Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Arnavutluk’ta

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Arnavutluk’un barış ve istikrarı bizim barış ve istikrarımızdır, Balkanlar’ın barış ve istikrarıdır.” dedi.

Published

on

Resmi çalışma ziyareti kapsamında Arnavutluk’un başkenti Tiran’da bulunan Kalın, gazetecilere yaptığı temasları değerlendirdi.

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile bir araya geldiklerini aktaran Kalın, Rama’nın Türkiye’ye yaptığı ziyaretlerin son derece verimli geçtiğini hatırlattı.

Rama’nın hem ocak hem de haziran ayında Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaretlerde ikili ilişkileri etraflı bir şekilde ele alma imkanları olduğunu anımsatan Kalın, “Bunu takip mahiyetinde ve Cumhurbaşkanı’mızın da önümüzdeki aylarda mutasavver bir Arnavut ziyareti hazırlıklarını görüşmek üzere bugün burada temaslarda bulunduk. Hem ikili ilişkilerimizi hem bölgesel konuları etraflı bir şekilde ele alma imkanımız oldu.” diye konuştu.

Arnavutluk’un Türkiye ile çok derin tarihi kökleri ve ilişkilerinin bulunduğunu kaydeden Kalın, bugün ticaretten güvenlik iş birliğine, bölgesel konulara kadar farklı alanlarda yakın çalışıldığını söyledi.

“FETÖ bulunduğu ülkelere büyük tehdit teşkil etmektedir”

Arnavutluk’ta 600’e yakın Türk firmasının çeşitli sektörlerde iş ve yatırım yaptığını belirten Kalın, “Aynı şekilde bizim insanlarımız hem buraya gelmekte hem Arnavut kardeşlerimiz Türkiye’ye sıkça gelmekteler. Bütün bu alanlarda iş birliğimizi daha da güçlendirmek için, eğitim, kültür alanında da iş birliğimizi daha da derinleştirmek için, çalışmalarımızı bundan sonra da yürüteceğiz.” dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele bağlamında Arnavut makamlarıyla yürüttükleri önemli çalışmalar olduğuna dikkati çeken Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu terör örgütünün bulundukları ülkelerin kanunlarını kendi lehlerine manipüle ederek ilişkilerimize zarar vermesine müsaade etmemiz elbette mümkün değil. Zira Cumhurbaşkanı’mızın da müteaddit kere ifade ettiği gibi, bu örgüt bulunduğu ülkelere de büyük tehdit teşkil etmektedir, ama aynı zamanda bulundukları ülkelerle ülkemiz arasındaki ilişkileri zehirlemek için, bozmak için de çeşitli manipülatif faaliyetler yaptıklarını da biz biliyoruz.”

“Savunma sanayi alanında iş birliğimiz devam edecek”

Balkanlar’daki barış ve istikrarın devam ettirilmesi, NATO bağlamında iş birliği, Avrupa Birliği (AB) ile küresel konuların gündemlerinde olduğunu ifade eden Kalın, “Türkiye-Arnavutluk ilişkileri her yıl daha da güçlenerek yeni, ivme kazanarak devam ediyor. Bu ilişkileri farklı alanlarda genişletmek ve derinleştirmek için de çalışmalarımız bundan sonra yoğun bir şekilde devam edecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Arnavutluk ile savunma sanayi alanında da önemli iş birliklerinin bulunduğunu söyleyen Kalın, şu ifadeleri kullandı:

“Yani İHA’lar da dahil olmak üzere, Arnavutluk’un güvenliğini sağlamak, buradaki barış ve istikrarı desteklemek için savunma sanayi alanında da iş birliğimiz bundan sonra devam edecek. Bu konuyla ilgili takım spesifik projeler hakkında yürütülen müzakereler de devam ediyor. Bunların da en kısa zamanda tamamlanarak neticelendirilmesini arzu ediyoruz.

Zira Arnavutluk’un barış ve istikrarı bizim barış ve istikrarımızdır, Balkanlar’ın barış ve istikrarıdır. Yani burada hem teröre karşı hem insan kaçakçılığıdır, uyuşturucu kaçakçılığıdır ya da benzer suçlara karşı Arnavutluk güvenlik makamlarının güçlendirilmesi, bizim de ortak çıkarımızadır. Bu manada da bu alandaki, özellikle savunma sanayi alanındaki çalışmalarımızı güçlendirerek devam edeceğiz.”

Altyapının güçlendirilmesi, sağlık, ticaret, yatırım, güvenlik, eğitim, kültür, tarih ve bütün bu alanlarda iş birliklerinin devam edeceğini vurgulayan Kalın, Türk kurumlarının yıllardır Arnavutluk’ta faaliyet gösterdiğine dikkati çekti.

TİKA’nın yıllardır tarihi eserleri restore ettiğini, Maarif Vakfının bir üniversitesinin Arnavutluk’ta bulunduğunu kaydeden Kalın, “Özellikle Arnavut gençlerin eğitimi hem lise hem üniversite düzeyinde eğitimini de daha güçlendirilmesi ve desteklenmesi için yürüttüğümüz faaliyetler var. Aynı şekilde bildiğiniz gibi burada yaşanan deprem hadisesinden sonra Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla burada 500’ün üzerinde konut inşa edildi.

Bunlar tamamlanmak üzere ve ağustos ayında da sahiplerine teslim edilecek. Bu alandaki iş birliğimizi de artıracağız. Yine bu salgın döneminde özellikle sağlık alanındaki iş birliği bağlamında Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla burada çok kısa sürede bir hastane yapıldı biliyorsunuz, aşı tedarik etme imkanımız oldu. Bundan sonraki süreçte de sağlık da dahil olmak üzere, bütün bu alanlarda Arnavutluk’la iş birliğimizi derinleştirmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Kalın’a temaslarında Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Sabri Demiri ile Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Murat Ahmet Yörük eşlik etti.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Guterres: “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz”

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi ve açlığa mahkum edilmesi hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz.” dedi.

​​​​​​​Guterres, BM’de düzenlenen Filistin meselesine barışçıl bir çözüm bulunması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans’ın açılışında konuştu.

Bugün “gözlerinin tamamen açık bir şekilde” önlerindeki zorlukların farkında olduklarını dile getiren Guterres, İsrail-Filistin meselesinin “umutları, diplomasiyi, sayısız kararı ve uluslararası hukuku boşa çıkararak” nesiller boyunca sürdüğünü anımsattı.

Guterres, ihtilafın hala can almaya, gelecekleri yok etmeye ve hem bölgeyi hem de dünyayı istikrarsızlaştırmaya devam ettiğini dile getirdi.

Diğer taraftan bu ihtilafın sürmek zorunda olmadığına işaret eden BM Genel Sekreteri Guterres, “Çözüm mümkün. Bunun için siyasi irade ve cesur bir liderlik gerekiyor. Aynı zamanda bunun için gerçeğin farkında olmak gerekiyor. Gerçek şu ki bir dönüm noktasındayız. İki devletli çözüm her zamankinden daha uzak.” ifadelerini kullandı.

– “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi meşrulaştırılamaz”

Guterres, “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi ve açlığa mahkum edilmesi hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz.” dedi.

Gazze’de on binlerce sivilin öldürüldüğünü, işgal altındaki Filistin topraklarının parçalandığını söyleyen Guterres, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Sahadaki demografik yapının değiştirilmesi, herhangi bir inandırıcı siyasi ufkun bulunmaması ve geçen hafta Knesset’te oylanan bir bildirgede ifade edilen, işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhakına yönelik destek. Açık olalım, işgal altındaki Batı Şeria’nın adım adım ilhak edilmesi yasa dışıdır. Buna son verilmelidir. Gazze’nin topyekun yıkımı kabul edilemez. Buna son verilmelidir. İki devletli çözümü sonsuza dek baltalayacak tek taraflı eylemler kabul edilemez. Buna da son verilmelidir. Bunlar münferit olaylar değildir. Orta Doğu’da barışın yapı taşlarını söken sistematik bir gerçeğin parçasıdır. Ancak tam da bu karanlık tablo nedeniyle iki devletli çözümü hayata geçirmek için daha fazlasını yapmalıyız.”

– “Konferans vazgeçilmez bir fırsat teşkil ediyor”

Guterres, bugünkü konferansın “nadir ve vazgeçilmez” bir fırsat teşkil ettiğini ve “iyi niyetli bir retorik alıştırmasına” dönüşmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Konferansın, işgalin sona erdirilmesine ve uygulanabilir bir iki devletli çözüm yönündeki ortak hedefin hayata geçirilmesine yönelik geri dönüşü olmayan ilerlemeyi sağlayacak bir dönüm noktası olabileceğini kaydeden Guterres, “İki devletli çözüm, uluslararası hukuka dayalı, bu Genel Kurul tarafından onaylanmış ve uluslararası toplum tarafından desteklenen tek çerçevedir.” dedi.

Guterres, tüm taraflarca tanınan, bağımsız, birbirine bitişik, demokratik ve egemen iki devletin uluslararası topluma tam olarak entegre olmasını sağlayan bu çerçevenin İsrailliler ile Filistinliler arasında adil ve kalıcı bir barışa giden tek güvenilir yol olduğunu belirterek, bunun da daha geniş Orta Doğu’da barışın vazgeçilmez bir koşulu olduğunu ifade etti.

İsrail, Filistin ve diğer ülkelerin bu yolda zor kararlar almak zorunda kalacağına işaret eden BM Genel Sekreteri, “Tüm taraflardan cesur ve ilkesel bir liderlik gerekecek. Biz burada bu çabayı teşvik etmek ve desteklemek için bulunuyoruz. İsrail ve Filistin halkı ile tüm insanlık için hayati önem taşıyan bu davayı ilerletmek üzere bir araya geldiğiniz için teşekkür ederiz.” dedi.

Devamını Oku

Dünya

Yunanistan’da Çuha adasındaki yangında 2 köy boşaltıldı

Published

on

By

Yunanistan’ın Çuha adasında bugün çıkan yangın, geçen hafta başından bu yana devam eden çöl sıcaklıklarının etkisiyle devam ediyor.

Sivil Koruma Genel Sekreterliği, bölgede bulunanların cep telefonlarına gönderdiği acil kodlu mesajda Çuha Adası’nda orman yangını olduğunu duyurdu. Mesajda, Ada’nın Mitata ve Viaradika köylerinde yaşayanların Paliapoli sahiline gitmesi istendi.

Çuha Adası’nda 26 Temmuz’da da orman yangını çıkmıştı. Yangın dün kontrol altına alınana kadar 26 bin 880 dönüm arazi tahrip olmuştu.

Devamını Oku

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında son 24 saatte 100 Filistinli hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 100 artarak 59 bin 921’e yükseldi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Açıklamada, son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 100 ölü ve 382 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 8 bin 755 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 33 bin 192 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 59 bin 921’e, yaralıların sayısının 145 bin 233’e yükseldiği bildirildi.

Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 25 kişinin hayatını kaybettiği, 237 kişinin yaralandığı, 27 Mayıs’tan bu yana yaşamını yitirenlerin sayısının 1157’ye, yaralıların sayısının da 7 bin 758’e ulaştığı aktarıldı.

İsrail’in açlığa mahkum ettiği Gazze Şeridi’nde son 24 saatte 1’i çocuk 14 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiği, açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 88’i çocuk 147 kişiye çıktığı bildirildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam