Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“KKTC Devleti ile tüm dünyaya ayrı bir halk ve ayrı bir devlet olduğumuzu duyuruyoruz”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Tarafsız Haber TV’nin “Liderler Zirvesi Gündem Özel” canlı yayın programına çevrimiçi bağlanarak 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. yıl dönümü dolayısıyla KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkileri ve gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasına göre Cumhurbaşkanı Tatar, Çanakkale Zaferi’nin Kıbrıs Türk halkı için de önemli tarihi bir gün olduğunu belirterek KKTC’de de şehitleri anma törenleri düzenlendiğini söyledi.

Çanakkale Zaferi’nde gösterilen kahramanlık ve başarının, dünyada esaret altında olan halklara umut olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının da İngiliz sömürgesine ve adayı Yunanistan’a bağlama hedefinde olan Rumlara karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve Kıbrıs Türklerine sahip çıkmasıyla kazandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün Kıbrıs Türk halkı için önemine vurgu yaparak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit iki kurucu ortağından biri olan Kıbrıslı Türklerin silah zoruyla devletin dışına itildiğini ve kendi kendini yönetme hakkına sahip Kıbrıs Türklerinin kendi devletini kurduğunu anımsattı.

“KKTC devleti ile tüm dünyaya ayrı bir halk ve ayrı bir devlet olduğumuzu duyuruyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, federal temelde bir ortaklık için çözüm arayışlarıyla Kıbrıs Türk halkını Türkiye’den koparmanın amaçlandığını, buna asla izin vermeyeceklerini söyledi.
Türkiye’nin adada tarihten gelen hakları olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, adanın tarih boyunca hiçbir zaman Yunan adası olmadığına dikkat çekti.

Federal temelde bir anlaşmayı görüşmenin Kıbrıs Türklerinin sonu olacağını, bu nedenle artık yan yana yaşayan iki ayrı egemen devletin iş birliği tezini Birleşmiş Milletler’e sunduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteklediği yeni siyasetten Kıbrıs Türklerinin vazgeçmeyeceğini dünyaya duyurduklarını söyledi.

Aynı milletin evlatları olarak Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki sıkı ilişkilerin her geçen gün gelişmesini memnuniyetle karşıladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan’da Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliğinin ve istişare içinde olmanın ulusal çıkarlar bağlamındaki öneminin altını çizdi.

İsrail gazının Kıbrıs üzerinden Türkiye ve AB’ye ulaştırılmasının görüşüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, böyle bir gelişme ile KKTC devletinin statüsünün daha da yükseleceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, Ukrayna-Rusya savaşının Kıbrıs’ı da bir anlamda çağrıştırdığını, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin özel bağlarının ve her türlü alanda yakın iş birliğinin önemini bir kez daha ortaya çıkardığını söyledi.

“Türkiye’nin güçlenmesi bizim gurur kaynağımızdır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, tarih boyunca Türkiye’nin Kıbrıs adasında yaptığı fedakarlıklara ve her vesileyle Kıbrıs Türk halkına verdiği desteğe işaret etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargo ve izolasyonlara rağmen, pandemi ve döviz sıkıntılarına rağmen KKTC’nin gelişmeye devam ettiğini belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda, Gazze’deki son gelişmelerin görüşülmesi talebi reddedildi

Published

on

By

Avrupa Parlamentosunda (AP) yer alan Sol Grup Milletvekili Per Clausen, Strazburg kentinde devam eden oturumlarda Gazze’ye yardım götüren gemiye yönelik saldırılar ile İsrail’in saldırılarını genişletme planına ilişkin oturum yapılması taleplerinin oy çokluğuyla reddedildiğini bildirdi.

Clausen, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Gazze kan ağlıyor. İsrail, tüm Gazze’yi işgal etmekle tehdit ediyor. Yardım taşıyan gemiler saldırıya uğruyor ancak bu durum AP’yi etkilemiyor.” ifadelerine yer verdi.

Clausen, Sol Grup’un Özgürlük Filosu Koalisyonu’na ait “Conscience” gemisinin Gazze’ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıktıktan sonra Malta açıklarında insansız hava araçlarının (İHA) saldırısına uğraması, Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakının ise İsrail’in Gazze Şeridi’ne geniş çaplı saldırılar başlatma planı hakkında oturum yapılmasını önerdiğini aktardı.

Bu iki önerinin aşırı sağcı, Avrupa Muhafazakarları ve Reformistleri (ECR) ve liberal Avrupa’yı Yenile (Renew Europe) gruplarından oluşan çoğunluk tarafından reddedildiğini belirten Clausen, “ECR, İsrail’in Gazze’yi işgal tehditlerini 14 gün içinde tartışabileceğimizi, bu genel kurul oturumunda bunu tartışmak için zamanımız olmadığını düşünüyordu. Uluslararası hukuka ve insan haklarına saygı buraya kadarmış.” sözleriyle tepki gösterdi.

Fransa’nın Strazburg kentinde dün başlayan AP Genel Kurulu, 8 Mayıs’a kadar devam edecek. Genel Kurul kapsamında yapılan oturumlarda yalnızca Avrupa Birliği’ni (AB) doğrudan ilgilendiren başlıklara değil aynı zamanda küresel gelişmelere ilişkin tartışmalara da yer veriliyor.

– Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Malta açıklarındaki “Conscience” gemisine İHA saldırısı

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için dünyanın farklı yerlerinden kampanya ve inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition-FFC) yardım gemisi, 2 Mayıs’ta yerel saatle 00.23’te insansız hava araçlarının saldırısına uğramıştı.

Koalisyonun yardım gemisine yapılan saldırıda geminin gövdesinde gedik açılmış, pruvasında yangın çıkmıştı.

– Gazze’de işgali genişleten plan

İsrail güvenlik kabinesi, Gazze’ye yönelik saldırıların genişletilmesi planını kabul etmişti. Söz konusu plan, Gazze’de daha fazla bölgenin işgal edilmesini ve “tampon bölgelerin” genişletilmesini içeriyor.

Ayrıca İsrail ordusunun işgal ettiği bölgelerden geri çekilmemesi ve Filistinlilerin zorla Gazze’nin güneyine göç ettirilmesi de yer alıyor.

Planın kabul edilmesi sonrası yerel basına konuşan İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Gazze’yi kalıcı olarak işgal edeceklerini söylemişti.

Devamını Oku

Dünya

AB, Rusya’dan gaz almayı sonlandıracak

Published

on

By

Avrupa Birliği (AB), 2027 sonuna kadar Rusya’dan doğal gaz ithalatını tamamen bitirmeye hazırlanıyor.

AB Komisyonu, Rusya’dan enerji ithalatının aşamalı olarak sonlandırılmasına yönelik hazırlandığı yol haritasını yayımladı.

Buna göre, AB, Rusya’dan doğal gaz ve petrol ithalatını durduracak.

Rus nükleer enerjisi de aşamalı olarak sonlandırılacak. Böylece, Rus enerjisine olan bağımlılığı sona erecek.​​​​​​​ AB, güvenli biçimde enerji tedarikini sağlayacak önlemler alacak.

Komisyon, Rus enerji ithalatının aşamalı ve koordineli bir şekilde sonlandırılmasını sağlamak için üye ülkelerle birlikte çalışacak. Üye ülkeler, bu yılın sonuna kadar Rus gazı, nükleer enerjisi ve petrol ithalatını aşamalı olarak bitirmeye yönelik ulusal planlar hazırlayacak.

AB pazarlarında Rus gazının şeffaflığı, takibi ve izlenebilirliği iyileştirilecek.

Rus gaz tedarikçileriyle boru hattı ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedariki ile ilgili yeni sözleşmeler engellenecek. Mevcut tüm spot piyasa anlaşmaları 2025 yılı bitiminde sonlandırılacak. Böylece Rusya’nın AB’ye gaz gönderimi daha da azaltılacak.

AB Komisyonu, 2027 yılı sonuna kadar kalan tüm Rus gazı ithalatını durdurmaya yönelik yasa teklifi sunacak.

Rusya’nın AB’nin petrol yaptırımlarını aşmak ve belirlenen fiyat sınırının üzerinde satış yapmak için kurduğu gölge filosuna karşı yeni tedbirler alınacak.

Rusya’dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatına yönelik önlemler ile Euratom Tedarik Ajansı tarafından Rusya’dan sağlanan uranyum, zenginleştirilmiş uranyum ve diğer nükleer malzemelere yönelik tedarik sözleşmeleri kısıtlamaları içeren düzenleme teklifi gelecek ay açıklanacak.

AB’nin tıbbi radyoizotop tedarikini güvence altına almak için bir Avrupa Radyoizotop Vadisi Girişimi kurulacak.

AB, 2021 yılında gazının yüzde 45’ini Rusya’dan tedarik ediyordu. AB’nin Rusya’dan gaz tedarik oranı geçen yıl yüzde 19’a geriledi.

AB’nin petrol ithalatında Rusya’nın payı da 2022 yılında yüzde 27 seviyesindeyken son dönemde yüzde 3’e kadar geriledi.

Öte yandan, Rus kömürünün AB’ye ithalatı tamamen yasaklandı. AB ülkelerinde Rus tasarımlı nükleer reaktörleri işletenler alternatif tedarikçilerle nükleer yakıt için sözleşmeler imzaladı.

Devamını Oku

Dünya

Met Gala 2025, kırmızı halı geçidiyle başladı… Tema: “Siyahi Stili Terzilik”

Published

on

By

ABD’nin New York kentindeki Metropolitan Sanat Müzesi’nde her yıl gerçekleştirilen ve ünlü isimlerin yoğun katılım gösterdiği Met Gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) temasıyla düzenlendi.

New York City’deki Metropolitan Museum of Art’ın Kostüm Enstitüsü yararına düzenlenen ve resmi olarak Costume Institute Gala veya Costume Institute Benefit olarak adlandırılan Met Gala, kırmızı halı geçidiyle başladı.

Bu yıl 10 Mayıs-26 Ekim tarihleri arasında ziyarete açılacak yeni bahar sergisi kapsamında düzenlenen gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) teması etrafında şekillendi.

Sergi, Atlantik diasporasındaki siyahi kimliğin oluşumunda giyim ve tarzın oynadığı merkezi rolü ele alıyor.

Metropolitan Museum of Art, galayı “18. yüzyıl Atlantik dünyasında, köle ticareti, sömürgecilik ve emperyalizmle beslenen yeni bir tüketim kültürü; zenginlik, ayrıcalık ve zevki gösteren giysilere ve mallara erişim sağladı.” şeklinde ifade etti.

Her yıl oyuncular, müzisyenler, modeller ve moda dünyasının önde gelen isimlerinin bir araya geldiği galaya bu yıl da Nicki Minaj, Jenna Ortega, Usher, Cardi B, Louise Camuto Grieder, Daniel Grieder, Julia Carey, James Corden, Jeff Goldblum, Kerry Washington, Sam Smith, Sofia Richie, Willy Chavarria, Seung-cheol Choi, Terrence Thornton, Imaan Hammam, Keith Powers, Eva Chen ve Chris Rock gibi isimler katıldı.

– Gala yakınlarında Filistin’e destek gösterileri yapıldı

Met Gala etkinliğinin yapıldığı New York Metropolitan Sanat Müzesi yakınında Filistin’e destek gösterisi düzenlendi.

Müzenin yakınlarındaki Madison Avenue’de toplanan kalabalık, Filistin’e desteklerini dile getirdi.

Gösteride Filistin destekçisi grup ile İsrail yanlısı grup karşı karşıya gelirken, polis ekipleri güvenlik önlemi aldı.

Filistin’e destek veren grup, bayraklarla “İsrail Devleti dünya Yahudilerini temsil etmiyor”, “Özgür Filistin” ve “Özgürlük, adalet” yazılı pankartlar taşıdı.

Kısa süre sonra alana gelen İsrail yanlısı grup ise İsrail bayrakları sallayarak İbranice marş söyledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam