Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanlığı’ndan Rum tarafına çağrı:Mesnetsiz iddialar yerine kayıpların bulunması için KŞK’ya gerekli katkıyı koyun

Published

on

Cumhurbaşkanlığı, Rum tarafına, propaganda yaparak, mesnetsiz iddialar ileri sürmek ve Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK) ile Birleşmiş Milletler’in (BM), gizli bilgilerini sızdırmak yerine, kayıpların bulunması ve kazıların zamanlı bir şekilde yapılabilmesi için KŞK’ya gerekli katkıyı koyması çağrısı yaptı.

KŞK’dan beklentinin ise Rum tarafının siyasi baskılarına boyun eğmeden, tarafsız bir şekilde, görev yönergesinde belirtilen amaçlarına ulaşmaya devam etmesi olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanlığı, gömü yeri olduğu bilinen her yerde kazıların daha fazla vakit kaybetmeksizin gerçekleşmesinin elzem olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Kayıp şahıslarla ilgili tüm görev ve sorumluluklarımızı eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye devam ediyoruz” denilerek, hem Kıbrıslı Türk hem de Kıbrıslı Rum kayıpların bulunarak, ailelerine teslim edilmesi sürecinde, Kıbrıs Türk tarafı olarak KŞK’ya desteğin devam ettiği belirtildi.

Kıbrıs Türk tarafı makamlarının, KŞK’nın, kayıpların bulunması muhtemel tüm gömü yerlerine erişimini sağlamak amacıyla iş birliğini de sürdürdüğüne işaret edilen açıklamada, şöyle devam edildi:

“Bu iş birliğinin sonucunda, 2006’da başlayan programına uygun bir şekilde yürüttüğü çalışmalar kapmasında KŞK kazı ekipleri, 1105’i sivil bölge, 79’u ise askeri bölge olmak üzere, KKTC’de 1184 ayrı yerde kazı yapabilmiştir. KŞK’nın Güney’de yaptığı kazı sayısı ise 271 sivil ve 2 askeri bölge, yani 273 yer ile sınırlıdır. Kazılar, KŞK’nın hazırladığı iş programına göre gerçekleşmektedir. KŞK’ya finansal destek vermeye de devam ediyoruz.”

Bugüne kadar KŞK’nın, 291 Kıbrıslı Türk kayıp şahsın yanı sıra, 733 Kıbrıslı Rum kayıp şahsı kimliklendirip, ailelerine teslim ettiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“KŞK’nın kayıp şahısları kimliklendirmesinin ardından ilgili şahısların vaka dosyaları Polis Genel Müdürlüğü’müz bünyesinde görev ifa eden Kayıp Şahıslar Birimi’ne iletilmekte ve bu birim soruşturma başlatmaktadır. Birimin hazırladığı soruşturma dosyası daha sonra Başsavcılığımız tarafından gözden geçirilmekte ve tamamlanan soruşturmalara ilişkin her kaybın ailesine iletilmek üzere bir dosya notu tanzim edilmektedir.”

Açıklamada, bugüne kadar KŞK tarafından iletilen 711 vaka dosyasından 485’inin Kayıp Şahıslar Birimi tarafından soruşturularak, Başsavcılık’a iletildiği, Başsavcılık’ın ise 374 dosya ile ilgili soruşturmasını tamamladığı kaydedildi.

Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı kararların icrasını denetleme gündemi ile 8-10 Mart 2022 tarihlerinde toplanan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Strazburg’da gerçekleşen toplantısında kayıp şahıslar konulu davaların da ele alındığı belirtildi.

Toplantıda alınan kararda, KŞK’ya yapılan katkıya yer verildiği, Kayıp Şahıslar Birimi’nin yürüttüğü soruşturmalardaki gelişmenin de not edildiği vurgulanan açıklamada, “İnsancıl bir konu olan kayıp şahıslar konusunda katkı koymaya, ilgili makamlarımızla tam uyum içerisinde, iyi niyetle devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

Diğer yandan Rum tarafının, Strazburg’daki toplantı öncesinde dağıttığı ve daha sonra Rum basınına yansıyan belge ile toplantı sırasında yaptığı müdahaleyle insancıl bir konuyu dahi propaganda malzemesi olarak kullanmaya devam ettiği vurgulanan açıklamada, KŞK tarafından yürütülen faaliyetlere de gölge düşürmeye çalışıldığı belirtildi.

“Rum tarafının mesnetsiz iddiaları, KŞK’nın etkin çalışabilmesini teminen tüm gömü yerlerine erişim ve ilgili bilgilerin paylaşılması yönündeki kararlılığımızı etkilemeyecektir” denilen açıklamada, Rum tarafının sıkça gündeme getirdiği Türk tarafının arşivlerini açmadığı iddiaları ile dünya kamuoyunu ve kayıp ailelerini yanıltmaya devam ettiği kaydedildi.

Olası gömü yerleri ile ilgili bilgilerin 1997 anlaşması çerçevesinde paylaşıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar belirtildi:

“KŞK’nın spesifik bir bilgi talep etmesi durumunda bu talep tüm ilgili makamlarımızın katılımı ile oluşturulan Arşiv Birimi tarafından cevaplandırılmaktadır. Bu çerçevede, KŞK Kıbrıslı Türk Üye Ofisi’ne bugüne kadar 158 farklı bölgede inceleme yapabilmesi için arşivlerdeki 1974 hava fotoğraflarına erişim olanağı tanınmıştır.”

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, Rum tarafına, bu tür platformlarda propaganda yaparak, mesnetsiz iddialar ileri sürmek ve KŞK ile BM’nin gizli bilgilerini sızdırmak yerine, kayıpların bulunması ve kazıların zamanlı bir şekilde yapılabilmesi için KŞK’ya gerekli katkıyı koyması çağrısı yaptı.

KŞK’dan beklentinin ise Rum tarafının siyasi baskılarına boyun eğmeden, tarafsız bir şekilde, görev yönergesinde belirtilen amaçlarına ulaşmaya devam etmesi olduğu kaydedilen açıklamada, “Gömü yeri olduğu bilinen her yerde kazıların daha fazla vakit kaybetmeksizin gerçekleşmesi elzemdir” denildi.

Açıklamada, “Şunu da hatırlatmakta yarar vardır ki, kayıp şahıslar meselesine istatistiki verileri ön planda tutarak yaklaşmak, KŞK’nın insancıl görevi ve tarafsızlığı ile bağdaşmamaktadır” ifadelerine de yer verildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam