Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı’ndan Rum lidere yanıt: Söylediklerini, suçluluklarını ört bas etme çabası olarak görüyor ve kınıyoruz

Cumhurbaşkanlığı, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades’in 8 Ekim tarihinde Kıbrıs konusunda bir etkinlikte yaptığı konuşma ve mesnetsiz suçlamaların, Rum liderin gerçekleri çarpıtma sanatında birinci ligde olduğunu gösterdiğini belirtti.

Published

on

Cumhurbaşkanlığı’ndan Rum lidere yanıt: Söylediklerini, suçluluklarını ört bas etme çabası olarak görüyor ve kınıyoruz

Cumhurbaşkanlığı, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades’in 8 Ekim tarihinde Kıbrıs konusunda bir etkinlikte yaptığı konuşma ve mesnetsiz suçlamaların, Rum liderin gerçekleri çarpıtma sanatında birinci ligde olduğunu gösterdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, 1985 ve 1986 Çerçeve Anlaşma Taslakları, 1992 Fikirler Dizisi, 2004 Annan Planı ve 2017 Crans-Montana süreçleri dahil yarım asrı aşkın bir süre devam eden federasyon zeminindeki müzakerelerin defaten başarısızlıkla sonuçlanmasının sebebinin, BM Genel Sekreterlerinden Kofi Annan’ın da teyit ettiği gibi, Rum tarafının Kıbrıslı Türklerle gücü ve refahı paylaşmak istememesi ve kendilerini adanın tek sahibi/hâkimi olarak gören uzlaşmaz ve değişmez zihniyetleri olduğu kaydedildi.

Açıklamada, Rum eski Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis’in, son 50 yılda Rum tarafının en az 15 çözüm planını reddettiğini itiraf ettiği hatırlatılarak, bu gerçeklere rağmen Anastasiades’in hala büyük bir pişkinlikle çözümsüzlüğün faturasını ısrarla Kıbrıs Türk tarafına ve Türkiye’ye çıkarma gayretinin; ne kadar büyük bir saplantı içinde olduğunu göstermesi bakımından ibret verici bulunduğu ifade edildi.

24 Eylül tarihinde ABD’de Rum Amerikan Örgütleri Federasyonu’nun onuruna verdiği akşam yemeğinde konuşan Anastasiadis’in, Kıbrıslı Rumlarda değişmeyen şeyin Helen DNA’sı olduğunu, atalarından daha az Helen olmadıklarını, bunlara bağlı ilke ve değerlerden asla sapmayacaklarını açıkladığına dikkati çekilen açıklamada, Rum liderin bundan önce terör örgütü EOKA’nın kuruluş yıldönümü olan 1 Nisan’da, ENOSİS adına binlerce insanı katleden veya ölümüne yol açan saldırıları düzenleyen bu yeraltı örgütünü yüceltici, onun kuruluşunu “Helenizmin en şanlı günlerinden biri” olarak kutsadığının ise hala hafızalarda bulunduğu belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Bu ırkçı ve aşırılıkçı zihniyeti ileri götürmek için Sayın Anastasiades son olarak Nisan 2021’de Cenevre’de yapılan 5+BM gayrı resmi toplantısında hiç çekinmeden işgalleri altındaki ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Kıbrıslı Türklere azınlık hakları anlamına gelecek bazı imtiyazlarla, sözde desantralize bir federal yönetime dönüştürülmesini ve garanti siteminin tamamen ortadan kaldırılmasını önermiştir. Kendini bu kadar üstün görüp Kıbrıs Türk tarafını küçümseyen bir tarafla federal ortaklığın mümkün olmadığı ortadadır ve 50 yılı aşkın süreç de bunu kanıtlamıştır. Kaldı ki güçlü ortak çıkarlar, karşılıklı bağımlılık, güç dengesi ve karşılıklı saygı bulunmayan Kıbrıs şartlarında, en zor yönetim şekillerinden olan iki ortaklı federal çözüm formülünün gerçekleştirilmesinin ve yaşatılmasının mümkün olmayacağı açıktır.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Ekim 2020’de Kıbrıs Türk halkı tarafından seçilerek Cumhurbaşkanlığı görevine gelmesinin ertesinde, Kıbrıs Türk tarafı, geçmiş başarısız süreçleri, mevcut gerçekleri, adada ve bölgede ihtiyaç duyulan istikrar/ işbirliğini ve taraflar arasında siyasi ve hukuki statü dengesinin gözetilmesi gereğini dikkate alarak, iki tarafın egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statüleri zemininde kurumsal işbirliği ilişkisi geliştirilmesini öngören vizyonunu ortaya koymuştur. Cumhurbaşkanı Tatar’ın baştan beri var olan haklara ve eşitliğe dayalı olarak ortaya koyduğu bu yapıcı vizyonu “öcü” gibi göstererek gerek Cumhurbaşkanımızı gerekse bu vizyonu destekleyen Türkiye Cumhuriyeti’ni gerçekleri saptırarak uzlaşmazlıkla suçlamanın, gerçekleri ters yüz etmek suretiyle kendi suçluluklarını ört bas etme çabası olarak görüyor, kınıyoruz.”

Açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin Cenevre’de gerçekleşen 5+BM gayrı resmi Kıbrıs toplantısı sonrasında açıkladığı gibi, taraflar arasında resmi çözüm müzakerelerini başlatabilmek için ortak zemin bulunmadığı anımsatılarak, BM Üst Düzey Görevlisi Jane Holl Lute’un görevden ayrılması üzerine gerekli ortak zeminin bulunup bulunmadığının tespit edilerek resmi müzakerelerin başlatılabilmesine yönelik olarak Kıbrıs Türk tarafının Lute’un görev talimatına uygun şekilde, BM Genel Sekreteri tarafından bir kişisel temsilci görevlendirilmesini istediği kaydedildi.

Bu teklifin, BM Genel Sekreteri tarafından da uygun bulunduğu ve 27 Eylül tarihinde Genel Sekreter’in Cumhurbaşkanı Tatar ve Sayın Anastasidis’le gerçekleştirdiği gayrı resmi görüşmeden sonra BM tarafından görüşlerini almak için taraflara gönderilen taslak BM açıklamasında tarafların BM Genel Sekreterinin bir şahsi temsilci atamasını kabul ettiğinin açıkça belirtildiğine dikkati çekilen Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, “Bu gerçeğin dahi Rum tarafınca tahrif edilerek Cumhurbaşkanı Tatar’a haksız suçlamalar yöneltilmesini çok çirkin buluyor, bunun Genel Sektere’in Jane Holl Lute’un yerini alacak temsilcisini atayamamasının gerçek nedeni olduğunu vurgulamak istiyoruz” denildi.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında hidrokarbon konusunda Rum lider Anastasiades’in iddialarına da yanıt verilerek şunlar kaydedildi:

Sayın Anastasiades 2012 ile 2017 yılları arasındaki müzakereler sırasında Kıbrıs Türk tarafının bu konuyu gündeme getirmediğini iddia etmiştir. Bundan daha büyük bir yalan olamaz! Bilindiği gibi Kıbrıs Türk tarafının hidrokarbon kaynaklarına ilişkin 2011, 2012 ve son olarak 2019’da masaya koymuş olduğu öneriler, diyaloğa ve işbirliğine dayalıdır. Ortak zenginliğimiz olan, her iki halka da ait olduğu ilgili tüm taraflarca kabul edilen bu kaynaklara ilişkin işbirliği önerimiz halen masadadır. Buna karşın Sayın Anastasiades’in, tek yanlı ilan ettikleri Münhasır Ekonomik Bölgeyi Türkiye’nin tanıması halinde, Kıbrıslı Türklerin güvence altına alınması amacıyla ulusal bir hidrokarbon fonu kurulması önerisini yine Kıbrıs Rum liderliğinin Kıbrıslı Türklere yüksekten bakma alışkanlıklarının bir tezahürü olarak görüyor, onları bu hegemonyacı zihniyetten bir an önce vazgeçmeye çağrıyoruz. Kaldı ki adanın doğal kaynaklarıyla ilgili bu konu salt bir gelir paylaşımı meselesi olmayıp eşit söz ve karar verme/yönetme hakkıyla ilgilidir. Hal böyle iken, Rum tarafının devam eden hegemonyacı ve tek yanlı faaliyetleri karşısında, gerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gerekse Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs adasında ve Doğu Akdeniz’de hak ve çıkarlarını korumak üzere gereken her türlü adımı atacağı herkesçe bilinmelidir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Değişen Hayatlar 6. Yıl Resepsiyonu”na katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Değişen Hayatlar 6. Yıl Resepsiyonu”na katıldı.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre, Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği’nde yer alan resepsiyonda konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, derneği kuran Mustafa Çelik’i saygıyla andı.

Cumhurbaşkanı seçilmeden önce engelli bireylerle birlikte çalışmalar yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 30 yıldan beridir bu camianın içinde olduğunu söyledi.

Ülkede 6 binin üzerinde engelli olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Engelliler Dairesinin kurulmasını temenni etti.

Engelli bireylerin sorunlarını çözmek ve toplum içinde daha fazla yer almalarını sağlamak için Cumhurbaşkanlığı Engelliler Komitesi’nde 4 yıldan beridir çalışmalar yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, çalışmalara ve daha çok insana ulaşmaya devam edeceklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı yeni yerleşkesinin engelli bireylerin düşünülerek düzenlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, yapılacak tüm etkinliklere engelli bireylerin katılabileceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, yapılan çalışmalardan dolayı Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit’e ve Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Müdürü Meryem Özkurt’a teşekkürlerini sundu.

Cumhurbaşkanlığı Engelli Komitesi Başkanı Ahmet Akdeniz ise konuşmasında, komitenin yaptığı çalışmalardan bahsetti. Ülkede engelli dans sporunun gelişmesi ve yaygınlaşması için çalışmalara başlandığını belirten Ahmet Akdeniz, bu konuda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar’ın kendisine büyük destek verdiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit de konuşmasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar’ın her zaman engellilerin yanında olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanlığı’nda oluşturulan Engelliler Komitesi sayesinde engellilerin devletin en üst makamında temsil edildiğini vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

CTP kitle toplantılarına Girne’den başladı

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP), “Değişim zamanı geldi” sloganıyla kitle toplantılarına Girne’de başladı.

CTP’den verilen bilgiye göre, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman Girne’deki toplantıda yaptığı konuşmada, ülkenin mevcut durumunun kötüye gittiğini ve değişim zamanının geldiğini vurguladı.

Ekonomik, trafik, sağlık ve eğitim alanlarındaki sorunlara dikkat çeken Erhürman, hükümetin bu konularda etkin bir çözüm üretmediğini savundu.

Ayrıca, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın politikalarına yönelik eleştirilerde bulunan Erhürman, mülkiyet, inşaat, turizm ve yükseköğretim alanlarında yaşanan sorunlara değindi. Ülkedeki genç neslin geleceğini daha iyi şekillendirmek için değişimin gerekli olduğunu belirtti.

Erhürman, “İçeride de dışarıda da başımıza çok işler açacak dedik. Sayın Ersin Tatar “Yürüyün da korkmayın” diyerek başladı, şimdi ise “Geçmeyin, ben bir şey yapamam” noktasına memleketi getirdi. Turizm sektörünün de benzer şeyler yaşamaya başladığını biliyoruz, daha da kötülerinin gelme ihtimali var. Yükseköğretimde de uluslararası hukuk önünde sorun yaşayacağımız bir duruma soktular bizi” dedi. Beceriksiz, basiretsiz politikaların sonuçlarının yaşandığını ifade eden Erhürman, “Bu ülkede çocuklarımızın önünü açmak hedefiyle hareket edeceğiz…” şeklinde konuştu.

-Talat: “Dinamik bir süreçten geçiyoruz”

CTP Girne İlçe Başkanı ve Milletvekili Ongun Talat, kitle toplantısında yaptığı konuşmada, CTP’nin dört koldan süren mücadelesine dikkat çekerek, sürecin oldukça dinamik olduğunu belirtti.

Partinin tabanı ile olan bağlantısının önemine vurgu yapan Talat, ilerleyen dönemlerde kritik süreçlerin yaşanacağını ifade etti.

Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminin, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu dile getiren Talat, toplantıların tüm ilçelerde devam edeceğini ve partinin kararlılıkla mücadeleye devam edeceğini söyledi.

-Kişi: “Kritik bir süreçteyiz”

CTP Örgütlenme Sekreteri Mehmet Kale Kişi, konuşmasında, MYK ve Örgüt Bürosu’nun önümüzdeki sürece yönelik hazırlıklara başladığını, ülke gündeminin sürekli değiştiğini ve her gün yeni gelişmeler yaşandığını vurgulayarak, Kıbrıs Türk halkı için kritik bir döneme girildiğini ifade etti.

Kitle toplantılarının önemine dikkat çeken Kişi, bu süreçte uzun bir yol kat edilmesi gerektiğini dile getirdi; partinin mücadeleye devam edeceğini ve halkın geleceği için çalışmalarını sürdüreceğini sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

“Binaların Yangından Korunmasına İlişkin Tüzük” yürürlüğe girdi

Published

on

By

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) tarafından hazırlanan “Binaların Yangından Korunmasına İlişkin Usul ve Esaslar Tüzüğü”, Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi.

KTMMOB’den yapılan açıklamaya göre, tüzük, kamu kurumları, özel kuruluşlar ve gerçek kişilerce kullanılan her türlü yapı, bina, tesis ve işletmenin tasarımı, yapımı, işletimi, bakımı ve kullanımı sırasında çıkabilecek yangınlara karşı alınması gereken önlemleri düzenliyor. Amaç, yangınların önlenmesi ve olası yangın durumlarında can ve mal kaybını en aza indirerek hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmesini sağlamak.

Yeni tüzük çerçevesinde, yeni inşa edilecek binaların 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren bu kurallara uygun olarak yapılması zorunlu hale geldi. Mevcut yapılar ise 1 Ocak 2027’ye kadar tüzüğe uygun hale getirilecek.

KTMMOB Genel Başkanı Seran Aysal, bu tüzüğün yürürlüğe girmesinin toplum menfaati açısından hayati önem taşıdığını vurguladı. Tüzüğün hazırlanmasında emeği geçen KTMMOB Tüzük Hazırlama Komitesi üyelerine, ilgili odalara, uzmanlara, kamu kurum yetkililerine ve özellikle İçişleri Bakanlığı’na teşekkür eden Aysal, teknik çalışmalarda önemli rol oynayan PGM İtfaiye Müdürlüğü ile İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un siyasi iradesine dikkati çekti. Aysal, bu düzenlemenin en az deprem yönetmeliği kadar önemli olduğuna dikkat çekerek, ülkemizdeki bina yangın güvenliği konusundaki eksikliklerin giderilmesi adına büyük bir adım atıldığını ifade etti.

-Uygulamada eğitim ve denetim öne çıkacak

Tüzüğün yürürlüğe girmesinin ardından, bundan sonraki en önemli sürecin uygulamanın sahaya yansıması olduğunu belirten Aysal, bu kapsamda uygulama kılavuzu hazırlanacağını açıkladı.

Aysal ayrıca, proje hazırlayacak mühendis ve mimarlar, denetim yapacak kamu görevlileri, belediyelerde görevli teknik personel ile uygulayıcı müteahhit ve taşeronlara yönelik eğitim ve denetim çalışmalarının da hızla başlatılacağını duyurdu.

Yürürlüğe giren bu yeni tüzükle birlikte, ülkede yangın güvenliği açısından daha donanımlı ve güvenli yapıların inşa edilmesi hedefleniyor. KTMMOB, kamu kurumları ve ilgili tüm paydaşlarla birlikte, yangın önleme kültürünü yaygınlaştırmak ve uygulamada etkinliği artırmak için çalışmalarını sürdürecek.

Devamını Oku

Trending

Reklam