Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

ÇAKICI: “BUGÜN ARTIK AYAĞA KALKMA VE MÜCADELE ZAMANIDIR”

Published

on

Toplumcu Kurtuluş Partisi- Yeni Güçler (TKP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, hükümetin istifasının kurultay hesapları içerisinde yapılan bir manevra olduğunu ileri sürerek, yurdunu seven ve sahip çıkmak isteyen insanlara büyük görevler düştüğünü söyledi.

Çakıcı, “Bugün artık ayağa kalkma ve mücadele zamanıdır. Yurdumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

TKP-YG’den verilen bilgiye göre, katıldığı bir televizyon programında konuşan Çakıcı, hükümetin istifasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Çakıcı, erken seçimi, hükümet ve muhalefet kanadının aslında tam olarak istemediğini ifade ederek, bunun da seçim yasaklarının gündeme getirilmesinden anlaşıldığını söyledi.

Ülkede şu anda çok ciddi sorunlar ve istikrasız bir dönem yaşanırken yurdunu seven ve sahip çıkmak isteyen insanlara büyük görevler düştüğünü kaydeden Çakıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz, bütün yurtsever, sol, sosyal demokrat düşüncede olan herkesi birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Kıbrıs Türk halkı için önümüzdeki seçim son şanstır. Bunu hep beraber görmeliyiz. Biz bu tehlikeyi görüyor ve üstümüze düşeni her yerde yapmaya çalışıyoruz. Bize düşen bir fedakârlık varsa da yapmaya hazırız. Eğer bazı soldaki kendi konumunu veya partisel çıkarını öne çıkararak siyaset yapmaya çalışan yöneticiler varsa da bilinsin ki Kıbrıs Türk halkı gereken cevabı kendilerine en yakın zamanda verecektir. Biz TKP olarak birlikte yürümeye kararlıyız. Ancak bu yöneticiler engel oluyorlarsa da biz tüm demokratlara ve yurtseverlere çağrımızı yeniliyoruz. Biz TKP olarak diğerleri istemese de bir gün birlikteliği sağlayacağız” dedi.

Mehmet Çakıcı, ülkede son yirmi yılda reform anlamında ne yapıldığını sordu.

Çakıcı şunları kaydetti:

“Hayata geçirilmesi gereken reformlar var. Kaynak sağlamak için cesaretli reformlar yapıp idareyi Kıbrıs Türk halkının gerçek demokratik yönetimi ile yönetecek hale getirmeliyiz. Bunun için gereken mücadeleyi vereceğiz. Eğer biz gerçek bir devlet olacaksak kendi reformlarımızı yapmalıyız. Maalesef son yıllarda kayda değer insanları rahatlatan ve refah düzeylerini artıran hiçbir icraat yapılmamıştır. Tam tersine pandemi gibi zor bir dönemde insanlar daha fazla ezildi ve hiçe sayıldı. Bugün artık ayağa kalkma zamanı ve mücadele zamanıdır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler:Eğitim, KKTC’nin geleceğidir

Published

on

By

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nin 2024-2025 Bahar Dönemi Mezuniyet Töreni, UKÜ Performans Sanatları Gösteri Merkezi’nde düzenlendi.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler’in katılımıyla gerçekleşen törende, fakültelerinden mezun olan öğrenciler mezuniyet coşkusunu kep atarak yaşarken, aileler ile akademik personel de bu ana eşlik etti.

Meclisten yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, törende yaptığı konuşmada Yükseköğretim Dış İlişkiler Müdürü, geçmişi deneyimlerinden yola çıkarak öğrencilere, ailelere ve akademisyenlere teşekkürlerini iletti,

Kıbrıs’ta eğitimin bir devlet politikası olarak benimsendiğini ve her bireyin bu zincirin güçlü bir halkası olduğunu belirten Öztürkler, Kıbrıs’ın bir eğitim adası olarak uluslararası öğrencilere ev sahipliği yapmasının ülkenin ekonomik ve kültürel geleceğine büyük katkı sağladığını vurguladı.

“Her mezunumuz, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın da dediği gibi birer fahri temsilcidir” diyen Öztürkler, mezun olan öğrencilerin artık KKTC’nin kültürel elçileri olarak dünyanın dört bir yanında ülkenin sesi olacağını söyledi.

KKTC’nin farklı ülkelerden gelen öğrenciler için bir cazibe merkezi haline geldiğine dikkat çeken Öztürkler, yükseköğretimin KKTC için stratejik bir değer olduğunu belirtti.

Ziya Öztürkler, mezuniyet sürecine katkı sunan tüm akademisyenlere ve özellikle fedakârlık gösteren ailelere de teşekkür ederek, “Çocuklarınız bizlere emanetti; onları geleceğe hazırlarken en az sizin kadar sorumluluk hissettik” ifadelerini kullandı.

Mezunların ülkenin yumuşak gücüne katkı sağlayacak bireyler olduğunu kaydeden Öztürkler, ekonomik zorluklara rağmen çocuklarını okutmak için mücadele eden tüm ebeveynlerin önünde saygıyla eğildiğini belirtti.

Öztürkler, “Gönlünüz ferah olsun. Evlatlarınız, aldıkları nitelikli eğitimle ülkelerinin yarınlarını inşa edecekler” mesajını vererek hak sahiplerine diplomalarını verdi.

Mezuniyet töreni kep atma töreninin ardından sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Türk-Yunan Formu’nu kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Türk – Yunan Formu’nu kabul ederek görüştü.

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar’ın yer aldığı çoğunluğunu akademisyen ve diplomatların oluşturduğu Türk-Yunan Formunundaki toplantıda Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs konusu, Kıbrıs Türk Tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye dayalı iki Devletli duruşunun nedenleri, işbirliği inisiyatifler hakkında bilgi vererek, bölgesel gelişmeleri aktardı ve Türk-Yunan Formu üyelerine Kıbrıs Türk tarafının genel vizyonunu anlattı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan İsrail Dışişleri Bakanı’na sert tepki: “Hadsiz ve düşmanca bir zihniyetin ürünü”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İsrail Dışişleri Bakanı’nın sosyal medya üzerinden yaptığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve KKTC’yi hedef alan açıklamalara sert tepki gösterdi. Tatar, bu ifadeleri “maksatlı, hadsiz ve düşmanca bir zihniyetin ürünü” olarak nitelendirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, İsrail Dışişleri Bakanı’nın açıklamasının tarihi gerçekleri tahrif etme amacı taşıdığını ve İsrail’in Gazze’deki eylemlerini örtbas etme çabası olduğunu belirtti. Tatar, “Gazze’de her gün sivilleri, kadınları ve çocukları acımasızca katleden, uluslararası hukuku sistemli şekilde ihlal eden bir yönetimin, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik çarpık ifadelerle kendi suçlarını örtmeye çalışması beyhudedir” dedi.

Tatar, Erdoğan’ın zulme karşı kararlı duruşunu ve küresel sessizliğe rağmen gerçeği en yüksek düzeyde dile getiren bir lider olduğunu vurguladı. Gazze’deki sistematik yıkımın artık “soykırım suçu” kapsamında değerlendirildiğini belirten Tatar, dünyanın sessiz kalmasını ve güçlü ülkelerin tepkisizliğini eleştirdi. “Ama Sayın Erdoğan, bu sessizliği bozmuş, adaleti ve hukuku savunma kararlılığını sürdürmüştür. Soykırımcı İsrail yönetiminin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını sistematik biçimde hedef almasının sebebi budur” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, İsrail hükümetinin zihniyeti ile Kıbrıs Rum liderliğinin Kıbrıs Türk halkının egemenliğini ve eşitliğini hiçe sayan yaklaşımı arasında bir paralellik kurdu. Rum tarafının Kıbrıs Türklerine uygulanan “insanlık dışı izolasyonun” sürmesi için çalıştığını ve gerçeği söyleyenleri susturarak kendi insan hakları ihlallerini perdelemeye çalıştığını iddia etti.

Tatar, Kıbrıs sorununun tarihsel bağlamını hatırlatarak, Kıbrıs Türk halkının 1963’te kurucusu olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla dışlandığını ve 11 yıl boyunca organize saldırılara ve baskılara maruz kaldığını belirtti. 15 Temmuz 1974’teki faşist darbenin Ada’nın tamamen Yunanistan’a bağlanmasını hedeflediğini ve Türk halkını “topyekûn imha tehlikesiyle” karşı karşıya bıraktığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Anavatan Türkiye’nin,” uluslararası anlaşmalardan doğan hakkını kullanarak ve Garanti Antlaşması çerçevesinde gerçekleştirdiği müdahale ile bu “soykırım tehdidini” bertaraf ettiğini vurguladı. “Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından icra edilen Mutlu Barış Harekatı, Kıbrıs Türk Halkının varlığını güvence altına almıştır. Bu harekatla birlikte Kıbrıs’ta bugünkü sınırlar oluşmuş, Halkımız kendi topraklarında kendi iradesiyle 42 yıl önce devletini kurmuştur” dedi.

Tatar, bu tarihsel ve hukuki gerçekleri hiçe sayan her açıklamanın, “halkımıza, devletimize ve mücadelemize karşı bir inkâr ve saldırı girişimi” olduğunu belirtti. “Kıbrıs Türk Halkının egemenliğini hedef alan hiçbir yaklaşımın bizim nezdimizde karşılığı yoktur” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasının sonunda, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Kıbrıs Türk Halkına yöneltilen bu “seviyesiz” açıklamayı en güçlü şekilde kınadığını, kullanılan dili ve zihniyeti açıkça reddettiğini yineledi. Tatar, Kıbrıs Türk halkının kendi devletine, egemenliğine ve Anavatan Türkiye ile olan sarsılmaz bağlarına sonuna kadar sahip çıkmaya kararlılıkla devam edeceğinin altını çizdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam