İşçi olarak çalıştığı lastik fabrikasındaki işini bırakarak rüzgar sörfü eğitmeni olan 45 yaşındaki Gülelçe, kendisine Değirmendere Mahallesi’nde sörf okulu açtı.
Eğitimlerin yanı sıra 10 metrekarelik kayıkhanesinde sörf tahtalarının tamir ve bakım işleriyle ilgilenirken üretime başlayan Gülelçe, ürünlerinin ilgi görmesi üzerine işini büyütmeye karar verdi.
Yaklaşık 2 yıl önce KOSGEB’den kredi, makine ve fuar desteği alarak Başiskele Sanayi Sitesi’nde 300 metrekarelik iş yeri açan Gülelçe, burada sörf tahtasının yanı sıra teknelerin güvertesinde kullanılan kaydırmaz ped, yeni nesil usturmaça, sörf ve kanolar için fin (yüzgeç), kürek, yeke (dümen) ve salma üretti.
Türkiye’de sunduğu tamir ve bakım hizmetiyle yurt dışından ürün alınmasının önüne geçerek ithalatın azalmasına katkı sağlayan Gülelçe, ürettiği sörf tahtalarını iç piyasa haricinde dış pazarlara da satmaya başladı.
“Devlet desteğinin ardından işler daha da büyüdü”
Gülelçe, yurt dışından aldıkları sörf tahtalarını hangi malzemelerin kullanıldığını öğrenerek yavaş denemelerle imal etmeyi başardıklarını anlattı.
İlk zamanlarda istedikleri sonucu alamadıklarını ancak gece gündüz çalışıp araştırdıklarını, akademisyenlere danışarak ürünleri bugünkü haline getirdiklerini aktaran Gülelçe, “Finlerinden finboxlarına, üstündeki kaplamasından içindeki straforuna kadar yüzde 100 yerli ve milli board yaptık.” dedi.
Gülelçe, işler büyümeye başladığında devletten büyük destek aldıklarını ifade etti.
“Türkiye’de tek üretici olduğumuz için KOSGEB’den ciddi destekler, makine ve fuar destekleri aldık. Devlet desteğinin ardından işler daha da büyümeye başladı. Atölyemiz artık sanayide büyük dükkana dönüştü. Sonrasında yine sanayide ikinci atölyeyle 300 metrekarenin üzerinde üretim sahamız oldu. Şimdi atölyelerimiz de yetmiyor çünkü Türkiye’deki boardların sadece imalatını değil, tamirlerini de yapıyoruz. Tüm windsurf okullarının, hatta şu anda Bulgaristan ve Romanya ile görüşüyoruz, oradaki okulların da bakım ve sıfır tedarikini sağlayabiliyoruz. Kötü durumda gelen boardlar, tamir işleminin ardından ilk günkü gibi buradan çıkıyor. Bu sayede yurt dışından gelen boardların önünü kesmiş olduk, artık yerli ve milli boardlarımızı piyasaya sürmeye başladık.”
Gülelçe, ilk etapta Türk kullanıcılara kendilerini kabul ettirmede zorlandıklarını, sörf tutkunlarının yaptıkları ürünleri görüp, kullandıkça endişelerin yerini güvenin aldığını belirterek, İzmir ve Bodrum başta olmak üzere Ege ve güney sahillerindeki sörf okullarının tamamına yakınıyla çalıştıklarını dile getirdi.
Karadeniz sahillerinde dalga sörfü yapılmasıyla “longboard” imalatına başladıklarını aktaran Gülelçe, bu sayede tüm denizlerde ürünlerini görmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.
“Hedefimiz, dünyanın her yerine ürünlerimizi satabilmek”
Kanarya Adaları’na 10 sörf tahtası ihraç ettiklerini, İngiltere’ye gönderdikleri numunelerden de olumlu dönüş aldıklarını, yakın zamanda ihracata başlayabileceklerini vurgulayan Gülelçe, ürettiği sörf tahtalarıyla Türkiye’yi, Çin ve Tayland’ın ardından seri imalat yapılan üçüncü ülke konumuna getirdiğini ifade etti.
Gülelçe, 4’ü endüstri mühendisi 8 kişilik ekiple ürünleri her geçen gün çeşitlendirdiklerini söyledi.
“Windsurf boardlarını tamir ettiğimizden dolayı artık Avrupa’dan gelen board sayısı düştü. Avrupa’dan eskisi kadar board gelmiyor. İnsanlar kullandıkları boardlara bakım yaptırıp 4-5 yıl daha binme şansı oluyor. Dışarıdan gelecek yeni boardların önünü kestik. İnşallah zamanla da ürettiğimiz boardlarla tamamen onların önüne geçip oralara ihracata başlayacağımızı düşünüyorum. Şu anda artık Türkiye’de birçok yere satış gerçekleştirdik. Kanarya Adaları’ndan da olumlu geri dönüşler alıyoruz. Hedefimiz, dünyanın her yerine ürünlerimizi satabilmek.”
TRT