Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Rum tarafının muhatabı Türkiye Cumhuriyeti değil, Kıbrıs Türk tarafıdır”

Published

on

Cumhurbaşkanlığı tarafından Rum Lider Anastasiadis’in dünkü açıklamalarına tepki gösterilerek, “Rum tarafının muhatabı Türkiye Cumhuriyeti değil, Kıbrıs Türk tarafıdır” denildi.

Rum lider Anastasiadis dün yapmış olduğu bir açıklamada, diğer şeyler yanında, diyalog için “Türkiye’nin hiçbir ön koşulunu kabul etmeyeceğini, bunun için gerekli zeminin var olduğunu” iddia etmişti.

Konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı’ndan yazılı bir açıklama yapılarak, şu ifadeler kullanıldı:

‘Her şeyden önce Rum tarafının muhatabı Türkiye Cumhuriyeti değil, Kıbrıs Türk tarafıdır. Rum tarafının Türkiye’yi muhatap gösterme gayreti, kendilerini Kıbrıs’ın tek egemeni, Kıbrıs Türk halkını ise işgalleri altındaki gayrı meşru sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne tabi bir azınlık olarak görmelerinin bir yansımasıdır ve Kıbrıs sorununun çözümlenememesinin temel nedeni budur. Kıbrıs’ta çözüm ve uzlaşı tarafların birbirlerinin muktesep/mündemiç haklarına saygı göstermesi, bunun kabulü ve uygulamada da görlmesi üzerine yapılacak resmi müzakereler sonucunda gerçekleştirilebilir. Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs’ın tümünün egemeni olduğu iddiaları devam ettiği sürece Kıbrıs Türk tarafı da kendi egemen eşit haklarını korumak için gereğini yapmaya devam edecektir.

İkinci olarak, BM Genel Sekreteri Guterres 29 Nisan 2021 tarihinde Cenevre’de gerçekleştirilen 5 artı BM gayrı resmi görüşmeleri sonunda yaptığı açıklamada “yeterli ortak zemin” olmadığını açıklamış, ancak çabalarını sürdüreceğini söylemiştir. Bu açıklamaya rağmen, Sayın Anastasiadis’in gerekli ortak zemin’in var olduğunu açıklaması, Genel Sekreter’in bu açıklamasıyla da çelişmekte olup en hafif tabiriyle bir aldatmacadır.

Üçüncü olarak bizim dile getirdiğimiz egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü ilkeleri ön koşul değil, eşit mündemiç hakkımızdır (equal inherent rights). Kıbrıs Türk tarafı Rum tarafının sahibi olduğunu iddia ettiği ve kullandığı bütün haklara sahiptir. Buna ayrı, bağımsız ve egemen bir Devlet olma hakkı da dahildir.

Son olarak, Kıbrıs müzakerelerinde ön koşul aranıyorsa, bu da Kıbrıs Türk tarafına dayatılmaya çalışılan, Kıbrıs Rum tarafının gasp ettiği “Kıbrıs Cumhuriyeti” sıfatıdır. Her türlü hukuki, siyasi ve fiili dayanaktan yoksun olan bu sıfat, halihazırda görüşmelerin önündeki en büyük engeldir. Kıbrıs Türk tarafının bu ön koşulu kabul etmesi söz konusu değildir.’

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bazı polis müdürü ve polis müdür muavinlerinin görev yerleri değişti

Published

on

By

Polis Hizmetleri Komisyonu kararı ile bazı polis müdürü ve polis müdür muavinlerinin görev yerleri değişti.

Buna göre, 21 Temmuz 2025 tarihinden geçerli olmak üzere beş polis müdürü ve 10 polis müdür muavini, yedi polis başmüfettişi, bir polis müfettişi ve iki polis memurunun görev yerleri değiştirildi.

1752855272285Polis NAKİLLER

Devamını Oku

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı ile KTSO arasında meslek liselerinde işbirliğini artırmaya yönelik protokol…

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürlüğü ile Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) arasında meslek liselerinde iş birliğini artırmaya yönelik protokol imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Bakanlıkta düzenlenen törende, protokole Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Gülşen Hocanın ve KTSO Başkanı Ali Kamacıoğlu imza koydu.

Protokolle, öğrencilerin işletmelerde beceri eğitimi almaları, KTSO’ya bağlı iş yerlerine yerleştirilmeleri ve öğretmenlerin oda faaliyetlerine katılımının hedeflendiği kaydedildi.

Bakan Çavuşoğlu, üretim odaklı ve sahaya dayalı bir mesleki eğitim modeli hedeflediklerini belirterek, protokolün istihdam odaklı eğitime katkı sağlayacağını ifade etti.

KTSO Başkanı Kamacıoğlu ise meslek liselerine verdikleri öneme dikkat çekerek, yerel iş gücünün artırılması adına yapılan iş birliklerinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

CTP’den New York açıklaması…

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), 16-17 Temmuz tarihlerinde New York’ta, BM Genel Sekreteri’nin himayesinde ve garantör ülkelerin de katılımıyla gerçekleştirilen toplantının, Kıbrıs sorununun çözümüne dair herhangi bir ilerleme sağlanamadan tamamlanması yanında günlük hayata dair de herhangi bir katkı yapmadığını savundu.

Partiden yapılan yazılı açıklamada, söz konusu toplantıda Kıbrıs sorununun özüne dair hiçbir başlığın gündeme gelmemiş olması “Ciddi bir siyasi eksiklik” olarak değerlendirildi.

CTP açıklamasında şunlara yer verildi:

“On yıllardır çözülemeyen bir meselenin, çözüm vizyonu ve hedefi temelinde değil, çözümsüzlüğün yol açtığı günlük sorunlar etrafında ele alınması, yalnızca mevcut statükonun yeniden üretilmesine hizmet etmektedir. Bunu bir ‘çözüm arayışı’ olarak sunmak ise gerçeğin ve ihtiyacın çok ötesindedir.

Her iki toplumun günlük yaşamına doğrudan katkı yapabilecek yeni geçiş noktaları gibi insani konularda dahi en küçük bir ilerleme sağlanamamış olması, kısır döngünün artık kırılması gerektiğini bir kez daha göstermiştir.

Bu tablo, BM’nin, tarafları çözüm yönünde cesaretlendirmekten uzaklaştığı ve statükoyu yöneten bir pozisyona sürüklendiği izlenimini de güçlendirmektedir. Oysa BM’nin temel görevi BM zemininde geçmiş yakınlaşmalar ve kararlar temelinde; iki kurucu devlete dayalı, iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliği esas alan bir yapının tesisini hedefleyen çözüm vizyonu doğrultusunda taraflar arasında müzakere zeminini yeniden oluşturmak ve bu süreci garantör ülkelerin de yapıcı iş birliği çerçevesinde teşvik etmektir.

Bu yolda, CTP’nin ortaya koyduğu yeni yöntemler bu tıkanıklığı açma konusunda önemli adımlar içermektedir.

Herhangi farklı bir yaklaşım, özellikle Kıbrıslı Türklerin hak ettiği refaha ulaşmasını engellemekten başka bir işe yaramayacaktır.

CTP olarak bir kez daha vurguluyoruz ki; bu temelde yapılacak müzakereler neticesinde ulaşılacak çözüm, Kıbrıslı Türklerin uluslararası hukuk içinde hak ettiği yeri almasının ve Adanın tümü üzerindeki meşru haklarına erişmesinin tek yoludur.”

Devamını Oku

Trending

Reklam