Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Doktor  Fazıl Küçük Direniş Ödülleri verildi

Published

on

 

Türkiye’de 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında 14 Mart Tıbbıyeliler Derneği ödülleri d Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda düzenlenen törenle verildi.

Tabip Binbaşı Nihat İlhan Fedakarlık Ödülü ve Doktor  Fazıl Küçük Direniş Ödülleri de etkinlik kapsamında sahiplerine verildi.

14 Mart Tıbbıyeliler Derneği Tabip Binbaşı.Nihat İlhan Fedakarlık ödülü ile  Doktor  Fazıl Küçük Direniş Ödülleri verildi.

Törende Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nihat İlhan’  ödülünü KKTC Ankara Büyükelçisi Kemal Köprülü verdi.

Köprülü konuşmasında, tıp bilimine katkıda bulunan başarılı çalışmalarının kendileri için kıvanç kaynağı olduğunu söyledi. Köprülü, Dr. Fazıl Küçük’ün yaşamı boyunca özellikle büyük zorlukların
yaşandığı mücadele yıllarında yeri geldiğinde bir doktor ,bir gazeteci ,bir siyaset adamı ve bir lider olarak Kıbrıs Türk Halkına hizmet etmesiyle halkın en derin sevgi ve saygısını kazandığına vurgu yaptı.

Köprülü o dönem KIbrısTürk Alayında tabip olarak görev yapan Dr. Nihat İlhan’ı ve 21 Aralık 1963 gecesi Rumların gerçekleştirdiği zalim saldırı neticesinde şehit düşen eşini ve çocuklarını da minnet ve rahmetle anıyorum dedi.

Ödülü alan Prof. Dr Nihat İlhan’da gerektiğinde tıbbıyelilerin vatan için canlarını vermeye hazır olduklarına vurgu yaparak ” Görüyorum burada yeni Dr. Küçükler,yeni Doktor Ahmetler, Dr ilhanlar geliyor sağolun varolun dedi.”

Dr. Fazıl Küçük Direniş Ödülü 2015 – 16 yıllarında Şırnak Nusaybin’de Hendek Operasyonları’nda yaşadıklarını ” Şehidim Şahidim ” kitabında anlatan Uzman Doktor Kamil Konur’a verildi.

Ödülü Dr. Fazıl Küçük ailesi adına torunları Esen Sevim Küçük, Selen Süheyla Küçük ve Nisan Küçük Acar birlikte verdiler.

Aile adına konuşan Esen Sevim aile olarak bütün amaçlarının onu bir ömür unutturmamakolduğunu söyledi.

Küçük 14 Mart Tıp Bayramı’nın onun için birden fazla önemi olduğuna da vurgu yaptı.BRT

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Met Gala 2025, kırmızı halı geçidiyle başladı… Tema: “Siyahi Stili Terzilik”

Published

on

By

ABD’nin New York kentindeki Metropolitan Sanat Müzesi’nde her yıl gerçekleştirilen ve ünlü isimlerin yoğun katılım gösterdiği Met Gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) temasıyla düzenlendi.

New York City’deki Metropolitan Museum of Art’ın Kostüm Enstitüsü yararına düzenlenen ve resmi olarak Costume Institute Gala veya Costume Institute Benefit olarak adlandırılan Met Gala, kırmızı halı geçidiyle başladı.

Bu yıl 10 Mayıs-26 Ekim tarihleri arasında ziyarete açılacak yeni bahar sergisi kapsamında düzenlenen gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) teması etrafında şekillendi.

Sergi, Atlantik diasporasındaki siyahi kimliğin oluşumunda giyim ve tarzın oynadığı merkezi rolü ele alıyor.

Metropolitan Museum of Art, galayı “18. yüzyıl Atlantik dünyasında, köle ticareti, sömürgecilik ve emperyalizmle beslenen yeni bir tüketim kültürü; zenginlik, ayrıcalık ve zevki gösteren giysilere ve mallara erişim sağladı.” şeklinde ifade etti.

Her yıl oyuncular, müzisyenler, modeller ve moda dünyasının önde gelen isimlerinin bir araya geldiği galaya bu yıl da Nicki Minaj, Jenna Ortega, Usher, Cardi B, Louise Camuto Grieder, Daniel Grieder, Julia Carey, James Corden, Jeff Goldblum, Kerry Washington, Sam Smith, Sofia Richie, Willy Chavarria, Seung-cheol Choi, Terrence Thornton, Imaan Hammam, Keith Powers, Eva Chen ve Chris Rock gibi isimler katıldı.

– Gala yakınlarında Filistin’e destek gösterileri yapıldı

Met Gala etkinliğinin yapıldığı New York Metropolitan Sanat Müzesi yakınında Filistin’e destek gösterisi düzenlendi.

Müzenin yakınlarındaki Madison Avenue’de toplanan kalabalık, Filistin’e desteklerini dile getirdi.

Gösteride Filistin destekçisi grup ile İsrail yanlısı grup karşı karşıya gelirken, polis ekipleri güvenlik önlemi aldı.

Filistin’e destek veren grup, bayraklarla “İsrail Devleti dünya Yahudilerini temsil etmiyor”, “Özgür Filistin” ve “Özgürlük, adalet” yazılı pankartlar taşıdı.

Kısa süre sonra alana gelen İsrail yanlısı grup ise İsrail bayrakları sallayarak İbranice marş söyledi.

Devamını Oku

Dünya

Katolik Kilisesi’nde papalık seçim süreci yarın başlıyor

Published

on

By

Vatikan’da Katolik Kilisesi’nin yeni papasını belirlemek üzere seçim süreci (Konklav) yarın başlayacak.

Katoliklerin son ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’un 21 Nisan’da vefat etmesinin ardından dünya genelinde 1,4 milyar mensubu olan Katolik Kilisesi’nde gözler bir sonraki papanın kim olacağına çevrildi.

Katolik Kilisesi’nin 267’nci papasının belirleneceği tarihi Konklav’da, yaşı 80’in altında ve seçime katılabilecek durumda olan 133 kardinal yarın sabah önce birlikte ayin yapacak, Sistine Şapeli’nde yerel saatle 16.30’da (TSİ 17.30) ilk oturum için bir araya gelecek.

Hristiyan ilahileri eşliğinde Sistine Şapeli’ne girecek kardinaller burada yemin edecek. Daha sonra “Extra Omnes” yani Latince “işi olmayanlar çıksın” anlamındaki komut verilecek ve kardinaller dış dünyayla bağlantılarını her şekilde keserek, kendilerini buraya kapatacak.

Konklav’da oturumlara, Papa Franciscus döneminde Vatikan Devlet Sekreterliği (Başbakan) de yapan İtalyan Kardinal Pietro Parolin başkanlık edecek.

Bu arada Vatikan’daki Konklav’ı izlemek üzere 5 bin 300’den fazla gazetecinin akreditasyon yaptırdığı, ayrıca güvenlik önlemleri çerçevesinde şapelin yakınlarına elektronik sinyal bozucular konulacağı öğrenildi.

Gözler Sistine Şapeli’nin bacasında olacak
Yarın öğleden sonraki tek oylamayla başlayacak Konklav süresince papa seçilene dek Sistine Şapeli’nde 133 kardinalin sabah ve öğleden sonraları ikişer olmak üzere bir günde 4 oylama yapması planlanıyor.

Oylamalar sonunda papa seçilememesi halinde, kardinallerin oy pusulaları yakılarak şapelin bacasından “siyah” duman çıkarılacak ve dünyaya bir papanın seçilemediği mesajı iletilecek. Sabahki oylamalardan sonuç çıkmazsa öğlen saatlerinde bir kez, akşamki oylamalardan da yine sonuç çıkmaması halinde yine bir kez siyah duman çıkacak.

Kilise hukukuna göre, Konklav’daki oylamada üçte iki çoğunluğu yani 89 oy alan kardinal, görevi kabul etmesi durumunda katoliklerin yeni ruhani lideri yani papa ve aynı zamanda Vatikan devlet başkanı olacak.

Bu sırada yine kardinallerin oy pusulaları yakılarak Sistine Şapeli’nin bacasından bu sefer beyaz duman çıkması sağlanacak ve dünyaya yeni papanın seçildiği mesajı iletilecek. Aynı anda, yeni papa, şapelin “Ağlama Odası” olarak bilinen özel odasına alınarak burada kendisi için hazırlanan papalık kıyafetlerini giyecek.

Beyaz dumanın çıkmasını takip eden bir saat içinde yeni papa, Aziz Petrus Bazilikası’nın büyük locasından dünyaya tanıtılacak.

Yeni papayı dünyaya, “Protodiacono” sıfatını taşıyan Fransız Kardinal Dominique Mamberti, büyük locadan Latince “Habemus Papam (Bir papamız var)” diyerek takdim edecek.

2013 yılındaki son Konklav’da Papa Franciscus, 2. günün 5. tur oylamasında seçilmişti. 2005’teki Konklav da 2. gündeki 4. tur oylamada sonuçlanmış ve Papa 16. Benediktus seçilmişti.

Papalık için öne çıkan isimler
Papa Franciscus’un vefatının ardından İtalyan basını başta olmak üzere Katolik Kilisesi’ni yakından takip eden uluslararası medyada yeni papanın kim olacağı sorusu en çok ilgi çeken konuların başında geliyor.

Papalık için öne çıkan adaylar arasında İtalyan Kardinal Pietro Parolin, Macar Kardinal Peter Erdo, ABD’li Kardinal Raymond Leo Burke, İtalyan Kardinal Matteo Maria Zuppi, Filipinli Kardinal Luis Antonio Gokim Tagle, İtalyan Kardinal Pierbattista Pizzaballa, Ganalı Kardinal Peter Turkson, Fransız Kardinal Jean Marc Aveline, İsveçli Kardinal Anders Arborelius, Gineli Kardinal Robert Sarah, Maltalı Kardinal Mario Grech, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden Kardinal Fridolin Ambongo Besungu, ABD’den Kardinal Timothy Dolan ile Kardinal Robert Francis Prevost’un ismi geçiyor.

Devamını Oku

Dünya

Hristodulidis: “Tatar’ın izlediği taktik Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmuyor”

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın toplantılarda ve genel olarak Kıbrıs sorununda izlediği “yavaş yavaş” taktiğinin Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmadığını kaydetti.

Hristodulidis, geçiş kapılarıyla ilgili önerisine, Pile’yle ilgili anlaşmanın uygulamaya gireceğiyle ilgili bugün açıklama yapılması ve Haspolat’taki atık su arıtma tesisi konularında Tatar’dan olumsuz yanıt aldığını belirtti.

Bugün ilerleme sağlanan tek konunun çevre konusu olduğunu ifade eden Hristodulidis, 15’i Güney Kıbrıs’ta, 15’i KKTC’de olmak üzere toplam 30 mezarlığın temizlenerek restore edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi.

Hristodulidis, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın ev sahipliğinde bugün, ara bölgede yapılan liderler görüşmesinin ardından basına açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs sorunu için gösterilen çabaların devam edeceğini kaydeden Hristodulidis, Rum Hükümeti’nin uluslararası toplumun müzakerelerin yeniden başlamasına daha fazla müdahil olması için aldığı inisiyatife işaret etti.

“Philenews” haber sitesinde, Liderler görüşmesinin yarısının, Tatar’ın KKTC’deki Rum mallarının “gasp edildiği” iddialarını tartışmasıyla ve “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını savunmasını protesto etmesiyle” geçtiği öne sürüldü.

Haberde, Tatar’ın hem görüşme sırasında hem de Ledra Palace Otel’den ayrılırken, Stewart’tan bu protestosunu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e iletmesini istediği de iddia edildi.

Hristodulidis, Tatar’ın protestosuyla ilgili olarak da şunları kaydetti:

“Öncelikle 15 Ekim’de New York’ta Genel Sekreter ile görüştüğümüz sırada, Tatar bu konuyu dile getirdi ve Genel Sekreter de hiçbir demokratik ülkede yürütme erkinin yargıya müdahale etmediğini söyledi. Ben de bunu tekrarladım.

Tatar’a Kıbrıs’ın bölgede en sıkı ilişkiler içerisinde olduğu ülkelerden birinin İsrail olduğunu ve benim de dün orada olduğumu anlattım. İsrail Cumhurbaşkanlığı önünde Aykut’un (Simon Mistriel Aykut) akrabaları ve iş birliği içinde olduğu kişiler tarafından protesto eylemi yapıldı. Onlara cevabım netti: Biz demokratik bir ülkeyiz ve yargıya müdahale etmeyiz.”.

Devamını Oku

Trending

Reklam