Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar :Maraş açılımı KKTC’ye siyasi, turizm ve ekonomik alanda çok şey kazandırdı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Maraş açılımının, KKTC’ye hem siyasi hem turizm hem de ekonomik anlamda çok şey kazandırdığını ve kazandırmaya devam edeceğini söyledi. Kapalı Maraş’ın kademeli açılımının birinci yıldönümünü değerlendiren Cumhurbaşkanı, Maraş a

Published

on

Tatar :Maraş açılımı KKTC’ye siyasi, turizm ve ekonomik alanda çok şey kazandırdı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Maraş açılımının, KKTC’ye hem siyasi hem turizm hem de ekonomik anlamda çok şey kazandırdığını ve kazandırmaya devam edeceğini söyledi.

Kapalı Maraş’ın kademeli açılımının birinci yıldönümünü değerlendiren Cumhurbaşkanı, Maraş açılımının bir siyaset değişikliğiyle ortaya çıktığını söyleyerek, “O siyaset değişikliği de 50 yıldır bir sonuç alınamayan federal temelde çözüm yerine, bundan sonra Kıbrıs’ta iki devletli çözüm için mücadele verilmesi gerektiğidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kapalı Maraş’ın 46 yılın ardından kademeli açılım sürecinin başlamasının birinci yıl dönümü nedeniyle AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı, açılım sürecinin, KKTC’ye hem siyasi hem turizm hem de ekonomik anlamda çok şey kazandırdığını ve kazandırmaya devam edeceğini belirterek, Maraş’ın açılım süreciyle birlikte Rumlar ve diğer ülke vatandaşlarının da Maraş’a girebildiğini söyledi.

Tatar, yakın zamanda Rum kesiminden bazı milletvekillerinin de bölgeye gelerek, buradaki gelişmeleri yerinde gördüklerini anlatarak, 46 yıl kapalı kalan Maraş’ın insanlığa tekrar kazandırılması için bu adımın atıldığını kaydetti.

Maraş’ın on yıllarca Kıbrıs’ta bir çözüm olacağı ve bölgenin de Rumlara iade edileceği öngörüsüyle kapalı kaldığını anımsatan Tatar, 2004’te Annan Planı, 2017’de Crans Montana sürecinin yaşandığını, öncesinde de Rumların uzlaşmaz tavır sergilediğini ve Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılamadığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bir 46 yıl daha herhalde buranın kapalı kalması gibi bir şey söz konusu olamazdı. Benim Başbakan olduğum dönemde Maraş açılımı gündeme getirilmişti, benim siyasetim de buydu zaten. Başbakan olmadan önce de bunları seslendirmiş birisiyim” dedi.

Maraş’ın esas itibarıyla ata toprağı, Lala Mustafa Paşa ve Bilal Ağa gibi vakıflara ait olduğuna işaret eden Tatar, Kıbrıs’ın 1571’de Osmanlı tarafından fethedilmesiyle vakıf düzenlemelerinin uygulandığını söyledi.

Tatar, Kıbrıs’ın o dönemde genel itibarıyla vakıf arazisi olduğunu ve bu arazilerden elde edilen gelirlerin ihtiyaç sahibi kişilere verildiğini veya devlet düzenlemeleri için kullanıldığını da anlattı.

Kıbrıs’ta İngiliz döneminde vakıf arazilerinin peşkeş çekildiğini söyleyen

Tatar, vakıf yasalarına aykırı düzenlemelerin olduğunu anımsattı.

Tatar, “Biz şu anda uluslararası hukukla karşı karşıyayız, o da 1974 tapusu diyor. Burada bulunan uluslararası hukukun ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tanıdığı Taşınmaz Mal Komisyonu’nun ancak 1974 tapusu dikkate alındığı takdirde çalışabildiği yönünde bir anlayış var. Kuruma başvurularla bir neticeye varılabilecektir. Taşınmaz Mal Komisyonuna 400’e yakın Rum’un başvurusu var.

Maraş’ın açılmasıyla süratlenebilir. Rum tarafında kendi vatandaşlarına;‘sakın Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmayın, bu bizim açımızdan bir ihanettir’’ anlayışıyla baskılar var. O insanlar da kendilerine, ‘47 yıldır çözüm olacak ve malımıza geri döneceğiz diye bizi kandırıyorsunuz ama bir çözüm olmadı, siz bu işi başaramadınız’ şeklinde yanıt veriyor. Rumlardan da bize bu süreçte ‘ne zaman açacaksınız, ne zaman malımıza, mülkümüze geri döneceğiz?’ şeklinde sorular gelmiştir” dedi.

Maraş’ın açılmasının tarihi Gazimağusa bölgesine de canlılık getireceğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Gazimağusa, Maraş açılımıyla çok daha değerli ve bir cazibe merkezi olabilecektir. Maraş açılımı, KKTC’ye hem siyasi hem turizm hem de ekonomik anlamda çok şey kazandırmıştır, kazandırmaya da devam edecektir” şeklinde konuştu.

Tatar, Başbakanlığı döneminde 8 Ekim 2020’de Kapalı Maraş’ın kademeli açılım sürecinin başlatıldığını ve bu hususta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da desteğiyle bu açılımı gerçekleştirdiklerini de anımsattı.

Maraş açılımında uluslararası hukuka ters düşmek istemediklerini ifade eden Tatar, Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden taşınmaz mal ve mülkleri iade edeceklerini, bu adımın insan hakları ve mağduriyetlerin giderilmesi adına atılan önemli bir adım olduğunu belirtti.

Tatar, Maraş’ın açılan bölümlerini 230 binden fazla yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğine de dikkati çekerek, şöyle konuştu;

“Eğer pandemi koşulları olmasaydı, normalde yılda KKTC’ye yaklaşık 1,5 milyon turist geliyordu. Maraş, bu haliyle bile her gelen turistin görmek istediği bir yerdir. Özellikle Türkiye’den gelen ziyaretçiler hep Maraş’ı ziyaret etmek istiyor. Pandemi sonrası Maraş’ın daha gelişebileceğine ve daha fazla ziyaretçi alacağına inanmaktayım. Bu önemli adımdı”.

Maraş açılımının Türkiye ve KKTC’nin Kıbrıs’taki iki devletli çözüm politikasına da uygun olduğunu dile getiren Tatar, “Maraş açılımı bir siyaset değişikliğiyle ortaya çıkmıştır. O siyaset değişikliği de 50 yıldır bir sonuç alınamayan federal temelde çözüm yerine, bundan sonra Kıbrıs’ta iki devletli çözüm için mücadele verilmesi gerektiğidir. Bu anlayışla yeni bir boyut kazanan yeni siyaset, Maraş açılımıyla daha fazla güçlenmiştir” dedi.

Tatar, Kıbrıs’ta 1974’te yeni sınırlar çizildiğini, bu tarihten sonra bunu geri çevirmenin mümkün olmadığını ve Maraş’ın da KKTC sınırları içinde kaldığını vurguladı.

Kıbrıs Vakıflar İdaresine ait mallar ve binalar için 1960 yılına kadar kira ödendiğini söyleyen Tatar, “Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuranlar mallarına ve mülklerine kavuşabileceklerdir. Rumların tekrar buraya yerleşmesi ve ekonomiye kazandırmaları onların tercihidir. Dilerlerse gelirler veya satabilirler. Maraş açılımı, hakların tekrar kazanılması ve mağduriyetlerin giderilmesi adına doğru bir adımdır” dedi.

Tatar, Maraş açılımının bir süreç olduğunu, bölgede şu ana kadar yüzde 3,5’lik kısmın askeri idareden sivil idareye aktarıldığını da anımsattı.

Cumhurbaşkanı Tatar, tüm bölgeyi sivile dönüştürme durumunda güvenliği sağlamak için daha fazla polise ihtiyaç olacağını ve sivil idareye yeni sorumluluklar yükleneceğini ifade ederek, bu sürecin temkinli yürütülmesi gerektiğine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş açılımı Türkiye’nin desteğiyle atılan bir adımdır. Türkiye’deki tüm yetkililere teşekkür ediyorum. Kıbrıs Türk halkı bu gelişmeden memnundur, Maraş açılımına destek vermiştir. Türkiye kamuoyuna da tatillerini ve ziyaretlerini KKTC’ye daha sık yapmaları çağrısında bulunuyorum. Pandemiden sonra aramızdaki geliş-gidişler artacak, bağlar daha da gelişecektir” dedi.

AA/

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Pile’de halkın yoğun ilgisiyle karşılaştı, Cumhurbaşkanlığı vizyonunu anlattı. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman Pile’yi ziyaret etti. Erhürman’a Mağusa İlçe Başkanı Oktay Kayalp eşlik etti. Pile Türk Muhtarı Veysal Güden de ziyarette hazır bulundu. Ziyarette konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Dünya, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesine defalarca şahitlik etti. Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesi buradadır ve bu irade buradayken Kıbrıs Türk halkının yok sayılmasının hiçbir meşru gerekçesi yoktur” dedi.

“Yeni dönemde Cumhurbaşkanlığının itibarını halkımızla birlikte yeniden inşa edeceğiz”

Ziyarette konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Kıbrıs sorunuyla iligli her ne varsa en çok etkilenenlerin Pile olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığının Pileliler için ayrı bir öneminin olduğuna vurgu yapan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamından hem içeride hem dışarıda bir şeyler beklendiğini belirtti. “Kıbrıs Türk halkının seçtiği Cumhurbaşkanı, her dönemde, garantör ve kardeş ülke Türkiye Cumhuriyeti ile istişare ve yoğun diyalog içinde olmuş, birlikte çalışmıştır” diyen Erhürman, elbette yine öyle olacağının altını çizdi. Tufan Erhürman, “Burada müşterek değerler, eşitlik ve güvenlik, Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye’nin anlaşmalardan kaynaklanan hak ve menfaatleridir” dedi. Cumhurbaşkanlığının, bu ülkenin yetişmiş ve liyakat esasına göre seçilmiş tüm insanlarıyla birlikte üretip dosyasını oluşturduğunu kaydeden Erhürman, dosyalara hâkimiyetin önemine işaret etti. Tufan Erhürman, “Türkiye’nin uluslararası alandaki desteğinden aynen Taşınmaz Mal Komisyonu kurulurken yapıldığı gibi en etkin şekilde yararlanılır” dedi. “Kıbrıs Rum halkıyla ve liderliğiyle eşitler arası ilişkiler kurulur” diyen Erhürman, diplomasi ve diyaloğun her zaman iyi olduğunu vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan’ın ilişkilerinin gelişmesinin de önemli olduğunu ifade eden Erhürman, “Kıbrıs-Türkiye-Yunanistan’ın barış iklimi tüm bölgeye nefes aldırır. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı gibi uluslararası aktörlerle her düzeyde ve sonuç üreten ilişkiler mutlaktır” diye konuştu. Her fırsatın sonuna kadar değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Erhürman, “Yeter ki bu konuların ciddiyetle üzerine gidilsin. Yeter ki bu konulara konsantre olunsun. Yeter ki “toplum liderliği” statüsüyle dünyada kabul gören Cumhurbaşkanlığı’nın itibarı zayıflatılmasın ve hak ettiği şekilde kullanılsın. Evet, yeni dönemde, bu itibarı halkımızla birlikte yeniden inşa edeceğiz” diye konuştu.

“Kıbrıs Türk halkı iki eşit kurucu ortaktan biridir, yok sayılamaz”

“Çözümsüzlük koşullarının sürmesine izin veremeyiz. Kıbrıs Türk halkı adadaki iki eşit kurucu ortaktan biridir, yok sayılamaz” diye konuşan Erhürman, Cumhurbaşkanı’nın görevlerinin başında Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüyle ilgili müzakereleri yürütmek olduğunu belirtti. Tufan Erhürman, “Beş yıldır böyle bir müzakere yok. Geride bıraktığımız dönemde Kıbrıs Rum Liderliği, bu adanın tamamı ve Kıbrıs’ta yaşayan herkes adına egemenlik kullandı. Kıbrıslı Türkler bu adadaki iki eşit kurucu ortaktan biridir ve Kıbrıs Rum Liderliği tek başına böyle bir hakka sahip değildir” dedi. “Bu adada güvenlikle, deniz yetki alanlarıyla, enerjiyle, hidrokarbonlarla, ticaret yollarıyla ilgili bir karar alınacaksa, Kıbrıs Rum Liderliği bizi yok sayarak, görmezden gelerek, biz yokmuşuz gibi davranarak tek başına yapamaz bunu” diyen Erhürman, çözümsüzlük koşullarında söz konusu durumun böyle olduğunu dile getirdi. Erhürman, bunun böyle devam etmesine asla izin veremeyeceklerinin altını çizdi ve “Bunun böyle devam etmesi büyüklerimizin verdiği var oluş mücadelesine de, çocuklarımıza dair ideallerimize de ters” diye konuştu. “Dünya, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesine defalarca şahitlik etti. Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesi buradadır ve bu irade buradayken Kıbrıs Türk halkının yok sayılmasının hiçbir meşru gerekçesi yoktur” diyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının ne istediğini bildiğini vurguladı. “Bu adadaki iki eşit kurucu ortaktan biri olan bu halk, biri Kıbrıslı Türklere, diğeri Kıbrıslı Rumlara ait, dünyaca kabul edilen iki eşit kurucu devleti olan, bu devletlerin kendilerine ait yetkileri egemence kullanacakları, iki bölgeli, iki toplumlu ve iki toplumun, enerji gibi, deniz yetki alanları gibi, ticaret yolları gibi, adanın güvenliği gibi konularda siyasi eşitlik temelinde birlikte karar alacakları bir çözümü istemektedir” diye konuşan Erhürman, dünyada pek çok federasyon bulunduğunu anımsattı. Tufan Erhürman, “Kiminin adında federasyon sözcüğü varken, kiminin yoktur. Bu federasyonlardan kiminde merkezi yapı, kiminde kurucu devletler güçlüdür. Bunca yıldan sonra adadaki gerçeklere uygun olan, kurucu devletleri güçlü bir yapının yanında, yukarıda sayılanlar gibi konularda siyasi eşitlik temelinde ortak kararlar verilecek bir merkezi yapıya sahip olmaktır” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Yüksek Seçim Kurulu, Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde oy verme süresinin saat 08.00’de başlayıp 18.00’de sona ereceğini açıkladı.

YSK, 5/1976 sayılı Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 104. maddesi uyarınca, seçim günü saat 19.00’a kadar radyo ve televizyonlarla her türlü yayın organı tarafından seçim ve sonuçlarıyla ilgili haber, tahmin ve yorum yapmanın yasak olduğunu da hatırlattı.

Kurulun 16 numaralı duyurusunda, seçim günü, sandık alanları içerisinde veya civarında herhangi bir kişi tarafından aday ve/veya siyasi parti ambleminin veya işaretinin taşınması veya aday veya siyasi partinin propagandasını yapan renkleri çağrıştıran herhangi bir giysi ve/veya emtia ve/veya maske kullanılmasının yasak olduğu belirtildi.

Yasa gereğince, oy verme gününde uyulması gereken diğer yasaklar ise şu şekilde sıralandı:

“Her ne suretle olursa olsun, alkollü içki satılması, içkili yerlerle umumi mahallerde her çeşit alkollü içki satılması, verilmesi ve içilmesi yasaktır. Bütün umumi eğlence yerleri oy verme süresince kapalı kalır. Eğlence yeri niteliğini haiz lokantalarda yalnız yemek verilir. Emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlardan başka hiçbir kimse, köy, kasaba ve şehirlerde silâh taşıyamaz”

-6 bağımsız aday yarışacak

Önümüzdeki 5 yıl görev yapacak Cumhurbaşkanının belirleneceği Pazar günkü seçimde altısı bağımsız, sekiz aday bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı için Osman Zorba (Kıbrıs Sosyalist Partisi), Tufan Erhürman (Cumhuriyetçi Türk Partisi), Arif Salih Kırdağ (Bağımsız), Ahmet Boran (Bağımsız), Mehmet Hasgüler (Bağımsız), İbrahim Yazıcı (Bağımsız), Hüseyin Gürlek (Bağımsız) ve Ersin Tatar (Bağımsız) yarışacak.

Cumhurbaşkanı seçilmek için geçerli oyların salt çoğunluğunu almak gerekiyor. Seçimde adaylardan birinin bu oy oranına ulaşamaması halinde, seçim, en çok oy alacak iki aday arasında 26 Ekim Pazar günü yapılacak ikinci tura kalacak.

19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde 218 bin 313 seçmen ülke genelinde oluşturulan 777 sandıkta oy kullanabilecek.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK), kırsal kesimlerde yürüttüğü altyapı projeleri kapsamında önemli bir aşamayı daha tamamladı. Pınarbaşı kırsal kesim ile Arapköy Ağıllar bölgesinde sürdürülen elektrik altyapı çalışmaları tamamlanarak bölgelere elektrik akımı verildi.

ALT YAPI TAMAMLANDI, ENERJİ VERİLDİ

KIB-TEK yetkilileri tarafından verilen bilgiye göre, her iki bölgede de enerji hatlarının döşenmesi, direk montajları ve bağlantı testleri başarıyla sonuçlandı. Böylece bölgede yaşayan vatandaşların yanı sıra üreticilerin de elektrik enerjisine erişimi sağlanmış oldu.

ÜRETİCİLERİN KOŞULLARI İYİLEŞECEK

Proje, özellikle Arapköy Ağıllar bölgesinde hayvancılıkla uğraşan üreticilerin yaşam koşullarını iyileştirmeyi, üretim verimliliğini artırmayı ve kırsal kalkınmaya katkı sağlamayı hedefliyor.

GÜRSEL UZUN: ENERJİSİ OLMAYAN BÖLGE KALMAYACAK

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, kırsal kalkınma projelerinin ülke genelinde sürdüğünü belirterek, “Amacımız, enerjiye erişimi olmayan hiçbir bölge bırakmamaktır. Her köyümüz, her üreticimiz bu altyapı yatırımlarından faydalanacaktır.” ifadelerine yer verdi.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam