Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar:Tarihten gelen siyasi dengeleri sarsacak şekilde siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin dün Meclis’te güvenoyu alması öncesinde yapılan eylemlere ilişkin değerlendirmede bulunarak, “Tarihten gelen siyasi dengeleri sarsacak şekilde siyaset yapılmasını doğru bulmadığını” ifade ederek, herkesi sağduyulu olmaya çağırdı.

Cumhurbaşkanı Tatar, dünkü eylemlerde Türkiye aleyhinde birtakım söylemler olduğuna da işaret ederek, “Bunlar kimler tarafından yönetilmektedir, kimdir bu işlerin arasında çok merak ediyorum. Kıbrıslı Türkü’nün böyle bir hareketin arkasında olacağını gerçekten düşünmek istemiyorum. Bu işler başka yerlere çekilmektedir” ifadelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ülke gündemine ilişkin Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirmelerde bulundu.

-“İnsanları başka yerlere çekmeye çalışıyorlar, kafalarını karıştırmaya çalışıyorlar”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, UBP-DP-YDP Koalisyon hükümetinin güven oylaması öncesinde yapılan bazı eylemlere ve bu eylemlerde Türkiye aleyhinde yapılan birtakım söylemlere işaret ederek, “Bunlar kimler tarafından yönetilmektedir, kimdir bu işlerin arasında çok merak ediyorum. Kıbrıslı Türkü’nün böyle bir hareketin arkasında olacağını gerçekten düşünmek istemiyorum. Bu işler, başka yerlere çekilmektedir” ifadelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim burada bir Devletimiz, Cumhuriyetimiz var… Asırlardır mücadele vermekteyiz. Her halk kendi kendini yönetme hakkına sahip olmak ve bir devlet kurmak ister. Egemenlik, kendi kendini yönetme ve geleceğini kendinin tayin etmesidir. Başkalarının sizi yönetmesine asla kimse sıcak bakmaz, bakmamalıdır da. Ama bu ülkede birtakım olaylar yaşatılmaktadır. İnsanları başka yerlere çekmeye çalışıyorlar, kafalarını karıştırmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

-“Bunlar yaşanıyor diye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden ödün mü vereceğiz?”

Cumhurbaşkanı Tatar, ülkede bir ekonomik krizin yaşandığının bilincinde olduğunu belirterek, “Tüm dünyada bir kriz vardır. Ukrayna-Rusya meselesi vardır… Üçüncü dünya savaşı belki başlamadı ama üçüncü dünya savaşı kadar ciddi bir durum vardır, çünkü büyük bir stoklama var. Gıda, petrol, gaz fiyatlarında bir artış görüyoruz. Tabii ki bizde bir devalüasyon vardı. Tüm bunlar birleşince bir pahalılık ortaya çıktı. Burada bizim devletimizin yapacak pek bir şey yok. Türkiye Cumhuriyeti’nde de hayat pahalılığı anlamında benzer durumlar var. Güney Kıbrıs’ta da var. Şimdi bunlar yaşanıyor diye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden ödün mü vereceğiz?” diye diye sordu.

Cumhurbaşkanı Tatar, meselenin “derin, siyasi konularla ilişkilendirilerek” insanların arasının açılmaya çalışıldığını söyledi.

“Kıbrıs Türkü buna alışmadı. Kıbrıs Türkü, her zaman, siyasi anlamda biri biriyle ters düşebilir, birini eleştirebilir ama her zaman sabah kahvesini birlikte içer. Ama şimdi işi oraya getiriyorlar ki — öyle ağır hakaretler ve öyle ağır ithamlar ve laflar — insanlar artık insanları bir birine selam vermeyecek pozisyona getirmeye çalışıyorlar. Her türlü hakareti, her küfrü ve lafları sosyal medya aracılığıyla yayıyorlar. Şimdi de hükümet güven oyu alırken, bu taraftan böyle bir eylem ve bir bakıma başka merkezlere ve Ankara’ya mesaj gönderme” ifadelerinde bulundu.

-“Ekonomiyle ilgili hiçbir zaman karamsar olmadım”

Cumhurbaşkanı Tatar, yeni hükümetin güvenoyu almasının ardından bundan sonra odaklanılması gerekenin; tüm sıkıntılara rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlendirilmesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Ülkede insanların refahını artıracak, ülkenin alt yapısını geliştirecek, daha fazla turistin ve öğrencinin ülkeye gelmesini sağlayacak isek, bütün bunlar Türkiye ile iyi ilişkilerden geçer. Biz, yıllardır, Türkiye’den yatırımlar için destek alıyorduk, ama pandemi döneminde yıllardan sonra ilk kez, bütçe açıklarına, maaş ve maaş benzeri ödemelerin yapılması için de Türkiye’den gerek hibe gerek kredi olarak destek talep ediyoruz. Ama ben inanıyorum ki pandemi sonrasında ve Rusya-Ukrayna savaşı da sona ererse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi eski boyutlarına gelecek ve gelişecek. Turizm, yükseköğrenim, su projesiyle tarımsal faaliyetlerindeki artış ve yurtdışından ülkeye yapılan yatırımlar ekonomiye katkı yapacaktır.”

Tatar, “Kıbrıs’ta çok farklı sektörlerde büyük başarılar olduğunu düşünüyorum. Ekonomiyle ilgili hiçbir zaman karamsar olmadım. Dolayısıyla, ekonomik krize bağlı olarak böyle geçici durumlarda; bütün coğrafyadaki, tarihten gelen siyasi dengeleri sarsacak şekilde siyaset yapılmasını asla kabul etmem, doğru bulmuyorum. O nedenle, herkesin sağduyulu olması lazım. Herkesin kendisine göre kişisel görüşleri olabilir ama yakıp yıkıp dökmeden bir siyaset yapması lazımdır.”

-“Ünal Üstel’in, hükümet ortaklarından tam destek almasını bir başarı olarak görüyorum”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ülkede yeni kurulan UBP-DP-YDP hükümet olduğuna işaret ederek, “29 oy ile güvenoyu alan yeni bir hükümet var. Ünal Üstel’in, hükümet ortaklarından tam destek almasını bir başarı olarak görüyorum. Bu hükümetin performansını birlikte izleyeceğiz. Ümit ederim ki kısa sürede büyük işler başarılar. Belediye reformundan tutundan farklı birtakım çalışmalar vardır. Tüm bunların sonuçlanarak halka hizmet olarak dönmesi en büyük temennimdir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Başbakan Üstel’in kabinesinin başarılı olacağına olan inancını yineleyerek, yeni hükümete başarılar da diledi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam