Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Oktay: KKTC’ye 2022 yılı için toplam 4 milyar 250 milyon TL kaynak ayırdık

Published

on

Başbakan Faiz Sucuoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde biraraya geldi.
Görüşmede 2022 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü de imzalandı.

Görüşmenin ardından Sucuoğlu ve Oktay ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, konuşmasına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk milleti adına KKTC’yi selamlayarak başladı.
Oktay, KKTC’de hükümet kurma çalışmalarının tamamlanmasının ardından, “2022 yılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması” üzerinde çalışmaya başladıklarını hatırlattı.
Söz konusu anlaşmanın imza töreni dolayısıyla KKTC Hükümeti koalisyon ortakları ve heyeti ile bir araya geldiklerini belirten Oktay, 2021’de Türkiye’nin önemli proje ve yatırımlara imza attığını vurguladı.
DSİ projeleri çerçevesinde toplamda 60 milyon lira harcandığını, bu kapsamda, sulama iletim tüneli ve galeri yapısının imalatının tamamlandığını ifade eden Oktay, sonrasında Mesarya Ovası’nın sulanmasına yönelik Orta Mesarya Ovası Ana İletim Hattı’nın ilk kısım inşaatına başladığını kaydetti.

Planlanan kara yollarının önemli bölümünün yapımının tamamlandığını, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu ve İskele-Çayırova yolunu hizmete açtıklarını, 48 kilometrelik köy yolunu da yenilediklerini belirten Oktay, yeni Ercan Havalimanı’nda sona gelindiğini ve imalatların büyük bölümünün tamamlandığını, havalimanına giden yol üzerindeki çift şerit yolun yapımına da başlandığını söyledi.

KKTC’de e-devlet projesini aşama aşamahayata geçirdiklerini ve geçirmeye devam ettiklerini belirten Oktay, bunun tüm Kıbrıs Türklerinin hayatını kolaylaştıracak çok ciddi bir proje olduğunu söyledi.

Bugüne kadar KKTC’ye 720 bin doza yakın aşı ulaştırdıklarını da ifade eden Oktay ihtiyaç nezdinde aşıların ulaştırılmaya devam ettiğini, acil kullanım onayı alan Turkovak aşısını da KKTC halkının kullanımına sunulduğunu belirtti.
Oktay, salgın sürecinde okulların kapalı kaldığı dönemde önemli katkı sunan eğitim bilişim ağı EBA’yıda KKTC genelinde uygulamaya koyduklarını söyledi.

Fuat Oktay, İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında 2021 yılında KKTC’ye Türkiye Cumhuriyeti tarafından 2 milyar 623 milyon TL aktarıldığını belirterek bu tutarın 1 milyar 454 milyon TL’sinin altyapı ve reel sektör faaliyetleri için, 677 milyon TL’sininsavunma ödemeleri için, 492 milyon TL’sinin bütçe finansman desteği için aktarıldığını belirtti.
Oktay, bu kaynağın 1 milyar 533 milyon TL’si harcamaya dönüştüğünü de söyledi.

Fuat Oktay, “2022 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği anlaşması ile Türkiye ile KKTC’nin yıllardır sergilediği dayanışmayı bir kez daha perçinliyor” diye konuştu.

Oktay “Tüm dünyanın zorlu bir süreçten geçtiği bu dönemde KKTC’yi kalkınma hedeflerine bir adım daha yaklaştırıyoruz. Bu anlaşma ile kurumlarımızın da katkılarıyla uzun soluklu bir istişare süreci sonrasında şekillendirilen bu anlaşma öncekilerden biraz daha farklılık arz edecek. Bu da daha kurumsal yapıda sürdürmeyi arzu ettiğimiz Türkiye ve KKTC ilişkisinin de temelini atıyor olacak” diye konuştu.

Oktay, 2022 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasında KKTC’nin ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulmuş katma değer üreten, iş ve aş odaklı istihdamı, sürdürülebilir büyümeyi ve rekabetçi üretim yapısını güçlendirecek alanlara ağrılık verildiğini söyledi.

Oktay, anlaşmanın kamu yönetimi ve kamu maliyesi politikaları, ekonomi ve finans politikaları, sosyal politikalar, savunma,güvenlik ve adalet olmak üzere dört ana eksen üzerine odaklanmış politikalar içerdiğini aktardı.

Oktay “Bu politikalar ve bileşenleri olan eylemlerin, KKTC kamu kurum ve kuruluşlarının kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi, geliştirilmesi, bütçe açığının önemli ölçüde giderilmesi, verimlilik çerçevesinde gelir artırıcı ve gider azaltıcı önlemlerin alınması ve savunma sektörünün ihtiyaçlarının karşılanması ile, sanayi ve ticaretin geliştirilmesi imzalanan mali protokolün önemli hedeflerinden bazılarıdır” dedi.

Oktay, Sivil toplumun desteklenmesi, istihdam, sağlık, sosyal politikalar, eğitim, yükseköğretim, ulaştırma ve enerji altyapısının takviye edilmesi, tarımsal üretimin artırılması ve kırsal kalkınmanın geliştirilmesi, çevre, şehircilik ve iklim değişikliği, istatistik, bilişim ve teknoloji altyapısının daha da geliştirilerek sağlamlaştırılmasının da anlaşmada ön plana çıkan hususlar olduğunu belirtti.

Fuat Oktay, bu vesileyle ağırlıkla hibe ve bir kısmı da kredi olarak KKTC’ye 2022 yılı için toplam 4 milyar 250 milyon lira kaynak ayırdıklarını söyledi.

Oktay “KKTC halkına dünya standartlarında yatırım ve altyapı hizmeti sağlama vizyonumuz ve anlayışımızla, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Hizmet Binaları, ihale aşamasının ve yer tesliminin ardından 750 günde tamamlamayı planladığımız Lefkoşa 500 Yataklı Devlet Hastanesi, tıbbi donanımı ve tedavi birimleriyle önde gelen sağlık merkezlerinden birisi olması için temelini attığımız 100 yataklı Girne Askeri Hastanesi, içme suyu, Güzelyurt ve Mesarya Ovaları sulamaları ve atık su arıtma kapsamında DSİ projeleri, Karayolları Master Plan Uygulama Projesi kapsamında çevre yolu, bölünmüş yol ve köy yolları bakım ve onarım projeleri, 4 yıllık enerji ihtiyacının karşılanmasına yönelik 2 Mobil Treyler Elektrik Santralinin Kurulması Projesi, Belediye ve Köylerin Altyapı Yatırımlarına Katkı Projesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Altyapı Katkı Projesi gibi Kıbrıs Türkü’nün hayatına doğrudan dokunacak, birçok hizmete ulaşılmasını kolaylaştıracak çok sayıda projeyi KKTC makamları ile eş güdüm halinde hayata geçireceğiz. Bu eş güdüm ve uyumun artırılmasını teminen, KKTC tarafının belirlenen kalkınma hedeflerini ve projelerin ilerlemesini yavaşlatan veya engelleyen hususları hızlıca tespit ederek mevzuata uygun olacak şekilde bunları gidereceğine olan inancımız da tamdır”diye konuştu.

Türkiye olarak Kıbrıs Türkü’nün hak ettiği refah seviyesine ulaşması için bugüne kadar hiçbir çabayı esirgemediklerini, bundan sonra da gayretleri aynı şekilde sürdüreceklerini vurgulayan Oktay, KKTC hükümetinden beklentilerinin popülist yaklaşımlardan uzak, yapısal ve sürdürülebilir politikaları hayata geçirmeleri olduğunu söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Başbakan Faiz Sucuoğlu ile Kıbrıs meselesindeki gelişmeleri de değerlendirdiklerini belirtti.

Türk tarafının, Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması için bugüne kadar yapıcı bir biçimde her türlü çabayı gösterdiğini, ancak bu olumlu anlayışın maalesef hiçbir dönemde Kıbrıs Rum kesimi tarafından karşılık görmediğini söyleyen Oktay “Kıbrıs Türk halkının müzakere masalarında kaybedecek, ambargolar altında ziyan edilecek bir 50 yılı daha yoktur” dedi.

Uluslararası toplum, hiçbir şekilde uzlaşmaya niyeti olmayan, adanın ortak sahibi Kıbrıs Türkleriyle birlikte yaşamayı dahi reddeden Kıbrıs Rum tarafına verdiği koşulsuz desteği gözden geçirmesi gerektiğini de vurgulayan Oktay KKTC’nin önerisinin ciddiyetle değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Oktay, “Adada bugün iki eşit halk, iki eşit egemen devlet vardır. Bu nedenle Cenevre’de sunulan, adadaki iki tarafın egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne dayalı çözüm, sahadaki gerçekleri tam olarak yansıtan, en gerçekçi öneridir. Türkiye’nin bu öneriye desteği tamdır. Bu çözüm iradesinden geri adım atmamız söz konusu değildir. KKTC makamlarının Maraş’ta attığı adımları ve bundan sonraki planlarını da aynı anlayışla destekliyoruz. Bu vesileyle bir kez daha, Maraş açılımının tamamen uluslararası hukuka uygun adımlardan oluştuğunu, KKTC makamlarının yeni mağduriyetler yaratılmasını değil, var olan mağduriyetlerin giderilmesini ve bölgenin ekonomik ve sosyal hayata yeniden kazandırılmasını amaçladığını vurgulamak isterim.” diye konuştu.

KKTC Hükümetinin Maraş açılımı çerçevesinde bu anlayışla atacağı adımları desteklemeye devam edeceklerine dikkati çeken Oktay, “Aynı şekilde Doğu Akdeniz’de Türkiye hem kendi kıta sahanlığında kendi haklarını hem de Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını korumaya kararlı olduğunu göstermiştir. Bu kararlılık aynı inanç ve iradeyle sürdürülecektir. Sahada ve masada bu kararlılığımızı test etmeye çalışanlar, KKTC ile birlikte Türkiye’yi karşılarında bulmaya devam edeceklerini bilsinler. Tüm bu alanlardaki çalışmalarımızı KKTC ile samimiyet ve kardeşlik temelinde, dayanışma ve eş güdüm içinde sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

Protokolün hazırlanmasında ve imzasında istişareleri yürüten ve mesai harcayan çalışma ekiplerine teşekkür eden Oktay, imzalanan anlaşmanın Türkiye ve KKTC’ye hayırlı olmasını diledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

DAÜ-SEN Başkanı’ndan Başbakan Üstel’e mektup…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara, Başbakan Ünal Üstel’e hitaben mektup yayınlayarak 4 Nisan 2024’te hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında imzalanan 4 yıllık protokolün eksiksiz uygulanması için sürece müdahale etmesini istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin protokole uymadığını farklı ortamlarda dile getirdiğini belirten Hoşkara “DAÜ-SEN olarak Sayın Eğitim Bakanını haklı bulmakla beraber protokolün yürütülmesinden sorumlu olan İstişare ve Eşgüdüm Komisyonunun Başkanı olan Eğitim Bakanının da bu tablodan sorumlu olduğunu belirtmek gerekiyor. Hükümetinizin, DAÜ yönetimindeki en üst karar organı olan Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu göreve getiren noktada olduğunu da hatırlatmak isteriz. Hükümetinizin ve Eğitim Bakanının, ayrıca yüksek öğretim alanında uygulanması gereken Stratejik Planı uygulamadığını da gözlemlemekteyiz” dedi.

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, protokol gereği İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu Başkanı Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun 28 Mayıs’ta toplantı düzenlediğini belirtti. Hoşkara, sendikanın toplantıda mevzuata açıkça aykırı karar ve uygulamaları, yasalara ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği önerilerini, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarını ve protokolün yürütülmesiyle ilgili diğer konuları gündeme getirdiğini söyledi.

-“Üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilerin burs oranlarının yüzde 70-80’e çıkarılması üniversitenin intiharı olacak”

Hoşkara, daha önce üniversite kamuoyunda ve yetkili kurullarda paylaştıkları görüşleri toplantıda da dile getirdiklerini ifade ederek, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarının yüzde 70-80 aralığına çıkarılmasının üniversitenin mali açıdan intiharı olacağını vurguladıklarını kaydetti. Hoşkara, DAÜ Rektörlüğü ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun aldığı bu kararla KKTC vatandaşlarının tarihte ilk kez yabancı öğrencilerden daha fazla harç ödemek durumunda kalacağını belirttiklerini aktardı. Ayrıca mevzuata açıkça aykırı kararlar ile tüzük değişikliklerinin DAÜ’de kaosa yol açacağı uyarısında bulunduklarını ifade etti.

Hoşkara, İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu toplantısının ardından 29 Mayıs’ta Başbakanlık’ta Eğitim Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı’nın da katıldığı görüşmede, sorunları Başbakan Ünal Üstel ile paylaştıklarını ve diyalogla, uzlaşı içinde mevzuata uygun çözümler bulma konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen yaptıkları tüm makul önerilerin sonuç vermediğini belirten Hoşkara, Başbakan başkanlığında yapılması beklenen toplantının da gerçekleşmediğini kaydetti.

DAÜ’de protokol gereği giderlerin azaltılmasına yönelik tedbirlerin yüzde 90’ının hayata geçirildiğini ifade eden Hoşkara, geriye kalan yüzde 10’luk kısmın ise DAÜ yönetiminden kaynaklanan nedenlerle tamamlanamadığını dile getirdi. Hoşkara, çalışanların maaşlarından fedakarlık yaptığını, yeni istihdam yapılmadığını, iş yükünün arttığını ve devlet mali katkısının yükseldiğini belirterek, tüm bu fedakarlıklara rağmen öğrenci gelirlerinin oransal azalışının devam etmesi riski bulunduğunu söyledi. Hoşkara, ayrıca mevzuat ihlallerinin kurumda kaos yarattığını ifade etti.

-“Tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrenciler yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldi”

Hoşkara, tüm itirazlara rağmen Eğitim ve Maliye Bakanlarının desteği ile DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayıyla DAÜ Rektörlüğü’nün, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilere uygulanan yüzde 50 burs oranını yeni yabancı öğrenciler için yüzde 80’e çıkardığını kaydetti. Bu uygulama sonucunda eski kayıtlı yabancı öğrencilerin yeni kayıtlılardan daha fazla harç öder duruma geldiğini belirten Hoşkara, tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrencilerin yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldiğini söyledi. Çift uyruklu öğrencilerin KKTC vatandaşı olarak değil, yabancı öğrenci statüsünde kayıt yaptırmayı tercih etmeye başladığını aktaran Hoşkara, DAÜ yönetiminin ucuz harçlarla yabancı öğrenci getirme kervanına katıldığını ifade etti.

-“Karar devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar”

Hoşkara, bu kararın devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar olduğunu belirterek, yıllardır dengesi oturmuş harç politikasının tamamen bozulduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarının eskiden en az harcı verirken şimdi en çok harç ödeyen kesim haline geldiğini kaydeden Hoşkara, yeni kayıtlı yabancı öğrencilerin de eski kayıtlılardan daha az harç öder hale geldiğini, bunun öğrenciler arasında huzursuzluk yarattığını vurguladı.

Hoşkara, bir taraftan yeni harç politikasıyla öğrencilerin huzursuz edildiğini, diğer taraftan mevzuata aykırı kararlar ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği girişimleriyle çalışanların da huzursuz edildiğini belirtti. Üniversitenin gereksiz hukuki tartışmalar ve mahkeme süreçlerine sürüklendiğini söyleyen Hoşkara, sendikanın sorunları çözmek için yaptığı tüm önerilerin sonuçsuz kaldığını ifade etti.

Hoşkara, DAÜ’de protokolle sağlanmaya çalışılan istikrar ve sürdürülebilirlik ortamının, yanlış ve hatalı yönetim kararları nedeniyle bilinçli veya bilinçsiz şekilde bozulduğunu söyledi. Üniversitede yeni bir kaosa neden olacak yönetimsel kararların alındığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Hoşkara, bu mektubun daha önce Başbakan’a ilettikleri uyarıları kamuoyu huzurunda tekrarlamak amacıyla yazıldığını belirtti.

Hoşkara, daha fazla geç olmadan sürece müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde DAÜ için yapılan tüm fedakarlıkların sonuç vermeyeceğinden endişe ettiklerini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Srebrenitsa Soykırımı’nın 7 kurbanı bugün toprağa verilecek

Published

on

By

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 1995’te Sırplar tarafından yapılan soykırımda öldürülen ve kimlikleri tespit edilen soykırım kurbanlarından 7’si daha bugün düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen soykırımda öldürülen ve kimlik tespiti yapılan 7 kurban için cenaze namazı kılınacak.

Cenaze namazı öncesinde Srebrenitsa Anıt Merkezi’nde soykırımın 30. yılı dolayısıyla anma programı düzenlenecek.

Anma törenine katılacak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Srebrenitsa Anıt Merkezinin ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında hayata geçirilen Srebrenitsa Soykırım Kurbanlarını Anma Müzesi açılışını da yapacak.

– Anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek

Srebrenitsa Soykırımı’nın 30’uncu yılında, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 7 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 11 Temmuz’daki anma törenlerinde defnedilecek 7 kurbandan en gençleri, öldürüldüklerinde 19 yaşında olan Senajid Avdic ve Hariz Mujic. Bu yıl defnedilecek tek kadın ve en yaşlı kurban olan Fata Bektic ise öldürüldüğünde 67 yaşındaydı.

Bu yıl toprağa verilecek 7 kişinin isimleri şöyle sıralandı:

“Senajid Avdic, Hariz Mujic, Fata Bektic, Hasib Omerovic, Sejdalija Alic, Rifet Gabeljic, Amir Mujcic.”

Bu yılki törenin ardından anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek.

– Srebrenitsa’da ne oldu?

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Devamını Oku

Dünya

İtalya’da farklı noktalardaki orman yangınları hayatı olumsuz etkiledi

Published

on

By

İtalya’nın farklı bölgelerinde çıkan orman yangınları hayatı olumsuz etkiledi. Toskana Bölgesi’nde 600 turist tahliye edildi.

İtalyan basınında yer alan haberlere göre, ülkenin batısındaki Sardinya Adası’nda Olbia ile Sassari kentleri arasındaki Trambuccone mevkisinde geniş çaplı orman yangını çıktı.

Olbia Havalimanı çevresindeki hava sahası bir süreliğine kapatılırken, bu durum gecikme ve aksaklıklara yol açtı. Olbia varışlı bazı uçuşlar da Cagliari, Alghero ve Roma gibi havalimanlarına yönlendirildi.
Söz konusu yangına 1 söndürme uçağı ve helikopterlerle müdahale edildi. Karadan da itfaiye ekipleri ve gönüllülerin müdahalesi sürüyor.

600 turist tahliye edildi
Ülkenin rağbet gören tatil ve kamp beldelerinden Toskana Bölgesi’ndeki Castiglione della Pescaia’da bir tuz arıtma tesisinde çıkan yangın da kısa sürede rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçradı.

Hızla büyüyen yangına itfaiye ekipleri karadan ve havadan müdahale etti. Grosseto Valiliğinin talimatıyla bölgede tatil yapan yerli yabancı 600 turist, kamp alanından tahliye edildi.

İtalyan İtfaiyesi, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, havadan 4 helikopterle yangına müdahale edildiğini, akşam saatlerinde yangının söndürüldüğünü bildirdi.

Diğer taraftan, ülkenin güneydoğusundaki Otranto’da dün akşam saatlerinde başlayan ve rüzgarın etkisiyle yayılan yangında 150 hektarlık makilik yandı.

Haberlerde, yetkililerin, kundaklama sebebiyle yangın çıkmış olabileceği şüphesi üzerinde durduğu ifade edildi.

Matera’ya bağlı Metaponto di Bernalda beldesi yakınlarında geçen günlerde çıkan yangınların kasıtlı çıkarılmış olabileceği belirtilen haberlerde, Matera Cumhuriyet Savcılığının soruşturma başlattığı kaydedildi.

İtalyan İtfaiyesinin sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlara göre, itfaiye erleri son günlerde Sicilya ve Sardinya Adaları, Toskana, Lazio, Puglia, Campania gibi pek çok bölgede irili ufaklı çok sayıda yangına havadan ve karadan müdahalede bulundu.

Devamını Oku

Trending

Reklam