Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“TC-KKTC-GKRY ELEKTRİK HATTIYLA BARIŞA KATKIDA BULUNURUZ”

Published

on

Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, Doğu Akdeniz’deki ülkelerin tamamının Türkiye’yi denklem dışı tutmaya çalıştığını belirterek, “Türkiye ve KKTC dışında bütün ülkelerin ortak bir paydası var o da, Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz nasıl inşa ederiz, bu zenginliklerden Türkiye’yi nasıl faydalandırmayız, Türkiye’yi nasıl dışarda bırakırız. Bunun hesabı içindeler.” dedi.

Arıklı, İstanbul’da düzenlenen 4. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen özel oturumda konuşma yaptı.

Doğu Akdeniz’deki yer altı kaynakları arama çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Arıklı, bölgenin zengin hidrokarbon varlığı ile 21. yüzyılda önemli gerilimlere sahne olma potansiyeli bulunduğunu belirtti.

Bölgede bulunan 7 ülkenin de 1,5 trilyon dolarlık tahmini yer altı kaynaklarında hak iddia ettiğine vurgu yapan Arıklı, “Türkiye ve KKTC dışında bütün ülkelerin ortak bir paydası var o da Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz nasıl inşa ederiz, bu zenginliklerden Türkiye’yi nasıl faydalandırmayız, Türkiye’yi nasıl dışarda bırakırız. Bunun hesabı içindeler.” dedi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Mısır ve İsrail’le yaptığı enerji ve savunma iş birliği anlaşmalarının Türkiye’yi dışarda tutma çalışmalarının bir sonucu olduğunu ifade eden Arıklı, bu politikaların büyük devletlerce de teşvik edildiğini söyledi.

İsrail’in çıkardığı ve çıkaracağı doğal gazı Avrupa’ya ulaştırmak için East Med projesinin gündeme geldiğini hatırlatan Arıklı, “7 milyar dolarlık bir proje. Bunu uygulamaya koydular. Oysa Türkiye’yle hareket etseler, çok daha ucuz bir şekilde doğal gazı Avrupa’ya ulaştırma imkanı bulabilecekler.” ifadesini kullandı.

Arıklı, GKRY’nin hidrokarbon aramak için oluşturduğu 13 parselden 11’inde Türkiye ile KKTC’nin hakkı bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Türkiye, kendisini bölgeden dışlamak isteyen bu güçlere iki hamleyle ‘One Minute’ dedi. Birinci hamle KKTC ile yapılmış arama ruhsatı anlaşmasıdır ve bu anlaşmayla Türkiye bölgede arama yapıyor. İkincisi de Libya’yla yapılan anlaşmadır. Bu da East Med’in önüne çekilen set. Bu iki hamleyle Türkiye, Doğu Akdeniz’de güçlü bir aktör olduğunu bir kez daha ortaya koydu ve Türkiyesiz herhangi bir hamlenin yapılamayacağını tüm dünyaya bütün çıplaklığıyla gösterdi.”

“TÜRKİYE-KKTC-GKRY ELEKTRİK HATTIYLA BARIŞA KATKIDA BULUNURUZ”

Karşılıklı olarak bölgede hidrokarbon arama çalışmalarının askıya alındığını söyleyen Arıklı, aramaların başlamasıyla soğuk veya sıcak çatışmalar yaşanabileceğine dikkati çekti.

ABD, İtalya, Fransa gibi ülkelerin petrol arama şirketlerinin bölgede çalışmalar yürüttüğünü vurgulayan Arıklı, “Özellikle ABD, ABD’li şirketlerin bölgedeki çalışmalarını güvence altına almak için 6. filoyu bölgeye göndereceğini duyurmuştu. Aynı şekilde Fransa ve İtalya da kendi petrol şirketlerinin arama güvenliğini sağlamak için donanmalarını bölgeye yollayabilirler. Zaten Fransa’nın Kıbrıs’ın güneyinde askeri donanma üssü almak için çalışma yaptığını biliyoruz.” diye konuştu.

Arıklı, ülkesindeki enerjiyle ilgili gelişmelere de değinerek, “KKTC yıllık 350 megavat enerjiye ihtiyaç duyan bir ülke. 2030’lu yılların başında enerji ihtiyacımızın 750 megavat olacağını düşünüyorum.” dedi.

Üretilen enerjinin büyük oranda dizel yakıt kullanılan jeneratörler aracılığıyla üretildiğine vurgu yapan Arıklı, bu yöntemin maliyetli ve çevreye zararlı olduğuna dikkati çekti.

Arıklı, Avrupa’da 2030 yılı itibarıyla katı yakıtla elektrik üretiminin durdurulacağını anımsatarak, “En büyük ihtiyaç, Türkiye ile kurmak istediğimiz kabloyla elektrik getirmedir. Orada da başka bir engel çıkıyor Avrupa Elektrik İletim Sistemi İşleticileri Birliği (ENTSO-E) o konuya ciddi tepki gösteriyor. Oraya Yunanistan ve GKRY de üye. Türkiye, AB ile enterkonnekte sistemi içinde. Şayet Türkiye ile enterkonnekteyle bağlanırsak ENTSO-E’nin engellemesiyle karşılaşabiliriz. Siyasi nedenlerle GKRY ve Yunanistan, Türkiye’nin bu hamlesini veto edebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

KKTC ile GKRY’nin iki noktada birbirine elektrik hatlarıyla bağlı olduğunu dile getiren Arıklı, Türkiye’den gelecek elektrik hattından GKRY’nin de yararlanabileceğini belirterek, “Kabloyla elektriğe uzun süre hayır diyeceklerini sanmıyorum, Orada da enerji pahalı. Oysa Türkiye’den KKTC’ye oradan da GKRY’ye elektrik götürüp bunu dostluk köprüsü ve güven arttırıcı önlem haline getirirsek bölgede barışa da katkıda bulunuruz.” dedi.

“MARAŞ’IN İSKANA AÇILMASI HALİNDE ORADA DA CİDDİ ENERJİYE İHTİYACI OLACAK”

Arıklı, Türkiye’den elektrik hattının gelmesinin ardından ülkede güneş enerjisi alanında adımlar atılacağını dile getirerek, “KKTC şu anda dünyanın en çok güneş alan ülkelerinden biri. Yılda 2 bin 400 saat güneş alıyoruz.” diye konuştu.

Üretilen güneş enerjisiyle KKTC’nin ihtiyaçları karşılandıktan sonra fazlasının kurulan elektrik hattı üzerinden Türkiye’ye gönderilebileceğini vurgulayan Arıklı, “Şu anda 123 kuruşa mal ettiğimiz enerjiyi 97 kuruşa satıyoruz. Bu bile çok yüksek. Bu fiyata ne turizm ne de yatırımı canlandırabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Ülkede Türkiye tarafından yürütülen yatırımlara ve kurulan tesislere de değinen Arıklı, “Güvercinlikteki büyük organize sanayi için ciddi enerjiye ihtiyacımız var. Orada 120 civarında fabrika mahiyetinde işletme kurulacak. Bunların büyük ve ucuz enerjiye ihtiyacı olacak. Ayrıca Maraş’ın iskana açılması halinde orada da ciddi enerjiye ihtiyacı olacak.” dedi.

Arıklı, etkinliğe katılan enerji firmalarını da ülkesine davet etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam