Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Hamitköy’de Dr. Fazıl Küçük Anma Töreni ve Büst açılışı yapıldı

Published

on

 

Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün ölümünün 38’inci yıl dönümü dolayısıyla Hamitköy Dr. Fazıl Küçük İlkokulu’nda Dr. Fazıl Küçük’ü anma töreni düzenlendi.
Törende, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ve Dr. Fazıl Küçük Vakfı iş birliğinde, okul avlusuna konulan Dr. Küçük büstünün açılışı da yapıldı.

Saat 08.30’da başlayan törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, Dr. Fazıl Küçük’ün oğlu ve Dr. Fazıl Küçük Vakfı Başkanı Mehmet Küçük, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı bürokratları, okul öğretmenleri ve öğrencileri katıldı.

Tören programı kapsamında, bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından, okul öğrencileri Dr. Fazıl Küçük’ün hayatını anlatan konuşma yaptı ve şiirler okudu. Ardından sırasıyla, Okul Müdürü Selen Koçero Azizoğlu, Vakıf Başkanı Küçük, Bakan Amcaoğlu ve Cumhurbaşkanı Tatar konuşma yaptı .Konuşmaların ardından, tüm davetlilerin katılımıyla büst açılışı gerçekleştirildi ve büste çelenk konuldu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, törende yaptığı konuşmada, Dr. Fazıl Küçük’ü rahmetle andı; Küçük’ün büstünün Hamitköy Dr. Fazıl Küçük İlkokulu’na konulmasında emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
“Hamitköy Dr. Fazıl Küçük İlkokulu” isminin çok anlamlı olduğunu çünkü bölge insanlarıyla yaptığı konuşmalarda Küçük’ün en çok sevdiği köyün Hamitköy olduğunu ve sürekli orada zaman geçirdiğini duyduğunu, Küçük’ün vasiyetinde ise öldüğünde Hamitköy’e gömülmek istediğini belirttiğini söyleyen Tatar, “Şimdi Anıttepe’deki anıt mezarında, yukarıdan bütün Lefkoşa’yı izliyor” dedi.
Dr. Fazıl Küçük denildiğinde, akla varoluş mücadelesi, bağımsızlık ve özgürlüğün geldiğini kaydeden Tatar, Küçük’ün Rum ve Yunanlara karşı verilen mücadelenin lideri olarak, Kıbrıs Türk halkının direnişinde öncülüğü ve önderliği ile halka ilham kaynağı olduğunu ifade etti.

Tatar, Küçük’ün Türkiye’yi çok sevip, önem verdiğini, anavatan Türkiye’nin desteği olmadan Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığına, özgürlüğüne kavuşamayacağını söylediğini, aynı zamanda Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çalışmalarını, inkılaplarını, devrimlerini takip ederek Kıbrıs Türk halkında da uygulanması için çalıştığını kaydetti.
Ersin Tatar, 1960 Antlaşmalarında iki ayrı eşit halkın birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kurmasında Küçük’ün imzası bulunduğunu, bu imza ve Türkiye’nin garantörlüğüyle, 1974’te Mehmetçik’in Kıbrıs’a gelebildiğini, tekrardan barış ve huzur sağlandığını ve KKTC ile yola devam edilmesi için zeminin hazırlandığını söyledi.

“Eğer bugün, özgür, bağımsız, huzur içerisinde yaşayabiliyorsak bunu Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş gibi liderlere borçluyuz” diyen Tatar, bu milli şuur ve maneviyatla öğretmenlerin öğrencilere aktardıklarının fevkalade önemli ve kıymetli olduğunu ifade etti.

 

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Amcaoğlu da, geçmişi bilmeden geleceğe sahip çıkmanın, gelecekle ilgili plan yapmanın mümkün olamayacağına dikkat çekerek, “Geçmişten günümüze kadar bizleri taşıyabilen bizler için emek veren büyüklerimizin de anılarını yaşatmak en büyük ödevimiz, görevimizdir” dedi.
Amcaoğlu, toplumla bütünleşen Küçük’ün Kıbrıs Türkü’nün mücadelesinin, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin eğitim yuvalarında çocukların eğitim alabiliyor olmasının öncülüğünü yaptığını söyledi.

Ülkenin her köşesinde Küçük’ü görebilmek, anabilmek ve geçmişle bağ kurabilmenin önemine de değinen Amcaoğlu, bugüne nasıl gelindiğinin sadece tarih kitaplarında değil, anıtlarla, her zaman görülebilecek şekilde yaşatılmasının, anlatılmasının öncelik olduğunu dile getirdi.
Amcaoğlu, anıta vesile olan okul yetkilileri ve Küçük ailesine teşekkürlerini sundu ve “Bundan sonra da bu konudaki eksiklikleri Bakanlık olarak tamamlayacağımızı taahhüt ederim” dedi.

Dr. Fazıl Küçük Vakfı Başkanı Mehmet Küçük, Dr. Küçük büstünün konulması ve açılması için seçilen yer ve zamanın Vakıf için ne kadar anlamlı olduğunu dile getirerek, 38 yıl önce Dr. Fazıl Küçük’ün yaşadığı son günün bugün olduğunu ve Dr. Küçük’ün Hamitköy ve Hamitköylüleri çok seven biri olduğunu söyledi.

Vakıf olarak çaba ve amaçlarının, bu büstlerin adadaki tüm köy, kasaba ve şehirlerinin yanında anavatan Türkiye’deki şehirlere de konulması olduğunu kaydeden Küçük, bir çocuğun bu büstü görüp, “Kimdir bu adam, ne yapmıştır, ne mücadelesi vermiştir?” diye sorması ve Dr. Fazıl Küçük hakkında bilgi edinmesinin ne kadar değerli olduğundan bahsetti.
Büstün yerleştirilmesi için çaba sarf eden herkese teşekkürleri sunan Küçük, hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.

Okul Müdürü Selen Koçero Azizoğlu ise, yaptığı tören açılış konuşmasında, Hamitköy Dr. Fazıl Küçük İlkokulu’nun, Küçük’ün adını gururla taşıdığını belirterek, büstün okula konulmasında emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.

Azizoğlu, “Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin mimari olan Dr. Fazıl Küçük’ün duruş ve düşüncelerinin takipçisi olmaya devam edeceğimizi belirtiyor, Küçük’ün aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam