Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

CTP Genel Başkanı Erhürman gündemi değerlendirdi

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, yeni hükümetin “ne yapacağıyla ilgili bir ışık görmediklerini” ifade ederek, “erken seçim havasının şimdiden esmeye başladığı” değerlendirmesinde bulundu.

Halkın lehine olan yasalara “sırf muhalefet olsun” diye engel olmayacaklarını belirten Erhürman, belediye seçimlerinin ertelenmesinin ise Anayasa’ya aykırı olduğunu, Haziran ayında seçimlerin yapılacağını kaydetti.

CTP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, katıldığı programda soruları yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümete yönelik “acı reçete uygulayacaksanız, o vaadinizi seçim öncesi söyleyeceksiniz. Şimdi bu hükümetin acı reçete uygulaması yetkisi yoktur. Çünkü halktan öyle bir yetki almamıştır” diye konuştu.

Hükümetin başlangıcı açısından birkaç noktanın “ilginç” olduğunu belirten Erhürman, UBP Genel Başkanı Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun ilk değerlendirmesinde, “Bu hükümet 5 yıllık bir kabine değil, diğer arkadaşlar da görev alacaktır” demesinin “ilginç bir durum” olduğunu söyledi.

“İstikrar” dendiğini ancak “istikrar; hükümette hep aynı partinin olması mıdır” diye soran Erhürman, “(hükümet kurulurken) Belli ki ilk önce kimlerin bakan olacağına karar verilmiş, sonra da şu bakana hangi bakanlığı verebiliriz diye düşünülmüş” diye konuştu.

Erhürman, hükümet daha başlamadan, bu koalisyonun “5 yıl gidecekmiş” gibi bir görüntü vermediğini ifade ederek, “erken seçim havasının daha şimdiden esmeye başladığı” ifadesini kullandı.
Bunun sorumlularından birinin Faiz Sucuoğlu olduğunu öne süren Erhürman, eleştirilerde bulundu.

“Faiz Sucuoğlu’nun içinde hala bir endişe olduğunu” ifade eden Erhürman, “Bakanlık alamayan arkadaşları acaba Meclis çalışmalarında arzu ettiği performansı sergiler mi? sorusu kafasında düğümlenmiştir. Daha ilk gün, ‘bu kabine 5 yıl gidecek bir kabine değildir’ cümlesini telaffuz ederek işe başlıyor” diye konuştu.

 

UBP ile koalisyon görüşmeleri hakkında da bilgi veren Erhürman, “Biz tamamen ilkeler üzerinde konuştuk. Bize de bir yazı bırakıldı. Hemen akşamına MYK’yı topladık, değerlendirdik. Bize UBP’nin seçim manifestosu bırakılmıştı. Bunu fark ettiğimiz anda, bizim de seçim manifestomuzu gönderdik. Ama bir adım öteye geçtik. Satırlar halinde CTP’nin en çok öne çıkardığı konuları içeren bir metin gönderdik” dedi.

Pazartesi sabahından perşembeye kadar görüşme konusunda kendilerine hiçbir haber gelmediğini dile getiren Erhürman, bu arada da UBP’nin diğer partilerle bakanlıkları görüştüğünü hatırlattı.

Perşembe günü UBP’den bir metin daha geldiğini ifade eden Erhürman, söz konusu metnin iki başlıktan olduğunu kaydetti. Bu iki başlığın “Kıbrıs sorunu” ve “Maraş’ın yol haritasıyla” ilgili olduğunu belirten Erhürman, “Bu iki konuda UBP ile CTP’nin görüşlerinin ne kadar farklı olduğu ve aynı düşünemeyeceği anlatıldı. Zaten manifestolardan belliydi” dedi.
Koalisyon kurma çalışmalarını izleyen birisinin, bu yapılan işin normal bir koalisyon kurma çabası olmadığını anlayabileceğine dikkat çeken Erhürman, “CTP elini taşın altına koymuyor” ifadeleri hakkında da konuştu.

Erhürman, “Biz halkımızın önüne bir vizyonla ortaya çıktık. Bu vizyonla halkımızdan oy istedik. Masaya oturduk da hükümete geleceğiz diye bunun dışında konuşmak bize yakışmaz” dedi.

UBP’ye gönderdikleri metinde, “Euro’ya endeksleme” politikasından tam gün eğitime kadar, vergilendirilmemiş gelirlerin vergilendirilmesi de dahil olmak üzere her konuya ilişkin önerilerinin olduğunu vurgulayan Erhürman, UBP’den söz konusu önerilere dair de hiçbir yanıtın gelmediğini söyledi.

Hükümet programını cuma günü göreceklerini ifade eden Erhürman, ek bütçe ihtiyacının, acilen ortada durduğunu kaydetti. Ek bütçenin olmaması durumunda, bir şey yapmanın mümkün olmayacağını vurgulayan Erhürman, ek bütçenin şart olduğunu yineledi. Ocak 2020’de 106 bin olan sosyal sigortalara prim yatıran insan sayısının, 75 bine indiğini hatırlatan Erhürman, “Daha asgari ücretin yükselmiş olmasının etkileri de ortaya çıkmamıştı. Bu 75 bin rakamının daha da aşağıya gelmesi bekleniyor. Ciddi bir sorun olarak ortaya koyuyor. İşletmelerin hepsi borçlu. Vadeler geldi. İşletmelere destek verilmezse, asgari ücret nasıl ödenecek? istihdam nasıl korunacak?” diye sordu.

Asgari ücretle çalışan insanların geçinmesinin zor bir hale geldiğine de dikkat çeken Erhürman, “Bu sorulara hükümet programı ne kadar cevap üretecek, bütün bunları cumadan itibaren görmeye başlayacağız. Ne söylediysek aynı noktada konuşmaya devam edeceğiz. Pazartesi gününden itibaren tüm bunları soracağız” diye konuştu.

Şu ana kadar hükümetin ne yapacağıyla ilgili bir ışık görmediklerini vurgulayan Erhürman, ülkede son dönemde meydana gelen olaylarla ilgili de konuştu.

Uluslararası hukuka entegre olmak gerektiğinin önemine işaret eden Erhürman, doğru zemine basmanın önemli olduğunu vurguladı. Doğru zemine basmanın sadece kapsamlı çözüm masası için geçerli olmadığının altını çizen Erhürman, “Dünyayla ilişki kurarken bu zemine basarak ilişki kuracağız” dedi.

Faiz Sucuoğlu’nun, geçtiğimiz dönemde söylediğini savunduğu “tanınmamışlığın avantajlarından yararlanacağız” ifadeleri hakkında da yorum yapan Erhürman, “İşte o tanınmamışlığın en büyük dezavantajlarından biri de buranın birileri tarafından, bazı faaliyetler açısından özgür bölge olarak görülmesidir. Bütün yaşananlar göstermiştir ki meselenin, bu olay ötesinde ele alınması zorunluluğu vardır. Mecliste önerge hazırlayacağımızı açıkladık” dedi.

Bu tip olaylar ekseninde, güvenlik açısından neler olduğuyla ilgili çalışacak bir yapıya ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Erhürman, “Turist açısından, yüksek öğretim açısından, güvenlik bir numaralı üründür” dedi. Yaşanan olayın, toplumun da güvenlik duygusunu çok ciddi şekilde sarstığına dikkat çeken Erhürman, Meclisin de buna duyarsız kalmasının imkansız hale geldiğini vurguladı.

Erhürman, “Acı reçete uygulayacaksanız, o vaadinizi seçim öncesi söyleyeceksiniz. Şimdi bu hükümetin acı reçete uygulaması yetkisi yoktur. Çünkü halktan öyle bir yetki almamıştır” diye konuştu.

Komitelerde milletvekili sayısına bakıldığı zaman oy çokluğunun UBP’nin elinde olduğunu dile getiren Erhürman, halkın lehine olan yasalara sırf muhalefet olsun diye engel olmayacaklarını belirtti. “Halkın aleyhine işler yapan yasa tasarıları gelirse bu işlerin kolay olacağını kimse düşünmesin” diyen Erhürman, belediye seçimlerinin ertelenmesi hakkında da konuştu. Belediye seçimlerinin ertelenmesinin Anayasa’ya aykırı olduğunun altını çizen Erhürman, Haziran ayında seçimlerin yapılacağını kaydetti.

Belediyeler reformu konusunda çalışmaya hazır olduklarını kaydeden Erhürman, önceki dönemlerde de bu konu hakkındaki görüşlerinin aynı olduğunu hatırlattı.

Güven Yaratıcı Önlemler konusundaki soruyu da yanıtlayan Erhürman, CTP’nin tavrının net olduğunu kaydetti.

“Bu meseleler elimizin tersiyle iletilmesi gereken meseleler değildir. Bunlar müzakere edilmesi gereken meselelerdir” diye konuşan Erhürman, bunların, Kıbrıs Türk halkının çözüme gitmeden, uluslararası hukukla buluşturacak çözüm önerileri olduğunu vurguladı.

Dünyadaki son gelişmeleri de değerlendiren Erhürman, “Dünya artık çok küçüldü. Orada patlayacak bir bombanın, burada çıkaracağı gürültü vardır. Türkiye’nin rolü çok anahtar bir roldür. Umarım Türkiye Cumhuriyeti’nin rolü, orada barışın tesis edilmesine yardımcı olur” diye ekledi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güney Kıbrıs ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında su konusunda anlaşma imzalandı

Published

on

By

Güney Kıbrıs ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında, ülkedeki su sıkıntısının giderilmesi için Rum kesimine seyyar arıtma tesisleri nakledilmesi amacıyla bugün bir anlaşma imzalandı.

“Alphanews” haber sitesi anlaşmanın Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) adına Kalkınma İşleri ve Uluslararası Kuruluşlardan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Sultan Al Shamsi tarafından bugün Dubai’de imzalandığını haber verdi.

Bu anlaşmayla birlikte Güney Kıbrıs’ın günlük arıtılmış su üretimini 15 bin metre küp artıracak pozisyonda olacağı belirtilirken, Rum Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada Birleşik Arap Emirlerine Güney Kıbrıs’ın talebine hemen karşılık vermesinden ötürü teşekkür etti.

-Seyyar arıtma tesisleri yola çıkıyor

Öte yandan su sorunuyla başa çıkılması için Birleşik Arap Emirlikleri’nin Güney Kıbrıs’a hibe ettiği 15 seyyar arıtma tesisinin Rum kesimine gönderilmesiyle ilgili sürecin gelişme halinde olduğu ve limanda konteynerlere yüklenmeye başlayan tesislerin birkaç saat içinde Güney Kıbrıs’a sevk edilmesine başlanacağı bildirildi.

Haberde Baf ve Limasol’da yer alacak ünitelerin kurulumu ve devreye alınmasına ilişkin koordinasyon ve teknik iş birliği için önümüzdeki hafta BAE’den uzman bir mühendis ekibinin gelmesinin beklendiği de belirtildi.

Devamını Oku

Dünya

Hindistan savaş uçaklarının Cammu Keşmir’de devriye uçuşuna Pakistan’dan yanıt

Published

on

By

Hindistan’a ait Rafale savaş uçaklarının dün gece Cammu Keşmir bölgesinde devriye uçuşu yaptığı ve Pakistan’ın da karşılık verdiği bildirildi.

“Associated Press Pakistan” haberinde, Hindistan Hava Kuvvetleri’ne (IAF) ait 4 Rafale savaş uçağının, Cammu Keşmir hava sahasında “Hindistan ulusal coğrafi sınırları içinde” devriye uçuşu yaptığı belirtildi.

Pakistan Hava Kuvvetleri’ne (PAF) ait savaş uçaklarının “Hint unsurların hareketini ivedilikle saptadığı ve zamanında ve dikkatli yanıt verdiği” aktarılan haberde, yanıt sonrası IAF uçaklarının bölgeden geri çekildiği bildirildi.

The Express Tribune haberinde de PAF’ın “Hindistan menşeli saldırganlığa” uygun yanıt vermek için “tamamen hazır ve tetikte olduğu” kaydedildi.

– “Tam operasyonel özgürlük” mesajı

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, dün akşam Savunma Bakanı Rajnath Singh ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval dahil üst düzey yetkililerle bir araya gelmişti.

Görüşmeye ilişkin açıklamada, Cammu Keşmir’de 22 Nisan’daki terör saldırısına yanıtın biçimi ve zamanlaması için Hindistan’ın “tam operasyonel özgürlüğe sahip olduğu” bildirilmişti.

– ⁠Pahalgam’daki terör saldırısı

Hindistan’ın idaresindeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin 22 Nisan’da turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.

Saldırıyı düzenleyenlerin “Pakistan’dan geldiği” suçlamasında bulunan Hindistan, “İndus Suları Anlaşması”nı askıya almış, Yeni Delhi’de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını, daha önce verilen tüm vizelerin iptal edildiğini duyurmuştu.

Pakistan, suçlamaları reddederek Hindistan’ın İslamabad’daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş, “İndus Suları Anlaşması”nın dışına çıkılarak nehirlere yapılacak müdahaleleri “savaş nedeni” sayacağını ilan etmiş, Hindistan ile her türlü ticareti askıya almış ve hava sahasını kapatmıştı.

Devamını Oku

Dünya

Hindistan, hava sahasını Pakistan’a ait uçuşlara kapattı

Published

on

By

Hindistan, hava sahasını 23 Mayıs’a kadar Pakistan’a ait ya da Pakistan tarafından işletilen tüm uçuşlara kapattığını duyurdu.

India Today gazetesinin haberine göre, Hindistan hükümeti, Pakistan’a ait sivil ve askeri uçakların Hint hava sahasını kullanmasını yasaklayan havacılık bildirisi (NOTAM) yayımladı.

NOTAM’da, kısıtlamanın, Pakistan tarafından işletilen veya kiralanan tüm uçakları kapsadığı ve bugünden itibaren 23 Mayıs’a kadar geçerli olacağı belirtildi.

Öte yandan Pakistan da 24 Nisan’da, hava sahasının Hindistan’a ait ya da Hindistan tarafından işletilen tüm uçuşlara kapattığını açıklamıştı.

⁠Pahalgam’daki terör saldırısı
Hindistan’ın idaresindeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin 22 Nisan’da turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.

Saldırıyı düzenleyenlerin “Pakistan’dan geldiği” suçlamasında bulunan Hindistan “İndus Suları Anlaşması”nı askıya almış, Yeni Delhi’de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını, daha önce verilen tüm vizelerin iptal edildiğini duyurmuştu.

Pakistan, suçlamaları reddederek Hindistan’ın İslamabad’daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş, “İndus Suları Anlaşması”nın dışına çıkılarak nehirlere yapılacak müdahaleleri “savaş nedeni” sayacağını ilan etmiş, Hindistan ile her türlü ticareti askıya almış ve hava sahasını kapatmıştı.

Devamını Oku

Trending

Reklam