Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Başbakan Faiz Sucuoğlu Yeni Yılı mesajı yayımladı

Published

on

 

Başbakan Faiz Sucuoğlu, Devletimize olan inanç ve ülkemize duyduğumuz sevgiyle, pandeminin en erken zamanda son bulması ve normal sosyal hayatımıza kavuşmak için tüm güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de bir barış, huzur ve zenginlik adası olarak hem bölgemize, hem de tüm dünyaya örnek olmasını samimiyetle istediklerini vurgulayan Başbakan Sucuoğlu, “Bunun için ne. özgürlüğümüzden, ne de egemenliğimiz ve devletimizden vazgeçeriz. Bunun halkımıza, gelecek nesile karşı bir sorumluluk olduğunu da biliyoruz. Bu sorumluluk anlayışıyla bu çalışmalar yürütülecektir” dedi.

Başbakan Sucuoğlu, Kıbrıs konusunda bulunulan yeni dönemeçte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak egemen eşitliğe dayalı iki devletli bir çözümden yana olunduğunu ilk kez resmi olarak Birleşmiş Milletler ve tüm ilgili taraflara bildirdiklerini anımsattı.

Başbakan Faiz Sucuoğlu yayımladığı yeni yıl mesajında, “bu duygu ve düşüncelerle, yeni yılın yeni umut, inanç ve güzelliklere vesile olması, birlik, dayanışma ve huzur içerisinde geçmesini diler, Halkımızın, Anavatan Türkiye’nin ve tüm insanlığın yeni yılını en içten duygularımla kutlarım” ifadelerini kullandı.

Mesajında, “2021 yılını da, iki yıldır tüm dünyada hayatın akışını belirleyen pandeminin gölgesinde geride bırakıyor, daha sağlıklı bir dünyada yeni ümit ve beklentilerle 2022 yılına giriyoruz” ifadelerine yer veren Başbakan Sucuoğlu, geride bıraktığımız 2021 yılının da yine 2020 yılı gibi, Covid-19 sürecinin olumsuzlukları ile yaşam sürülen, bir çok alışkanlık ve rutinlerimizden vazgeçmek durumunda kalınan, önceliklerimizin değiştiği bir yıl olduğunu kaydetti.

“SIKINTILAR, ÜRETİLECEK DOĞRU POLİTİKALAR VE ORTAYA KONACAK ÇALIŞMALARLA AŞILACAK”

Başbakan Sucuoğlu mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Koronavirüs salgını ile mücadeleye tüm gücümüzle devam ederken ekonomi başta olmak üzere pek çok zorlukla da sınandık.

İyisiyle kötüsüyle 2021 yılını geride bırakırken, sağlığın ne denli önemli, sağlık ve ekonominin birbirine ne kadar bağlı olduğunu bir kez daha görmüş olduk.

Son yıllarda yaşanan sıkıntılar, üretilecek doğru politikalar ve ortaya konacak çalışmalar ile önümüzdeki süreçte kademeli bir şekilde aşılacaktır.”

“Güçlü bir KKTC’nin geleceğini inşa etmek üzere ilim, bilim, adalet ve dürüstlük ilkeleri, rehberimiz olmaya devam ederken, halkımızı bireysel değil bütünsel kurtarmayı ve mutlu etmeyi hedefledik” diyen Başbakan Faiz Sucuoğlu, bu yılın hemen başında yapılacak seçimden sonra istikrarın sağlanması ve ekonomik çarkların düzgün olarak işlemesiyle vatandaşların ekonomik refahının artıracağını, hayat standardının yükseleceği bir döneme girilebileceğini söyledi.

“DESTEKLERLE, HALKIMIZI RAHATLATMAYI, UMUTSUZLUK BULUTLARINI DAĞITMAYI HEDEFLEDİK”

Başbakan Sucuoğlu şöyle devam etti:

“Her ne kadar bir seçim hükümeti olsak da, büyük bir döviz krizi süreci yaşadık. Ama olumsuz etkilerinin halkımıza en az düzeyde yansımasına büyük önem verdik.  Desteklerle, halkımızı rahatlatmayı, umutsuzluk bulutlarını dağıtmayı hedefledik. Bu dönemde yapılan ödemelerle bu yönde önemli bir ivme yakalayacağımızı öngörüyor, piyasaya yansımasıyla da ekonomide de bir canlılık bekliyoruz.

Pandemi süreci koşullarında ülkemizi en iyi şekilde yönetmek için gayret gösterirken fedakarca gece gündüz demeden sağlık alanında hizmet veren tüm sağlık çalışanlarına ve ilgili tüm kesimlere bu vesileyle teşekkürlerimi, sadece Başbakan olarak değil ama bir hekim olarak da sunmak isterim. Bu konudaki eksikliklerin giderilmesi, her zaman öncelikli konumuz olmaya devam edecektir.”

Hükümetlerinin üstlenmiş olduğu sorumlulukların bilinciyle, halkla ve tüm ekonomik sektörlerden iş insanlarıyla birlik, dayanışma ve uzlaşı içerisinde hizmet için canla başla çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayan Başbakan Faiz Sucuoğlu,  “devletimize olan inanç ve ülkemize duyduğumuz sevgiyle, pandeminin en erken zamanda son bulması ve normal sosyal hayatımıza kavuşmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“EN BÜYÜK GÜÇ VE DESTEĞİ ANAVATANIMIZ TÜRKİYE VE TÜRK HALKINDAN ALMAKTAYIZ”

Halkımızın büyük bir duyarlılıkla yılbaşı gecesi başta olmak üzere, kurallara uyarak, ülkenin salgın musibetinin üstesinden bir an önce gelme çalışmalarına destek vermelerinin bu mücadeledeki en büyük silah olduğunu vurgulayan Başbakan Faiz Sucuoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Ülkede pandeminin yarattığı artçı depremlerin sürdüğü  koşullarda ekonomik bir varoluş mücadelesi yürütülürken siyasi anlamda varoluş mücadelemiz de Anavatan Türkiye ile birlikte devam etmektedir. Her konuda olduğu gibi bu konuda da en büyük güç ve desteği Anavatanımız Türkiye ve Türk halkından almaktayız.

Kıbrıs konusunda bulunduğumuz yeni dönemeçte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak egemen eşitliğe dayalı iki Devletli bir çözümden yana olduğumuzu ilk kez resmi olarak Birleşmiş Milletler ve tüm ilgili taraflara bildirmiş bulunmaktayız. Biz Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de bir barış, huzur ve zenginlik adası olarak hem bölgemize hem de tüm dünyaya örnek olmasını samimiyetle istiyoruz. Ama bunun için ne özgürlüğümüzden, ne de egemenliğimiz ve Devletimizden  vazgeçeriz. Bunun halkımıza, gelecek nesile karşı bir sorumluluk olduğunu da biliyoruz. Bu sorumluluk anlayışıyla bu çalışmalar yürütülecektir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam