Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Meclis çalışmaları hukuksuz eylemlerle sabote edildi

Published

on

Başbakan Üstel, bugün Meclis’te yaşananlara ilişkin yaptığı açıklamada, “Başbakan Üstel: Biz bu şiddetin bir parçası olmadık, olmayacağız.” dedi.
Başbakan Ünal Üstel, bugün Mecliste yaşananlara ilişkin bir açıklama yaptı.

İşte o açıklama:

Değerli kardeşlerim;
Üzülerek belirtmek istiyorum ki, bugün meclis genel kurul çalışmaları, hukuk arama bahanesi ile gerçekleştirilen hukuksuz girişimler sonucu bir kez daha sabote edilmiştir.
Hukuk arıyoruz diyenler, Cumhuriyet Meclisi’nde hukuksuz eylem yapmaya devam ediyorlar.
Hukuk arıyoruz diyenler, anayasa dahil olmak üzere tüm meclis iç tüzük kurallarını çiğnemeye devam ediyorlar.
Bu sürecin en başında konu hukuki değil siyasidir diyenler, bugün bir kez daha hukuku mazeret göstererek siyaset yapmaya devam ediyorlar.
Meclise sahip çıkacağız diyenler, meclise sahip çıkmak yerine, meclisi çalıştırmamak için ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar.
Değerli kardeşlerim;
Bugün gerçekleşen eylemlerde insanlara fiziki saldırılar da yapılmıştır.
Demokrasinin beşiği olan mecliste olduğunu unutanlar, anayasal görev ve sorumluluklarını bir kenara bırakarak, fiziki kavgalara girmişlerdir.
Muhalefet milletvekillerinden bazıları, milletvekillerimize, fiziki müdahalelerde bulunmuşlar, Sayın Öztürkler’e ise suyla ve su şişelerini atarak saldırmışlardır.
Böyle hukuk aranmaz.
Böyle çirkin saldırılarla, demokrasi veya hukuk savunulmaz.
Bugün mecliste yapılanlar zorbalıktan başka bir şey değildir.
Bunun adı direniş değil, anarşidir.
Bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

Değerli kardeşlerim;
Cumhuriyet meclisi halkın iradesinin temsil edildiği en müstesna kurumlardan biridir.
Cumhuriyet meclisi, 50 seçilmiş milletvekilinden oluşur.
Biz 50 kişinin meclis başkanlık divanını seçiyoruz.
Meclis başkanı, yardımcısı ve divan üyelerinden oluşan meclis başkanlık divanı sadece 29 kişinin değil, 50 kişinin divanıdır.
Dolayısı ile başkanı, başkan yardımcısını ve divanı seçerek, zaman kaybetmeden meclisin yasama faaliyetlerine başlamasını sağlamak 50 milletvekilinin ortak görevidir.
Değerli kardeşlerim;
Tüm dünya ülkeleri de dahil olmak üzere, meclis başkanlık seçimlerinde bazen sıkıntılar yaşanabilmektedir.
Bu sıkıntıları çözmek herkesin görevidir.
Bu sıkıntıların çözüleceği yer de meclistir.
Meclis iradesi sadece 19 milletvekilinin iradesinden oluşmuyor.
Demokrasiyi savunanlar, 19 kişinin iradesi ile geriye kalanların iradelerine ipotek koymaya çalışmamalıdır.
Demokrasiyi savunanlar, kendi siyasi düşüncelerini, anti demokratik ve hukuka aykırı uygulamalarla geriye kalanlara dayatamazlar.
KKTC bir hukuk devletidir.
Ve bu ülkede hukukun nasıl ve ne şekilde aranacağı da bellidir. Hukuk kaba kuvvetle aranmaz.
Hukuk hiçbir hal ve şartta şiddetin gerekçesi olarak gösterilemez.
Değerli kardeşlerim,
Biz, yapıcı bir şekilde, meclisi yasama faaliyetlerine döndürmek için en başından itibaren tüm iletişim kanallarını açık tuttuk. Açık tutmaya da devam ediyoruz.
Bu süreçte yapıcı olduk ve diyaloglar kurduk.
Öneriler sunduk, öneriler aldık.
Yani diyalog kapılarını asla kapatmadık. Ancak, yapılan önerilerin, samimi olması ve uygulanabilir olması şarttır.
Ben bilirim, ben yaparım, benim dediğim doğrudur, senin dediklerin yanlıştır demekle, ön şartlarla, bir müzakere sürecinin yürütülemeyeceği aşikardır.
Dolayısı ile akılı ve hukuku ağzından düşürmeyenler, akla hayale gelmeyecek yöntemlerle ve hukuk dışı eylemlerle, vatandaşın dört gözle beklediği bütçenin geçmesine engel olmamalıdırlar.
Kaybedilen zaman hepimizin ve halkın zamanıdır.
Halkımız meclisin çalışmasını ve gerekli yasaların geçirilmesini bekliyor.
Bütçenin geçmesini bekliyor.
O geçirilecek bütçe ile hastanelerinin yapılmasını, yollarının tamamlanmasını, okullarının bitmesini bekliyor. İcraatların tamamlanmasını bekliyor.
Krizi bu şekilde hukuk dışına çıkarak yapılan eylemlerle sürdürüldüğü sürece bu krizden en çok etkilenen halkımız olacaktır. Buna kimsenin hakkı yoktur.

Değerli kardeşlerim;
Biz yapıcı her tür öneriye, fikre hükümetimizi kurduğumuz ilk günden beri açığız.
Ama ortada fikirden çok dayatma varsa, ben bilirim benim dediğim olacak duruşu varsa, biz de buna onay veremeyiz.
Mecliste bu konuyu, samimi ve yapıcı önerilerle çözecek irade vardır. Dolayısı ile, akla, mantığa, hukuka, demokrasiye ve her şeyden önemlisi mecliste bulunan iradeye saygılı öneriler varsa bunları da hep birlikte değerlendirebiliriz.
Değerli kardeşlerim;
Bugün yaratılan kaos, çıkarılan kavgalar, insanlara yönelik yapılan fiziki saldırılar meclisin kurumsal saygınlığına da gölge düşürmüştür. Umuyorum bir kez daha buna benzer olaylar yaşanmaz. Biz bu şiddetin bir parçası olmadık, olmayacağız.
Bu noktada, muhalefeti bir kez daha yapıcı olmaya davet ediyorum. Kendilerini meclisi çalışmalarını sabote etmekten vazgeçmeye davet ediyorum.
Umuyorum en kısa sürede, bu sorunu ortadan kaldıracak ve meclisimiz yasama çalışmalarına döndürecek adımları herkes atmaya başlayacak.
Değerli kardeşlerim;
Yaşanan üzücü hadiselerin ardından, gruplalarası varılan mutabakat gereği, meclis oturumlarına bir hafta ara vermiş bulunuyoruz. Bu süre iyi değerlendirilmelidir. Ve meclisimiz yasama faaliyetlerine ivedilikle geri dönmelidir.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde

Published

on

By

Kıbrıs Barış Harekatı sırasında kaybedilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet tarihinde savaşta yitirdiği ilk gemi olan TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde yapılacak.

Verilen bilgiye göre, Çevre Film ve Değişim Medya yapımı olan 97 dakikalık belgesel için TCG Kocatepe’den kurtulan Gazi. Em. Dz. Yb. Özhan Bakkalbaşıoğlu’nun kitabından yararlanıldı.

-İlk gösterim ve gala bugün

Filmin ilk gösterimi TCG Kocatepe gemisinin kaybedilme tarihi olan 21 Temmuz’da yani bugün saat 18.30’da Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Poyraz Mavi Vatan, Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği, Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı, KKTC Türk Devletleri Teşkilatı Derneği ve İŞAD katkıları ile Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde özel bir resepsiyonla yapılacak.

Yönetmen Vural Çavuşoğlu, iki yıla yakın süren çalışmalar sonucunda dört yapımcı olarak filmi tamamladıklarını belirterek, “Tarihe doğru ve gerçek bilgiler doğrultusunda bir belge bıraktığımız için mutluyuz” dedi.

Arşiv görüntüler, özel efektler ve üç boyutlu animasyonların yer aldığı belgeselin sinema filmi formatında hazırlandığını ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Kanlarını dökerek, Mavi Vatan doktrininin doğmasına sebep olan 54 TCG Kocatepe şehidinin anılarına yapılan belgesel, sinemalar, dijital platformlar ve Türkiye genelinde özel gösterimlerle izleyiciye sunulacak.”

Murat Çınar, Özhan Bakkalbaşıoğlu, Ünal Gül ve Vural Çavuşoğlu belgeselin yapımcılığını üstlenirken, müzikler ise Cengiz Şiberler tarafından yapıldı.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Burhan Özdemir başkanlığındaki Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) heyetini kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etmekten dolayı memnuniyet duyduğunu söyleyerek,  Kıbrıs Barış Harekâtının 51. yıl dönümünde KKTC’ye ziyarette bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü mesajlar verdiğini ve Kıbrıs Türk halkının yolunun Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte olduğunu söyledi.

Türkiye’den adaya getirilen suyun önemini vurgulayan Tatar, KKTC’nin öneminin Türk dünyasının en güneydeki temsilcisi olarak giderek arttığını kaydetti.

MÜSİAD’ın temsilcileriyle Avusturalya’da, İngiltere’de, Almanya’da ve Türkiye’de görüştüğüne işaret eden Tatar, KKTC’nin de bu ağın içinde olmasının önemini dile getirdi.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Erdoğan: “Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs’a ilişkin, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz.” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretinin ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Lefkoşa’da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılarak, Kıbrıs Türklerinin coşkusunu ve sevincini bir kez daha paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülükler çerçevesinde 51 yıl önce gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nın, “Enosis” hayalini suya düşürdüğünü belirtti.

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kıbrıs Türklerinin ve mücahitlerin desteğiyle 1963’ten itibaren akan kan ve gözyaşına son vererek, Ada’ya barış ve huzur getirdiğini anımsatan Erdoğan, “Nitekim Ada’da yarım asırdır bir damla kan dökülmemiştir. Bu huzur ortamı Türkiye’nin kararlı desteğiyle daha nice yıllar sürecektir. Kıbrıs Türkü de ilelebet kendi vatanında özgürce yaşayacaktır.” diye konuştu.

Ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile de bir araya geldiğini aktaran Erdoğan, Türkiye’nin KKTC’ye olan desteğini tekrar vurguladıklarını ifade etti.

– “Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz”

Türkiye’nin Kıbrıs’ta iki devletli çözüm vizyonunun arkasında durduğunu, Ada’da iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğu gerçeğini teyit ettiklerini anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu arada Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin refah içinde yaşaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. İktisadi ve mali işbirliği anlaşmalarıyla KKTC, ihtiyaç duyduğu her alanda desteklenmektedir. Bazı tesislerin açılış ve temel atma törenlerini, mayıs ayında hizmete sunulan Cumhuriyet Yerleşkesi’nde yaptık. Bunlardan temelini attığımız Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi inşallah Ada’daki en büyük sağlık yatırımlarından birini teşkil edecek. Açılışını yaptığımız Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve 4,5 kilometrelik kesim sayesinde, toplam 21 kilometrelik projenin önemli kısmını tamamlamış olduk. Bir yıldan kısa sürede biten bu proje Lefkoşa’daki trafik yoğunluğunu azaltmakla kalmayıp Güzelyurt ve Lefke’nin, Ercan Uluslararası Havalimanı’na bağlantısını da hızlandıracak. Bugün hizmete aldığımız Yeni Maraş Sağlık Merkezi, 1000 metrekarelik kapalı alanda bölge halkımızın sağlık hizmetlerine de erişimini kolaylaştıracaktır. Bugün de yine tanık olunduğu üzere ana vatan ve garantör olarak Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz.”

– “Bunlar, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler”

Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“KKTC’de kurulu iki siyasi parti, Yeni Kıbrıs ve Birleşik Kıbrıs Partisinin yöneticileri, Rumların 1958’de Türkleri katlettikleri olayların yıl dönümünde Güney Kıbrıs’ta Rum Yönetimi liderini ziyaret ettiler. Birleşmiş Milletler denetiminde nüfus sayımı yapılmasını, ekim seçimlerine uluslararası gözlemci getirilmesini, Türkiye’nin uluslararası kurumlara şikayet edilmesini istediler. Bu ziyareti nasıl karşıladınız? Rum Yönetimi Lideri, AB dönem başkanlığında sizi Güney’e davet edeceğini söyledi. Böyle bir davet gelirse katılmayı düşünür müsünüz?” sorusuna Erdoğan, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz. Dolayısıyla benim kitabımda onlarla böyle bir görüşmenin yeri yok.” yanıtını verdi.

Bunların Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türkleri bizim canımızdan bir parçadır. Kimse, aramızdaki bu gönül bağını zedeleyemez, Kıbrıs Adası’na sadece barış için gitmiş olan Türkiye’nin kahraman evlatlarına ‘işgalci’ diyemez. Kıbrıs Türk halkı, anavatan Türkiye’nin garantörlüğünü ve Ada’daki meşru varlığını tartışmaya açmaz bile. Tarihi gerçekler ve milli hafızamız ortadayken yapılan hainlik elbette Kıbrıs Türk halkı tarafından sandıkta cezalandırılacaktır. Rum tarafı şimdiye kadar çözüm istemediğini defalarca gösterdi. Onlar eşitlik ve adalet değil, Kıbrıs Türkü’nü kendi öz vatanında parya yapmak istiyorlar. Kimi şuursuzlar da buna açıkça çanak tutuyor. Kıbrıs’ta çözümün anahtarı iki devletli çözümdür, bundan da taviz yoktur. Türkiye’nin Kıbrıs politikası nettir, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve güvenliğini garanti altına almayan hiçbir sürecin içinde olmayız.”

Devamını Oku

Trending

Reklam