Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: “Azerbaycan-KKTC ilişkilerinin giderek gelişmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Diaspora Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Valeh Hacıyev, Azerbaycan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ehliman Emiraslanov, Azerbaycan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Üyesi Fatma Yıldırım, Azerbaycan-KKTC Parlamentolararası Dostluk Grubu Üyesi Musa Quliyev ve Azerbaycan-KKTC Parlamentolararası Dostluk Grubu Üyesi Hikmet Babaoğlu’nun yer aldığı Azerbaycan heyetini kabul ederek görüştü.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde KKTC’de bulunan Azerbaycan heyetini kabul eden Tatar, Azerbaycan ile KKTC’nin arasındaki münasebetlerin gelişmesinden büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

Azerbaycan ziyaretine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle Şuşa’da yapılan Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında KKTC olarak yerlerini aldıklarını anımsattı.

“Bağımsız bir Türk devleti olarak bayrağımızla orada yer almamız bütün dünyaya mesaj olarak gitmiştir.” diyen Tatar, Azerbaycan’ın KKTC’nin yanında olması, Azerbaycan ile ilişkilerin geliştirilmesi ve Türk Devletleri Teşkilatı’nda KKTC’nin yerini almasının önemine vurgu yaptı.

Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs Türklerine büyük haksızlık yaptığını, Kıbrıs’ta iki ayrı halk olduğunu belirten Tatar, “Kıbrıs Türkleri en az Kıbrıs Rumları kadar meşrudur, egemendir. Kendi geleceğini tayin etme hakkına sahiptir. “1963’te silah zoruyla Kıbrıs Türklerini devletin dışına iten Rum tarafının yaptığı haksızlık herkesin malumudur.” dedi.

60 yıldır Rum tarafının tanınmış bir devlet olurken Kıbrıs Türklerinin tanınmamış olmasının büyük haksızlık olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının tek taraflı olarak AB’ye üye olmasının da Kıbrıs Türklerine yapılan başka bir haksızlık olduğunu kaydetti.

“Bizler davamıza inanmış yürekli insanlar olarak Anavatan Türkiye’nin her zaman için bize olan desteği ve şimdi sizlerin bizlere yakınlaşması, sizlerin bize verdiği destek bize güç vermektedir.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e Kıbrıs Türklerine göstermekte olduğu yakınlık dolayısıyla teşekkürlerini ve minnet duygularını iletti.

Şuşa’da yapılan tarihi toplantıda KKTC Cumhurbaşkanı olarak yer almasının büyük önem arz ettiğini yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin haklı mücadelesinde dost ülkeler tarafından daha da destek bulacağına inanç belirtti. “Can Azerbaycan’daki 44 günlük savaşta hep dualarımız sizinleydi. Karabağ topraklarının azat edilmesi tekrar Azerbaycan’a bağlanabilmesi, benim de ziyaret ederek bu verilen mücadeleyi görmem beni çok mutlu etmiştir.” ifadelerini kullanan Tatar, “bir millet, üç devlet” bilinciyle Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümünde Azerbaycan heyetini kabul etmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Azerbaycan-KKTC Parlamentolararası Dostluk Grubu kurulması kararından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ilişkilerin karşılıklı olarak gelişmeye devam edeceğini, milletvekillerinin karşılıklı ziyaretleri ve dostluk gruplarının yakınlaşmasının halkların yakınlaşması olduğunu kaydetti.

Diaspora Devlet Komitesi Başkanı Valeh Hacıyev de konuşmasında, Cumhurbaşkanı Tatar’a Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in hürmet ve selamlarını ileterek, Azerbaycan heyetini kabul etmesinden dolayı teşekkür etti.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50.yıl dönümünde KKTC’de bulunmaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Hacıyev, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin gelişmesi için yapılan çalışmalardan memnuniyet duyduğunu söyledi. Eski Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in döneminde 1997 yılında KKTC temsilciğinin Azerbaycan’da açıldığına işaret eden Hacıyev, Haydar Aliyev’in Türk dünyasının ve Türk devletlerinin birliğine büyük önem verdiğini anımsattı. Hacıyev, KKTC’nin de bu birliğin ayrılmaz parçası olduğunun altını çizerek, Türk birliğinin önemini içeren siyasetin bugün de devam etmesi ve KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinde yer almasının önemine işaret etti.

Azerbaycan – KKTC Milli Meclisi Dostluk Grubu’nun kurulmasını tarihi bir olay olarak değerlendiren Hacıyev, Azerbaycan-Türkiye-KKTC arası dostluk gruplarının olumlu görüşmeler ve ilişkiler geliştirdiklerini söyledi ve KKTC devlet makamlarının Azerbaycan’a ziyaretlerinin gerçekleşmesini de büyük memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Hacıyev, “Gardaşlarımızın en aziz bayramını tebrik etmek için buraya gelmekten büyük memnuniyet duyuyor sizi tebrik ediyoruz. Bu bayram sadece sizin değil, tüm Türk dünyasının bayramıdır” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı ve Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, BRT’de yayınlanan Manşet+ programında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Demokrat Parti Kurultayı’nın adeta bir seçim havasında geçtiğini belirten Bakan Ataoğlu, katkı koyan herkese teşekkür ederek, partinin 1992’de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın önderliğinde Dokuzlar Hareketi’nin devamı olarak kurulduğunu anımsattı.

“Demokrat Parti geçmişten bugüne gücünü gösterdi”

Demokrat Parti’nin kuruluşundan bu yana her seçim öncesinde çeşitli dedikodularla yıpratılmaya çalışıldığını söyleyen Bakan Ataoğlu, “Tüm bunlara rağmen Demokrat Parti, bir kez daha dimdik ayakta olduğunu göstermiştir. Demokrat Parti geçmişten bugüne nasıl geldiğini herkese kanıtladı” dedi.

‘’Öncelik ekonomi ve ülke sorunlarının çözümü’’

Partisinin her koşulda seçime hazır olduğunu vurgulayan Bakan Ataoğlu, önceliğin ülke sorunlarının çözümü ve ekonomik çarkların dönmesi olduğunun altını çizdi. Erken seçim tartışmalarına da değinen Ataoğlu, genel seçimlerin ancak bütçenin geçirilmesinin ardından yapılması gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandıklarını dile getiren Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, “Destekleme kararı aldığımız aday için sahadayız. Çalışmalarımız bizi 19 Ekim’e odakladı. Bu sürecin ardından erken genel seçim gündeme gelmelidir” ifadelerini kullandı.

2026 Aralık’ta yapılacak yerel seçimlere dikkat çeken Bakan Ataoğlu, iki seçimin peş peşe gelmemesi için genel seçimlerin daha önceye alınmasının gerekli olduğunu söyledi. Erken seçimin, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından, bütçenin hayata geçirilmesiyle birlikte, ekonomiyi sarsmayacak bir tarihte yapılması gerektiğini belirtti.

“Meclis, halka dokunan yasalar için çalışacak”

Meclis gündemine ilişkin de mesaj veren Bakan Ataoğlu, hükümet ve muhalefetin uzlaşıyla insanlara dokunan yasaları geçirmek için çalışacağını ifade etti. Ayrıca, genel seçimde ülke geneli karma oy yerine “6 bölgeli sistem” önerilerini gündeme getireceklerini açıkladı.

‘’Turizmde teşvik ve büyüme hedefi’’

Turizm ve çevre alanındaki çalışmalara da değinen Bakan Ataoğlu, bakanlığa bağlı dairelerin başarılı projeler yürüttüğünü söyledi. Uçak seferlerinde yaşanan azalmaya karşı 1 Mayıs’tan itibaren teşvik uygulamasına geçtiklerini hatırlatan Bakan Ataoğlu, önümüzdeki yaz turizmde ciddi bir artış beklendiğini dile getirdi.

“Turizm ekonominin lokomotifi”

Turizmin, bütçe açığını kapatan ve ekonomiyi ayakta tutan lokomotif sektör olduğunu vurgulayan Bakan Ataoğlu, “Turizmde çalışmak isteyen herkese uygun iş imkânı vardır. Üretici de kaliteli ürün sunduğu sürece, bu sektör her ürünü almaya hazırdır” diyerek sektöre sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “Bekirpaşa Lisesi ve Atatürk Meslek Lisesi’nde iki öğrenci başörtüsü ile okula gönderildiği” gerekçesiyle bu okullarda öğretmenlerin eylemde olduğunu belirtti.

KTOEÖS’ten yapılan açıklamada, gerekirse grev hakkı da kullanılacağı ve var olduğu ileri sürülen “dayatmalara” karşı direnişin süreceği kaydedildi.

Anayasa ve yasalara bağlı, nitelikli, bilimsel ve laik eğitim için mücadeleye devam edileceği ifade edilen açıklamada, tüm toplum öğretmenin mücadelesine destek vermeye, kamusal eğitime, geleceğe ve çocuklara sahip çıkmaya davet edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

TAM Parti Kurucu Başkanı Serdar Denktaş, katıldığı bir canlı yayında, cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’a desteğinin “federasyoncu oldu” şeklinde yorumlanmasını eleştirerek, bu propagandanın bir rezalet ve cahilce bir yaklaşım olduğunu söyledi. Denktaş, “Serdar Denktaş federasyoncu oldu diyorlar. Bu propaganda rezalettir. Bu cehalet bizi bir adım ileriye götürmez. Tufan Erhürman, beş cumhurbaşkanı adayı arasından baktığımda bu makamda bizi en iyi temsil edebilecek dediğim kişidir bireysel olarak. Ben ne CTP’liyim, ne de CTP’nin özellikle Kıbrıs sorunu konusundaki tezine uyum sağlarım. Tam aksine diğer taraftaki siyasete daha yakın olmama rağmen, o siyasete giden yolun ve şoförün yanlış olduğunu düşünüyorum” dedi.

“ERHÜRMAN TÜRKİYE İLE ÇALIŞAMAYACAK BİRİSİ DEĞİL”

“Tufan Erhürman seçilirse kaos olur, çünkü Türkiye ile ilişkileri yürütemez” şeklindeki açıklamalara tepki gösteren Denktaş, “Ne münasebet, böyle bir açıklama olmamalı. Burada bir iradeyle, birisi cumhurbaşkanı seçiliyorsa Türkiye’de bu iradeye saygı duyar. Seçilen kişiye değil, iradeye saygı duyar. Burada seçilen kişi de Türkiye’deki iradeyle birlikte çalışır. Tufan Erhürman da çalışamayacak birisi değil” diye konuştu. Bu tarz bir algının Türkiye karşıtlığı doğuracağını belirten Denktaş, “Devlet dediğin şey bir sistemdir. Türkiye 85 milyonuyla bir bütün olarak Anadolu’dur bizim için. Kıbrıs sorunu Denktaş döneminde partiler üstü bir sorundu. Herkes böyle yaklaşırdı konuya. Umarım o noktaya gelir yeniden. Bizim orada seçilen iradeye elbette saygımız vardır. Orada seçilen iradeyle o karşılıklı istişare, saygı ve sevgiyle tarihsel ve kültürel bağlarımızı daha da güçlendirmenin yollarını bulmalıyız. Şu anda yaşanan durum ise tam tersidir. Şu andaki mevcut durum Türkiye karşıtlığına sürüklüyor insanımızı” dedi. “Ben ne Türkiye’ye vilayet, ne de Rum’a yama olmak isterim.” sözlerini yineleyen Denktaş, “Çünkü ben bu devlete gönülden inanan bir kişiyim. Keşke memleket iyi yönetilseydi de ben de bugün yeniden bu sorumluluğa soyunmasaydım. Çocuklarımın büyüdüğünü görmedim. Toruncuklarımın büyüdüğünü görmek isterdim ama ne yazık ki iyi veya kötü yönetim değil, yönetim yok ülkede” diye konuştu.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam