Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“2022’nin en önemli projesi dijitalleşme”

Published

on

 

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Canaltay, BRT’de yayınlanan “Manşet +” programında önemli açıklamalarda bulundu.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Eroğlu Canaltay, bu sabah BRT’de yayınlanan “Maşet +” programına katılarak bakanlığın çalışmaları ve erken genel seçim konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Canaltay, 2021 yılında bakanlıkta başlatılan ancak tamamlanamayan projelerin 2022’de tamamlanmasını hedeflediklerini belirterek bunlardan en önemlisinin dijitalleşme olduğunu söyledi.

Canaltay, göreve geldiği günden bu yanan pratik çözümlere odaklanarak projeler ürettiklerini ve her konuya özel bir ekip oluşturarak sorunları çözme yoluna gittiklerini aktardı.

KKTC’de kullanılan teknolojinin dünyanın çok gerisinde olduğunu belirten Canaltay, dijitalleşme ve fiber-optik altyapının çok önemli olduğunu, bu konuda başlatılan çalışmaların 2022’de sonuçlandırılması için tüm hazırlıkların yapıldığını söyledi.

Canaltay, yurt dışında yaşayan konusunda uzmanlaşmış Kıbrıslı Türklerle, projelere katkı koymaları için birlikte çalıştıklarını belirterek “Yurt dışında yaşayan ve konusunda uzman olan Kıbrıslı Türklerin varlığından kaç kişi haberdar ve bunlardan ne kadar yararlanabiliyoruz?” diyen Canaltay, aynı şekilde ülkedeki üniversitelerde görev yapan bilim adamlarından da gerektiği şekilde yararlanılmadığının altını çizdi.

“TÜM OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN BAŞARILI OLDUK”

Şubat ile Kasım 2021 arasındaki dokuz aylık sürede, tüm bütçenin salgına gittiği, onaylanan projelerin mali kaynağının geç ulaştığı ortamda, tüm olumsuzluklara rağmen başarılı olduklarını belirten Canaltay, “2022’ye kalan projeler hayata geçtiği zaman, özellikle dijitalleşme gerçekleştiğinde ülkenin önü açılacak” dedi.
Dijitalleşme ile birlikte her eve fiber-optik altyapı projesinin bulunduğunu, bunun da İskele’de belirlenen bir pilot bölge ile yer yer hayata geçirilmeye başlandığını belirtti.

Dijitalleşme ile birlikte E-Devlet projesinin de hayata geçirileceğini, sağlıktan ticarete, eğitimden iş kurmaya kadar vatandaşın tüm resmi işlemlerini evinde oturarak gerçekleştirebileceğinin altını çizen Bayındırlık ve Ulaştırma bakanı, “Evinizde oturup tüm devlet dairelerindeki işlerinizi masa başından halledebiliyorsanız bu trafikte, hava kirliliğinde azalmaya neden olur, vakitten ve enerjiden de büyük tasarruf sağlarız” dedi.

YENİ ERCAN İÇİN YENİ HEDEF 2022’NİN YAZ AYLARI

Yeni Ercan Havalimanı’nın büyük olasılıkla 2022’nin yaz aylarında tamamlanacağını da aktaran Canaltay, “Orasının açılmasıyla birlikte ülke ekonomisine büyük katkısı olacak. O konuda da bir ekip kurduk. Her hafta toplantı yapılıp rapor hazırlandı. Eksiklikleri çözmeye çalıştık ve devlet olarak üzerimize düşen önemli görevleri yerine getirdik. Yapımcı şirket pandemi nedeniyle siparişlerini yetiştiremedi. Ancak şimdi siparişleri veriyorlar ve eksikler tamamlıyorlar. Bu konuda çok mağduriyet yaşadık. Sebepleri araştırıp kamuoyu ile paylaşılmalı” şeklinde konuştu.
Bakan Canaltay, bakanlığın 2022’de gerçekleştireceği projeler arasında öncelikli olarak 322km’lik köy yollarının bulunduğunu, 322km’ye ek olarak eksik bırakılan bölgeler için bir 60-70km’lik yol projesinin daha uygulamaya konacağını ve tamamlanacağını söyledi.
Girne Batı Çevre Yolu’nun Alsancak’a kadar olan kısmı için ihaleye çıkılacağını da belirten Canaltay, buna ek olarak kavşak ve çemberlerin aydınlatılması, yol güvenliği ve trafik güvenliği projeleri bulunduğunu söyledi.

“KAMULAŞTIRMA SORUNU ÜLKENİN ÖNÜNÜ TIKIYOR”

Karayolları konusunda kamulaştırma ve ihale yasalarının değişmesi gerektiğinin altını çizen Canaltay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kamulaştırma ve ihale yasasının değiştirilmesi lazım aksi halde ülkenin önü açılmayacak. Lefke yolu sekiz senedir bitirilemedi. Nedenini anlamakta zorlanıyorum. Lefkoşa Çevre Yolu’nda neden bu kadar beklendi? Çayırova-İskele Yolu, Balalan-Yenierenköy Yolu… yollar yarım kaldığı için yapılan işler eskiyor. Bu nasıl vicdandır anlamakta zorlanıyorum. Niyet ülkeye hizmet olsaydı sorunlar pratik bir şekilde çözülebilirdi.”
Kamulaştırma sorunlarını çözerken konuya anlayışla yaklaşan mal sahiplerine teşekkür eden Canaltay, “insanları konuşarak ikna ettik. Bunca sene bunu yapmak bu kadar zor muydu?” diye sordu.

“BİRLİKTE HAREKET EDERSEK SIKINTILARI AŞABİLİRİZ”

Canaltay, 2021’in pandemi nedeniyle her açıdan zorlu bir yıl olduğunu, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) tek başına iktidara gelmesiyle, siyasette yakalanacak istikrar ile birlikte halkın bütün olarak hareket etmesi 2022’de öngörülen dezavantajların avantaja dönüştürüleceğini kaydetti.

“Herkes inanır ve birlikte hareket ederse ekonomik sıkıntıları aşabiliriz. İnsanlar çarşıya giderken ne alacağı yerine ne alamayacağını düşünürse bu acı reçetedir. Ancak birlik ve beraberliğimizden alacağımız güç ile hareket edip reformları hayata geçirebilirsek, bu tüm topluma kalkınma olarak geri dönecek ve herkesin mutlu olmasını sağlayacak” diyen Canaltay, ekonomik krize karşı alınacak önlemler bulunduğunu, ancak en etkili önlemin üretim olduğunu vurguladı.

Canaltay şöyle konuştu:
“Bütün dünya üretim konusunda artık ciddiyetle üzerinde dururken, iklim değişikliğini de göz önünde bulunarak üretim politikamıza bir yön vermemiz gerekiyor. Proje üretmemiz gerekiyor. Bunların hepsi uyumlu bir hükümet ile olur. 4 senede 4 hükümetin halka verebileceği şeyler sınırlı. Tek başına hükümet artık ülke için gerekli. Her konuda reform yapmamız lazım. Önce beyinlerimizde reform yapmalıyız. Üretimde ve eğitimde de reformlara ihtiyaç var. Halk olarak bunu talep etmemiz gerekiyor.”

“BOYKOT ÇAĞRISI YAPILMASI ANLAMSIZ”

Seçimler için boykot çağrısı yapılmasını anlamsız bulduğunu, boykot edenlerin söz hakkının olmadığını dile getiren Bakan Canaltay, herkesin, görüşü ne olursa olsun siyasi iradesini sandığa yansıtması gerektiğini vurguladı.
Siyasetin çözüm bulma sanatı olduğunu belirten Canaltay, “Çözüm bulacaksınız, gerektiği yerde ikna edeceksiniz. Ülkeler önemli bir adım atacağında halkını ikna ederek yapar. İşler halkın size olan inancıyla yürür. Halk size inanmazsa hiç bir şey başaramazsınız. Şu anda güvensizlik pompalanıyor. Muhakkak siyasilerin de bunda rolü var” dedi.

Canaltay, yaklaşan seçimlerle ilgili değerlendirmede bulunurken UBP olarak birlik içerisinde ve heyecanla hareket ettiğini ancak pandemi ve ekonomik kriz nedeniyle evden eve dolaşıp kampanya yapılamadığını belirtti.
“Gittiğimiz yerlerde çok iyi karşılanıyoruz. İnsanlarla konuşuyoruz. Ancak sokakta seçim havası ve o heyecanı göremedik” diyen Canaltay, yılbaşından sonra maaş ödemeleri ile birlikte insanların rahatlayacağını ve güven geleceğini, UBP’ye olan güvenin de daha da pekişeceğini aktardı.

“UBP’NİN TEK BAŞINA İKTİDARI İSTİKRAR GETİRECEK”

Bakan Canaltay, UBP’nin tek başına iktidar olmasının ülkeye istikrar getireceğini belirterek, “Ülke için istikrar istiyorsak UBP’nin tek başına iktidara gelmesi lazım. Halk koalisyonlardan bıktı. Ülke 3’lü 5’li koalisyonlarla yönetilemez. Reform ve kalınma planı lazımken, anlaşamayacağım biriyle hareket edersem ne olacak? Halk bundan memnun mu? Her iki yılda bir hükümet değiştirmekten memnun mu? Eminim ki halk bunları sorguluyor. Bir kısım boykot bir kısım başka bir şey söylüyor ama gerçeği halk görecek” dedi.

Canaltay sözlerine şöyle devam etti:

“Tek başına ayakta durabilmek için, gençlerin göç etmemesi için annelerin kaygılarını dindirmek için istikrarlı bir hükümete ihtiyaç vardır. Şımarık çocukluk dönemi ve hayal dünyası bitti. Artık denizin sonundayız. Anavatan ile zor günleri birlikte atlatacağız ancak bundan önce bu reformları yapmamız gerekiyor. ‘Ben oynamam’ deyip sahadan çekilme dönemi bitti. Halka bu doğruları söylememiz lazım. TL kullanmanın dezavantajını avantaja çevirmemiz lazım. Oturup halimize ağlama zamanı değildir. Tüm halkımızın bu konuda karar vererek istikrarlı bir hükümet seçecek konumdadır ve halk bu gerçekleri biliyor.”
Canaltay, seçime katılacak diğer partilere hayal satarak siyaset yapmama çağrısında da bulundu.

“KADINLARIN SİYASETTE OLMASI TOPLUM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Kadın adaylar konusunda da değerlendirmede bulunan Canaltay, “Kadınların siyasette olması toplulumuzun ileriye gitmesi açısından çok önemli. Kadınların bazı konulara daha duyarlı yaklaştıklarını görüyoruz Daha pratik çözümler üretebildiklerine inanıyorum. Kadının olduğu yerde bazı şeyler çok daha kolay değişiyor” şeklinde konuştu.
Son olarak 2022 yılı için temennilerini aktaran Canaltay, “2021 umutlarımızın çok yeşerdiği bir dönem oldu mu bilemiyorum. Her yıl bizim için bir tecrübedir. Her yeni yıl da bizim için bir heyecandır. 2022 yılının huzurlu, toplumsal barışın sağlandığı, dünyada barışın hüküm sürdüğü ve en önemlisi, sağlıklı bir yıl olmasını diliyorum. Pandemi bizi bayağı bir yıprattı. Pandeminin olmayacağı ve kısıtlamaların olmadığı özgür bir yıl olmasını diliyorum” dedi.

 

BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Los Angeles’ta çıkan Hughes yangını 4 bin hektardan fazla alana yayıldı

Published

on

By

ABD’nin California eyaletinin Los Angeles kentinde yangınlarla mücadele devam ederken Castaic Gölü çevresinde gece saatlerinde çıkan yeni yangın, 4 bin hektardan daha fazla bir alanı kapladı.

California Orman ve Yangından Koruma Departmanının (CAL FIRE) internet sitesindeki bilgilere göre, Castaic Gölü çevresinde çıkan Hughes yangını, kısa sürede geniş bir alana yayıldı.

4 bin hektardan fazla alanı kaplayan yangında, bölgedeki 30 binden fazla kişi için tahliye emri çıkarılırken, 20 binden fazla kişi için ise tahliye uyarısı yapıldı.

Uyarılarda yangının hayati tehlike yarattığı belirtilirken, bazı alanların halkın erişimine kapatıldığı duyuruldu.

Los Angeles’ta iki haftadan uzun süre önce 6 ayrı bölgede başlayan yangınlardan Palisades bölgesindekinin, bugün itibarıyla yüzde 70’inin, Eaton’dakinin ise yüzde 95’inin kontrol altına alındığı kaydedildi.

Yangına ilişkin açıklama yapan itfaiye yetkilisi Anthony Marrone, rüzgarların yangının ilk çıktığındaki kadar kuvvetli olmadığının altını çizerek, “Şu anda bulunduğumuz durum, çok daha farklı.” ifadesini kullandı.

– Yangının yüzde 14’ü kontrol altına alınabildi

NBC Los Angeles’a göre itfaiye yetkilileri, hızla yayılan ve 4 bin hektardan fazla alanı kaplayan Hughes yangınıyla mücadelede “üstünlüğü ele geçirdiklerini” söyledi.

Yetkililer, şiddetli rüzgarlar etkili olmadan yangın müdahale uçaklarının bölgeye su bıraktığını aktardı.

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, yangınla mücadele için bölgeye takviye yapıldığını bildirdi.

CAL FIRE’a göre, yangının henüz yüzde 14’ü kontrol altına alınabildi.

ABD Başkanı Donald Trump, 19 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Beyaz Saray’a döndükten sonra yapacağı ilk ziyaretin 24 Ocak’ta yangınların etkilediği Güney California’yı kapsayacağını belirtmişti.

– Los Angeles yangınları

Los Angeles’ta 7 Ocak’ta sabah saatlerinde Pacific Palisades bölgesinde başlayan, Eaton, Hurst, Sunset, Woodley bölgeleri başta olmak üzere hızla çevreye yayılan orman yangınlarında bugüne kadar en az 28 kişi yaşamını yitirdi.

Binlerce dönüm alanın kül olmasına yol açan yangınların neden olduğu toplam hasar ve ekonomik kaybın 250 ila 275 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Devamını Oku

Dünya

Çin’in “Yapay Güneşi” füzyon rekoru kırdı: 17 dakikadan fazla plazma süresi

Published

on

By

Çin’in Deneysel Gelişmiş Süperiletken Tokamak (EAST) reaktörü, 1.066 saniye boyunca yüksek hapsolmuş plazma durumunu koruyarak yeni bir dünya rekoru kırdı. 20 Ocak’ta elde edilen bu başarı, temiz ve sınırsız enerji kaynağı olarak füzyon gücünü geliştirme yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

EAST projesinin nihai hedefi, Güneş’in nükleer füzyon sürecini taklit ederek insanlığa tükenmez ve temiz bir enerji kaynağı sunmak. Aynı zamanda bu teknoloji, Güneş Sistemi’nin ötesine yapılacak keşifler için de kritik bir rol oynayabilir.

Dünya genelinde bilim insanları, bu iddialı hedefe ulaşmak için 70 yılı aşkın süredir çalışmalar yürütüyor. Ancak bir nükleer füzyon cihazından elektrik üretmek, bazı büyük zorlukların aşılmasını gerektiriyor. Bunlar arasında 100 milyon santigrat derecenin üzerindeki sıcaklıklara ulaşmak, kararlı ve uzun süreli çalışmayı sağlamak ve füzyon sürecini hassas şekilde kontrol edebilmek bulunuyor.

Rekor Getiren Teknolojik Gelişmeler
Hefei Fizik Bilimleri Enstitüsü (HFIPS) Plazma Fiziği Enstitüsü (ASIPP) tarafından yönetilen EAST projesi, daha önce 2023’te 403 saniyelik füzyon rekorunu kırmıştı. Ancak yeni rekor, bu süreyi üç kattan fazla aşarak füzyon araştırmalarında büyük bir sıçrama gerçekleştirdi.

ASIPP Direktörü ve HFIPS Başkan Yardımcısı Song Yuntao, “Bir füzyon cihazının, sürekli enerji üretimi için binlerce saniye boyunca kararlı ve verimli çalışması gerekiyor. Bu yeni rekor, işlevsel bir füzyon reaktörü inşa etme hedefimize doğru büyük bir adımdır” dedi.

EAST’in Fizik ve Deneysel Operasyonlar Bölümü Başkanı Gong Xianzu, önceki deneylerden bu yana cihazın birçok sisteminde iyileştirmeler yapıldığını belirtti. Özellikle, yaklaşık 70.000 ev tipi mikrodalga fırına eşdeğer güçte çalışan ısıtma sistemi, yeni güncellemelerle güç çıkışını iki katına çıkarırken kararlılığını ve sürekliliğini korudu.

Uluslararası Füzyon Araştırmalarına Destek
2006 yılında kurulan EAST, Çinli ve uluslararası bilim insanlarının füzyonla ilgili deneyler yapabileceği açık bir test platformu olarak hizmet veriyor.

Çin, 2006 yılında Uluslararası Termonükleer Deneysel Reaktör (ITER) programına yedinci üye olarak katıldı. Anlaşma kapsamında Çin, ITER’in inşası ve işletiminde yaklaşık %9’luk bir paya sahip ve ASIPP, bu projedeki ana Çin kurumu olarak görev yapıyor.

Güney Fransa’da inşa edilen ITER, tamamlandığında dünyanın en büyük manyetik hapsolmuş plazma fiziği deneyi ve en büyük deneysel tokamak füzyon reaktörü olacak.

Son yıllarda EAST, ITER ve gelecekteki Çin Füzyon Mühendisliği Test Reaktörü (CFETR) gibi projeler için kritik öneme sahip olan yüksek hapsetme modunda önemli ilerlemeler kaydetti. Bu başarılar, küresel füzyon reaktörlerinin geliştirilmesine değerli bilimsel veriler sunuyor.

EAST’in bulunduğu Hefei, Anhui Eyaleti’nde, füzyon enerjisinin geliştirilmesi ve uygulanmasını hızlandırmak amacıyla yeni nesil deneysel füzyon araştırma tesisleri inşa ediliyor.

ASIPP Direktörü Song Yuntao, “EAST aracılığıyla uluslararası iş birliğini genişletmeyi ve füzyon enerjisini insanlık için pratik bir güç kaynağına dönüştürmeyi umuyoruz” dedi.

Devamını Oku

Dünya

Kallas’dan Türkiye ziyareti öncesi açıklama: “Türkiye’yi ziyaret etmenin tam zamanı”

Published

on

By

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, bölgesel konular başta olmak üzere işbirliğinde önemli bir aktör olarak gördüğü Türkiye’nin AB’ye aday, ortak çıkarlara sahip stratejik ortak olduğunun altını çizerek; “Türkiye’yi ziyaret etmenin tam zamanı ve bunu gerçekten görev süremin ilk bölümünde yapacağım. Birçok konumuz var. Bölgesel güvenliğin yanı sıra örneğin enerji gibi farklı noktalarda işbirliğini görüşebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kallas, 24 Ocak’ta bölgesel gelişmeleri ve Türkiye-AB ilişkilerini ele almak üzere Türkiye’ye yapacağı ziyaretin yanı sıra, AB’nin dış politika ve savunma ajandasını, Suriye’deki yeni yönetimle yürütülecek ilişkileri, Gazze’deki ateşkesin kalıcı olması için çabaları ve yeni ABD yönetimi ile masaya yatıracakları ana başlıkları AA muhabirine değerlendirdi.

– “Türkiye’yi ziyaret etmenin tam zamanı”

Soru: Türkiye’yi ziyaretinizden önce; Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut durumunu ve ilişkilerin geleceğini değerlendirebilir misiniz? Mesajınız nedir?

Kallas: Türkiye, stratejik öneme sahip ortağımızdır. Dolayısıyla Türkiye ile kapsamlı ortaklıklar kurmak istediğimiz açık. Son ziyaret 2022’deydi, bu yüzden Türkiye’yi ziyaret etmenin tam zamanı ve bunu tam olarak görev süremin ilk bölümünde yapacağım. Birçok konumuz var. Bölgesel güvenliğin yanı sıra örneğin enerji gibi farklı noktalarda işbirliğini görüşebiliriz. Bu nedenle daha fazla işbirliğine kesinlikle yer var.

-“İkimiz de Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortama ilgi duyuyoruz”

Soru: Türkiye’yi sadece bölgesel işbirliği için bir aktör olarak mı görüyorsunuz, yoksa Türkiye’nin AB’ye aday ülke olduğu gerçeğini de dikkate alıyor musunuz? Ziyaretinizi Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog ve Türkiye-AB Ortaklık Konseyinin yeniden canlandırılmasına imkan verecek bir ön adım olarak yorumlayabilir miyiz?

Kallas: İkimiz de Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortama ilgi duyuyoruz. Bu, Suriye’ye ilişkin ortak çıkarımız. Ayrıca, bu ülkenin doğru yönde gelişmesine, toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan ilgimiz de ortak. Diğer yandan Gazze’de ateşkes devam ediyor ve barış, halk için önemli. Dolayısıyla bunlar eş zamanlı çalışabileceğimiz konular. Elbette, aday ülke statüsüne sahibiz. Türkiye, aday ülke statüsünde olmaya devam ediyor. Ancak bu süreç duraklamış vaziyette. 27 üye ülkeyle aynı doğrultuda çözülmesi gereken konular var. Elbette Kıbrıs hakkındaki mesele var, insan hakları, hukukun üstünlüğü, temel haklar konuları tartışmamız gereken konular. Dolayısıyla bunlar bizim temas noktalarımız.

Soru: Sizce NATO’dan ayrı bir Avrupa savunma sistemi kurulmalı mı; yoksa bunun, NATO’nun halihazırda yaptıklarını mükerrere düşürme riski var mı?

Kallas: NATO’nun halihazırda yaptıklarını mükerrere düşürmemeliyiz. AB’de 27 ordumuz var ve hepsi birlikte işbirliği yaptığımız bu kolektif savunmaya katkıda bulunmalı. Her ülkenin bir savunma planlaması ve bir savunma bütçesi var. Yani “Avrupa ordusuna ihtiyacımız var.” diyemeyiz ancak bu 27 üyenin NATO ve AB söz konusu olduğunda çok iyi bir şekilde birlikte çalışmasına ihtiyacımız var. NATO içinde 23 üyemiz var, bu da bizi (AB ve NATO) doğal ortaklar yapıyor. Ancak elbette NATO’da birlikte çalışmamız gereken daha fazla müttefik var ve Türkiye de bunlardan biri.

– “(Suriye’ye yönelik) Yaptırımların hafifletilmesini tartışmaya hazırız”

Soru: İlk günden beri Suriye’deki yeni yönetime destek konusunda temkinli açıklamalar yapıyorsunuz. Peki şimdi sizin gözleminiz nedir? Ülke doğru yolda ilerliyor mu?

Kallas: Bir şey söylemek için henüz çok erken. Yani, doğru şeyleri söyledikleri açık. Ancak doğru yönde ilerleyip ilerlemedikleri konusunda da doğru adımları atıyorlar mı? Bu yüzden uluslararası aktörlerin yanı sıra Arap ülkeleri gibi bölgesel aktörlerin ve Türkiye’nin de ortak bir anlayışa sahip olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Suriye’deki hükümetin kapsayıcı olduğunu görmek istiyoruz. Hiçbir radikalleşme görmek istemiyoruz. Ülkenin istikrarlı olması herkesin çıkarına. Bu yüzden ihtiyatlı bir şekilde iyimseriz. Yaptırımların hafifletilmesini tartışmaya hazırız ancak bunu “adım adım” yaklaşımıyla yapacağız. Yani, doğru şeyleri yaparlarsa, biz üzerimize düşen adımları atmaya hazırız. Yanlış yöne giden adımlar atarlarsa, o zaman bir adım geri atmaya ve bazı yaptırımları geri koymaya da hazırız.

– “Suriye’yi inşa edebilmeleri için üzerimize düşeni yapmaya hazırız”

Soru: Normalleşmenin yolu, ülkenin yeniden imarından geçiyor. Peki AB, Suriye’nin yeni yönetimine yönelik sektörel yaptırımlarını kaldıracak mı?

Kallas: Bunu 27 Ocak Pazartesi günü tartışacağız. Dışişleri Bakanları toplantımız var, ele alacağımız konulardan biri de bu. Ama biz, ülkelerini inşa edebilmeleri için üzerimize düşen adımları atmaya hazırız. Elbette, biliyorsunuz, bankacılık hizmetlerine erişim, ilk aşamada gerçekten ihtiyaç duydukları şeyler. Ama çok gerçekçi olmak gerekirse, bir sonraki adımımız onların (Suriye yönetiminin) yaptıklarına göre şekillenmeli. Herkes doğru yönde adım atıldığını görmek istiyor.

– “(Suriye’deki DEAŞ üyesi Avrupa vatandaşlarının geri alınması) Karar üye devletlere ait”

Soru: AB, üye ülkelerini, Suriye’de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG tarafından tutulan AB vatandaşı DEAŞ üyelerini geri almaya ve bu teröristleri adalete teslim etmeye teşvik eder mi?

Kallas: DEAŞ’a geri dönülmemesinin ve terörizmin azalmasının herkesin çıkarına olduğu açıktır. Çünkü herkes, AB ve Türkiye, bölgemizde gelişen terör örgütleriyle ilgili risklerle karşı karşıya. Yani, iş vatandaşları geri almaya gelince, bunun (terörün) geri dönmemesi için her şeyi yaptığımızdan emin olmalıyız. Sonra tabii bu, bu çeşit tutuklu ve savaşçısı olan üye devletlerin kendilerinin vereceği bir karardır. Dolayısıyla karar üye devletlere aittir.

– “(Gazze’deki ateşkes) AB’nin çıkarına olan, daha sürdürülebilir bir barışın olması”

Soru: AB, Gazze’deki ateşkesi memnuniyetle karşıladı ve insani yardımını artırdı. Peki AB Gazze’de sadece insani bir rol oynamayı mı tercih ediyor? Yakında AB İsrail Ortaklık Konseyi’ni toplayacağınızı duyurdunuz. Bu toplantıda İsrailli meslektaşlarınıza mesajınız ne olacak?

Kallas: AB-İsrail Ortaklık Konseyi’miz olacak ve ardından Filistin Yönetimi ile üst düzey bir siyasi diyalog kuracağız. İki devletli çözümü aklımızda tutmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. İki devletli bir çözüme sahip olmak için dengeli bir yaklaşım olması gerekiyor. Ortaklık Konseyi’nin gündemi ise bölgesel durum ve aynı zamanda çok somut olarak, şu anda Gazze’deki durum. Şimdi ateşkes var. Ama AB’nin çıkarına olan, daha sürdürülebilir bir barışın olması. Bunu elde edebilmek için hem İsrail’in güvenlik kaygılarının hem de Filistinlilerin var olma hakkının dikkate alınması gerekiyor.

Soru: Ukrayna konusuna geldiğimizde; ABD Başkanı Donald Trump, savaşı durdurmak istediğini açıkça belirtti. Türkiye’nin arabuluculuk girişimlerine nasıl yaklaşıyorsunuz?

Kallas: Hepimizin yapması gereken şey Rusya’ya büyük baskı yapmak. Çünkü şu anda Rusya barış istemiyor. Rusya Ukrayna’yı, oradaki insanları, sivil altyapıyı bombalamayı bırakırsa ve askerlerini çekerse, o zaman bu savaş sona erer. Ayrıca Türkiye’nin Rusya’ya baskı yaparak sahada barışı sağlamada çok çok önemli bir rolü olduğunu görüyorum.

– “Yeni ABD yönetimiyle işbirliği yapmaya istekliyiz”

Soru: Trump’ın ikinci dönemi resmen başladı. Brüksel’de bu süreçte endişeli bir bekleyiş olduğunu söyleyebilir miyiz? Yeni ABD yönetimiyle ele alacağınız ilk konu ne olacak?

Kallas: Elbette, seçimler her zaman çok çalkantılı zamanlardır. Tabii ki, yönetim değişirse, sonuç politikada da değişiklikleri beraberinde getirir. Bu yüzden yeni yönetimle de işbirliği yapmaya istekliyiz ve sabırsızlanıyoruz. Ayrıca, yeni yönetimle ele almamız ve işbirliği yapmamız gereken ana konular elbette güvenlik ve savunmanın yanı sıra ekonomik konular. ABD ve AB büyük ticaret ortaklarıdır. Ekonomilerimiz çok iç içe geçmiş durumda. Elbette, dış politika konularına gelince; eğer ABD Çin konusunda endişeliyse, o zaman önce Rusya konusunda endişelenmeli. Dolayısıyla Ukrayna’nın bu savaşı kazanması için desteklenmesinin de çok önemli olduğunu düşünüyorum.

– “Ankara’daki toplantıları dört gözle bekliyorum”

Soru: Eklemek istediğiniz bir şey, Türkiye ziyaretinizle ilgi paylaşmak istediğiniz bir mesajınız var mı?

Kallas: Ankara’daki toplantıları dört gözle bekliyorum. Yani bu, AB ve Türkiye’nin ortak olduğunu ve masaya yatırıp işbirliği yapacağımız birçok konu olduğunu gösterecek. Çok teşekkür ederim.

Devamını Oku

Trending

Reklam