Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

NATO: Rusya ile diyaloğa açığız

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO ile Rusya arasında karşılıklı akreditasyon iptali ve ofislerin kapatılması kararlarının ardından ittifakın Rusya ile hala diyaloğa açık olduğunu söyledi.

Published

on

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 21-22 Ekim’de düzenlenecek NATO Savunma Bakanları Toplantısı öncesinde basına yaptığı açıklamada, toplantıda Rusya’nın da konuşulacağı bilgisini verdi.

Rusya’nın NATO’daki misyonunda görevli 8 Rus görevlinin akreditasyonlarının iptalinin ardından Rusya’nın Moskova’daki NATO ofislerini kapatma kararını hatırlatan Stoltenberg, “Diyalog ve karşılıklı anlayışı desteklemeyen bu karardan üzüntü duyuyoruz. Ancak NATO’nun politikası tutarlı olmaya devam etmektedir. Biz NATO-Rusya Konseyi yolu da dahil olmak üzere diyaloğa açığız” dedi.

Stoltenberg, en son 2019’da toplanan NATO-Rusya Konseyinin toplanmasına yönelik tekliflerinin hala geçerli olduğunu vurguladı ve bir taraftan da Rusya’ya karşı savunma ile caydırıcılığa yönelik çabalarını değerlendirmeye devam edeceklerini söyledi.

Sakharov Ödülü Rus muhalif Aleksey Navalnıy’a verildi

NATO’nun akreditasyon kararı hakkında bilgi veren Stoltenberg, Rusya’nın son yıllarda Karadağ, Çekya’da zarar verici faaliyetlerde bulunduğunu, bazı eski Rus ajanların ve Rus muhaliflerin zehirlenmesinde Rus görevlilerin rol aldığını söyledi.

Avrupa Parlamentosunun insan hakları alanında her yıl verdiği Sakharov Ödülü’nün bu sene Rus muhalif Aleksey Navalnıy’a verilmesini değerlendiren Stoltenberg, “Bu durum Navalnıy’ın demokratik değerlerin savunulmasında oynadığı önemli rolün ve Rusya’da büyük bir ses olmasının kabul edilmesi, aynı zamanda şartsız salıverilmesi çağrılarının tanınmasıdır.” diye konuştu.

Stoltenberg, iki günlük savunma bakanları toplantısında Rusya’nın nükleer füze sistemlerine NATO’nun verdiği karşılıktaki ilerlemeyi de ele alacaklarını bildirdi.

Taliban’ın bu kadar hızlı dönmesi beklenmiyordu

Afganistan konusundaki soruları yanıtlayan Stoltenberg, bu ülkeden çekilmeden sonra öğrenilen dersler konusunda değerlendirmelerinin sürdüğünü, toplantıda bunun da bakanlarca ele alınacağını aktardı.

Stoltenberg, çekilme öncesinde bir ikilem bulunduğunu ifade etti.

“Ya kalacaktık ve hem NATO’dan hem de sivil Afganlardan can kaybı riskini ayrıca Afganistan’daki NATO askerlerinin sayısının artırma riskini göze alacaktık. Ya da ayrılacak ve Taliban’ın dönmesi riskini göze alacaktık. Bu risk tüm NATO müttefiklerine iletildi. Beklenmeyen şey ise Taliban’ın dönüşünün hızıydı.”

Stoltenberg, bir soru üzerine de hem Afganistan hem de ABD, İngiltere ve Avustralya arasındaki “AUKUS” anlaşmasının NATO müttefiklerinin neden bir arada olması gerektiğini gösteren etkenler olduğunu belirtti.

NATO Savunma Bakanları Toplantısı

NATO üyesi ülkelerin savunma bakanları, Afganistan’daki durum, Rusya, Çin ve NATO-AB ilişkileri gibi gündem maddelerini ele almak üzere 21-22 Ekim’de ittifakın Brüksel’deki karargahında bir araya gelecek.

Türkiye’yi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın temsil edeceği iki günlük NATO Savunma Bakanları Toplantısı hazirandaki NATO Zirvesi’nden ve ittifakın bu yaz Afganistan’dan çekilmesinden sonra düzenlenen ilk NATO Savunma Bakanları Toplantısı olması bakımından önem taşıyor.

Toplantının Afganistan başlığında NATO’nun çekilmesinin ardından son durum, Afganistan’da elde edilen kazanımların kaybedilmemesi için neler yapılabileceği, terörle mücadele gibi konular konuşulacak.

Çin’in yükselişi de konuşulacak

NATO’daki Rusya delegasyonunda görevli 8 personelin akreditasyonlarının NATO tarafından geri alınması, ardından Rusya’nın karşılık olarak Moskova’daki NATO misyonlarının faaliyetlerini durdurma kararı sonrası durum da toplantıda görüşülecek. İttifakın Rusya’ya yönelik “caydırıcılık ve savunma” ile “diyalog” içeren ikili yaklaşımının özellikle diyalog boyutunun bu son kararların ardından nasıl ilerleyeceği konuşulacak.

NATO’nun son dönemde sıkça vurguladığı, haziranda düzenlenen NATO Zirvesinin bildirisinde önemli yer bulan “Çin’in yükselişi” de NATO savunma bakanlarının masasında olacak.

Toplantının ikinci gününde bakanlara AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in de katılması bekleniyor. Bu bölümde NATO-AB ilişkilerinin ele alınması öngörülüyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail, bir kez daha Sana Havalimanını bombaladı

Published

on

By

İsrail ordusuna ait savaş uçaklarının bir kez daha Yemen’in başkenti Sana’da yer alan havalimanını bombaladığı bildirildi.

Savunma Bakanı Yisrael Katz yaptığı yazılı açıklamada, İsrail uçaklarının Sana Havalimanına hava saldırısı düzenlediğini belirtti.

Katz, saldırıda Sana Havalimanında “İran destekli Husilerin kullandığı son uçağın da imha edildiğini” iddia etti.

Açıklamada Katz, Yemen’de limanların da hedef alınmaya devam edileceği tehdidinde bulundu.

İsrail ordusuna ait savaş uçakları, 7 Mayıs’ta Sana Havalimanı dahil olmak üzere Yemen’de birçok noktaya hava saldırısı düzenlemişti.

Yolcu uçaklarının da hedef alındığı saldırılar sonrası ağır hasar oluşan Sana Havalimanında uçuşlara 17 Mayıs’a kadar ara verilmişti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan’ın bağımsızlığının 107. yılı

Published

on

By

“Bir kere yükselen bayrak, bir daha inmez…” Azerbaycan’da 28 Mayıs 1918’de ilan edilen bağımsızlığın 107. yılı kutlanıyor.

Azerbaycan’ın bağımsızlığı, 28 Mayıs 1918’de Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te, Mehmet Emin Resulzade başkanlığındaki Azerbaycan Milli Şurası tarafından ilan edildi.

Milli Şura’nın kabul ettiği “İstiklal Bildirisi”nde, ülkenin yönetim şeklinin cumhuriyet olduğu belirtildi.

Tarih sahnesinde var olduğu 23 aylık kısa sürede ekonomi, eğitim, din ve vicdan özgürlüğü alanında reformlar yapılan, tüm yurttaşlara eşit haklar, kadınlara seçme hakkı tanıyan Azerbaycan, “Müslüman doğunun ilk demokratik cumhuriyeti” olarak kabul ediliyor.

Azerbaycanlılar, bağımsızlığın hemen ardından geçici hükümet oluşturdu. Hükümet, Bakü Ermeni ve Bolşevik çetelerinin işgali altında olduğu için bir süre ülkenin ikinci büyük kenti Gence’de faaliyet gösterdi.

Bakü’nün Fatihi: Nuri Paşa
Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan Osmanlı devleti oldu. İki devlet arasında 4 Haziran 1918’de anlaşma imzalandı. Bu kapsamda dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa, kardeşi Nuri Paşa (Killigil) komutasında bir ordu kurarak Azerbaycan’a yardım gönderdi.

“Kafkas İslam Ordusu” ismi verilen ordu, 15 Eylül 1918’de Bakü’yü kurtardı ve hükümet buraya taşındı. Kafkas İslam Ordusu, Bakü’nün kurtuluşu için yaptığı savaşlarda 1130 şehit verdi.

Azerbaycan’da kısa sürede ekonomi, eğitim, din ve vicdan özgürlüğü alanında reformlar yapılarak ülke tarihinde ilklere imza atıldı. Irk, din, mezhep ve cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm yurttaşlara eşit haklar tanındı.

Türk dili, devlet dili olarak ilan edildi
Azerbaycan, Müslüman doğuda kadınlara seçme hakkı tanıyan ilk ülke oldu. Ülkenin kendi para birimi ve posta pulları tedavüle girdi, Devlet Bankası ve Bakü Devlet Üniversitesi kuruldu.

Dış tehditlere karşı 26 Haziran’da Azerbaycan kendi ordusunu kurdu ve bu ordunun oluşumunda Osmanlı subayları önemli rol oynadı.

Hükümetin 27 Haziran 1918’de aldığı kararla, Türk dili, devlet dili olarak ilan edildi. Daha önce çoğunda Rusça eğitim yapılan ortaokullarda, Türkçe eğitim yapılması zorunlu kılındı.

7 Aralık 1918’de 120 sandalyelik parlamento faaliyete başladı. Ülkedeki tüm siyasi parti ve etnik grupların temsil edildiği parlamento, faaliyet gösterdiği 17 ay süresince 230 yasa tasarısını kabul etti.

Azerbaycan’ın kurucusu kabul edilen “Mehmet Emin Resulzade”
Azerbaycan Cumhuriyeti, 28 Nisan 1920’de Sovyet ordusunun ülkeyi işgaliyle son buldu.

Hükümet yöneticileri ve aydınların çoğu ülkeyi terk etti fakat hepsi Azerbaycan davasını hayatlarının sonuna kadar yaşattı.

Azerbaycan’ın kurucusu olarak kabul edilen Mehmet Emin Resulzade, yaşamının son dönemlerini Türkiye’de geçirdi. 1949’da Ankara’da Azerbaycan Kültür Derneğini kurdu, kitaplar yazıp, konferanslar düzenleyerek ülkesinin durumunu anlatmayı sürdürdü.

Resulzade’nin, “Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez” sözleri, yıllar sonra tüm Azerbaycanlılar için slogan haline geldi.

Azerbaycan, Sovyetlerin dağılmasının ardından tekrar bağımsızlığını ilan etti.

Bağımsızlık bildirgesinde, ülkenin, 1918-20 döneminde faaliyet gösteren Azerbaycan Cumhuriyeti’nin varisi kabul edildiği belirtildi.

Devamını Oku

Dünya

Fanatik Yahudiler, Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi

Published

on

By

Fanatik Yahudiler, İsrail polisi korumasında işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi.

Filsitin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre, Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde, özellikle Mescid-i Aksa’nın kapılarında yüzlerce İsrail polis konuşlandırıldı. Eski Şehir’in ve Mescid-i Aksa’nın girişlerinde askeri önlemler artırıldı ve ibadet etmek isteyen Filistinlilerin girişine kısıtlamalar getirildi.

Daha sonra onlarca fanatik Yahudi, gruplar halinde Mescid-i Aksa’ya girerek, avlularında provokatif turlar düzenledi ve İsrail güçlerinin koruması altında ayinler gerçekleştirdi.

– Mescid-i Aksa baskınları

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

İsrailliler, 2003’ten bu yana idarenin izni olmadan İsrail’in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabet Mescid-i Aksa’ya giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.

İsrailliler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu’s Sahra’nın yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, “Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu” iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.

İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’da “sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği” tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.

Ancak fanatik Yahudilerin, İsrail polisi korumasında Aksa’ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüeller icra etmeleri sıkça kameralara yansıyor

Devamını Oku

Trending

Reklam