Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Girne Asker Hastanesi hizmete açıldı

Published

on

Adını, Kıbrıs Türk halkının mücadele yıllarında, 24 Aralık 1963’teki Kanlı Noel saldırısında hayatını kaybedenlerin anısından alan “24 Aralık 1963 Girne Asker Hastanesi”, bugün düzenlenen törenle hizmete açıldı.

Girne’deki hastanenin açılış törenine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, bakanlar, milletvekilleri, konuk heyetler, askeri erkan ve diğer davetliler katıldı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 41. kuruluş yıl dönümünde, Kıbrıs Türk halkına bayram armağanı olarak açılışı yapılan hastanenin açılışı öncesinde İstiklal Marşı okundu.

Törende, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in mesajı okundu. Güler, mesajında, Kıbrıs Türk halkı ve KKTC’ye her alanda destek vermeye devam edeceklerini ifade ederek, yeni çağdaş modern hastanenin ülkeye hayırlı olmasını temenni etti.

Başbakan Ünal Üstel törende yaptığı konuşmada, KKTC’nin 41. yıl dönümü kutlamalarına kendilerini yalnız bırakmayan konuklara teşekkür etti.

Üstel, tarihten gelen bağlarla iş birliği içinde yola devam edeceklerini ifade ederek, hastanenin Girne’de marka olacağını, özelde Girne ve KKTC halkına hizmet edeceğini söyledi.

Türkiye ile imzalanan iş birliği protokolleriyle ülkenin alt yapısı turizm eğitim ve sanayide büyük projelere imza koyduklarını belirten Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yılmaz’a teşekkür etti.

Üstel, hükümet olarak halkın ihtiyaçlarını karşılamak ve refahını yükseltmek için Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte her alanda çalıştıklarını kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tanınma çağrıları ve KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğini anımsatan Üstel, güçlü iş birliğini artırmak için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ülkeye yatırım yapmaya devam edeceklerini ifade eden Üstel, bitmek üzere olan Girne Hastanesi’nin de yıl sonuna kadar açılacağını kaydetti.

Başbakan Üstel, Lapta bölgesinde sağlık ocağının hizmete gireceğini, Güzelyurt Hastanesi ve Maraş Hastanesi’nin tamamlanacağını ifade ederek, 2025 yılının sağlık yılı olacağını belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti’ne gönülden bağlı olduklarını ifade eden Üstel, 2027 yılına kadar hizmet etmeye devam edeceklerini belirtti; her alanda destek veren Türkiye Cumhuriyetine teşekkür ederek “Hayırlı uğurlu olsun” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, hastanenin Kıbrıs Türk halkına hayırlı olmasını temenni etti.

Yılmaz, “24 Aralık 1963 Girne Asker Hastanesi’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne hayırlı olmasını diliyorum. Kıbrıs’ı bir milli dava olarak gönlüne nakşetmiş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamlarını ve en kalbi sevgilerini iletiyorum” dedi.

KKTC’ye her ziyaretlerinin mutlaka içi dolu projeler, iş birlikleri ve kalkınma müjdeleri barındırdığını ifade eden Yılmaz, bu seferki programların taşıdığı önem ve ehemmiyetin kendileri için bir başka anlamlı olduğunu söyledi.

Cevdet Yılmaz, bir taraftan KKTC’nin 41’inci kuruluş yıldönümünü idrak ettiklerini, bir taraftan da Cumhuriyete ulaşma yolunda çekilen acıların önemli bir sembolü olan 24 Aralık 1963 tarihini bu hastane ile ölümsüzleştirdiklerini belirterek şöyle devam etti:

“Bildiğiniz gibi Rum terör örgütü EOKA mensupları, 61 yıl önce başlattıkları Kanlı Noel saldırılarıyla Kıbrıs Türklerine yönelik etnik temizlik hareketine girişmişti.

Kadın, çocuk, bebek, yaşlı ayırt etmeden Kıbrıs Türkünü zalimce katlettiler…

1960 Ortaklık Devleti’nin tüm imkânlarını gasp etmek suretiyle hayata geçirilen bu barbarlığın asıl amacı, Akritas Planı çerçevesinde Kıbrıs Türklerini yok ederek Kıbrıs Adası’nı Yunanistan’a bağlamaktı.

Ancak Kıbrıs Türkü’nün Anavatan Türkiye ile birlikte ortaya koyduğu kahramanca direniş sayesinde menfur amaçlarına ulaşamadılar.

1974’e kadar geçen 11 yıllık sürede Kıbrıs Türkü’ne dünyanın gözü önünde çok büyük eziyetler yapıldı.

Bugün Filistin’de yaşanan savaş suçları ve soykırım girişimi, aynı seyirci aktörlerin gözü önünde ‘Kanlı Noel’ saldırılarıyla Kıbrıs Türklerine de uygulandı.

24 Aralık 1963’te, Lefkoşa’nın Kumsal semtinde gerçekleşen korkunç saldırıda, Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alay Komutanlığı’nda görev yapan Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi Mürüvet İlhan ve çocukları Murat, Kutsi ve Hakan hunharca katledilmiştir.

İlhan ailesinin banyoda, küvette cansız halde bulunması, Kıbrıs Türk halkının hafızasına acı bir hatıra olarak kazınmış ve bu trajik olayın yaşandığı ev, bugün Barbarlık Müzesi olarak muhafaza edilerek ziyarete açılmıştır.

Bu vesileyle, Kanlı Noel’in şehitleri başta olmak üzere tüm aziz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, kahraman gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum

24 Aralık 1963’te Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acıların unutulmaması ve bu tarihi yaşatmak adına askeri hastanemize bu anlamlı tarihin ismini vermek, vefa borcumuzun bir ifadesidir.

Bu karar, vatan uğruna şehit olan kahramanlarımızın hatırasını nesiller boyunca yaşatacak ve milletimizin mücadele ruhunu her daim canlı tutacaktır.

Kıbrıs Türk halkı, Türkiye’nin desteği ve mukavemetçi ruhuyla barbarlığa boyun eğmeyerek yıkılmamıştır yıkılmayacaktır.”

Cevdet Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki güçlü iş birliğini, sağlık alanında ileri bir seviyeye taşıyan önemli bir açılışı birlikte gerçekleştirdiklerini, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan itibaren adada sağlık hizmeti sunan Girne Asker Hastanesi’nin, köklü geçmişi ve her geçen gün artan hizmet kalitesiyle çok sayıda vatandaşa destek sağladığını söyledi.

Yılmaz, bu değerli hizmetin, çağın gerektirdiği modern sistemlerle donatılan, tam kapasite yeni binasında devam edecek olmasının, kendileri için büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti.

-“KKTC vatandaşlarına da hizmet sunacak”

Temeli 15 Kasım 2021’de atılan hastanenin geçtiğimiz Ağustos ayı itibariyle hasta kabulüne başladığını ifade eden Yılmaz, “Bugün yapacağımız açılış töreninin ardından hastanemiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarına da sağlık hizmeti sunacak” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından 340 milyon Türk Lirası bütçe ile inşaat maliyeti karşılanan, 100 yataklı yeni Girne Asker Hastanesi’nin, 37 bin 500 metrekare arazi üzerinde 18 bin 472 metrekare kapalı alanda konumlandığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

“Bu hastanemizde, 31 poliklinik odası, 3 ameliyathane, 3 laboratuvar, tomografi, ultrason ve röntgen gibi donanımlar ile 16 tek yataklı, 24 çift yataklı hasta odası, 5 anne-bebek odası ve 8 yataklı yoğun bakım ünitesi bulunmaktadır.
Ek olarak, hastanemizin yatak kapasitesi, ihtiyaç halinde daha fazla hastaya hizmet sunabilecek şekilde artırılabilecek esneklikte dizayn edilmiştir.

Tüm bu altyapı, kesintisiz sağlık hizmeti sunma hedefimize güçlü bir temel sağlamaktadır.

Acil servis birimi, yeterli fiziki alan ve tıbbi imkânlar sunarak, her türlü acil durumda hızlı ve etkin müdahaleye olanak sağlamaktadır.

Bu modern altyapı ile acil sağlık ihtiyaçlarına anında yanıt vererek hem bireysel hem toplumsal sağlık güvenliği desteklenmiş olacak.

Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve Kuzey Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri personelimize uzun yıllardır sunulan bu hizmetin kapsamı, 6 Eylül 2024 tarihinde imzalanan ‘Mutabakat Muhtırası’ ile genişletilerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarına da sağlık hizmeti sunulması hedeflenmiştir.

Bu önemli yatırımın hayata geçirilmesine destek veren ve emeği geçen değerli Bakanımız Yaşar Güler’in şahsında Milli Savunma Bakanlığımız başta olmak üzere tüm kişi ve kuruluşlara, şükranlarımı sunuyorum.

24 Aralık 1963 Girne Asker Hastanesi, adada önemli bir ihtiyacı karşılamış olacaktır.”

-“Kalkınmayı destekleyen projelere devam edeceğiz”

Cevdet Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanda kalkınmasını destekleyen projelere aralıksız devam edeceklerini de ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bu doğrultuda, bir yandan tarımsal su temini kapsamında “Orta Mesarya Ovası Sulama İletim Hattı” nın tamamlanması için çalışmalarımızı sürdürürken, diğer yandan köy yollarının modernize edilmesi için önemli adımlar atıyoruz.

Dijital dönüşüm sürecini hızlandırmak amacıyla, vatandaşlarımızın e-Devlet kapısına erişimini kolaylaştıracak mobil uygulamanın kısa sürede hayata geçirilmesini hedefliyoruz.

Ayrıca, açılışını gerçekleştirdiğimiz ‘24 Aralık 1963 Girne Askeri Hastanesi’ ile birlikte Lapta ve Maraş Sağlık Merkezleri gibi KKTC’nin birçok bölgesinde sağlık altyapısını güçlendirmeye devam ediyoruz.

Kalkınma desteklerimiz sürdürülebilir ve kurumsal nitelikte; siyaset üstü bir yapıdadır. Önceliklerimiz çerçevesinde ilerlemektedir.

Altyapı ve üstyapı yatırımları ile beşeri sermaye kapasitesini geliştirme projelerini yüksek kalite standartlarından taviz vermeden en hızlı şekilde hayata geçiren tüm kurumlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu ziyaret vesilesiyle hem bayram coşkusunu paylaşacak hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ve Başbakan Sayın Ünal Üstel başta olmak üzere devlet ve hükümet yetkilileriyle bir araya gelerek ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin daha da ileriye taşınması için görüşmeler gerçekleştireceğiz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişip güçlenmesi ve tüm kurum ve kuruluşlarıyla kendi ayakları üzerinde durması, ülkemiz için öncelikli bir hedeftir.

Bu doğrultuda, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin refahını artıracak projelerle KKTC’nin yanında olmaya kararlılıkla devam edeceğiz.

24 Aralık 1963 Girne Asker Hastanesi’nin hayırlı olmasını diliyor hepinizi bir kez daha şahsım ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan adına hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum.”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, hastanenin adının, Kıbrıs Türk halkının esareti yaşadığı yıllara atfedilmesini olumlu karşıladığını söyledi, teşekkür etti.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının 1963 yılında yaşadığı katliamları, mezalimi, terörü anımsatarak, Kıbrıs Türk halkının nerelerden nereye geldiğine, ne acılardan geçtiğine işaret etti.

Açılışa ve kutlamalara katılmak üzere ülkeye gelen herkese teşekkür eden Tatar, minnet duygularını dile getirdi.

Hastanenin 3 yıl içinde tamamlandığını, bunun yanında projelerin devam ettiğini ifade eden Tatar, tam donanımlı çağdaş hastanenin ülkenin geleceği yarınları için hizmet vereceğini vurguladı.

Göreve başlayan doktorlara başarılar dileyen Tatar, hastanenin asker yanında öğrenci ve vatandaşlara da hizmet vereceğini kaydetti.

KKTC’nin eğitim alanında da Türkiye ile birlikte çalıştığını, sağlık alanı yatırımlarının sürdüğünü, yarım hastanelerin tamamlanmasının önemli olduğunu işaret eden Tatar, ülkede sürdürülebilir hizmetleri halk ve ülkede yaşayan herkesle buluşturmak istediklerini belirtti.

KKTC’nin kuruluş yıl dönümünde, açlışa katılan herkese teşekkür eden Tatar, Girne Asker Hastanesinin hayata geçirilmesinde emeği geçenleri de tebrik etti.

Tatar, Girne’nin nüfusunun 4 binden 200 bine ulaştığını da ifade ederek, bu rakam içinde vatandaşların yanı sıra işçiler, öğrenciler ve turistler olduğunu belirtti.

Şehirleri anan Tatar, hastanenin yapımında emeği geçenleri kutladı.

Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesildi ve hastane gezildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KKTC 41 Yaşında… 15 Kasım Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun…

Published

on

By

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, TC Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı kabul etti… Yılmaz: KKTC’nin daha ileriye gitmesi için birlikte çalışmaya devam edeceğiz

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin kuruluşunun 41. yıl dönümü kutlamaları dolayısıyla adaya gelen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ı kabul ederek görüştü.

Cumhurbaşkanı Tatar kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ziyareti dolayısıyla büyük memnuniyet duyduğunu dile getirerek, 24 Aralık 1963 Girne Askeri Hastanesi’nin açılışını yaptıklarını belirtti. Hastanenin isminin vefa gereği önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve bakanlığa bu karar dolayısıyla teşekkür etti.

“Biz Kıbrıs’ta asırlardır mücadele ederek bu günlere kadar gelmenin mutluluğu içerisindeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Rumların adadaki Türkleri yok etmek için yaptığı insanlık dışı muamele ve saldırılara karşı zor günler geçiren Kıbrıs Türklerinin Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle soylu bir şekilde varlığını sürdürebildiklerini belirtti.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra yeni bir dönemin başladığını ve 15 Kasım 1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile bağımsızlık, özgürlük ve hürriyetine kavuştuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Sürdürmekte olduğumuz siyaset esasen Lozan Antlaşması, Kuruluş Antlaşması ve özden gelen müktesep haklarımızdan kaynaklanmaktadır” dedi.

KKTC’nin kuruluşunun 41. Yıl dönümünde dünyaya yapılan çağrıda Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa federal temelde değil iki devlet temelinde olması gerektiğini ifade ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, her halkın kendi geleceğini tayin etme hakkına sahip olduğu gibi Kıbrıs Türk halkının kendi geleceğini tayin etme hakkına sahip olduğunu söyledi.

Federal temelde anlaşma için görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, Rum tarafının,ö yönetimi ve zenginlikleri Kıbrıs Türkleri ile paylaşma arzusunda hiçbir zaman olmadıklarını, Kıbrıs Türkünü azınlığa indirmek ve zaman içerisinde asimile ederek Türkiye ile bağları koparma hedefinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz Türkiye ile bağlarımızın kopartılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bizim garantör ülkemizdir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin buradaki varlığının barış, huzur ve güven için ne kadar önemli olduğunu herkes bilmektedir. Bugün Gazze’de yaşananları herkes görmektedir. Burada da 1960’lı yıllarda çok sayıda insanımız katledilmişti. Kıbrıs Türk halkını yok etmek için yapılan saldırılarda Anavatan Türkiye imdadımıza gelmişti. 1974’ten sonra burada yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu” dedi.

Doğu Akdeniz’de jeopolitik gelişmelerle, Türk Devletleri Teşkilatının gözlemci üyesi olarak KKTC’nin Mavi Vatan’da, deniz yetki alanları, karasuları, kıta sahanlığı gibi değerlerle çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bunu Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinde de paylaştığını anlattı.

KKTC’nin Türk devletlerinin Akdeniz’e açılan bir penceresi olabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, ticaretin de gelişmesiyle Türk devletleri ile ilişkilerin daha da pekişeceğini kaydetti ve KKTC’nin, Türk dünyasının ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olduğunun altını çizdi.

KKTC’nin bu günlere gelmesinde başta Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş olmak üzere tüm emeği geçenleri yad eden Cumhurbaşkanı Tatar, tüm şehitlere rahmet diledi ve gazilere minnet duygularını ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her vesileyle KKTC’ye verdiği güçlü destekten dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Kurulu’nda Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği güçlü mesajlarla Kıbrıs Türk halkının duyuramadığı sesini tüm dünyaya duyurabilmesinin büyük önemini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar şunları belirtti:

“Kıbrıs Türk halkı yalnız değildir. Bizleri baskılarla ve farklı eylemlerle istemediğimiz bir çözüme dayatmayla zorlayacaklarını sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Artık Rum tarafının siyasetini gözden geçirmesi gerekiyor. İki devletin iş birliği ile buradaki potansiyeli “kazan kazan” siyasetiyle su ve kablolu elektrikle enterkonnekte projesi, düzensiz göç, doğal kaynakların araştırılması gibi önemli konular iki halkın yararına geliştirilebilir.”

New York’ta gerçekleşen gayriresmi yemeğe değinen Cumhurbaşkanı Tatar, federal temelde bir çözüme Kıbrıs Türk tarafının artık yanaşmayacağını yinelediklerini ve yemek sonrası BM’nin açıklamasında ortak zeminin olmadığının resmi olarak kayıtlara geçtiğini kaydetti.

KKTC’de turizm, yükseköğrenim ve diğer sektörlerin gelişmesiyle ekonomik yapının güçlenmesi, refahın artması ve sürdürülebilir olması için reformların yapılmasının önemine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin potansiyelinin kullanılmasının ve yatırımların artmasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise konuşmasında, 41. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle KKTC’de bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kıbrıs Türk halkının cumhuriyet coşkusunu paylaşıyorum” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hükümet ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin selamlarını ileten Yılmaz, 15 Kasım 1983 tarihinin Kıbrıs Türk halkının Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş önderliğinde milli iradesinin tecelli ettiği büyük bir gün olduğunu kaydetti.
“Bu tarih adada Kıbrıs Türk halkını yok etmeye çalışanlara verilmiş en büyük derstir” diyen Yılmaz, KKTC’nin kuruluşundan bu yana geçen 41 yılda çok önemli aşamalar kat ettiğini, gösterilen her başarı ve ilerlemenin Türkiye Cumhuriyeti için de gurur kaynağı olduğunu belirtti.

KKTC’nin bugün bulunduğu yerden daha da ileriye gitmesi için birlikte çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, iş birliğinin daha güçlenmesi için çalışmayı sürdüreceklerini, 2024 Mali ve iktisadi İşbirliği Anlaşması kapsamında Kıbrıs Türk halkının refahına hizmet edecek çok sayıda projeyi hayata geçirmek için çalışmaya devam ettiklerini kaydetti.

Yılmaz şöyle devam etti:

“Kıbrıs meselesine yönelik ortaya koyduğunuz iki devletli çözüm vizyonunu kuvvetle destekliyoruz. Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak adadaki gerçekler temelinde mümkün olabilecektir. Bunun için de öncelikle, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü tescil edilmelidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu’nda bir kez daha ifade ettikleri üzere uluslararası toplum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalı, ülkenizle diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştirilmelidir. Kıbrıs Türkü on yıllar boyunca adayı Türklerden arındırmak amacıyla Rum tarafınca yapılan baskı, terör ve yıldırma eylemlerine rağmen varlığını sürdürmeyi bilmiş, bir gün dahi özgürlük mücadelesinden ödün vermemiştir. Anavatan Türkiye de tarihi ve ahdi sorumlulukları çerçevesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haklı davasında Kıbrıs Türk halkının yanında olacaktır”.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Rum lider Hristodulidis ve BM Genel Sekreter ile 15 Ekim’de bir araya geldiğini anımsatan Yılmaz, gayrıresmi üçlü yemeğin ardından BM Sözcülüğünden yapılan açıklamada liderler arasında ortak zemin bulunmadığının ilk defa resmi olarak kayda geçirildiğini, bunun önemli bir kazanım olduğunu söyledi. “Türkiye olarak bu vizyonunuzu kuvvetle destekliyoruz” diyen Yılmaz, federasyon defterinin kapandığına inandıklarını söyledi.

Yeni geçiş kapılarının açılması konusunu ele almak üzere gayriresmi yemekte Cumhurbaşkanı Tatar’ın Rum Liderle adada bir araya gelmeyi kararlaştırdıklarını da belirten Yılmaz, “Bu konuda askeri makamlarımızın görüşünü bekliyoruz. Bu görüşmenin sırf bu hususla kalmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte genişletilmiş katılımlı bir formatta iki taraf, anavatanlar, BM, düşük düzeyde bir katılım ile Birleşik Krallık gayriresmi olarak tekrar bir araya gelinmesi konusunda mutabık kalındı. Tabiatıyla Türk tarafı bu toplantıda federal çözüm önerilerini görüşmeyecektir. Bu toplantı da ayrıca, bir müzakere sürecinin başlangıcı olmayacaktır. Sadece ileriye dönük olarak neler yapılabileceği konusunda görüş alış verişi imkanı sağlanacaktır” dedi.

Geçen hafta düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Bişkek zirvesine Cumhurbaşkanı Tatar’ın onur konuğu olarak davet edilmiş olmasından büyük memnuniyet duyduklarını da ifade eden Yılmaz, Türk devletleri ile teşkilat yoluyla temasların artmasının, ilişkilerin geliştirilmesinin Kıbrıs Türkünün haklı davasını dünyaya duyurmasında önemli bir güç olacağını belirtti. KKTC’nin bundan sonra da Türk Devletleri Teşkilatı toplantılarına katılımı için KKTC’nin yanında olmaya devam edeceklerini dile getiren Yılmaz, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkelerin önümüzdeki dönemde düzenleyeceği etkinliklerde KKTC’nin davet edilmesi hususunda daha rahat hareket etmelerini ümit ettiklerini ifade etti.

KKTC’de güçlü ve kararlı bir yönetim olmasını arzu ediyoruz. Hükümeti bu doğrultuda yönlendirmenizden memnuniyet duyuyoruz” diyen Yılmaz, Kıbrıs Türk halkına uygulanan hukuk ve insanlık dışı izolasyonların sona ermesi için azim ve kararlılıkla çalıştıklarını kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının bayramını tebrik eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tatar’a gösterilen misafirperverlikten dolayı teşekkür etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle Cumhuriyet Meclisi’nde resepsiyon verildi

Published

on

By

    Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinlikleri çerçevesinde resepsiyon verdi. Resepsiyona Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da katıldı.

    Meclis Başkanı Öztürkler ve eşi Oya Öztürkler, ilk olarak davetlileri kabul etti.

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz konuşma yaptı.

    “Bayramınız, ortak bayramımız kutlu olsun” diyen Yılmaz, KKTC’nin kurulduğu günden bu yana Doğu Akdeniz’de barış ve istikrar unsuru olduğunu vurguladı.

    KKTC ile Türkiye’nin Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturması yolundaki çabalarını omuz omuza sürdürdüğünü belirten Yılmaz, “KKTC’nin uluslararası alanda görünürlülüğünü ve tanınırlılığını artıma çabalarını sürdüreceğiz” dedi.

    Kıbrıs Türk halkının refahı ve kalkınması için mücadele ettiklerini belirten Yılmaz, sulama suyu için projelerin sürdüğünü, enerjiden sosyal konut projelerine kadar geniş bir yelpazede projeler yürütüldüğünü söyledi.

    Yılmaz “tüm bu projelerde amacımız sadece ve sadece Kıbrıs Türk halkının refahıdır. Çocuklarımıza ve gençlerimize daha güzel bir gelecek hazırlama irademizdir. Bu projeler Kıbrıs Türk halkının yaşam standartlarını yükseltmeyi ve KKTC’nin ekonomik kalkınmasına ivme kazandırmayı hedeflemektedir” dedi.

    Meclis Başkanı Ziya Öztürkler de resepsiyonda yaptığı konuşmada, 41 yıl önce ilan edilen Cumhuriyetin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir milat olduğunu vurguladı.

    Kıbrıs Türklerinin bağımsız ve özgür yaşama kararlılığını, ortak çıkarları savunarak, adil ve eşit olmayan bütün çözüm girişimlerine sonuna kadar direnmek kararlılığını sürdüreceğini belirten Öztürkler sözlerini şöyle sürdürdü;

    “Bu anlamda, Anavatanımız ile birlikte yeni milli siyaset olarak belirlediğimiz, iki devletli bir çözüm istediğimizi bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’ın “Federasyon defterinin artık kapandığı” şeklindeki görüşüne desteğimiz tamdır”

    Kıbrıs Türkü’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatma ve yüceltme kararlılığının devam edeceğini belirten Öztürkler, Mavi ve Gök Vatan’da milli çıkarlar için Anavatan ile birlikte hareket etmeye devam edileceğini vurguladı.

    Öztürkler “Kıbrıs Türkü’nü çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak doğrultusundaki çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Cumhuriyetimiz, özgür ve bağımsız yaşama azmimizin güvencesidir. Güçlü KKTC’nin savunucusu olacağız” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam