Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Ekonomi

Bakan Kurum: Türkiye yeşil kalkınma dönemine liderlik edecek

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, “Yeşil kalkınma devrimi süreci başlamaktadır. İnşallah ülkemiz de bu yeşil kalkınma döneminde, yeşil dönüşüme etki eden, yön veren ve liderlik eden bir ülke olarak bu süreci takip edecektir” dedi.

Published

on

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ankara Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Millet Bahçesi’nde, basın kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelerek, “İklim Değişikliği ve Türkiye” başlıklı sunum yaptı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İklim değişikliğinin etkilerinin, dünyada ve Türkiye’de yoğun şekilde görüldüğüne işaret eden Kurum, içinde bulunulan çağda yaşanan iklim değişikliğinin, insan faaliyetleri neticesinde ortaya çıktığının bilimsel kanıtlarıyla ortaya konulduğunu söyledi.

Kurum, özellikle fosil yakıt kullanımı, atık sektörü, tarım ve sanayi faaliyetleri, sera gazı emisyonlarını ortaya çıkardığı iklim değişikliğinin, renk, din, ırk, zengin, fakir ayrımı gözetmeksizin herkesi etkilediğini belirtti.

“Yaşadığımız afetlerin yüzde 91’ini iklim ve iklimle ilişkili olarak tarif edebiliriz”

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden örnekler veren Kurum, iklim göçlerinin başladığını, bundan sonraki süreçte terör dışında dünyayı, ülkeleri etkileyecek en önemli sorunların başında iklim göçlerinin geleceğini öngördüklerini söyledi.

Kurum, iklim değişikliğinin, küresel ve ciddiye alınması gereken bir kriz olduğunu vurgulayarak, “Yaşadığımız afetlerin yüzde 91’ini iklim ve iklimle ilişkili olarak tarif edebiliriz.” dedi.

İklim kaynaklı afetler dolayısıyla yaşanan kayıplara işaret eden Bakan Kurum, “Bu kesinlikle siyasi bir mesele değil, siyaset üstü, herkesin dört elle sarılması gereken bir mesele. Yarın, ileride yaşayamayacağınız İstanbul, Bursa, Konya, Ankara olursa büyümenin, gelişmenin çok da anlamı kalmayacak, çünkü yaşayacağınız bir toprak olmayacak. Dolayısıyla büyüme ve gelişmeyi, çevreyi ve doğayı koruyarak, iç içe yapmak zorundayız. Çevre odaklı, çevre merkezli yapmak zorundayız.” diye konuştu.

Dünyada ve Türkiye’de yaşanan doğal afetlere ilişkin örnekler veren Kurum, doğal afetler karşısında, sahada afet anından itibaren tüm kurumların seferberlik ruhu içerisinde etkin bir çalışma yürüttüğünü anlattı.

“Çok ciddi ve önemli bir adım attık”

Bakan Kurum, etkin bir diplomasiyle yapılan görüşmeler, Bakanlığın müzakere süreci ve ortaya konan adımların önemine işaret ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımız da bu noktada BM Genel Kurulu’nda Paris Anlaşması’na taraf olacağımızı, onaylayacağımızı tüm dünyayla paylaşmış oldular. Çok ciddi ve önemli bir adım attık. Ben bu süreci çok çok önemsiyorum.” dedi.

Bu sürecin bir fırsat olacağını belirten Murat Kurum, 2053’te, net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefine ulaşmak için bu süreci bir kilometre taşı olarak düşünebileceklerini ifade etti.

Bakan Kurum, iklim değişikliğinin artık milletlerarası, ülkelerarası bir sorun haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 20 yıldır iklim değişikliği ile ilgili mücadele çerçevesinde çok önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Bu çerçevede, gerek korunan alan miktarımızı artırma, gerek ülkemizin kuzeyi ile güneyi doğusu ile batısının ekolojik hatlar üzerinde kurmak ve bunları da millet bahçeleri ile birbirine bağlamak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının sayısını, miktarını arttırmak, yine bu anlamda tüm teknolojiyi, sanayimizde, turizmimiz de tarımımız da kullanmak suretiyle iklim değişikliği ile mücadele ediyoruz. Sürdürülebilir bir ekonomi kuruyoruz ve bu çerçevede daha sağlıklı, daha yaşanabilir, daha yeşil medeniyetimizi yaşatan şehirler anlayışıyla çalışmalarımızı yapıyoruz.”

“Yeşil kalkınma döneminin başlangıcını vermiş oluyoruz”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Paris Anlaşması’nın Mecliste onaylandığını anımsatarak, şunları kaydetti:

“Bundan sonraki süreçte de yeni bir dönemin, yeni yeşil kalkınma döneminin başlangıcını vermiş oluyoruz. Bu hem ülkemiz adına hem dünya adına çok önemli bir süreçtir. Tabii burada şu iki hususun altını çizmek gerekirse, Türkiye bu anlaşmayı gelişmekte olan bir ülke olarak imzalanmış ve ulusal katkı beyanı çerçevesinde de adımları atacağını beyan etmiştir. Bundan sonraki yol haritamızda hem ulusal katkı beyanımız hem de gelişmekte olan ülke olarak tüm sektörlerdeki büyümemizle birlikte gerçekleşecektir.”

“Bugün yeni bir sürece başlıyoruz”

Kurum, tarihte sanayi devriminin 1950’li yıllarda, teknoloji devriminin 2000’li senelerde olduğunu, ancak Türkiye’nin tam anlamıyla bu devrimlerden istifade edemediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

“Bugün yeni bir sürece başlıyoruz. Yeşil kalkınma devrimi süreci başlamaktadır. İnşallah ülkemizde bu yeşil kalkınma sürecinde, yeşil dönüşüme maruz kalan, etkilenen değil, etki eden, yön veren ve liderlik eden bir ülke olarak bu süreci takip edecektir. Bu süreçte, istihdam anlamında gençlerimiz en önemli iş ortaklarımızdır. Gençlerimizle, çocuklarımızla, kadınlarımızla bütün sivil toplum örgütlerinin içinde olduğu siyaset üstü bir mesele olarak gördüğümüz iklim değişikliği ve iklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde adımlarımızı atıyor olacağız. Ülkemizin bu noktada, yenilenebilir enerji, yerli elektrikli araç, sıfır atık, sıfır atık uyumlu projelerimizle, gerek binalarda gerek üretim tesislerinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından en iyi şekilde istifade ettiğimiz, Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde yürüttüğünüz sıfır atık projesi çatısı altında, sürdürülebilir bir ekonomi anlayışıyla, depozito iade sistemiyle, atıkların yeniden toplanarak ekonomiye kazandırılmasıyla yeni bir sistemin başlangıcını vermiş oluyoruz.”

“Ocak ayında bir İklim Şurası düzenleyeceğiz”

Murat Kurum, Türkiye’nin yeni fikirlerin, çevreci teknolojilerin kullanıldığı yeşil kalkınma devrimi ile iklim ve çevre dostu anlayışla bundan sonra atılacak her adımda, iklimi ve çevreyi merkeze alan, yeşil kalkınma sürecinden en iyi şekilde istifade eden ülke olacağını söyledi. Bu çerçevede çalışmalarını yürüteceklerini anlatan Kurum, yenilenebilir enerjide dünyada 12, Avrupa’da 5’inci ülke durumunda bulunduğunu belirtti.

Fosil yakıtların kullanımını azaltacak, emisyon oranlarının sıfırlanmasını 2053’te sağlayacak adımları da atmaya devam edeceklerini aktaran Kurum, “Bu noktada yeni istihdam alanları oluşturacağız. Şimdi yeni bir süreç başlıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın kabine toplantısı sonrasında açıkladığı gibi, Bakanlığımız Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yeniden yapılanıyor. Bu çerçevede, Tarım Orman Bakanlığımızdan da yeni Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz ve Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğümüz bakanlığımız bünyesinde çalışacak.” dedi.

Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye sürece katkılarından dolayı teşekkürlerini ileterek, “Bundan sonraki süreçte de inşallah ocak ayında bir İklim Şurası düzenleyeceğiz. İklim Şurası’nda sivil toplum örgütlerimizin, sanayicimizin, tüm sektörlerin, hocalarımızın, bilim adamlarımızın içinde olduğu bu Şura’da her türlü detayı tartışacağız, istişare edeceğiz ve ülkemizin 2053 yılına ilişkin vizyonunu belirleyecek adımları inşallah atıyor olacağız.” ifadelerini kullandı.

Bu çerçevede, İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu’nun yapılandırılacağını belirten Kurum, böylece İklim Değişikliği Başkanlığının sahadaki emisyona ilişkin sürecin, iklim değişikliği ile ilgili mücadele sürecinin, iklim finansmanı konusunda tüm sektörlere verilecek desteklere ilişkin sübvansiyon oranları, kredilendirme ve destek oranlarına ilişkin sürecin takibinin yapılacağını anlattı.

Kurum, İklim Kanunu çerçevesinde çalışmalarını yürüttüklerini belirterek, “Ulusal Katkı Beyanımız bu çerçevede çalışılıyor, zaten artıştan azalış olarak yüzde 21 taahhüdümüz vardı ve taahhütlerimiz hamdolsun bunun da altında gerçekleşmekte ve bu çerçevede yürütülüyor. Hep birlikte daha iyi, güzel, temiz bir ülke için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.

“Biz Türkiye olarak bu konuda belirleyici, etki eden bir ülke olacağız”

Bakan Kurum, iklim değişikliğine ilişkin bir eylem planı ortaya koyacaklarının da altını çizerek, şöyle konuştu:

“Kendi emisyon ticaret sistemimizi kuracağız. Bu çerçevede temiz üretim teknolojilerinin kullanıldığı, iklim dostu yatırımları desteklediğimiz bir sürece giriyor olacağız. Bunlara fırsat olacak adımlara destek vereceğiz. Sonuç olarak, biz Türkiye olarak bu konuda belirleyici, etki eden bir ülke olacağız. Tüm süreçlerimizi şeffaf bir şekilde, iş birliklerimizi tüm sektörlerin içinde olduğu bir şekilde yürüteceğiz ve çevreye saygılı, iklim dostu şehirler anlayışıyla da şehirlerimizi yapıyor olacağız. Cumhurbaşkanımızın başlattığı ‘yeşil kalkınma seferberliği’ kapsamında, ülkemizi ‘devrim niteliğinde’ diyeceğimiz adımlarla istihdamın içinde olduğu, tüm sektörlerin daha da büyüdüğü, ülkemizin ihracatının daha da artırıldığı bir sürece hep birlikte dahil olacağız.”

Yeni fikirlerin, çevreci teknolojilerin ortaya çıkacağını ve uluslararası fonlarla verilecek desteklerle bu kalkınmayı hızlı bir şekilde yapacaklarını vurgulayan Kurum, “İnşallah bu kalkınmadan en fazla istifade eden ülke konumuna erişmiş olacağız.” dedi.

AKM Millet Bahçesi 28 Ekim’de açılıyor

Murat Kurum, 760 bin metrekarelik alanda kurulu Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Millet Bahçesi hakkında da bilgi vererek, “AKM Millet Bahçesini inşallah 28’inde Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Ankara’mıza, ülkemize kazandırıyor olacağız.” diye konuştu.

Son 2 yılda korunan alan büyüklüğünü yüzde 9,6’dan 11’e çıkardıklarını belirten Kurum, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin ekolojik dönüşümü başlığı adı altında projelerimizi yürütüyoruz. 400 tane millet bahçesi projelendirdik. 81 ilimizde 81 milyon metrekare hedefi ile bu projelerimiz yapılıyor. 100 tane millet bahçemizi tamamladık, vatandaşımızın hizmetine sunduk ve 300 taneye ilişkin de çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah 2023 yılına geldiğimizde bu bahçelerimizi de teslim ediyor olacağız. Ankara özelinde toplamda 21 millet bahçesi yapıyoruz. 4,2 milyon metrekare büyüklüğünde millet bahçelerimiz. Bundan sonra Ankara’yı ‘yeşil Ankara’ olarak tarif edeceğiz. Burada vatandaşlarımız vakit geçirecekler, atıl, kullanılmayan bu alanda inanın 7 gün 24 saat her türlü organizasyonun, faaliyetin yapılacağı bir alan olacak.”

Kurum, Ankara’nın hem kuzeyinde hem güneyinde iki ekolojik koridor oluşturduklarını anlatarak, bu iki koridoru 21 millet bahçesi ile birbirine bağlayacaklarını belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Bu millet bahçelerinde inşallah çok güzel organizasyonlar faaliyetler gerçekleşecek. Ben hem bu millet bahçemizin hem Paris İklim Anlaşması’ndaki Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu vizyonun, çerçevenin, yeşil kalkınma sürecinin ülkemize, şehirlerimize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.” diye konuştu.

Bakan Kurum, konuşmasının ardından, AKM’yi basın temsilcileriyle nostaljik trenle ve bisiklet sürerek gezdi.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

DAÜ’YE DEVLET DESTEĞİ VAR AMA ÖĞRENCİ SAYISI VE GELİRLERİNDE HIZLI  DÜŞÜŞ VAR! 

Published

on

By

KIM TUTAR SENİ KILIÇ!

ÇÖZÜMÜ GEZMEKTE VE RANTA GÖREN REKTÖR  OKULU İFLASA BİLE BİLE MI GÖTÜRÜYOR👈

 

Prof. Dr.  Hasan kılıç’ın politikaları  Doğu Akdeniz Üniversitesi’ni finansal batağa sürüklüyor.  Kötü yönetim ve yapısal sorunlar nedeniyle öğrenciler, öğretim görevlileri ve çalışanlar büyük tedirginlik içerisinde.

DAÜ’nün  birçok sorun nedeni ile ekonomik kriz yaşarken yeni Rektör Hasan Kılıç, üniversitenin geleneksel karar mekanizmalarını çalışamaz hale getirdi. VYK ve Rektör arasıda eşgüdüm olmaması ve karar almada Rektör Hasan Kılıç’ın keyfi davranışları öğretim üyeleri arasında tartışmalara sebep olduğu iddia ediliyor.

REKTÖRÜN SAVURGAN HARCAMALARI GÖZDEN KAÇMIYOR

Rektör Prof.dr. Hasan Kılıç, üniversitenin mevcut sıkıntılarını bildiği halde gezilerdeki kişisel harcamalarına özen göstermemesi dikkatlerden kaçmıyor. Ayrıca üniversitede sadece  bir adet Gambiya’li  öğrenci varken, sırf harcırah almak için yurtdışı seyahate çıkarak DAÜ’yü kendi keyfi için zarara uğrattığı da gelen başka iddialar arasında. Gambiya seyahatinde; neredeyse günlük 200 dolar a yaklaşan harcirah  ve limitsiz harcamalı kredi kartı harcamaları, toplu yemekler, hediyeler, 5 yıldız otel masrafları çalışan maaşları bile zor ödenen DAÜ’de vicdanları sızlattığı iddia ediliyor.

ÜSTEL HÜKÜMETİ, DAÜ’YE MADDİ OLARAK TÜM DESTEKLERİ YAPIYOR.

Hükümet DAÜ’ye büyük önem veriyor. Başbakan Ünal Üstel “DAÜ gözbebeğimiz” diyerek her fırsatta DAÜ’ye destek veriyor. Geçen hafta maaşların ve borçların ödenmesi için, Maliye Bakanlığı tarafından  400 milyon hibe verildi. Bilindiği gibi birkaç ay önce DAÜ’nün devlete olan yaklaşık 1.5 milyar TL. borcu hükümet tarafından üstlenilerek silinmişti.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NAZIM ÇAVUŞOĞLU MÜDAHELE EDECEK Mİ?

Hükümet DAÜ’nün tüm borçlarını üstlenip bataktan kurtardığı hade;  Rektör Hasan Kılıç’ın kötü yönetimiyle üniversitenin içinden çıkılamaz batağa sürükleneceği ve Kıbrıs Türk Hava Yollarının akıbetine benzer bir felaket yaşanacağı üniversite camiasını ve kamuoyunu tedirgin ediyor.

Rektör Hasan Kılıç’ın kötü yönetimiyle; üniversiteyi zarara uğrattığı iddia edilirken, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun DAÜ içerisinde ki bu keyfi duruma ne vakit müdahale edeceği merakla bekleniyor.

REKTÖR HASAN KILIÇ İRAN GEZİSİNİ NEDEN İPTAL ETTİ

Rektör Hasan Kılıç’ın, basında çıkan olumsuz yorum ve haberlerden sonra İran gezisini iptal etti. İran’da görüşeceği, DAÜ’de mezun olan kişilerle buluşacağı ve bir kişiye özel temsilcilik vereceği haberleri ortaya çıkınca İran gezisini iptal etti. Bu kişilerin kim olduğu bizde saklı. Rektör niye ülke ülke gezer, ya da gezer mi , o konu da ayrı bir -özel  haber- konumuz olacak.

REKTÖRÜN KARDEŞİNE ÖZEL AYRICALIK

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç okulda yaşanan onca ekonomik kriz varken kardeşi Cemal Kılıç’a; resmi görevlendirme olmadan gayri resmi ultra yetkiler(!) verilmesi basında çıkınca tepkilere neden olmuştu. Bu durum, VYK’nın görevlendirmesi olmadan, VYK Başkanı Özcenk’in atlanarak  görmezden gelinmesi DAÜ’de hayretler içerisinde izleniyor. Ayrıca, Rektör Yardımcılarının yetki alanlarına giren konularda Cemal Kılıç’ın karar sahibi olması ve kararlara müdahele etmesi, geleneklerin etkili olduğu DAÜ yönetiminde ve kamuoyunda rahatsızlığa sebep olduğu iddia ediliyor.

Devamını Oku

Ekonomi

Türkiye tekstilde dünya beşincisi

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Öksüz, tekstilde bir ilke imza atarak ihracatta 10 milyar doları aştıklarını açıkladı.

Published

on

By

5’inci Uluslararası Tekstil Zirvesi, Kahramanmaraş’ta gerçekleştirildi.

Tekstil ihracatında yıllardır 10 milyar dolar sınırında olan Türkiye, bu yılın 10 aylık döneminde 10,5 milyar dolarlık ihracat yaptı.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, “Dünyada da bir başarı hikayesi yazdık. 6’ncı büyük tedarikçilikten 5’inci büyük tedarikçiliğe ulaştık. Yani dünya liginde 5’inci sıradayız” dedi.

“13 milyar doları zorlayacağız”

Ahmet Öksüz, “Yıl sonunda da inşallah 13 milyar doları zorlayacağız. Zaten hazır giyim sektörüyle birlikte 30 milyar doları geçeceğiz. Ana pazarımızdaki pazar payımız yüzde 14’lerden 17’lere çıkarttık” dedi.

TRT

Devamını Oku

Ekonomi

Baykar’ın insansız savaş uçağına Ukrayna motoru güç verecek

Silahlı insansız hava aracı (SİHA) Bayraktar’ın üreticisi Baykar, Ukrayna ile önemli bir projeye imza attı. Geliştirilmekte olan insansız savaş uçağında Ukrayna menşeli Ivchenko Progress ve Motor Sich’in birlikte ürettiği AI-322F motoru kullanıl

Published

on

By

Türkiye’nin en büyük sanayi kümesi SAHA İstanbul’un İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen SAHA EXPO Savunma ve Havacılık Hibrit Fuarı’nda, Baykar tarafından yürütülen insansız hava aracı projelerinin motor ihtiyacı için 2 önemli gelişme yaşandı.

Ukrayna’ya çok sayıda Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA) ihraç eden Baykar ile Ivchenko Progress arasında Muharip İnsansız Uçak Sistemi’ne (MİUS) yönelik AI-322F Turbofan Motor Tedarik Anlaşması ve AI-25TLT Turbofan Motor Entegrasyon Sözleşmesi imzalandı.

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, konuşmasında, tarihi bir tören gerçekleştirildiğini söyledi. Bayraktar, iki şirket arasında uzun yıllara dayanan güzel bir iş birliği bulunduğunu ifade etti.

“Sırada insansız savaş uçağı var”

Ukrayna ve Türkiye’nin iki stratejik ortak olduğunu ve birbirini tamamladığını belirten Bayraktar, “Stratejik Akıncı İnsansız Hava Aracımıza Ivchenko Progress’in AI-450 motoru güç veriyordu. Akıncı’yı seri olarak üretiyoruz. Sırada insansız savaş uçağı var. Sözleşme ile insansız savaş uçağımıza da Ivchenko Progress ve Motor Sich’in birlikte ürettiği AI-322F motorunu takacağız. Bu imzanın iki ülke arasındaki stratejik iş birliğini daha da ileri götürmesini, iki ülkeye daha da güç kazandırmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.

“Dünyaya yeni ve daha güçlü bir ürün sunacağımıza eminim”

Ivchenko Progress Genel Müdürü Igor Kravchenko da iki ülke Cumhurbaşkanına verdikleri destek için teşekkür etti.

Bu sözleşme ile Ukrayna ve Türkiye’nin iş birliğinin yeni bir seviyeye ulaştığını vurgulayan Kravchenko, şöyle konuştu:

“Türkiye şu anda dünyadaki en güçlü insansız hava aracı üreticilerinden biridir. Ukrayna motor üretimini baştan sona yapabilen 6 ülkeden bir tanesi. Ortak çalışmamızın iki ülkenin güvenliği ve bağımsızlığına katkının yanında dünyaya yeni ve daha güçlü bir ürün sunacağımıza eminim. Bu ortak çalışmanın sadece savunma değil, iki ülkenin ekonomilerine çok büyük katkıda bulunacağına inanıyorum. Karşılıklı güvenle oluşan bu iş birliğimizin sonuçlarını bugün görüyoruz. Bazı zamanlar sadece telefonla çözdüğümüz sorunlar olmuştur. Bu hızlı çalışmamızın sonuçlarını bugün alıyoruz. Bu insansız silahlı aracın en iyi şekilde, en kuvvetli şekilde çalışacağının garantisini veriyorum. Eminim ki bu son projemiz olmayacak ve daha yeni projelere hep beraber adım atacağız.”

Konuşmaların ardından söz konusu iş birliklerine yönelik imzaları Bayraktar ve Kravchenko attı.

Akıncı için alternatif motor

Baykar ve Motor Sich arasında da Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı için MS500 Turboprop Motor Teknik Şartname Anlaşması imzalandı.

Haluk Bayraktar, MS500 motoruyla Akıncı için alternatif oluşturduklarını ve motorun araca entegre edileceğini söyledi. MS500’ün AI-450 gibi teknolojik ileri seviye bir motor olduğunu ifade eden Bayraktar, iki firma arasındaki yakın iş birliğiyle gelecek yıl bu motorun da Akıncı’yı uçuracağını bildirdi.

Motor Sich JSC Pazarlama ve Satış Müdürü Pavlo Kasai de yapılan her anlaşmayla iki ülkenin iş birlikleri yanında güvenlik ve güçlerinin de arttığını söyledi. Kasai, “Her şeyin zamanında olacağını ve motorların zamanında teslim edileceğini ve iyi çalışacaklarını garanti ederim.” dedi.

Bayraktar ve Kasai konuşmaların ardından anlaşmayı imzaladı.

TRT

Devamını Oku

Trending

Reklam