Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Kıbrıs’ta gerçeklerin görülmesi ve kabul edilmesiyle antlaşmaya varılabilir

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Çorlu Sanayi ve Ticaret Odası tarafından düzenlenen Türk Dünyası İş Forumu’na uzaktan bağlanarak görüntülü canlı bir konuşma gerçekleştirdi.

Çorlu’da Enişte Sülün konferans salonunda Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan’dan ticaret temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen forumu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar yerinde izledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, uzaktan bağlantı ile yaptığı konuşmasında, New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde Rum Lider Nikos Hristodulidis ile gayrı resmî akşam yemeğinde bir araya gelmesinin ardından Cumhuriyet Meclisi seçiminden dolayı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne döndüğünü ancak yapılan seçimin ardından meclis başkanının henüz Resmî Gazetede yayınlanmamasından dolayı Cumhurbaşkanlığı için vekâlet verememesinden ötürü toplantıya katılamadığını söyledi.

Türk Dünyasının bağlarının güçlenmesi için yapılan toplantının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, toplantıyı düzenleyenlere ve toplantıya katılanlara teşekkür etti.

Kıbrıs Milli Davası’nı yürütmenin mutluğu içinde olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, New York’taki gayrı resmî yemekte, ‘Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, halk ve demokrasi olduğunu, bu gerçeğin görülmesi gerektiğini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk devleti olarak anavatan Türkiye ile işbirliği içerisinde mücadelesini sürdürdüğünü’ söylediğini vurguladı.

Doğu Akdeniz’de Mavi ve Gök Vatan’da ulusal çıkar ve menfaatlerin korunması için mücadele verildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtılması ve kabul ettirilmesi için uğraş verildiğini, ekonomik yapının güçlenmesi için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde devletine ve vatanına inanan başarılı işler yapan ticaret insanları ve sanayiciler bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, ambargo ve izolasyonlara rağmen turizm sektöründe 30 bin yatak kapasitesinin geçildiğini, konutlarla beraber 50 bin yatak kapasitesine ulaşıldığını vurguladı.

Yükseköğretimdeki başarılardan da bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ve diğer ülkelerden 100 bine yakın öğrencinin üniversitelerde öğrenim gördüğüne dikkat çekti.

Türkiye’den getirilen su projesi ile tarım ve ziraatte gelişmeler yaşandığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, hizmet sektörünün yanı sıra iletişim çağında ar-ge çalışmaları ve teknolojik yatırımlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınıp geliştiğini kaydetti.

Kıbrıs Türkü ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki bağların koparılacağı ve üniter yapıya evrilecek bir çözüm modelini asla kabul etmediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta gerçeklerin görülmesi ve kabul edilmesiyle antlaşmaya varılabileceğine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle iki egemen devletin işbirliğine dayalı bir çözüm için mücadele verdiklerini dile getirdi.

Gazze ve Ortadoğu’ya bakıldığında, Kıbrıs’ta Türkiye’nin garantörlüğü ve askeri varlığının öneminin bir kez daha görüldüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Adada 50 yıldan beridir barış ve huzur olduğunu ifade etti.

Lozan Antlaşması ve Kıbrıs Kuruluş Antlaşmaları’nda yer alan Doğu Akdeniz’de Türk-Yunan dengesinin sağlanması için İki devletin işbirliğinin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, su, enerji ve farklı ekonomik işbirlikleri ile
Kıbrıs Türkü ve Kıbrıs Rumlarının müreffeh yarınları yakalayacağını vurguladı.

Kıbrıs’ta Milli Mücadelenin yürütülmesinde başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devletin tüm kurum ve kuruluşları yanında sivil toplum örgütlerine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar,
Milli Davanın büyük olduğunu ve bu davayı Kıbrıs Türkü’nün yalnız başına yürüteceği milli bir mesele olmadığını kaydetti.

Milli Davanın yürütülmesinde Türk Kamuoyu’nun Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, münasebetlerin gelişmesi ve
geleceğe taşınmasının en büyük temennisi olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs Barış Harekatı ile 50 yıl önce Mehmetçik ve Mücahitlerin verdikleri mücadeleler sonucu Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne kavuştuğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, ödenen bedeller ve yapılan fedakarlıkların sonucu Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk Devleti sahibi olunduğunu vurguladı.

Milli Mücadele’de aziz şehitleri rahmet anan ve gazilere şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Tatar, dönemin Türkiye Cumhuriyeti’nin yetkilileri olan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Süleyman Demirel Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ı da saygıyla andı.

Cumhurbaşkanı Tatar, BM 79’uncu Genel Kurulu Toplantısı’nda yaptığı güçlü konuşması ile Kıbrıs Türkü’nün yanında olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve yaptığı çalışmalarla Türkiye Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan ve diğer devlet büyüklerine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının sonunda Çorlu’daki sanayi ve ticaret insanlarına Kıbrıs Gazilerine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan’dan ticaret temsilcilerine ve Çorlu Halkına sevgi, saygı ve muhabbetlerini iletti.

İş forumunda Sibel Tatar, Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt ve Çorlu Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı İzzet Volkan karşılıklı hediye takdiminde bulundu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akgünler Denizcilik yeni hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişletti

Published

on

By

Akgünler Denizcilik’in 25. kuruluş yıl dönümünde, yeni nesil, yüksek kapasiteli hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişleterek, Girne-Taşucu arası seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya indirdiği bildirildi.

Akgünler Denizcilik’ten verilen bilgiye göre, 24 Temmuz itibarıyla Girne-Taşucu-Girne hattında seferlerine başlayan gemi, 43 araç ve 430 yolcu kapasitesine sahip.

Akgünler Denizcilik Genel Müdürü İbrahim Baştuğ, “25. yılımızı kutlarken ailemize katılan Grand Master ile hizmet kalitemizi bir adım daha yukarıya taşıyoruz. Yolcularımıza hızlı, konforlu ve zaman kazandıran bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşımı daha da güçlendirecek bu yatırım, deniz taşımacılığında her zaman hizmet kalitesini artırma hedefinde olan lider firma olmamızın bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam