Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Saner: Çirkin bir kişilik suikastının hedefi oldum

Published

on

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Ersan Saner, kurgulanmış bir video ile çirkin bir kişilik suikastının hedefi olduğunu” belirtti.
Ersan Saner, “konu sadece ben değilim. Saldırıya uğrayan ben, ailem, partim ve siyaset kurumumuzdur.

Dolayısı ile hukukçularımız, yol arkadaşlarım, partililerimizle birlikte durum değerlendirmesi yapmaya devam ediyoruz.”
Saner, açıklamasında şunları kaydetti:
“20 yıldır Halkımıza UBP saflarında hizmet etme gayreti içinde oldum.Bu süre içinde daima çağdaşlıktan, haktan, hukuktan, siyasi etikten yana tavır koydum.
Ailemin, partimizin,  halkımızın, huzurunu, birlik ve beraberliğini çıkarlarını korumayı hep vazife bildim.Bu çerçevede, tabandan gelen sese kulak vererek konjonktür zorunlu kıldığı için, Türkiye ile iyi ilişkileri sürdürerek yaşadığımız mali güçlükleri aşabilmek adına bana önemli görev düştüğünden 30-31 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek Kurultay’da UBP Genel Başkanlığına aday oldum.
  
Ne var ki, Genel Başkanlık yarışının son 10 gününe girilirken önce Güney Kıbrıs’tan satın alınan bir telefon numarasından şahıslara kurgulanmış bir video gönderildi. Öğleden sonra ise aynı video sosyal medyada yayınlanmaya başladı.
Aylardır birileri tarafından böyle bir şey yapılacağı kulaklara fısıldanıyor ancak ben bir makama erişmek uğruna bir insanın ailesini, çevresini, partisini böylesine rencide edecek kadar seviyesiz bir tutum içine girileceğine ihtimal vermiyordum.Bu yola başvuranların ola ki o makama geldiklerinde nelere başvurabileceklerini halkımızın ve partililerimizin takdirine bırakıyorum.
Teknolojik olanaklardan alabildiğince yararlanılarak kurgulanan bu video ile çok çirkin bir itibar suikastının hedefi oldum. Birilerinin benim çok sevdiğim ülkeme, partime hizmet etmemin önüne siyasi mücadele ile değil çirkin saldırılarla geçmek istediği nettir.Tamamen bu amaçla düzenlenmiş bir komplo söz konusudur. 
Hatta yer altı dünyası ile işbirliği yapıldığına dair saptamalar vardır.  Konu sadece ben değilim. Saldırıya uğrayan ben, ailem, partim ve siyaset kurumumuzdur.
Dolayısı ile hukukçularımız, yol arkadaşlarım, partililerimizle birlikte durum değerlendirmesi yapmaya devam ediyoruz.
Bu halk beni iyi tanır. Eğer ailem, partim ve ülkem söz konusu ise her türlü kararı tereddütsüz verebileceğimi iyi bilir. Halkımız ve UBP’ lilerin bu komployu benimsemesi mümkün değildir.  
Görülecektir ki siyasi ahlaksızlıktan medet umanlara gereken cevap verilecektir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erhürman Meclis’te gelinen aşamayı değerlendirdi

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman Meclis’te gelinen aşamayı değerlendirdi.

Meclis’in hukuka uygun bir şekilde açılmadığının belirten Erhürman, “bize düşen görev Meclis’in hukukuna sahip çıkmaktır” dedi.

CTP’ye bir süre verildiğine ve bu süre içerisinde Meclis Başkan Yardımcısı adayını belirlemesinin istendiğine işaret eden Erhürman, Meclis’e resmi yazdı verdiklerini belirtti…

Erhürman, “CTP, Meclis Başkan Yardımcısı adayı gösterecektir ama Meclis Başkan Yardımcısı adayını Meclis Başkanlığı seçimi usule uygun bir şekilde tamamlandıktan sonra gösterecektir. Bunu değiştirmeye kalkarlarsa bu Meclis’in bunca yıllık demokrasi ilkesi üzerine kurulu yapısını berhava etme anlamına gelir. Buna izin vermeyiz. Ne muhalefet milletvekilleri ne de halk buna izin verir” dedi…

Pazartesine kadar biz onlara süre veriyoruz.” diyen Erhürman, pazartesi günü tekrar aday gösterilerek, Meclis Başkanı seçilebilirse, daha sonra Meclis Başkan Yardımcılığı seçimine geçileceğini ve CTP’nin Meclis kürsüsünden Meclis Başkan Yardımcısı adayını açıklayacağını belirtti…

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı Halk Konseyi bilgilendirme ve istişare toplantısı gerçekleşti

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan Halk Konseyi’nin bilgilendirme ve istişare toplantısı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın başkanlığında gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, toplantıda iki devletli çözüm politikası ve New York’ta gerçekleştirdiği gayrı resmî 3’lü yemek hakkında bilgi verdi.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden 50 yıl geçtiğini ve büyük değişimler yaşandığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra gündeme getirdiği Türkiye Cumhuriyet’nin tam destek verdiği iki devletli çözüm politikasını yürüttüklerini söyledi.

Federasyon görüşmeleri yapılırken, Dünyanın Rum tarafını devlet, Türk tarafını cemaat olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli çözüm siyaseti sonrasında Kıbrıs’ta iki ayrı devlet olduğunun dünyada bilinirliğinin arttığını ve kabul gördüğünü ifade etti.

Her halkın kendi geleceğini belirleme hakkının bulunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün Kıbrıs 1960 kuruluş antlaşmaları ve Lozan Antlaşmalarından gelen müktesep haklarının bulunduğunu kaydetti.

Kıbrıs’ta iki egemen halk olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Rum’u bizden daha fazla egemen değildir. Osmanlı 357 yıl kesintisiz adayı yönetti. Ülkeyi Lozan Antlaşmasından sonra 50 yıl yöneten İngiltere Adadan çekilirken, iki egemen üst aldı. Kaç askerinin olduğunun verme zorunluluğu yoktur. İngiliz’in egemen üssü var ancak bizim egemenliğimiz yok mu ? Bu durumu dünyaya anlatıyoruz” diye konuştu.

Kıbrıs’ın Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti için son derece önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın elden gitmesiyle Türkiye’nin Anadolu’ya hapsolacağını hava ve deniz sahasında hakimiyetini kaybedeceğini kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’ı hiçbir zaman unutmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, mücadele yıllarında Kıbrıs’a öğretmen ve komutanlar gönderildiğini vurguladı.

Çoğunluğun azınlığı yöneteceği federasyona karşı olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de federasyon defterinin kapandığını açıkladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, federal temelde antlaşmanın sıfır asker ve sıfır garanti olduğunu, görüşmelere geçmeden bu durumun şart konulduğunu söyledi.

Resmî ve yeni müzakerelere ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabulüyle başlanacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Prensiplerimiz bellidir. İletişim ve diyalogdan kaçmayız. Ajandası olmayan yemeğe katıldık çünkü fırsat bulduğumuzda siyasetimizi anlatıyoruz” dedi.

Tek yürek olarak birlikte hareket etme anlayışında olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Tükiye’de gazilerle ve örgütlerle görüştüğünü, Avustralya’ya Cumhurbaşkanı olarak gittiğini ve münasebetleri geliştirdiğini kaydetti.

Yurtdışında yaşayan Kıbrıs Türkleri’ne işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar,”Nüfus sayımız belli, herbirine sahip çıkmalıyız. Ülkelerine geri dönmelerini sağlamaylız. Sektörlerde yaşanan gelişmelerden dolayı geri dönüşlerin yaşanması sevindiricidir” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile ilişkilerin düzeltildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bu durumun ekonomi, turizm ve yüksek öğretime yansıdığını Türkiye’den sanayi ve ticaret odalarının ziyaretlere geldiğini vurguladı.

Türkiye ve yurtdışına münasebetleri geliştirmek ve mili davayı anlatmak için gerçekleştirdiği ziyaretlerden bazı kesimlerin rahatsız olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Ben her zaman halkımla iç içe ve iletişim halindeyim. ‘Cumhurbaşkanının zor bulunması gerekiyor’ diye eleştiride bulunuyorlar” diye konuştu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her geçen gün geliştiğini ve güçlendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, sivil toplum örgütlerinin önemine dikkat çekerek, milli derneklerle gurur duyduğunu kaydetti.

Toplantıda söz alan dernek ile sivil toplum örgüt başkan ve temsilcileri federal temele dayalı çözüm şeklinin mümkün olmadığını, federasyon defterinin kapandığını belirtirken, iki ayrı egemen devletin varlığına dayalı çözüm şeklinden geri adım atılamayacağına vurgu yaptı. Dernek ve sivil toplum örgüt başkanları yaptıkları konuşmalarda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a destek ve güvenlerinin tam olduğunu da ifade etti.

Halk Konseyi toplantıları belirlenen takvim doğrultusunda önümüzdeki günlerde de devam edecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Türkiye Cumhuriyeti’nin gücü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de gücüdür

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, devleti daha refah bir geleceğe kavuşturmak için çalışacaklarını vurgulayarak, “Atatürk’ün çizdiği hedefler doğrultusunda, bölgesinde güçlü, etkin ve söz sahibi bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin gücü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de gücüdür” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajda şu ifadelere yer verdi:

“Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk Milleti’nin verdiği bağımsızlık mücadelesinden zaferle çıkılmasının ardından, 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti, bugün 101’nci yıldönümünü daha güçlü bir şekilde kutluyor.

Türkiye Büyük Türk Milleti’nin kopmaz ve ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkı, Anavatan Türkiye ile aynı heyecan ve duygu birliği içerisinde bu onurlu günü kutlamanın gurur ve coşkusunu yaşıyor.”

Tatar, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim en büyük eserimdir” dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin, “akılcı ve barışçı dış politikası, büyük ekonomik potansiyeli, demokratik, çağdaş yapısı ile bölge ve dünya için stratejik önemini her geçen gün daha da artırmakta olduğuna” işaret ettiği mesajında şunları kaydetti:

“Atatürk’ün çizdiği hedefler doğrultusunda, bölgesinde güçlü, etkin ve söz sahibi bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin gücü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de gücüdür. Anavatanımızla her alandaki çalışmalarımızı güç ve gönül birliği içinde daha da artırarak devam ettireceğiz.

Cumhuriyet’in bize kazandırdığı değerleri koruyarak, Atatürk’ün gösterdiği yolda yürümeye devam edecek, ülkemizi ve devletimizi daha refah bir geleceğe kavuşturmak için Atamızdan ve Anavatan Türkiyemiz’den aldığımız güç ve destekle var gücümüzle çalışacağız.

Bu uğurda, bağımsızlığımız ve egemenliğimiz için yürütmekte olduğumuz iki devletli politikamızdan geri adım atmayacak, Rum’un yıllardır uyguladığı bezdirme politikalarına boyun eğmeyeceğiz.

Başta Büyük Önderimiz Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.

Vatan için toprağa düşen aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Türk Milleti’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı en içten duygularımla kutlarım.”

Devamını Oku

Trending

Reklam