Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

CHP’li Belediye Başkanları, Belediyeler Birliği’ndeydi

Published

on

KKTC’de temaslarda bulunan Türkiye’nin ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve beraberindeki CHP’li büyükşehir belediye başkanlarından oluşan heyet, Kıbrıs Türk Belediyeler Birliğini (KTBB) ziyaret etti.

Bugün saat 10.30’da Belediyeler Birliği’nin Lefkoşa surlar içindeki binasında yer alan ziyarette, Belediyeler Birliği Başkanı, Güzelyurt Belediyesi Başkanı Mahmut Özçınar, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile CHP KKTC Temsilcisi Mustafa Yürükçü’nün yer aldığı heyeti ağırladı.
Görüşmeye, KTBB Yönetim Kurulu üyeleri Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, Gazimağusa Belediyesi Asbaşkanı Ahmet Öztenay, Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser, Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu, Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mustafa Zurnacılar ile Beyarmudu Belediye Başkanı İlker Edip de katıldı.

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği Başkanı Özçınar, görüşmede, CHP heyetini ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, CHP heyetini, Kıbrıs Türk Belediyeleri Birliği’nin yapısı, oluşumu ve çalışmaları hakkında bilgilendirdi.

Birliğin 28 belediyeden oluştuğunu ifade eden Mahmut Özçınar, Birliğin, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve diğer bölge birlikleri ile karşılıklı protokol ile iş birliğini devam ettirirken, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu ile Türk Dünyası Belediyeler Birliği üyeliklerinin bulunduğunu belirtti.

Avrupa Konseyi’nde birliğin temsiliyeti bulunduğuna da işaret eden Özçınar, Birliğin Konsey’de iki üye ile temsil edildiğini, komitelerde de oy hakkı olmadan faaliyetlerini devam ettirdiğini söyledi. Özçınar, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin geçen ay sonu düzenlenen oturumunda, Avrupa Yerel Özerklik Şartı’na uyum izleme sürecine Kıbrıslı Türklerin de dahil edilmesini arzuladıklarını dile getirdiklerini belirtti.

Görüşmede, ülkedeki yerel yönetimlerin sıkıntılarını da aktaran Özçınar, yerel yönetimlerin idari açıdan yeni bir reforma ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Avrupa Birliği (AB) hibe programları ve kendi öz kaynakları katıları ile belediyelerin sürdürülebilir bir proje ağının bulunduğunu da belirten Mahmut Özçınar, Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği’nin, Türkiye Belediyeler Birliği ile imzaladığı protokol kapsamında, mevzuat ve ortak projeler geliştirme imkanı yakaladıklarını söyledi.

Özçınar, özellikle koronavirüs salgını ile mücadele edilen bu dönemde yerel yönetimlerin ortaya koydukları vizyonlarla öne çıktığına işaret ederek, “Artık toplum içerisinde yerel yönetimlerin daha güçlü bir yapıya sahip olması gerekir. Yerinden yönetim ile eğitim, sağlık gibi temel alanlarda yavaş yavaş yer bulması gerektiği noktasındayız, çünkü belediyeciliğin yapısı bunu emrediyor” diye konuştu. Özçınar, merkezi yapının “mutlak suretle yerel yönetimleri güçlendirmesi gerektiğini” vurguladı.

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği Başkanı Özçınar, Türkiye belediyelerinin özellikle son yıllarda büyük atılımları olduğunu gözlemlediklerini ifade ederek, bilgi, tecrübe paylaşımı ve ortak projeler yürütme gibi yerel yönetimlere ilişkin konularda iş birliği yapma arzusunu de dile getirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Özçınar’a teşekkürlerini sunarak, CHP Genel Başkanı’nın talimatlarıyla, 11 Büyükşehir Belediye Başkanı’nın altısının katılımıyla KKTC’de birtakım temaslarda bulunduklarını ifade etti.
Torun, CHP’nin Türkiye’de 11 büyükşehir belediyesi olmak üzere 250 belediyeye sahip olduğunu belirterek, büyükşehir belediye başkanlarının buradaki bazı belediyeler ile temaslarda bulunduklarını kaydetti.

Torun şöyle konuştu:

“Amacımız; karşılıklı iş birliği halinde projeler üretmek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki belediyelerin güçlenmesini sağlamak. Belediye başkanlarımızın tecrübelerinden deneyimlerinden bir şekilde faydalandırmak. KKTC uluslararası arenada tanıtılmasının artırılmasını ve ambargoların kaldırılmasını sağlayacak belli çalışmalarda bulunmak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan halkın refah içinde, huzur içinde gelişmiş bir çevrede yaşama noktasında bize de düşen bir görev varsa bu konuda üstümüze düşeni yapmak için buradayız.”

“Ülkelerin, belediyelerin yarış halinde olduğunu, insanların her geçen gün beklentilerinin arttığına” işaret eden Torun, “Geçmişte belki de zorunluluk olarak kabul etmediğimiz birçok şey artık yerel hizmetlerin arasında yer alıyor… Haliyle belediyelerimiz de bunlara yanıt verebilmek için de var gücü ile çalışıyor. Pandemi dönemi belediyelerin ne kadar önemli görev üstlendiğini ortaya koydu ve gerçekten olağanüstü çaba ile görevlerini yaptılar” dedi.

İleriki dönemde yerel yönetimlerin önemli görevleri konusunda anlaşılarak bazı iyileşmelerin olması temennisini de dile getiren Torun, “Biz inanıyoruz ki yerel yönetimler güçlendikçe hizmet daha etkili ve verimli olur, vatandaşın taleplerinin yerine gelmesinde çok daha etkili olur” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, KKTC’deki belediyeler ile her türlü iş birliğine hazır olduklarını da yineledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam