Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“Mart ayı elektrik fiyatlarında ve alkollü içeçek fonunda düzenlemeye ilişkin önerge Bakanlar Kurulu’nda görüşülecek”

Published

on

Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, elde olmayan sebeplerle ülkede yaşanan enflasyona değinerek, “Hayat pahalılığını konsolide etmek için çalışmalar yapmak zorundayız.” dedi.

Amcaoğlu, KIB-TEK’te sorunun mali değil idari olduğunu da belirterek bu konuda gereken adımları atacaklarını ifade etti.

BRT’de yayınlanan ’18.Saat’ programına katılan ve KKTC bütçesi için yapılacak çalışmalarla ilgili açıklamada bulunan Bakan Amcaoğlu,ülkelerin motorunun maliye olduğunu belirterek, diğer alanların da doğru çalışması için bu motorun doğru adım atması gerektiğini ifade etti.

Bütün dünyada yaşanan bir ekonomik kriz söz konusu olduğunu belirten Amcaoğlu, “Elimizde olmayan sebeplerle enflasyon yaşanıyor. Hayat pahalılığını konsolide etmek için çalışmalar yapmak zorundayız.” dedi.

Forex Yasası ile Sanal Şans Oyunları Yasası’nın hazır olduğunu söyleyen Amcaoğlu, Kripto Para Yasası’nın da çok kısa sürede tamamlanarak Bakanlar Kurulu’na getirileceğini söyledi.

Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, Ekim ayında üç yasanın Meclis Genel Kurulu’nun gündemine geleceğini vurguladı.

Amcaoğlu, “Meclis Ekim ayında kapılarını açtığında hedeflediğimiz 3 yasayı geçirmektir. Forex Yasası’nı, Sanal Şans Oyunları Yasası ile Bitcoin Kripto Para Yasasını süratle Meclis’ten geçireceğiz. Gelire ulaşabilmenin, sıcak parayı elde edebilmenin en önemli koşullarından birinden bahsediyoruz” dedi.

Maliye Bakanı Amcaoğlu, elektrik fiyatlarında Mart ayı faturalarına yönelik yapılması planlanan birim fiyatlarındaki indirime ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi :

“Sayın Başbakanımızın Bakanlar Kurulu sonrası yapmış olduğu açıklamaya göre Bakanlar Kurulu’nun düzenlemesine binaen o Mart ayına istinaen ne ise idi fiyat tarifesi o şekilde yarın Bakanlar Kurulu’nun gündemine gidecek. Ve önerge şeklinde sunulduktan sonra Resmi gazetede yayınlanması sağlanacak”

Amcaoğlu, Alkollü içecek fonlarının indirilmesi ile ilgili çalışmalarının da yapıldığını ve yarın ilgili düzenlemenin önerge olarak Bakanlar Kurulu’nun gündemine getirildikten sonra Çarşamba günü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe gireceğini açıkladı.

Bakan Amcaoğlu, “Bütçemizin 3 ana gelir kalemi; Fiyat istikrar fonu,gümrük vergileri ve katma değer vergisidir.Bütçede yer alan 1 Milyarlık fiyat istikrar fonundan elde edilecek geliri planlarken bunun en önemli başlıklarından biri idi içki, devamında sigara, akaryakıt ve motorlu araçlar. Bu dört başlık Fiyat İstikrar Fonu’ndaki 1 Milyar TL’lik gelir elde edeceğiniz rakamın yüzde 82’sini oluşturmaktadır”şeklinde konuştu.

Amcaoğlu elektrik fiyatlarının sürdürülebilir olmadığını da belirterek, KIB-TEK ile ilgili hatanın nerede olduğunu bulmak için çalıştıklarını söyledi ve KIB-TEK’te sorunun mali değil idari olduğunu, bu konuda gereken adımları da atacaklarını ifade etti.

Olgun Amcaoğlu ,“Elektrik Kurumu’nun bu devletin en önemli kurumu olarak süreçte elektriği üretirken kullanılabilir, sürdürülebilir ve ucuz elektriği insanımıza nasıl sağlayacağımızdır.Bu açıklanan rakamlar sürdürülebilir değildir. Elektriği mercek altına alarak, iyice inceleyerek, ve neden dolayı bugünkü şartlara gelindiğini tartışılması lazımdır diye düşünüyorum.Sorunu tam anlamıyla muhataplarımızla görüştükten ve ilgili Sayıştalık gibi kurumların da görüşlerini alacağız ”dedi.

Amcaoğlu, “elektrik kurumundaki sıkıntı mali değil idari bir sıkıntıdır. Niyetimiz kimseyle tartışmak değil, amaç KIB-TEK’in sağlıklı şekilde hayatını idame ettirmesidir. Bireysel değil toplumsal düşünerek adımlar atmalıyız. Kimsenin ayağına basmak, nasırını ağrıtmak gibi bir gailemiz yoktur. Olmaz da” diye konuştu.

Bakan Amcaoğlu, KIBTEK’in ürettiği elektrik ücretlerinde indirime gidilmesinin aylık 180 milyon TL’lik ek bir kaynak bulunması gerektiği yönünde Atun’un yaptığı açıklamaya ilişkin soruya da yanıt verdi.

Amcaoğlu, “Özellikle Bakanlar Kurulu’nda ilk yapılan zamlı tarife ile aylık tahsil edilmesi düşünülen rakam 325 Milyon 997 bin TL, sayın Başbakan‘ın açıkladığı düzeltmeye göre tahsil edilmesi beklenen rakam ise 293 Milyon TL. Yani aradaki fark yaklaşık 25-30 Milyon TL’dir.Ben değil rakamlar bunu söylüyor” dedi.

Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, Çarşamba günü maaş ödemesi yapılacağını; 100 milyonluk borç ihalesinin ise yarın sonuçlanacağını da söyledi.

Amcaoğlu, Maliye Bakanlığı’nın Nisan ayında toplam 105 milyonluk borç ödemesi yaptığını da belirterek, “Hedefimiz yaklaşık aylık 1 milyar Liralık bir mali gelirin oluşmasıdır” dedi.

Maliye Bakanı Amcaoğlu bir soruya karşılık, yarın Bakanlar Kurulu’nun gündeminde DP ve YDP’nin “Ekonomide ilk 100 günde neler yapılacağıyla ilgili” hazırladığı deklarasyonun da olduğunu açıkladı.

Amcaoğlu, “Yarın Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelecek. Ve orada tartışılacak bir konu. Tabi Bakanlar Kurulu’nun vermiş olduğu karardan sonra bunu tartışmak çok doğru olur diye düşünüyorum” dedi. BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam