Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu BRT’de özel yayına katıldı

Published

on

Fetullahçı Terör Örgütü’nün Türkiye’deki hain darbe girişiminin 8’inci yıldönümü nedeniyle, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu BRT’de Manşet+ Özel Yayını’na katıldı, önemli açıklamalarda bulundu.

Büyükelçi Feyzioğlu, Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak anılan bu güne gelinmesinde yaşanan süreci değerlendirerek, öncelikle BRT’nin yerinin kendileri için çok ayrı olduğunu ifade ederek, 15 Temmuz 2016’nın bir günlük bir mesele değil, on yıllarca süren bir hazırlık ve sürecin sonucu olduğunu belirtti.

15 Temmuz’un kalkışanların, “Çelik gibi bir iradeye çarparak parçalanmaları” açısından anlamlı bir gün olduğunu kaydeden Feyzioğlu, bunu FETÖ’nün yaptığının bilindiğini, öncesinde ise sinsi bir planla paralel devlet yapılanması tasarladıklarını, bu amaç uğruna da adım adım ilerlediklerini anlattı.

Büyükelçi Feyzioğlu, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalayıp kendi aralarında paylaşmak isteyen ülkelere karşı Ulu Önder Atatürk’ün milli bir mücadele verdiğini, Sevr’i dayatan güçlerin de bölgede ve dünyada yüzlerce yıllık planlarla hareket ettiğini hatırlattı.

“Sevr Anlaşması Türkiye tarafından çöpe atılmakla birlikte, tasarlayıcıları tarafından atılmamıştır” diyen Feyzioğlu, tasarlayanların hedeflerinin hep aynı olduğunu belirtti.

“Kuklalar değişse de kuklacılar aynıdır” diyen Büyükelçi Feyzioğlu, ipleri tutan güçler aynı olduğu için aynı hedefe yönelik çalıştıklarını söyledi.

FETÖ’nün Türkiye’deki yapılanmanın kırıldığını, ancak dışarıda kuklacı ile irtibat halinde çalıştığının görüldüğünü ifade eden Feyzioğlu, PKK ve FETÖ’nün hedeflerinin aslında aynı olduğunu, 5’inci kol faaliyetlerinin de bunun bir parçası olduğunu kaydetti.

Kendisinin de bu yapılanmalara karşı verdiği mücadele nedeniyle hedefte olduğunu ve bunu şükürle karşıladığını dile getiren Feyzioğlu, 15 Temmuz’da başarılı olunsaydı, Türkiye’de, KKTC’de ve bölgede neler olabileceğini anlattı.

Eğer başarılı olunsaydı, ülke yönetiminin ele geçirileceğini ve ele geçirilen siyasi güçle Sevr’in yeniden yazılıp imzalanmış olacağını kaydeden Feyzioğlu, terörle mücadele değil, müzakere denileceğini ve daha bunun gibi birçok uygulamanın daha söz konusu olacağını söyledi.

Aynı mentalitenin “Kıbrıs’ın kuzeyinde bizim ne işimiz var” diyeceğini, garantörlüğün de çağdışı olduğunu ve AB’de olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantisinden bahsedeceğini belirten Feyzioğlu, o devletlerin 1963-1974 arasında yaşananlara karşı kılını kıpırdatmayarak, sesini çıkarmadığını anımsattı.

Asimilasyon yoluyla 5-10 yıl içinde Kıbrıs Türklerine de hedefledikleri uygulamaları yapabileceklerini dile getiren Büyükelçi, Libya, Karabağ ve Azerbaycan’daki mücadelelerin de yine aynı bakışla Türkiye yüzyılı için yapıldığını söyledi.

Kalkışma başarılı olmuş olsaydı, Ankara’da büyük bir silahlı mücadelenin başlamış olacağını, doğu ve güneydoğunun karışmış olacağını, PKK’nın da harekete geçeceğini, Karadeniz’den Hatay’a bir hat çekeceğini ve Sevr’in adım adım geleceğini kaydeden Feyzioğlu, olası senaryolardan örnekler verdi.

Büyükelçi Feyzioğlu, “Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın olağanüstü liderliği ve cesareti ile Türk milleti; polisi ve askeriyle kenetlendi, 24 saati geçmeden de darbecileri boğdu” diyerek, “Türk milleti birlik ve beraberlik içinde olduğu zaman başaramayacağı yoktur, tarihte de örnekleri vardır” vurgusu yaptı.

Bu birlik ruhunun Türkiye ve KKTC’yi koruduğunu, aynı ruhun diğer ülkelerdeki mazlumların haklarını da koruyan bir konumda olduğunu ifade eden Feyzioğlu, “Bugün Mustafa kemal Atatürk yaşasaydı zaten yapılanlar onun hayalleriydi” dedi.

15 Temmuz 1974 darbesini de anımsatan Feyzioğlu, darbecilerin o gün adayı Yunanistan’a bağlamak için sabırsız davrandığını, 20 Temmuz Harekatı’na Barış Harekatı denmesinin boş bir tanım olmadığını, adaya toptan barışı getirdiğini belirtti.
Mutlu Barış Harekatı’na Güney’de başka bir gözle bakıldığını ve tarihin çarpıtıldığını da dile getiren Feyzioğlu, 20 Temmuz’un ada soykırımın bittiği gün olduğunu, Kıbrıs sorununun çözüldüğü, Kıbrıs Türklerinin yaşam hakları ve geleceklerinin kurtulduğu kutlu bir gün olduğunu söyledi.

“50 yıldır bu ada barış var, 50 yıl önce köyler basılmadı mı, kadın ve çocuklar katledilmedi mi, insanlar bir çıkınla varlarını yoklarını bırakıp büyük şehirlere sığınmadı mı.. 50 yıldır kendi devletleri, yönetimleri ve gelecekleri var” diyen Feyzioğlu, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın vasiyeti olan “Kendi Devletinize Sahip Çıkınız” sözünü anımsattı.

Büyükelçi Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliği ve iki devletli eşit uluslararası statünün kabulü yönündeki çözüm politikasının dünya tarafından da görüldüğü takdirde, bu adanın bir refah adası haline dönüşeceğini, ancak güneyin bu kendi eliyle engellediğini belirtti.

Kıbrıs Türklerinin refahı ve geleceğinin güvence altında olunmasından sorumlu olan Türkiye’nin bu yolda çalışmaya devam edeceğini de kaydeden Büyükelçi Feyzioğlu, “KKTC; Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünce ve hisleri anlayarak yolunda ilerleyen Türkiye’nin ve büyük Türk Dünyası’nın Doğu Akdeniz’deki kalesidir” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Öğretmenler Sınav Değişiklik Tüzüğü Danışma Kurulunda oyçokluğu ile kabul edildi

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Danışma Kurulu öğleden sonra Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu başkanlığında tüzük konusunda toplantı gerçekleştirdi.

Toplantıya Maliye Bakanı Özdemir Berova, Maliye Bakanı Özdemir Berova, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Kıbrıs Türk Orta Eğitim ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası yetkilileri katıldı.

Öğretmenler Sınav Değişiklik Tüzüğü Danışma Kurulunda oyçokluğu ile kabul edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dipkarpaz-Manastır yolunda asfaltlama çalışmaları başladı

Published

on

By

Dipkarpaz-Manastır yolunda asfaltlama çalışmaları başladı. Başbakan Ünal Üstel, bölgeye giderek, çalışmaları yerinde inceledi.

18 kilometre uzunluğundaki yolda yenileme çalışmaları sürüyor. Yer yer 6-8 metre genişletilecek yolun manastır tarafından asfaltlamasına dün başlandı.

İnceleme ziyaretinde, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, YDP Milletvekili Talip Atalay, Erenköy-Karpaz Belediye Başkanı Hamit Bakırcı, Mehmetçik-Büyükkonuk Belediye Başkanı Fatma Çimen Tuğlu, İskele Kaymakamı Ertuğrul Toroslu ve diğer yetkililer de yer aldı.

[image id=”1102319″ class=”center” size=”full”

Başbakan Ünal Üstel burada yaptığı açıklamada, “Ne mutlu bizlere ki bugün hep birlikte yolun asfaltının dökülmesine şahitlik ediyoruz” diyerek, yolun yapılacağı açıklandığında sosyal medyada çok yorumlar yapıldığını hatırlattı.
Hükümetin haftaya üç senesini dolduracağını ifade eden Üstel, “Üç senede halkımıza ne söz verdiysek hepsini bir bir yerine getirmenin gururunu yaşıyoruz. Bu hükümetimizin başarısı” dedi.

Dipkarpaz Manastır yolunun yenilenmesinin 2012’lerden beri konuşulduğuna işaret eden Üstel, istimlak problemlerinden dolayı bugünlere kadar gelindiğini söyledi. Bugüne kadar istikrarsız hükümetler kurulduğunu ifade eden Üstel, “Biz önce dedik ki ülkemizde siyasi istikrarı koruyacağız, o doğrultuda ekonomik istikrarı sağlayacağız” dedi.

Yarım kalan projelerin tamamlanması, halkın beklediği reformlar, sağlıkta iyileşmeler, turizmde dev adımlar ve ülke için master planları hedeflerine dikkat çeken Üstel, üç sene içerisinde her sene ne söz verdilerse yaptıklarını söyledi.

Dipkarpaz Manastır yolunun o sözlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Üstel, “Önemli olan sözümüzün yerine gelmesi, bölgede yaşayan insanımızın daha çağdaş daha güvenli bir yolda seyahat etmesi” dedi.

Karpaz bölgesinin ülkenin en gözde yerlerinden bir tanesi olduğunu söyleyen Üstel, Apostolos Andreas Manastırı’nın Hristiyan aleminin uğrak yerlerinden biri olduğunu kaydetti, “Her ülkeden ziyaretçileri alan bir yer” dedi.

Manastır bölgesindeki esnafın da ziyaretçilere satış yaparak, hayatlarını idame ettirdiklerini ifade eden Üstel, yolun KKTC’nin dünyaya tanıtımında fayda sağlayacağını söyledi.

Her ilçeye eşit mesafede olduklarını kaydeden Üstel, her işi bir anda çözmenin kolay olmadığını belirtti. Görevi devraldıklarında sorunların dağ olduğunu ifade eden Üstel, bu dağın büyük bir kısmının yarım kalan projeler ve ihtiyaç olan reformlar olduğunu söyledi.

Seçime kadar yola devam edip, halkın mutluluğu için ne gerekirse hayata geçireceklerini ifade eden Üstel, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan İktisadi Mali İş birliği protokolleri ile kendilerine ayrılan kaynakları altyapı için kullandıklarını vurguladı.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve hükümetine teşekkür eden Üstel, yolun ülkeye hayırlı olmasını temenni etti.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da, yol yapımında önemli bir aşama olan asfaltlama çalışmalarının başladığını belirterek, Başbakanın yolun her aşamasını takip etmek istediğini söyledi ve hassasiyeti dolayısıyla kendisine teşekkür etti.

Geçmişte kendilerini eleştiren iki belediye başkanına asfaltlama çalışmasına şahitlik ettikleri için teşekkür eden Arıklı, “Herkesin bilmesi gereken şey bu hükümet bir şeye söz veriyorsa, o sözü mutlaka yerine getiriyor. Onun için rahat olun. Ne söz verdiysek o söz yerine gelecek” dedi.

Hükümetin, bunca yıldır yapılamayan birçok şeyi yaptığını dile getiren Arıklı, Manastır-Karpaz yolunun en kısa sürede biteceğini vurguladı. Arıklı, emeği geçen herkese teşekkür etti.

Erenköy-Karpaz Belediye Başkanı Hamit Bakırcı da, 19 gün önce yol çalışmaları için çalışmalara başladıklarını, dün de asfalt kısmına geçtiklerini belirtti.

Buradaki en büyük sıkıntının öğleden sonra trafiğin kapanması olduğunu ifade eden Bakırcı, bu hafta sonuna kadar hem esnaftan hem de vatandaşlardan sabır istediklerini, hafta sonuna kadar asfaltın kapıya kadar olan kısmının biteceğini, yolun trafiğin kapanmayacağını belirtti.

Erenköy-Karpaz Belediye Başkanı Hamit Bakırcı, “Ben çalışmaların gayet hızlı olduğunu görüyorum” diyerek, ekibe teşekkü etti. Bu yolun kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Bakırcı, “Önemli olan ülkenin turizmine, bölge insanının refahına katkı olmasıydı” diyerek, Başbakan ve bakanlara teşekkür etti.

Karpaz-Kaleburnu bağlantı yolunun da sıkıntılı bir durumda olduğunu ifade eden Bakırcı, Avtepe’ye kadar dökülen yolun bağlantısı da Zaferburnu’na bağlanırsa güzel günlerin kendilerini bekleyeceğini söyledi.

Arıklı’nın eleştirisine de yanıt veren Bakırcı, yolun yapılmayacağı ile ilgili bir kaygılarının olmadığını dile getirerek, “Aralık ayında yolun açılışı yapılacaktı ve bugün bitmiş olacaktı” diyerek, turizm sezonunda olduklarına dikkat çekti.

Taşyapı İnşaat Proje Müdürü Bülent Doruk da, 19 gün önce başlatılan çalışmanın dün itibarı ile asfaltlamaya döndüğünü ifade ederek, cuma gününe kadar yolun iki kilometrelik kısmını tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Doruk, günlük yaklaşık 500 metrelik bir asfaltlama yapabildiklerini dile getirdi.

Elyas Akçam ve Kerem Sönmez isimli vatandaşlar da, yolun yenilenmesinden dolayı memnuniyetlerini belirterek, “Burası dünyanın ayak bastığı yer” vurgusu yaptı, emeği geçenleri teşekkür etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:İlacın vatandaşa ulaştırılmasını sağlayan eczacılar, sağlık hizmetlerinin önemli ve hayati unsurlarından biridir

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 14 Mayıs Eczacılık Günü nedeniyle mesaj yayımladı.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar mesajında şunları kaydetti:

 

“Eczacılık, sağlık hizmetlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Sağlık sektörünün önemli bir unsuru olan ilacın, üretimini ve vatandaşlara ulaştırılmasını sağlayan, kendini tüm insanlığın sağlığını düşünmeye adayan, sağlık hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan eczacılık, özveri ve gayret içerisinde sürdürmekte olan sağlık hizmetlerinin ve sağlık endüstrisinin en önemli ve hayati unsurlarından biridir. Eczacılığın sağlık alanında taşıdığı hayati önemin yanı sıra, ekonominin de en önemli sektörlerden biri durumunda olduğu unutulmamalıdır.

 

Kendini bu mesleğe adamış eczacılarımızın toplum sağlığının korunması ve iyileştirilmesi adına büyük bir sorumluluk bilinciyle hizmet vermesi gerekmektedir.

Devletimiz insan yaşamında ve ekonomide son derece önemli bir yere sahip olan değerli eczacılarımızın çalışma koşullarını iyileştirmek adına ilgili paydaşlarla var gücüyle çalışmakta ve çalışmaya devam edecektir.  

 

Türkiye’de ilk akademik eczacılık eğitiminin verildiği Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane’nin kuruluş yıl dönümü olan 14 Mayıs, Türkiye’de ve ülkemizde kutlanmakta olup Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane’nin kurulduğu günden günümüze eczacılık alanında gelinen bilimsel nokta nettir ve yadsınamaz. 

 

Bizler eczacılık eğitiminin asırlar öncesine dayanan basta eczacılık olmak üzere birçok alanda dünya bilimine ışık tutan ve gelişimine yön veren bir medeniyetin mensupları olduğumuzu unutmamalıyız. 

Bu vesileyle varlıklarının pek çok övgüyü hak ettiğini düşündüğüm fedakâr eczacılarımızın 14 Mayıs Eczacılık Günü’nü kutlarım.”

Devamını Oku

Trending

Reklam