Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, 2018 yılında hükümette oldukları dönemde kendilerinin de büyük bir döviz kriziyle karşı karşıya kaldıklarını ancak aldıkları önlemler sayesinde halkı bu kriz karşısında ezdirmediklerini söyledi.
CTP’den yapılan açıklamaya göre, Erhürman, beraberindeki heyetle birlikte Yeniceköy’ü ziyaret etti ve halkla görüş alış verişinde bulundu.
Erhürman’a ziyaretlerinde Lefkoşa İlçe Başkanı Rifat Arşehit, Lefkoşa milletvekili Sıla Usar İncirli ve İlçe Yönetim Kurulu üyeleri eşlik etti. CTP heyeti, 23 Ocak’ta yapılacak erken genel seçime yönelik hedefleri ve vizyonunu anlattı.
“HERKESİN ALIM GÜCÜNÜ KORUMAYA ÇALIŞTIK”
CTP’nin hükümette olduğu 2018 yılının ağustos ayındaki döviz krizinden bahseden ana muhalefet lideri Tufan Erhürman, o dönem aldıkları önlemler sayesinde halkın alım gücünün erimesine engel olduklarını söyledi.
O dönem İngiliz Sterlini’nin bir anda Türk Lirası karşısında yüzde 32 değer kazandığını ve bunun da tüm tüketim maddelerine yansıdığını anlatan Erhürman, hayat pahalılığı oranının yüzde 29 olarak açıklandığını ancak kendilerinin bunu maaşlara yüzde 34 olarak yansıttıklarını, 2011’de hayata geçen ve kamuoyunda “göç yasası” olarak bilinen yasadan sonra işe girenlere de daha düşük maaş aldıkları için bu oranı yüzde 37 olarak verdiklerini kaydetti.
“TÜRKİYE’DEN SADECE 850 MİLYON TL GELDİ”
TC ile KKTC hükümetleri arasında imzalanan mali protokole de vurgu yapan CTP lideri Tufan Erhürman, öngörülen rakamın 3 milyar 250 milyon TL olmasına rağmen şubat ayından bugüne sadece 850 milyon TL’nin gelebildiğini, bunun da 700 milyon TL’sinin askeri harcamalara gittiğini söyledi.
Şu anda ülkedeki mali durumun yerlerde süründüğünü ifade eden Erhürman, “Maliyenin kasasına sıçan düşse kafası yarılır” sözlerini kullandı.
Hükümette oldukları dönemki rakamlardan da bahseden Erhürman, Türkiye’den herhangi bir kaynak almadan 2018 yılı bütçesini 50 milyon artıda kapatmayı başardıklarını vurguladı. Erhürman, KKTC’nin yerel kaynaklarından 334 milyon TL GKK harcamaları için ödeme yaptıklarını, kendi ayakları üzerinde durabilecek bir ekonomi örneği sergilediklerini ifade etti.
“AB İLE İLİŞKİLERİ YERLE BİR ETTİLER, ZARARI ÜRETİCİ GÖRDÜ”
UBP’nin son 2-3 yıldaki tutumu sayesinde Avrupa Birliği ile ilişkilerin yerle bir olduğunu aktaran Erhürman, bundan en büyük zararı üreticinin gördüğünü söyledi.
Bu durumun bazı UBP’li bürokratlar tarafından da doğrulandığını ifade eden Erhürman, hellimin satılabilmesi için yüzde 51 küçükbaş hayvan sütü olması gerektiğini ancak bu oranın şu anki duruma göre yüzde 15’i geçmediğini ve hükümetin bu oranı yükseltmek için herhangi bir girişimde bulunmadığını belirtti.
Bu kafa yapısıyla gidilmesi halinde Kuzey’deki üreticinin sadece hammaddeci olabileceğini ve daha da ileriye gidilemeyeceğini söyleyen Erhürman, erken genel seçimlerden sonra CTP iktidarında üreticinin kalkınması için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.