Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tatar:KIB-TEK’te yasal düzenlemeler yapılmalı ve tahsilat ayrılmalı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bir Web Tv’de katıldığı programda sağlık durumu, hükümet kurma çalışmaları, Maraş konusu, Kıbrıs sorunu ve ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz hafta Covid-19 test sonucu pozitif çıkan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sağlık durumu hakkında açıklama yaparak şu anda iyi olduğunu söyledi.

Dün akşam yaptırdığı test sonucunun negatife döndüğünü ancak bu sabah yaptırdığı testin sonucunun ise yeniden pozitif çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, izolasyon sürecinin devam ettiğini aktardı.

İzolasyon süreci boyunca birkaç kitap bitirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, telefon aracılığı ile vatandaşlarla görüşmeye devam ettiğini ve halktan kopmadığını dile getirdi ve çalışmalarına devam ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Tatar, bu süreçte çok fazla destek gördüğünü de sözlerine ekledi.
Pandemi süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, sağlık hizmetlerinin aksamaması için pandeminin başından bu yana yoğun bir çaba gösterdiklerini söyleyerek; “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla iki ayda Acil Durum Hastanesi’ni yaptık. Bu, ülkeye sağlık açısından çok büyük bir kazanç sağlamıştır. Pandemi sonrasında da KKTC’de yatırımların önünü açmak adına çok önemli bir adımdır. Pandemide, sağlık sistemimiz çok büyük bir aşama kaydetmiştir” dedi.

“Seçim sonuçları ayrıca bir anket niteliğindedir”

Hükümet kurma görevini bugün UBP Genel Başkanı Dr. Faiz Sucuoğlu’na verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar; “Seçim sonuçları benim açımdan son derece olumludur.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında aleyhime karalama kampanyaları yapıldı. Ancak genel seçim sonuçları da göstermiştir ki iki devletli çözüm modeli, halk tarafından benimsenmiştir. Seçim sonuçları ayrıca bir anket niteliğindedir. Kıbrıs Türk halkı, politikamızı benimsedi. Yeni siyaset, yan yana yaşayan iki egemen devlettir. Biz artık bu siyasetten geri adım atmayacağımızı söylüyoruz. Sadece adada değil, Doğu Akdeniz’de Türk-Yunan dengesinin kurulması da oldukça önemlidir. Seçim sonuçlarına ve meclisteki dağılıma baktığımızda, halkımız tavrını ortaya koymuştur. Faiz Bey bugüne kadar istişarelerini gerçekleştirdi. Hükümeti kurmak için hızlı bir girişim yapacağını düşünüyorum. Ulusal davada mesajlarımızı vermek adına, hem Cumhurbaşkanı hem meclis hem de hükümet bu tabloyu ortaya koyduğunda, bizim siyasetimiz dünyaya güven sağlayan bir görüntü verecektir” dedi.

KIB-TEK’te yasal düzenlemeler yapılmalı ve tahsilat ayrılmalı”

Yaşanan elektrik ve yakıt krizi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Tatar; “Dünyanın en verimli güneşine sahip olan bir ülkeyiz. Süratle güneş enerjisini yaygınlaştırmamız gerekmektedir. Şu andaki santral, güneş enerjisine belirli bir oranda yetki vermektedir. Eğer enterkonnekte sistem olsaydı bundan çok daha fazla yararlanabilirdik. Kurulacak olan yeni hükümetin, bu konuya önem vermesi lazım” dedi.
Yıllardır KIB-TEK’in zarar ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar; “Şu anda maliyetin altında elektrik satılıyor ve zam yapılması kaçınılmaz bir hale geldi. Burada iki husus var. İnsanlarımız mutlaka tasarrufa gitmelidir. İkinci konu ise uzun vadeli süreçte elektrik kurumu yapısına bakılmalı, güneş enerjisini artırmalı ve enterkonnekte sistem üzerinde ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Umuyorum ki önümüzdeki süreçte bu çalışmalar gerçekleşir ve başarıyla hayata geçiririz” dedi.

KIB-TEK’te yasal düzenlemelerin yapılmasının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, tahsilatı ayırmak gerektiğini ve ödeme yapılmazsa sistemin çökeceğini ifade ederek kurumun ödemeleri sağlıklı bir şekilde alabilmesi için ciddi bir siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

“Haziran ayında belediye seçimlerinin olacağını düşünüyorum”

Belediye seçimleri hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Tatar; “Anayasa’ya göre haziran ayında seçim olması gerekir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde pandemiden dolayı o zamanki genel görüş, seçimlerin 6 ay ertelenmesiydi. O dönem Başsavcılık’tan görüş aldık ve olağanüstü şartlardan dolayı da genel mutabakat sağlandığı için Cumhurbaşkanlığı seçimleri 6 ay ertelendi. Ancak belediye seçimleri için öyle bir durum yoktur. Herkes hesabını kitabını ona göre yapsın. Ben haziran ayında belediye seçimlerinin olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Hürmüz Boğazı küresel piyasanın odağına yerleşti

Published

on

By

Orta Doğu’daki petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz üretiminin Umman Denizi ve Hint Okyanusu üzerinden dünya pazarlarına taşınmasını sağlayan Hürmüz Boğazı’nın ABD’nin İran’a yönelik hava saldırısının ardından kapatabileceğine yönelik endişeler tekrar güç kazandı.

Dünyada deniz yoluyla taşınan ham petrolün yaklaşık 3’te 1’i Hürmüz Boğazı’ndan geçerken, LNG ticaretinin yüzde 20’si de bu su yolundan sürdürülüyor. Bölgeden sevk edilen petrolün önemli alıcıları ise Asya ülkeleri olarak öne çıkıyor.

İran’daki yetkililerin konuya ilişkin açıklamaları yakından takip edilirken, İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu Üyesi İsmail Kevseri, Meclisin, Hürmüz Boğazı’nın kapatılması gerektiği sonucuna vardığını ancak nihai kararın Milli Güvenlik Yüksek Konseyi uhdesinde olduğunu belirtti.

Ekonomi analistleri, 1970’lerdeki petrol krizine benzer bir arz krizinin ortaya çıkmasının küresel ekonomide derin sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması halinde bunun son derece tehlikeli olacağını ve hiç kimse için iyi olmayacağını söyledi.

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ise, NBC televizyonuna yaptığı açıklamada, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma ihtimaline değinerek, “Bence bu İran’ın kendisi için intihar olur.” ifadesini kullandı.

Vance, İran’ın ekonomisinin Hürmüz Boğazı’na bağlı olduğunu ifade ederek, “Kendi ekonomilerini mahvetmek ve dünyada karışıklığa neden olmak istiyorlarsa, bu onların kararı olur ama neden böyle bir şey yapsınlar ki?” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da İran’a saldırı sonrası Tahran yönetiminin Hürmüz Boğazı’nı kapatma ihtimalinin ABD ve Çin dahil tüm dünyayı etkileyeceğini bildirdi.

Kararın İran açısından intihar niteliğinde bir hareket olacağını belirten olur Rubio “Bunu yaparlarsa, tüm dünya onlara karşı harekete geçer” dedi.

Devamını Oku

Dünya

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’dan ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise saldırısına ilişkin açıklama

Published

on

By

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD’nin nükleer tesislere yönelik saldırısının bu ülkenin İsrail saldırılarının arkasındaki temel faktör olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

Pezeşkiyan, başkent Tahran’da düzenlenen kabine toplantısında konuştu.

ABD’nin İran’da üç nükleer tesise saldırısını kınayan Pezeşkiyan, “ABD’nin nükleer tesislere saldırıları, bu ülkenin İsrail saldırılarının arkasındaki temel faktör olduğunu ortaya koydu. Başlangıçta rollerini gizlemeye çalışsalar da, ülkemizin silahlı kuvvetlerinin kararlı ve caydırıcı tepkisi ve Siyonist rejimin bariz yetersizliğini gözlemledikten sonra kaçınılmaz olarak öne çıktılar.” dedi.

Pezeşkiyan, “İran silahlı kuvvetlerinin bugün sabah işgal altındaki topraklara yönelik gerçekleştirdiği güçlü saldırılar, aslında Amerika’nın saldırgan politikalarına bir yanıt, çünkü esasen Siyonist rejim, İran’a tek başına saldıracak yetenek ve cesarete sahip olacak konumda veya büyüklükte değildir.” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, İran’da Fordo, Natanz ve İsfahan olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini duyurmuştu.

İran’ın en kritik nükleer tesisi Fordo’nun bulunduğu Kum kentinden bir Valilik yetkilisi, tesise saldırı düzenlendiğini AA’ya doğrulamıştı.

Ülke medyasına konuşan İsfahan Vali Yardımcısı Ekber Salihi de İsfahan ve Natanz nükleer merkezlerinin yakınında saldırılar olduğunu bildirmişti.

Salihi, detaylı bilgilerin daha sonra duyurulacağını belirtmişti.

Öte yandan, İran devlet televizyonu, saldırı haberlerini teyit etmeden tesislerin daha önceden boşaltıldığını ve nükleer malzemelerin başka bir yere taşındığını duyurmuştu.

Devamını Oku

Dünya

İran Dışişleri Bakanı Erakçi: Halkımız yüksek öz güvenle ve yüksek bir psikolojiyle kendini savunmaya hazır

Published

on

By

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine saldırısının “dünya barışını tehdit ettiğini” belirterek, “Bu hem uluslararası sistemi çok ciddi çıkmaza sokmuştur hem bölgemizde ciddi sorunlar ve ıstıraplar yaratmıştır. Silahlı kuvvetlerimiz tam olarak hazır halde. Halkımız yüksek öz güvenle ve yüksek bir psikolojiyle kendini savunmaya hazır.” dedi.
Erakçi, İstanbul’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK) 51. Oturumu kapsamında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İran’ın Rusya’yla olan ilişkilerinin sorulması üzerine Erakçi, Rusya’nın İran nükleer programının bir katılımcısı olduğunu ve her zaman nükleer müzakerelerin bir tarafı olduğunu belirtti.

Erakçi, son aylarda ABD ile müzakere ederken her zaman Rusya’ya son gelişmeleri aktardıklarını ve Rusya ile bilgi paylaştıklarını belirterek, bu ülkeyle çalışmaya devam edeceklerini dile getirdi.

Rusya’nın aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin daimi üyesi olduğunu ve Çin ile Güvenlik Konseyi’ne bir karar taslağı hazırlığı yaptıklarını kaydeden Erakçi, Çin ve Rusya ile bunun nasıl ilerlemesi gerektiği ile ilgili bir görüşme yapacaklarını söyledi.

– “Bölgedeki bazı ülkeler (İsrail saldırılarını önlemek için) arabuluculuk yapmak istiyor”

Türkiye’nin İran-ABD arasında arabuluculuk rolü üstlenip üstlenemeyeceğinin sorulması üzerine Erakçi, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çok önemli ve verimli görüşmeler yaptıklarını belirtti.

Erakçi, öte yandan İstanbul’da bazı bölge ülkeleriyle de görüşmeler yaptıklarını belirterek, “Bölgedeki bazı ülkeler, Türkiye gibi, İsrail’in, siyonist rejimin İran’a saldırılarının önüne geçmek için arabuluculuk yapmak istiyorlar. Ve sanırım bugün ben, Amerika’nın bu düşmanlığını önlemek için tekrar faaliyetlere başlayacağım. Türkiye çok kesin bir şekilde İsrail’in saldırılarını kınadı.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan İİT üye ülkelerin dışişleri bakanları çerçevesinde de İran özel oturumu yaptıklarını kaydeden Erakçi, “Türkiye zaten oturum başkanıydı. İsrail’i kınama adına çok güzel konuşması oldu ve bu saldırıların bir an önce bitmesini de istedi ve İran İslam Cumhuriyeti’nin de yanında olduğunu bildirdiler.” değerlendirmesini yaptı.

– “Birleşmiş Milletler aslında bu konuyu bir tehdit olarak görmeli”

Erakçi, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırısının yalnızca İran halkına yapılan bir saldırı olmadığını, aynı zamanda BM’nin de yasalarının ihlal edildiğini vurguladı.

Söz konusu saldırının Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) da zarar verdiğine dikkati çeken Erakçi, “ABD bu şekilde uluslararası güvenliğe ve barışa ciddi bir darbe indirmiş oldu. BM aslında bu konuyu bir tehdit olarak görmelidir. ABD’nin bu davranışı dünya barışını tehdit ediyor. Bu hem uluslararası sistemi çok ciddi çıkmaza sokmuştur hem bölgemizde ciddi sorunlar ve ıstıraplar yaratmıştır. Bu çok ciddi tehlike doğurmaktadır.” diye konuştu.

Erakçi, “ABD’nin dün geceki saldırısı bir kez daha gösterdi ki İsrail siyonist rejimi İran’daki amaçlarına ulaşamamıştır ve ağır darbeler almıştır. İran’ın kahramanca savunması karşısında bir krize girmiştir ve bu kriz karşısında da ABD’den destek almıştır. Ve ABD belki de özel olarak siyonist rejimin başbakanını kurtarma amacıyla böyle bir hareketi yaptı.” ifadelerine yer verdi.

Bu durumun ABD’nin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun etkisi altında olduğunu gösterdiğini kaydeden Erakçi, bunun tüm ABD halkı için utanç verici olduğunu söyledi.

– “Hiçbir zaman Batı ülkelerine güvenmedik”

Erakçi, ülkelerini kahramanca savunmaya devam edeceklerini belirterek, “Silahlı kuvvetlerimiz tam olarak hazır halde. Halkımız yüksek öz güvenle ve yüksek bir psikolojiyle kendini savunmaya hazır. İranlıların aslında ulusal gururu zedelenmiştir. Ve bunu geri kazanmak için öz güvenle tam olarak kendilerini savunacaklar. Hiçbir zaman kendi hukukumuzdan, kendi şerefimizden, kendi toprağımızdan, kendi halkımızdan vazgeçmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin saldırısının ardından İran’ın seçeneklerinin ne olduğu sorulan Erakçi, “Batı ülkeleriyle müzakere ettiğimizde hiçbir zaman onlara güvenmedik. Şimdi onlara hiç güvenmememiz için daha fazla sebep var.” dedi.

– “Biz şu anda nasıl bir diplomatik adım atmalıyız, bu konuda karar veremiyoruz”

Erakçi, diplomatik yöntemlerin her zaman kullanılması gerektiğini ve açık kapı bırakılması gerektiğini söyleyerek, “Biz şu anda nasıl bir diplomatik adım atmalıyız? Kiminle bu adımı atmalıyız? Bu konuda bir karar veremiyoruz. Dolayısıyla öncelikle bizim cevabımızı bekleyeceğiz. Ve bu saldırılar sona erdiğinde bu saldırgan tutum durduğunda o zaman diplomasiye tekrar nasıl başlayabiliriz, ona karar vereceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un ABD’nin saldırısından sonra kendilerini arayıp aramadığının sorulması üzerine Erakçi, Witkoff ile daha önce dolaylı görüşmeler yaptığını, görüşmeye Umman’ın aracılık yaptığını söyledi.

Erakçi, ABD’nin saldırılarının ardından görüşmelerin durduğunu ancak başta Umman olmak üzere farklı kanallar aracılığıyla ABD’den mesajlar almaya devam ettiklerini belirterek, “ABD’nin mesajlarını bize ileten, özellikle Umman ve diğer bazı taraflar da var ve eğer gerekirse o mesajlara bu aracılar vasıtasıyla cevap veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam