Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“ŞU ANDA MECLİS’TEKİ DURUM, BÜYÜK BİR SIKINTININ GELECEĞİNİN HABERCİSİ”

“HALKIN İRADESİ YOK SAYILIYOR, BU İŞ DİKTATÖRLÜĞE KADAR GİDER”

Published

on

HP’den yapılan yazılı açıklamaya göre, bir televizyon programına telefon bağlantısıyla katılan Özersay, seçimin yıl sonunda yapılmasına ilişkin bir nabız yoklaması yapıldığını ancak grup toplantısından sonra UBP’den gelen “Değerlendirmemiz lazım” açıklamasının ardından konunun daha ileriye götürülmediğini kaydetti.

Şu anda Meclis’teki durumun, büyük bir sıkıntının geleceğinin habercisi olduğu görüşünü  savunan Özersay,  Ad-Hoc Komite kurulmasının, hukuka aykırı olduğunu ileri sürdü ve bundan dolayı komiteye üye vermediklerini belirtti.

Özersay,  HP, CTP ve TDP’nin konuyla ilgili dava açtığını hatırlatarak, “Bizim derdimiz seçim tarihi değil, dava açma sebebimiz bu değildir. Bu komiteyi kurma yetkisi yok diye açtık. Bu tartışma seçim değil; demokrasi tartışmasıdır. Bir azınlık hükümeti hukuku yok sayıp tüm komitelerde çoğunluğu ele geçirmeye çalışırsa yarın sendikalar, ihale kanunu gibi her konuyla ilgili bu hükümet her istediğini yapacak demektir. Böyle bir dünya var mı? Demokrasi yerle bir ediliyor. Problemin seçim tarihinin belirlenmesi değildi; seçimle ilgili olmasaydı da kurulmaya çalışılan komite Anayasa’ya ve Meclis tüzüğüne aykırıdır” diye konuştu. 

“HALKIN İRADESİ YOK SAYILIYOR, BU İŞ DİKTATÖRLÜĞE KADAR GİDER”

Hükümetin demokrasiyi darmadağın edecek bir adım attığını savunan Özersay,  komitede çoğunluğu olmayan azınlık hükümetinin, hukuka rağmen komitelerdeki çoğunluğu eline almak istediğini öne sürdü.

HP Genel Başkanı Özersay, şunları savundu:

“Azınlık hükümeti getireceği tüm yasaları, protokol anlaşmaları muhalefet ne oy verirse versin, muhalefeti ve meclisi by-pass ederek geçirecek. Yapmaya çalıştığı budur. Geçen cuma günü, Sayın Ersan Saner’in imzasıyla bir başvuruda bulunuldu; ‘Mecliste UBP olarak bir komitede çoğunluktayım, iki komitede değilim. O iki komitede de çoğunluk UBP’ye verilsin’ denildi. Bir azınlık hükümeti çoğunluğu ele geçirmeye çalışıyor. Bu bir güç zehirlenmesidir, bu iş diktatörlüğe kadar gider. Meclisin kendi iç tüzüğüne göre komiteler yılda iki kez belirlenir; iki kez belirlendi zaten. Bu hukuk tanımazlıktır ve çok tehlikelidir. Bu kararlar Hukuk Komitesi’nde belirlenecekken, Hukuk Komitesi’nin gündemindeki bir konuyu gasp ediyor ve Ad-Hoc Komite kurdurarak konuyu oraya taşıyor. Tüm bunlar halkın iradesini de yok saymaktır.”

 “KURULTAY UĞRUNA DEVLETİ VE KURUMLARINI EZİYORLAR”

 UBP’nin, devleti kuran parti olmakla övündüğünü, topluma liderlik eden insanların bir devlet kurmasının tabii ki çok değerli olduğunu kaydeden Özersay, “Ancak  marifet devleti yaşatmak, devlete devlet muamelesi yapabilmektir, devleti itibar sahibi yapabilmektir. Devletin kendi hukukuna, kendi kurumlarına saygı duymadığı, itibarsızlaştırdığı bir dönem yaşatıyorlar bize” diye konuştu.

Özersay, tüm bunların memlekete yapılacak en büyük kötülük olduğunu ileri sürdü ve UBP’nin, Ekim sonundaki kurultaydan önce; yapamayacak olsa bile, imzalanan protokolde Türkiye’ye söz verdiği gibi yasaları komiteye sevk etme anlayışında olduğunu savundu.

Özersay, hükümetin  iş yapar gibi görünerek para gönderilmesini sağlamayı amaçladığını da ileri sürerek, Başbakan Ersan Saner’in böylece Ekimdeki kurultaya rakiplerini zayıflatarak girmeyi planladığını iddia etti.

Özersay şöyle konuştu:

“Devleti, kurumlarını ezmek pahasına kurultayı kazanmayı amaçlayan bir zihniyet. Memleketi getirdikleri nokta budur. Her şeyi kurultay kavgasına kilitlediler. Bu kabul edilemez, devlet adamlığına da yakışmaz”.

“VAKIFLARLA İLGİLİ BİR SORU SORARKEN KİME SORACAĞIM KONUSUNDA TEREDDÜTTE DÜŞÜYORUM”

Mecliste vakıflarla ilgili bir soru sorarken, soruyu Ersan Saner’e mi, Erhan Arıklı’ya mı yoksa Bertan Zaroğlu’na mı soracağı konusunda tereddütte düştüğünü  belirten Özersay,  Vakıflar Dairesi’nin ülkenin hukukuna göre Başbakan’a yani Ersan Saner’e bağlı olması gerektiğini, koalisyon pazarlığı çerçevesinde YDP’ye verildiğini ancak geçen gün yapılan bir pazarlık sonucu Bertan Zaroğlu’na verildiğinin konuşulduğunu savundu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ertuğruloğlu: “Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir”

Published

on

By

 Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir” açıklamasında bulundu.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik asılsız iddiaların yer aldığı kitapla ilgili sert eleştirilerde bulunan Ertuğruloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Özgürlük mücadelesi liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ten mücadele bayrağını devralarak Kıbrıs Türk Halkı’nı devlet sahibi bir halk haline getiren, ömrünü halkının egemenliğine ve milli Kıbrıs davamıza vakfeden Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir!

Müptezel hezeyanlarıyla Denktaş’a dil uzatanlar şunu bilin; Denktaş’ın kutlu mücadelesi bizim yolumuzdur. Onun cesareti, onun devlet vizyonu bize emanet ettiği en büyük değerdir, ilham kaynağımızdır.

Bu dava ne bir kitapla kirlenir ne de çapı belli olanların hayal gücüyle küçülür. Yolumuz nettir; yolumuz Anavatanımızın yoludur, Denktaş’ın yoludur, Türklük yoludur. Davamız büyük, devletimiz kalıcıdır!

Bu vesileyle bir kez daha, yaşadığımız toprakları bize vatan yapan tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam