Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar, Baf Türk Birliği Başkanı Cenk Dökmen ve Birliğin Girne Şubesi Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya geldi.

Ersin Tatar’a ziyaretinde Başbakan Üna Üstel, Maliye Bakanı Dr Özdemir Berova ve UBP Girne Milletvekili Hasan Küçük eşlik etti.

Tatar ziyarette yaptığı konuşmada Baf’ın Kıbrıs Türkü’nün özgürlük ve varoluş mücadelesindeki önemine işaret ederek, Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından Baf’ta yaşayanların Kuzey’e geldiğini ve yaşamlarını burada sürdürdüğünü söyledi.

Baf kökenli insanların eğitime önem verdiğine, kamu ve özelde çok iyi yerlere geldiğine işaret eden Tatar, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın ve Başbakan Ünal Üstel ile birçok bürokratın Baf doğumlu olduğunu vurguladı.

İki devletli çözüm siyasetinin Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle yürütüldüğünü belirten Tatar, görev süresince Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkileri üst seviyelere çıkardığını aktardı.

Türkiye ve dünyayı etkileyen krizlere rağmen yatırımların yapıldığını ve sektörlerin geliştiğini anlatan Tatar, yatırımların, gelişmenin ve kalkınmanın sürdürülmesi için istikrarın devam etmesi gerektiğine dikkat çekti, halkın iki devletli çözüme verdiği desteği sürdürmesini istedi.

Söz konusu kararda, Kıbrıs Türk halkı için öncelikli hedefleri şu şekilde sıralandı:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yönelik haksız siyasi, ekonomik ve sosyal izolasyonların kaldırılması için çalışılması; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin uluslararası alanda tanınması ve tanıtılması yönündeki çabaların hızlandırılması; ve ‘İki Devletli’ uzlaşının Kıbrıs’ta gerçek ve kalıcı barışın temelini teşkil ettiğinin uluslararası topluma anlatılması. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi, dünyadaki gelişmeleri ve değişmekte olan dengeleri göz önünde bulundurarak, birlik ve beraberlik içinde olunması, Anavatan Türkiye ile sıkı bir çalışma içine girilmesi halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin bir an önce bu hedeflere ulaşabileceğine inanmaktadır. Bu bağlamda ilk hedeflerden biri, tüm kardeş Devletlerin desteği ile Türk Devletleri Teşkilatı ve bağlı kuruluşlarına anayasal adımızla asil üye olmaktır. Yeni bir müzakere süreci ancak ve ancak iki Devlet’in işbirliğini sağlayacak bir antlaşmanın imzalanması için Kıbrıs Türk Halkının özden gelen egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün Birleşmiş Milletler tarafından tescil edilmesi ile mümkün olabilir. Kıbrıs Türk Halkı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisimiz, dün olduğu gibi bugün de Büyük Önder, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle bağlıdır ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” vizyonu doğrultusunda ilerlemesini sürdürecektir.

Başbakan Ünal Üstel, mecliste gerçekleşen “İki Devletli Çözüm” kararının kabulünün ardından açıklama yaptı.

Üstel şu ifadelere yer verdi:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi’nde bulunan milletvekillerimizle birlikte, bugün Kıbrıs konusunda “İki Devletli Çözüm” vizyonunu resmen teyit eden ve ulusal iradenin ortak sesi haline gelen tarihi karara onurla EVET dedik.

Bu karar, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliği, kendi kendini yönetme hakkı ve bağımsız devlet iradesi temelinde yürütülen siyasetimizin, kurumsal bir mutabakata dönüştüğünün en güçlü göstergesidir.

Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın liderliğinde yürütülen “İki Devletli Çözüm” vizyonunun bugün Meclis iradesiyle tescil edilmesi; devletimize, egemenliğimize ve istikrarımıza sahip çıkmanın da açık bir ifadesidir.

Bu tarihi karar, artık federal hayallerin değil; egemen devlet gerçeğinin Kıbrıs Türk siyasetinde kökleştiğini ilan etmektedir.

Rum tarafının uzlaşmaz tutumu karşısında, Kıbrıs Türk Halkı kendi kaderini tayin etme hakkını kullanmış, kendi devletini kurmuş ve bu devleti yaşatma iradesini kararlılıkla sürdürmektedir.

Cumhuriyet Meclisimizin aldığı bu karar, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin son dört yıl içinde Birleşmiş Milletler kürsüsünden yaptığı tarihi tanınma çağrılarıyla da tam bir uyum içindedir.

Bugün, Kıbrıs Türk Halkı olarak açık ve net bir mesaj daha veriyoruz:
Egemenliğimizden geri adım yok!
Devletimizden taviz yok!
İstikrarımızdan dönüş yok!

Bu kararla birlikte Cumhuriyet Meclisimiz, halkımızın iradesini tüm dünyaya ilan etmiştir. “İki Devletli Çözüm” artık yalnızca bir slogan değil, milli bir duruş ve bir devlet politikasıdır.

Bu duruş, 19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de halkımızın en güçlü rehberi olacaktır.
Çünkü bu seçim; devlete, egemenliğe ve istikrara sahip çıkma iradesinin sandıktaki teyididir.

Bu yolda inançla, kararlılıkla ve milli birlik içinde yürümeye devam edeceğiz.

Yıllardır halkımızı ve devletimizi ucu açık, hiçbir sonuca ulaşmayan federal temeldeki müzakerelere hapsetmeye çalışan zihniyetin, bu tarihi karara “hayır” deme cesaretini dahi gösteremeyip Meclis’i terk etmesine rağmen; dimdik ayakta durarak, onurla ellerini havaya kaldıran ve bu karara EVET diyen tüm milletvekillerimizi yürekten kutluyorum.”