Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü, KKTC’de de kutlandı

Published

on

Modern hemşireliğin kurucusu olarak kabul edilen Florence Nightingale’in doğum günü olan 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü, KKTC’de de kutlandı.

12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü nedeni ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası iş birliğinde Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Talasemi Merkezi’nde tören düzenlendi.

Törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Sağlık Bakanı Ali Pilli, bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, hemşireler, hekimler ve hemşirelik öğrencileri katıldı.
Gün nedeniyle hemşirelikle ilgili eğitimler de düzenleniyor.

Uluslararası Hemşireler Konseyi’nin bu yılkı teması “Hemşireler Öncü Bir Ses- Küresel Sağlığı Güvence Altına Almak için Hemşirelere Yatırım Yapın ve Haklarına Saygı Gösterin” olarak belirledi.

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen, bugün aslında çok şey söylemek istediğini ancak ev sahibi olduğundan konuşma metnini yırtıp törene öyle geldiğini kaydetti.

Bu camiaya güzellikler yaşatılması gerekirken, bunun yapılamadığını savunan Özgöçmen, “Ülkemizde hemşirelik ve ebelik mesleğinin haklarına saygı gösterilmediği bir zamandan geçiyoruz” dedi.
Taleplerine rağmen haklarına saygı gösterilmediğini, kendilerine geri dönüş dahi yapılmadığını savunan Özgöçmen, “Pandemi döneminde kahramanca mücadele ettik… Ayakta alkışlandık o kadar….” ifadelerini kullandı.

İbrahim Özgöçmen, siyasetin hiç olmadığı kadar sağlığın içine girdiğini, meslektaşlarının halkın önüne atılıp linç edilmek istendiğini savundu.
En zor dönemde bir yemeğin bile kendilerine çok görüldüğünü söyleyen Özgöçmen, “Bizim derdimiz para değildir, haklarımıza saygı gösterilmesidir. El ele vermediğimiz zaman sağlık sisteminin ileriye götürülemeyeceğini farkına varın” dedi.

Özgöçmen, Ebeler Günü’nde Sağlık Bakanı’nın paylaşım yapmamasını da eleştirdi.
Pandemi Hastanesi’nin mevzuatının henüz oluşturulmadığını, Kalkanlı Yaşam Evi’nin de mevzuatının olmadığını kaydeden İbrahim Özgöçmen, “Gönüllü gitmek isteyenler varsa gönderelim dedim, siz zorla, yasanın, öngörmediği şekilde, tehditle göndermeye çalıştınız…” iddiasında bulundu.

Özgöçmen, “Bir meslektaşımız kaza geçirip ölmeden servis sorunumuzu çözün” diyerek Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye seslendi.  İbrahim Özgöçmen, sınavda başarı gösteren, işe giren meslektaşlarına gerekli yasal düzenlemeyle kadro açılmasını da istedi.

Özgöçmen, ek mesailerin ödenmesini, risk ödeneklerinin düzenlenmesini talep ederek, şu ifadeleri kullandı:
“Bunların hepsinin sözü verildi, hiçbiri yapılmadı… Bir hafta başka bakanla, diğer hafta başka bakanla konuşuyoruz… Taleplerimiz nettir. Bize saygı gösteriyorsanız taleplerimizi yerine getirin…Bir takım odaklar için bir şey yapmayın, sorunların nasıl çözüleceğini defalarca konuştuk. Sevkler için harcadığınız milyonları mesleğimizin gelişmesi için harcayabiliriz.”

Törende, Sağlık Bakanlığı Hemşirelik Hizmetleri Uzmanı Güley B. Abatay da sunum yaptı. Abatay, sunumda pandemi döneminde hemşirelerin verdiği hizmetlerin fotoğraflarını paylaştı.
Hemşirelerin her gün, pandemide de krizlerde de öncü bir ses olabildiğini belirterek, hemşireliğe yatırım yapılması, haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini yineledi.

Düzensiz çalışan hemşirelerin risk altında olduğunu ve buna göre önlemler alınması gerektiğini belirten Abatay şunları kaydetti:
“Özellikle 36 yıllık hala daha gece nöbetine girenlere seçme hakkı verilmeli; bunun için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Hemşire kadro sayıları günümüz nüfusuna uygun şekilde düzenlenmeli, terfileri en kısa sürece açılmalı; hemşirelerin özlük haklarında düzenlemelere gidilmelidir.”

Nobel ödülü alan bir çalışmaya işaret eden, düzensiz çalışan mesleklerde sağlık problemleri yaşandığını belirten Abatay, bu şekilde çalışanlara erken emeklilik hakkı verilmesi gerektiğini de vurguladı.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam