiyon Meleklerin Adıyaman’da görülen mahkemesi ile ilgili olarak bilgi alışverişinde bulundu.

Haluk Levent, önemli bir süreç olan İsias davası ile ilgili Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Tatar ve Haluk Levent konu ile ilgili daha da takipçi olunması adına görüş alışverişinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuyu ilk günden beri hassasiyetle takip ettiğini ifade ederek, felaketle ilgili bir de kitap yazdığını belirtti ve kitabı Haluk Levent’e takdim etti.

Cumhuriyet yerleşkesi karşısında yapılan 400 dönümlük park bitince orada uygun bir yere de Şampiyon Melekler adınının verilmesini düşündüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar önümüzdeki günlerde farklı projeler için Haluk Levent’le tekrar bir araya geleceğini dile getirdi.

Haluk Levent de “Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar ile 30 yılı aşkın bir abi kardeş ilişkimiz vardır. Şampiyon melekler konusunda desteğini görüyoruz ve bu desteğin kararlı şekilde devam edeceğini biliyoruz. Çocukların aileleri adına geldim. Çok olumlu görüşme oldu. Yakında tekrar bir araya geleceğiz. Bu çocukların ailelerinin vicdanlarını rahatlatacak sonuçlar alacağımıza eminim ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Karaca’dan, Sönmezlilere veda ziyareti

Published

on

By

Görev süresi dolan Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Atilla Karaca, Sönmezliler Ocağı’na veda ziyaretinde bulundu.

Sönmezlilerden yapılan açıklamaya göre, Atilla Karaca, muharip derneklerden Sönmezliler Ocağı’nı ziyaret etti.

Ziyarette konuşan Karaca, KKTC’de çok iyi izlenimler elde ettiğini ifade ederek, yeni Başkan Hakan Balaban’ı tanıştırdı. Balaban da devraldığı bayrağı daha ileriye taşımanın sorumluluğuyla Kıbrıslı kardeşlerinin yanında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Sönmezliler Ocağı Başkanı Erden Esenyel de, Karaca ve ekibiyle çok iyi ilişkiler kurduklarını, Karaca’yı her zaman kendilerinden biri olarak gördüklerini ve hizmetlerini takdirle karşıladıklarını belirtti.

Dernek Başkan Yardımcısı Akay Cemal da, yalnız Sönmezliler Ocağı değil, genelde Kıbrıs Türk halkının Atilla Karaca’ya önemli hizmetlerinden dolayı müteşekkir olduğunu ifade ederek, isminin her zaman anımsanacağını, kulaklarının çınlayacağını kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Terörsüz Türkiye projesini selamlıyoruz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Terörsüz Türkiye projesi ile ilgili mesaj yayımladı.

Üstel, Terörsüz Türkiye projesi ile ilgili mesajında şu ifadelere yer verdi;

‘Anavatanımızın, “Terörsüz Türkiye” yolunda emin adımlarla, kararlılıkla ilerlemesini, KKTC’den heyecan, takdir ve mutlulukla takip ediyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşının sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir zaman rahat bırakılmamıştır. Taşeron terör örgütleri üzerinden güçlü Türkiye’nin yoluna taş konulmak istenmiştir. Bir anlamda kuruluşunu 102 yıl önce gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyeti, aradan geçen bir asra rağmen varoluş mücadelesini sürdürmek durumunda kalmıştır.

PKK Terör Örgütü, yarım asrı aşkın süre, Türkiye’de vatandaşlar arası birlik ve beraberliğe maddi ve manevi büyük zarar vermiştir.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Cumhur İttifakının uyum içinde sürdürdüğü Terörsüz Türkiye, projesinin başarılı ilerleyişini Kıbrıs Türk Halkı adına takdirle izliyorum.

Terör, her nerede olursa olsun, insanlık için büyük bir tehdittir.

Terörle mücadele kolay değildir. Ancak zoru başararak terörü yenmek, yenmenin ötesinde yok etmek bir zorunluluktur.

Türkiye’de 1984’te ilk terör eylemini gerçekleştiren PKK’ya karşı Türkiye Silahlı Kuvvetlerinin gücüyle başarıyla mücadele etme yanında, geçmişte barışçıl yollar da denenmiş ancak bugün gelinen aşamaya gelinememiştir.

PKK’nın, anlaşmanın üçüncü aşaması olan silah bırakmaya uyması ve bunu sembolik bir eylemle, silahları yakarak başlamasını bizlerde dikkatle izledik.

Sayın Erdoğan’ın altını çizdiği gibi Türkiye Cumhuriyeti devleti bu başarılı noktaya pazarlıksız, al – ver yapmadan, Türk Halkının gururunu incitmeden gelmiştir. Böyle bir anlaşma ancak güçlü devlet yapısıyla başarılabilir. Anavatanımız bunu başarma yolunda ilerlerken dünyaya da örnek yaratmaktadır. TÜRKİYE ŞİMDİ, TERÖRÜ BİTİRİYOR.

Bizler, Kıbrıs Rum Yönetiminin PKK’lı teröristlere kucak açıp, eğitim olanağı sunduğunu unutmadık. Teröriste yardım eden teröristin suç ortağıdır, dedik, yanılmadık.

İnsanlık suçu olan izolasyonlarla yalnız bırakılmak istenen, Kıbrıs Türk Halkı ve KKTC’ nin dimdik yoluna devam etmesinde güçlü Türkiye’nin etkisi, gözler önündedir. Bundan rahatsız olanlar da ya Türkiye’ye doğrudan zarar vermeyi deniyor ya da zarar verecek olanlara yardım etmeyi tercih ediyor. Kıbrıs Rum Yönetiminin yaptığı da budur.

Terörsüz Türkiye başlığı altında yaşananlar Türkiye’nin hayrınadır.

TÜRKİYE’NİN HAYRINA OLANLAR, KKTC’NİN DE HAYRINADIR.

Terörle mücadelede, Türkiye’nin geldiği aşamayı, en içten başarı dileklerimizle bir kez daha selamlıyorum.’

Devamını Oku

Trending

Reklam