Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TC Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran: Uluslararası toplum KKTC gerçeğiyle yüzleşmeli

TC Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, uluslararası toplumun KKTC’nin varlığıyla yüzleşmesi gerektiğini belirterek, “Artık Adanın tek sahibinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olduğu safsatasını, yalanını bir kenara bırakmak zorundasınız.

Published

on

TC Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran: Uluslararası toplum KKTC gerçeğiyle yüzleşmeli

TC Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, uluslararası toplumun KKTC’nin varlığıyla yüzleşmesi gerektiğini belirterek, “Artık Adanın tek sahibinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olduğu safsatasını, yalanını bir kenara bırakmak zorundasınız.” dedi.

Kıran, Ankara Ticaret Odası (ATO) ekim ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, KKTC davasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası küresel liderliğinde çok daha güçlendiğini vurguladı.

Dünyanın her platformunda, KKTC’nin kaderine terk edilmiş bir devlet olmadığı gerçeğinin ilan edilmesinin önem taşıdığını belirten Kıran, “Dünden bugüne yüzyıllar boyunca Akdeniz’de vermiş olduğumuz bu dişe diş, kana kan mücadelenin siyasi yansımalarını, elbette ekonomik yansımalarını ve sonuçlarını, hukuki meyvelerini alacağımız bir döneme giriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin 2004’te Annan Planı’nı desteklemesine rağmen KKTC’nin uluslararası toplum tarafından yalnız bırakılmaya çalışıldığına işaret eden Kıran, bu çabaların bugün farklı uzantılarla devam ettiğini söyledi.

Kıran, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) ise Annan Planı’nı reddettiği halde Avrupa Birliği (AB) üyeliğiyle ödüllendirildiğini dile getirdi.

Türkiye ve KKTC’nin kader birliği yaptığına ve bugün düne göre daha güçlü olduğuna dikkati çeken Kıran, uluslararası topluma “Artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerçeğiyle yüzleşmek zorundasınız. Artık Adanın tek sahibinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olduğu safsatasını, yalanını bir kenara bırakmak zorundasınız.” şeklinde seslendi.

Kıran, AB’nin, GKRY’nin İsrail, Mısır, Lübnan ile deniz yetki anlaşmaları imzalamasına sessiz kaldığına ve Annan Planı’na “hayır” diyen GKRY’yi Birliğe almakla Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğü daha da derinleştirdiğine işaret etti.

“Bugün dünden çok güçlüyüz, elbette yarın bugünden çok daha güçlü olacağız.” diyen Kıran, Türkiye’nin, karşısına çıkarılan her türlü engele, bunları aşacak güçlü tezler ve argümanlarla cevap verdiğini kaydetti.

Kıran, “Doğu Akdeniz’de tek taraflı uluslararası şirketlerle yaptıkları anlaşmalarla boy gösterdikleri sondaj ve sismik arama gemilerinden çok daha moderni ve çok daha teknolojik olanı bugün çok şükür Türkiye Cumhuriyeti olarak bizim envanterimizde var.” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Türkiye’nin, karşısına çıkarılan savaş gemilerine çok daha güçlüleriyle karşılık verecek kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.

– “Türkiye’nin desteklemediği hiçbir tez Doğu Akdeniz’de hayata geçirilmez”

Uluslararası platformlarda Türkiye’yi Akdeniz kıyısına hapsetmeye çalışan “Sevilla Haritası”nın ortaya atılmasına yönelik Kıran, “Bunların hepsini güçlü siyasi, hukuki, güvenlik argümanlarımızla bertaraf ettik.” dedi.

Kıran, “Siyasi ve diplomatik platformlarda hukuki anlamda bu mücadelemizi devam ettirirken çok önemli bir husus var, KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü bir devlet olarak hedeflerine emin adımlarla ilerlemesi.” ifadesini kullanarak, Yunanistan, GKRY ve uluslararası toplumun bu durumdan paniklediğini söyledi.

Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının huzuru, refahı ve selameti için elinden geleni yaptığını belirten Kıran, “Kapalı Maraş’ın açılımıyla uluslararası toplumun nasıl paniğe sevk olduğunu hep birlikte müşahede ettik. Bugün, işte o yüzden karşımıza çıkardıkları sanal ittifaklar hiçbir anlam ifade etmiyor. Adanın gerçekleriyle de bağdaşmıyor.” diye konuştu.

Son dönemde Kıbrıs meselesinin çözümünde KKTC ve Türkiye’nin aleyhine bazı tezlerin ortaya atıldığına dikkati çeken Kıran, “Ama bugün gördük ki Türkiye’nin desteklemediği, KKTC’nin destek vermediği hiçbir tez, hiçbir senaryo Doğu Akdeniz’de hayata geçirilmez. Bugün hayata geçirilemedi, yarın da hayata geçirilemeyecektir. Bugün dünden daha güçlüysek işte bu yüzden daha güçlüyüz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kıran, uluslararası topluma KKTC’nin, kendi ayakları üzerinde durabilen, Adanın egemen ve eşit devleti olduğu gerçeğinin kabul ettirilip, Adada gerçek çözüme Türkiye’nin garantörlüğü ve desteğiyle ulaşılacağını belirtti.
Toplantıya, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da katıldı..

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

“Artan enerji ihtiyacına karşılık yenilenebilir enerji teknolojilerinden faydalanmalıyız”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Elektrik Mühendisleri Odası’nın düzenlediği yeni yıl etkinliğine katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmada, etkinlikte bulunmanın memnuniyetini ifade ederek, herkesin yeni yılını kutladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Metehan sınır kapısındaki yoğunluğu azaltmak için Haspolat’a yeni bir kapı açmak istediklerini, Rum tarafının ise mantık dışı taleplerde bulunduğunu ancak Türk tarafının Haspolat konusunda ısrarcı olduğunu söyledi.

Haspalat Bölgesinde sınır kapısı açılmasının, iki taraf arasındaki ticari ve insani ilişkilere katkı yapacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu ile birlikte bölgede incelemelerde bulunduklarını vurguladı.

Artan enerji ihtiyacına karşılık yenilenebilir enerji teknolojilerinden faydalanılması gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, güneşten elektrik üretiminin önemine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tatar, ülkenin gelişip kalkınmasında elektrik mühendislerinin yenilenebilir enerji ve güneş enerjisi konularında yapacakları çalışmaların son derece önemli olduğunu anlattı.

Akaryakıt kullanımından vazgeçilmesi ve güneşten elde edilen elektriğin değerlendirilmesi için Türkiye’den kabloyla elektrik getirilmesinin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’taki enerji sorununu büyük oranda çözmek amacıyla Rum tarafına öneride bulunduklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının Türkiye üzerinden Avrupa Enterkonnekte Sisteme dahil olabileceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde elektrik mühendislerine büyük görevler düştüğünü belirterek, yapacakları çalışmalarda başarılar diledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İnci ve beraberindeki heyeti kabul ederek görüştü.

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, AK Parti Sakarya Milletvekili, AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı, Ali İnci ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Tatar, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “bu ziyaretlerin, Türkiye ile olan gönül bağını daha da güçlendirdiğini” söyledi.

Kıbrıs’ta Kıbrıs Türkünün yıllardır verdiği mücadeleye değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Rum-Yunan ikilisinin adayı Yunanistan’a bağlama emelleri olduğunu, Türkiye’nin desteği ve Kıbrıs Türkünün direnişi sayesinde bunun gerçekleştirilemediğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Türkiye ve Türk Dünyası ile olan ilişkilerini güçlendirmek ve yapısını daha da güçlü bir şekilde geleceğe taşımak için var gücüyle çalıştığını” kaydetti.

KKTC’nin kendi deniz yetki alanları, karasuları, kıta sahanlığı, ekonomik münhasır bölge haklarının üzerinde Gök Vatan ile hava sahası hak ve hukuku olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, tüm bu konjonktürde KKTC’nin hem Doğu Akdeniz’de hem de Türk dünyasındaki öneminin ve statüsünün arttığını belirtti.

Türkiye ile yapılan temasların önemine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, işbirliği için gereken zeminin hazırlanmasında kurulacak bağların önemli olduğunu ifade etti.

Ekonomik olarak güçlenme çalışmalarının devam etmesi gerekliliğine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, genel çerçeveye bakıldığı zaman KKTC’nin potansiyel hacminin arttığını belirtti.

AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İnci ise, Cumhurbaşkanı Tatar ile bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar’ın Sakarya ziyaretine değinerek, oradaki temaslarının önemine değinen İnci, iki halk arasında temasların ve işbirliğinin önemli olduğunu, bunu geliştirmek için çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

“Türk Havacılık ve Savunma Sanayinin Dönüşümünün Avrasya Güvenliğindeki Rolü” tartışıldı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) tarafından “Türk Havacılık Savunma Sanayinin dönüşümünün Avrasya güvenliğindeki rolü” üzerine sunum yapıldı.

Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden verilen bilgiye göre, DAÜ Kıbrıs Politikalar Merkezi Araştırma Üyesi Yrd. Doç. Dr. Devrim Şahin ve Yrd. Doç. Dr. Nalan Gelirli İbn Haldun Üniversitesi ev sahipliğinde çevrim içi olarak bu yıl dördüncüsü düzenlenen Manas Forumu’na katıldı.

“Avrasya’da Bağlantıların ve İş Birliğinin Güçlendirilmesi” temalı konferansın güvenlik panelinde konuşan Yrd. Doç. Dr. Şahin ve Yrd. Doç. Dr. Gelirli, özellikle günümüzde güvenlik tehditlerinin değişen doğasına vurgu yaparak, çatışmaların artık yalnızca devletlerarası değil, Hizbullah, Husiler ve Irak’taki paramiliter gruplar gibi devlet dışı aktörlerden de kaynaklandığını, bunun uluslararası sistemde çok ciddi bir istikrarsızlık ve kaygı yarattığını ifade etti.

Rusya’nın Ukrayna’yı egemen bir devlet olarak değil üzerinde çeşitli projeksiyonların olduğu bir toprak parçası olarak görerek işgal ettiğini hatırlatan Yrd. Doç. Şahin ve Yrd. Doç. Gelirli, bunun yarın eski Sovyet coğrafyasındaki diğer Avrasya ülkelerinin de başına gelebileceğine ve bunun hiçbir güvencesinin bulunmadığına dikkat çekti.

Şahin ve Gelirli, Türkiye’nin sınırlarının hemen ötesinde çatışmaların yaşandığı uluslararası ortamda, Türk Havacılık Sanayi’deki gelişmelerin Avrasya dahil olmak üzere tüm bölgesel güvenlik için büyük önem taşıdığını belirtti. Ancak bölgesel güvenlik politikalarının iç baskılardan ve bölgesel baskılardan arındırılması gerektiği hakkında uyarılarda bulunan Şahin ve Gelirli, Türkiye’nin bölgesel rolünün iç politikanın bir uzantısı olarak kullanılmaması gerektiği sonucuna vararak sözlerini bitirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam