Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Zorlu Töre: Ülkemiz ve halkımız için Meclisi’mizin güçlü birlik içerisinde çalışacağına olan inancım tamdır

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, meclis başkanlığı seçimleri ve bu süreçte yaşanan gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Töre, 7 Ekim 2024 tarihinde başlayan başkanlık seçimlerinde dört tur oy kullanıldığını, fakat beşinci tura geçilmeden adaylıktan çekilme iradesi göstermemesine rağmen, yeni bir aday gösterilerek sürecin farklı bir yöne evrildiğini belirtti.

Töre’nin açıklamasına göre, ilk dört turda mecliste yeterli çoğunluk sağlanamamış ve seçim sonucuna ilişkin bazı hukuki tartışmalar yaşanmıştır. 10 Ekim 2024 tarihinde yapılan beşinci tur oylama sonrasında, oy cetvellerinde yapılan bir hata üzerine Töre, sonuçlara dair itirazını kayda geçirerek, konuyu Başsavcılığa taşımıştır. Başsavcılıktan gelen görüşte, seçim sonucunun anayasal çerçevede Cumhuriyet Meclisi tarafından karara bağlanması gerektiği belirtilmiştir.

Başkanlık Seçimi ve Sağlık Sorunları

Töre, seçim sürecinde yaşadığı yüksek tansiyon ve stres nedeniyle hastanede tedavi altına alınmış, ancak anayasal sürecin sekteye uğramaması için meclise geri dönerek başkanlık oylamalarına katılmaya devam etmiştir. Sağlığıyla ilgili olarak daha önce kalp ameliyatı geçirdiğini hatırlatan Töre, seçim sürecinin kendisi üzerinde fiziki yansımaları olduğunu vurguladı.

Hukuki Süreç ve İtirazlar

Başsavcılıktan gelen görüş doğrultusunda, beşinci turda salt çoğunluk aranmaksızın en fazla oyu alan adayın meclis başkanı seçilmesi gerektiği görüşünü paylaşan Töre, bu yönde birçok hukukçunun da aynı kanaatte olduğunu ifade etti. Ancak, partisinin başkanlık seçimlerinde yeni bir adayla yola devam etme kararına saygı duyduğunu belirtti.

Görev Süresinde Yapılan İcraatlar

Zorlu Töre, meclis başkanlığı süresince Türkiye Büyük Millet Meclisi ile imzalanan işbirliği protokolleri ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi’ne (TÜRKPA) gözlemci üye olarak kabul edilmesi gibi birçok önemli başarıya imza attıklarını kaydetti. Ayrıca, İngiliz ve Azerbaycan parlamenterleri ile kurulan dostluk ilişkilerini geliştirdiklerini ve bu kapsamda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni en iyi şekilde temsil ettiklerini vurguladı.

Teşekkür ve Veda Mesajı

Töre, meclis başkanlığı süresince kendisine destek veren milletvekillerine, meclis çalışanlarına ve ailesine teşekkürlerini sunarak, “Her platformda halkımıza hizmet etmeye devam edeceğim” dedi. Töre, aynı zamanda Ulusal Birlik Partisi’nin Lefkoşa milletvekili olduğunu hatırlatarak, halkının iradesine duyduğu saygıyı dile getirdi.

Başkan Töre, meclisin gelecek dönemde güçlü bir şekilde çalışacağına olan inancını ifade ederek, sürecin sağduyulu bir şekilde yürütülmesinin önemine dikkat çekti. Açıklamasını, “Gelecek dönemde de halkımız için çalışmaya devam edeceğim” diyerek tamamladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı “4. Ekoturizm Uzmanlar Grubu Toplantısı” Girne’de yapılıyor

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde yapılan (KKTC)Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) “4. Ekoturizm Uzmanlar Grubu Toplantısı” başladı.

Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı ile Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’nın ortak organizasyonunda ve Dışişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda düzenlenen toplantı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na üye ve gözlemci ülkelerin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşiyor.

Girne Accapulco Otel’de yer alan ve iki gün sürecek olan toplantı, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmalarıyla başladı.

Açılış konuşmalarını Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Ergül Tazeoğlu, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Turizm Tanıtma ve Pazarlama Dairesi Müdürü Mine Emiroğlu ve EİT Turizm Müdürlüğü Program Sorumlusu Hasan Tufan yaptı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tabipleri Birliği Genel Sekreteri İkiz:Susmamalı, ifşa etmeli, harekete geçmeliyiz

Published

on

By

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Sinem Şığıt İkiz, “Kadına yönelik şiddeti görmezden gelen, sessiz kalan, normalleştiren herkes bu suçun bir parçasıdır” dedi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle mesaj yayımlayan İkiz, düzenin değiştirilmesi için şiddete karşı topluca ses yükseltilmesi gerektiğini kaydetti.

Kadına yönelik şiddetle mücadelenin kapalı kapılar ardında yapılan konuşmalarla sınırlı kalmaması gerektiğini, şiddete tanık olan herkesin sessiz kalmayı bırakması gerektiğini belirten İkiz, “Toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmek, sadece kadınların değil, tüm toplumun görevidir. Çünkü şiddetle mücadelede başarısızlık, yalnızca kadınların değil, hepimizin kaybıdır. Artık susmamalı, ifşa etmeli, harekete geçmeliyiz” dedi.

-“Bugün şiddetin tüm biçimlerini konuşma günüdür”

Şiddetle mücadelenin farkındalık günüyle sınırlı kalamayacağını, harekete geçilmesi gereken bir dönemden geçildiğini belirten İkiz, şunları kaydetti:

“Bugün, yalnızca fiziksel şiddeti değil, sessizce normalleştirilen, göz ardı edilen veya görmezden gelinen tüm şiddet biçimlerini konuşma günüdür. Artık bu gerçeği kabul etmek zorundayız: Şiddet, sessiz kaldığımız her an güçleniyor.”

“Fiziksel şiddetle sınırlı kalmamalı; iş yerlerinde kadınların karşılaştığı baskıları ve zorbalıkları konuşmalıyız” diye konuşan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Sinem Şığıt İkiz, şunları da belirtti:

“Erkek meslektaşları ya da erkek yöneticiler tarafından dışlanan, karar alma süreçlerinden bilinçli olarak uzak tutulan kadınların mücadelesini görmezden gelemeyiz. Başarıları küçümsenen, sürekli eleştirilen, yetersiz gösterilen ya da bilerek işleri zorlaştırılan kadınlar yalnız değildir. Özellikle kadın sağlık çalışanlarının, zaman zaman hasta ve hasta yakınları tarafından erkek meslektaşlarıyla kıyaslanıp küçültücü yorumlara maruz kalmasının sessiz bir şiddet olduğunu kabul etmeliyiz.”

-“Bu sadece kadınların mücadelesi değil”

Dr. Sinem Şığıt İkiz, şunları da ifade etti:

“Bugün, anne olan bir kadının anneliğinin 40’ıncı gününde nöbet tutmaya zorlanmasını, bebeğini bırakıp çalışmak zorunda kalmasını, yasal düzenlemelerin kadını veya bebeği değil sistemi korumasını konuşmamız gerekiyor. Toplum baskısıyla ya ‘işinden feragat eden’ ya da ‘ihmalkâr’ olarak etiketlenen kadınların omuzlarına yüklenen bu ağır sorumluluğu artık fark etmeliyiz. Çocuk bakımını yalnızca kadının üzerine yükleyen, ebeveynlik izni kavramına yakından bile yaklaşmayan uygulamaları konuşmalıyız. Aynı şekilde, çalışma ortamlarında cinsiyetçi şakalar yapan ve bu kişileri sessizce dinleyerek aslında onunla iş birliği yapan yaklaşımlara da karşı çıkmalıyız. Bu sadece kadınların mücadelesi değil; toplumun her bireyinin yüzleşmesi gereken bir sorundur. İşçi, köylü, göçmen, ev işi yapan kadınlar, seks işçileri, çocuk ve yaşlı bakımıyla uğraşan kadınların yaşadığı sorunlar da yüzleşilmesi, tartışılması gereken sorunlarda en önde bulunuyor. Hepsi ortak bir mücadele alanını işaret ediyor. Bu gruplar; düşük ücretler, güvencesiz çalışma koşulları, toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, görünmeyen emekleri ile şiddetin farklı biçimleriyle karşı karşıya kalıyor. Hem fiziksel hem de psikolojik şiddetle mücadele ederken, ekonomik bağımsızlık eksikliği, sosyal dışlanma ve yasal koruma yetersizlikleri; sorunlarını daha da derinleştiriyor. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve insan haklarını savunan kapsamlı politikaların geliştirilmesi, bu kadınların yaşam koşullarını iyileştirmek için hayati önem taşıyor. “

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası’nın gerektirdiklerinin uygulanması ve en başta hastanelerde yasanın maddesine ait hastanelerde şiddete müdahale birimlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Sinem Şığıt İkiz, şunları ifade etti:

“Kadına yönelik şiddetle mücadele, kapalı kapılar ardında yapılan konuşmalar ile sınırlı kalmamalıdır. Şiddete tanık olan herkesin, sessiz kalmayı bırakıp şiddetin her şeklinin karşısında durması gerekmektedir. ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ anlayışı, bir gün o yılanın herkesi sokmasıyla sonuçlanır. Kadına yönelik şiddeti görmezden gelen, sessiz kalan, normalleştiren herkes bu suçun bir parçasıdır. Ya topluca sesimizi yükseltir, bu düzeni değiştiririz ya da bir gün yalnız kaldığımızda hiçbir desteğin olmadığını fark ederiz. Toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmek, sadece kadınların değil, tüm toplumun görevidir. Çünkü şiddetle mücadelede başarısızlık, yalnızca kadınların değil, hepimizin kaybıdır. Artık susmamalı, ifşa etmeli, harekete geçmeliyiz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Sahalarda hasar tespit çalışması yapılıyor

Published

on

By

Spor Dairesi Müdürlüğü, hafta sonu ülkemizi etkisi altına alan şiddetli fırtına sebebiyle ülke genelindeki saha ve tesislerde meydana gelen hasarların tespiti ve oluşan hasarların giderilmesi için geniş çaplı bir çalışma başlattı.

Bu bağlamda Spor Dairesi Müdürü Mustafa Sütçü ve beraberindeki heyet spor tesislerinde meydana gelen hasarları yerinde inceleyerek sorunların giderilmesi ve kısa sürede tesislerin kullanabilir duruma getirilmesi için çalışmaya başladı. Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Spor Dairesi Müdürü Mustafa Sütcü, ada genelinde olumsuz hava koşulları sebebiyle spor tesislerinde de bir takım sıkıntıların yaşandığını belirtti.

Sütcü, tüm bölgelerden gerekli bilgileri toparladıklarını ve kendilerinin de oluşan hasarları yerinde inceleyerek Planlama ve İnşaat Dairesi’ne gerekli bilgileri aktardıklarını ve koordineli bir biçimde meydana gelen hasarların giderilmesi için çalışma başlattıklarını açıkladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam