Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cevdet Yılmaz: Kıbrıs Adası’ndaki tek meşru devlet KKTC’dir

Published

on

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz “Kıbrıs Türkleri, devletini kurarak bağımsızlık yolunda önemli adım atmıştır. Bugün Kıbrıs Adası’ndaki tek meşru devlet KKTC‘dir” dedi.

Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının 41’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında gerçekletirilen törende konuştu. Yılmaz, “Kıbrıs Türkü’nün denenmiş, başarısızlığı kanıtlanmış, tükenmiş federasyon modelini hedefleyen eski sürüm BM parametreleriyle kaybedecek vakti yok. Kıbrıs Türkleri, devletini kurarak bağımsızlık yolunda önemli adım atmıştır. Bugün Kıbrıs Adası’ndaki tek meşru devlet KKTC‘dir” ifadesini kullandı.

Cevdet Yılmaz, Kıbrıs’ta federal bir çözüm modelinin söz konusu olmadığını söyledi. İki devletli çözüm vurgusu yaptı. “Uluslararası toplum bunu artık kabul etmelidir” dedi.

Yılmaz şöyle devam etti:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41’inci yıldönümü vesilesiyle Lefkoşa’da bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Ada’da ve dünyanın dört bir yanında yaşayan Kıbrıs Türklerinin 15 Kasım Cumhuriyet Bayramını yürekten kutluyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve kalpleri her daim Kıbrıs Türküyle atan milletimizin selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum. 41 yaşına basan, Doğu Akdeniz’in parlayan yıldızı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 41 kere maşallah diyorum!

“15 Kasım 1983 tarihi, Kıbrıs Türkü için bir dönüm noktasıdır”
Uğradığı zulümlere, karşı karşıya kaldığı tüm zorluklara rağmen asla yılmayan, sahip olduğu mücadele ruhundan ödün vermeyen Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini dünyaya ilan ettiği gündür bugün… Vatanından asla vazgeçmeyeceğini, bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini ve asla esaret altında yaşamayacağını haykırdığı gündür.

Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz, asırlar boyunca karşılaştığı tüm zorluklara rağmen varlığını sürdürmüş, kültürünü ve kimliğini koruyarak adadaki asli unsur olmaya devam etmiştir.
Birkaç ay önce, Kıbrıs Türklerinin yaşadığı zulme son veren ve Ada’ya barış ve huzur getiren Kıbrıs Barış Harekâtı’nın da 50’inci yıl dönümünü idrak etmiştik. Bu vesileyle, Mutlu Barış Harekatı’na siyasi liderlik yapan merhum Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ı rahmetle ve minnetle yad ediyorum.

Barış Harekâtı’nın sağladığı güvenlik ve özgürlük ortamı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanına imkân tanımıştır. Rum kesimi dahil tüm adada barış, huzur ve istikrar sağlanmıştır.
Enosis hayali uğruna her türlü mezalimi gerçekleştirenlerin önleri mukavemet ruhuyla kesilmiştir.
Kıbrıs Türkleri kendi devletini kurarak bağımsızlık yolunda önemli bir adım atmış; milli iradesini kararlılıkla ortaya koymuştur.

Bugün Kıbrıs Adası’ndaki tek meşru devlet; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetidir!
Göklerde ay yıldızlı bayraklarımızı yan yana görmek hepimiz için iftihar vesilesidir.
Bayraklarımız, huzur ve refahın teminatıdır.

Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi uğruna canlarını ortaya koyan kahraman Mehmetçik ve Mücahitlerimizi bir kere daha bu vesileyle rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Bugün burada gür bir sesle bir kez daha ifade etmek isterim ki, Kıbrıs meselesi hepimizin davasıdır. Milli davamızdır.

“Rumların samimi olmadığı açıktır”
Rumların ortaklık devletini gasp etmesinin üstünden 61 yıl geçti. İki taraf arasında 1968 yılından bu yana aralıklarla yapılan tüm müzakere süreçlerinde, Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm için ortaya samimi-yapıcı bir irade koyan, iyi niyetle yaklaşan taraf daima Kıbrıs Türk tarafı olmuştur. Peki ya Rumlar?

Yapılan tüm müzakerelerde uzlaşmaz bir tavır sergiledikleri tarihin kanıtlarına geçmiş bir gerçektir.
Buna rağmen halen federasyon istediklerini, çözüm istediklerini dillendiriyorlar.

1963 yılında ortaklık devletini silah zoruyla yıkan, 2004 yılında Annan Planı’nı reddeden, 2017 yılında Crans-Montana’da masadan kaçan onlar değil miydi?

Kıbrıs Türk’ü ana vatan ve garantör Türkiye’nin gerçekleri çok iyi kavradığını her halükarda bilmelidir. Çok şükür ki hakikati gören gözlere kurulan tuzakları fark eden devlet aklına ve geleceğimize ışık tutan tarih şuuruna sahibiz. Rum Kesimi, Ada’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türkleri ile siyasi gücü ve refahı, siyasi eşitlik temelinde asla paylaşmak istemediler, istemiyorlar.
Kıbrıs Türklerini “azınlık” olarak görüp, sözde devletlerine yama yapmaya çalışıyorlar.

Kıbrıs Türkü’nün denenmiş ve başarısızlığı kanıtlanmış, tükenmiş federasyon modelini hedefleyen eski sürüm BM parametreleri ile kaybedecek vakti yoktur. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonunu tüm kuvvetimizle destekliyoruz. Federal bir çözüm modeli artık söz konusu değildir.

Ada’nın gerçeklerini ve iki tarafın da iradesini yansıtmayan hiçbir önerinin bizi çözüme götürmeyeceği apaçık ortadadır. Gerçeği duymak istemeyenler olsa da, Ada’da iki ayrı halk ve 41 yıllık KKTC devlet gerçeği vardır. 41 yıl önce bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmuş olması, bu gerçeği gözler önüne sermektedir. Uluslararası toplum da bunu artık kabul etmelidir.
Rumlar, Annan Planı’nı reddetmelerine rağmen, Topluluğun ilkelerini çiğneme pahasına Avrupa Birliği’ne üye olarak kabul edildiler ve bu durum onların rahat bir konfor alanında yaşamalarını sağladı. Buna karşılık, Kıbrıs Türkleri haksız ve insanlık dışı izolasyonlara maruz bırakıldılar.
Bu şartlar altında Kıbrıs Türklerinin, kendi hakları olan egemen eşitliklerinin ve uluslararası alanda eşit statüye sahip olduklarının tanınmasını istemeleri son derece doğaldır!

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 79. Genel Kurulu’na hitaplarında bir kez daha ifade ettikleri üzere, “uluslararası toplum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalı, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmalıdır”. Ada’daki gerçekler temelinde, herkesin istikrarına ve refahına hizmet edecek bir çözüm ancak böyle mümkün olabilecektir.

Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın Azerbaycan’da gerçekleşen Şuşa Zirvesinin ardından Bişkek’te Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ne onur konuğu olarak davet edilmesi, bu desteğin somut bir yansımasıdır ve Kıbrıs Türkü’nün haklı davasına verilen güçlü bir mesajdır. Kıbrıs Türkü’nün her türlü zorluğa rağmen, büyük fedakârlıklarla kurduğu ve çatısı altında güvenle yaşadığı devletinden vazgeçmesini hiç kimse beklemesin.

“Kıbrıs Türkü elde ettiği kazanımlardan asla geriye gitmeyecektir”
Ana vatan ve garantör Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her zaman yanındadır, yanında olacaktır.

Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının korunması için var gücüyle çalışmaya devam edecektir.
Ayrıca, Doğu Akdeniz’in tüm bölge halkları için barış denizi olması yönünde çalışıyoruz. İnanıyoruz ki bölgesel barış tüm halkların huzurunu ve refahını artıracaktır.
Bölgeye yönelik dış güçlerin emperyalist tasarımları ve müdahale çabaları hiç kimseye fayda getirmeyecektir.

Bu çerçevede, Filistin davasına olan desteğimiz de kesintisiz devam ediyor.
Adaletin ve uluslararası hukukun gereği olarak, Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine omuz vermeyi, Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan katliamlara karşı duruşumuzu sürdürüyoruz.

Doğu Akdeniz’de barış ve istikrar arayışımız, Filistin’de de hak ve adaletin tesis edilmesiyle güçlenecektir. Uluslararası hukukun, kanun ve kuralların içinin boşatılması hiç kimseye huzur getirmeyecektir.

Mazlumun yanında durmak, insanlık onurunun bir gereğidir. Birliğimizi ve gücümüzü artırarak, iç cephemizi tahkim ederek özgüven içinde geleceğimizi inşa edeceğiz.

Kıbrıs’ta gösterdiğimiz dayanışmanın bir benzerini, mazlum Filistin halkıyla olan kardeşlik bağımızda da kararlılıkla sürdüreceğiz. Ateşkesi, insanı yardımlar, iki devletli siyasi çözümü tüm imkânlarımız ile savunmaya devam edeceğiz.

Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin kendi vatanlarında hak ettiği refah içinde yaşaması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturulması öncelikli hedefimiz olmaya devam ediyor.

“Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Kıbrıs Türklerinin yüzyılı olacaktır”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz bir şekilde ifade ettiği üzere, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkları sürece eksik kalmaya mahkûmdurlar.

Kıbrıs Türkü’nü haksız izolasyonlar ile yıldırmaya çalışsalar da, bizler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin inşası ve ihyası için el birliğiyle çalışıyoruz.

2024 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması, ekonomik kalkınma ve sosyal refah yönünde bu çabalarımızın en somut göstergesidir.

Tarımsal sulamadan enerji arzı güvenliğine, ulaşımdan eğitime, sosyal konutlardan e-devlet çalışmalarına kadar Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yaşam standartlarını yükseltecek birçok projeyi hayata geçirdik. Bunları geliştirmeye ve üstüne yenilerini eklemeyi sürdürüyoruz.

Dün, Türkiye tarafından inşa edilen ve donatılan 24 Aralık 1963 Girne Asker Hastanesi’nin resmi açılışını gerçekleştirerek, askerlerimizin, vatandaşlarımızın ve KKTC vatandaşlarının kullanımına sunduk.

Cumhuriyete ulaşma yolunda çekilen acıların önemli bir sembolü olan 24 Aralık 1963 tarihini bu hastane ile ölümsüzleştirmiş olduk.

Kıbrıs Türkü birlik ve beraberliğini sürdürdüğü müddetçe, ana vatanın da desteğiyle, her geçen yıl daha da ileri gidecektir.

Tüm çabamız Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yaşam standartlarını yükseltmek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin istikbalini ve refahını ilelebet güvence altına almak içindir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılında olduğu gibi, Türkiye Yüzyılı Vizyonu ile cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da Türkiye Cumhuriyeti yanınızdadır, her zaman yanınızda olacaktır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar Neriman Cahit için başsağlığı mesajı yayımladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, hayatını kaybeden yazar, şair, gazeteci ve emekli öğretmen Neriman Cahit için başsağlığı mesajı yayımladı.

Tatar mesajında şöyle dedi:

“Kıbrıs Türk edebiyatının önemli isimlerinden yazar, şair, gazeteci ve emekli öğretmen Neriman Cahit’i kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim.

O, Kalemi güçlü, edebiyatı sağlam bir şahsiyetti. Çok sayıda kitabı bulunan Cahit, bu çalışmalarıyla yerel ve uluslararası pek çok ödülün sahibiydi. Değerli kültür ve sanat insanı Neriman Cahit’e Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilerim.”

Devamını Oku

Kıbrıs

“Atatürk’le Yeniden Doğmak 2. Gençlik Konseri” Büyük Han’da gerçekleştirildi

Published

on

By

Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Kültür Dairesi tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Atatürk’le Yeniden Doğmak 2. Gençlik Konseri” dün akşam Lefkoşa Büyük Han’da gerçekleştirildi.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, konseri Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile Kültür Dairesi Müdürü Şirin Zaferyıldızı Zaimağaoğlu ve vatandaşlar izledi.

Gece, Şef Ersin Kaşif yönetimindeki 40 kişilik Genç Yetenekler Production Gençlik Orkestrası’nın İstiklal Marşı’nı çalması ile başladı.

-Ataoğlu

Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu etkinlikte yaptığı konuşmada, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen gecede, genç sanatçılar ile bir arada olmaktan büyük onur ve gurur duyduğunu ifade etti.

Ataoğlu, ülke gençliğine, sanata ve kültüre verdikleri değere işaret ederek, “25 yıldan beridir, yandığı şekliyle bırakılan Devlet Tiyatroları binasını çok kısa sürede tamamlayarak, ülke sanatının ve sanatseverlerin hizmetine sunacağız” dedi.

Ataoğlu, tüm gençlerin, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayarak, böylesi güzel etkinliklerin devam ederek gençlerin sanatla iç içe kalmalarını sağlamaya devam edeceklerini söyledi.

Gençlerimize güvendiklerini ve onlarla gurur duyduklarını ifade eden Ataoğlu, geceye katkı koyanlara ve müzisyenlere teşekkür etti. Ataoğlu, böylesi etkinliklerin artarak devam edeceğini belirtti.

-Zaimağaoğlu

Kültür Dairesi Müdürü Şirin Zaferyıldızı Zaimağaoğlu da konuşmasında, her geçen yıl etkinliklerin artarak, gelişerek devam ettiğini belirtti. Bu tür etkinliklerin gelecek yıllarda da devam edeceğini sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından, Şef Ersin Kaşif yönetimindeki 40 kişilik Genç Yetenekler Production Gençlik Orkestrası ile Şef Erkan Dağlı yönetimindeki Ada Işığı Gençlik Vokal Topluluğu’nun 22 korist ile ortaya koydukları konsere geçildi.

Gecede, ayrıca Göç-Taş dansçıları da sahne aldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Rauf Raif Denktaş Meslek Lisesi’nde “Afete Hazır Okul Eğitimi” yapıldı

Published

on

By

Lefkoşa – Kale Inner Wheel Kulübü öncülüğünde, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği (İSG-BİR) ile Lefkoşa Sivil Savunma Bölge Müdürlüğü iş birliğinde, Rauf Raif Denktaş Meslek Lisesi’nde “Afete Hazır Okul Eğitimi” etkinliği düzenlendi.

İSG-BİR’den yapılan açıklamaya göre, etkinliğe okul yönetimi ve öğretmenlerin yanı sıra, Kale Inner Wheel Kulübü temsilcileri, sivil savunma eğitmenleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği üyeleri ve öğrenciler yoğun katılım gösterdi.

Açıklamaya göre, öğrencilerin afet bilinci kazanmalarını amaçlayan program, aynı zamanda teorik bilgilerin uygulamalı eğitimlerle pekiştirilmesine imkân sağladı.

Programda deprem, yangın ve ilk yardım konularında temel bilgiler verilerek; “Çök-Kapan-Tutun”, tahliye yollarının doğru kullanımı, yangın tüpü kullanımı, acil durum anında sakin kalmanın önemi ve ilkyardım bilincinin hayati olduğu vurgulandı. Eğitmenler tarafından yapılan sunumlar ve uygulamalı tatbikatlarla öğrenciler, olası afet ve acil durumlara karşı hazırlıklı olmanın önemini birebir deneyimledi.

İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği adına konuşma yapan Zeliş Demirkıran, güvenli yaşam kültürünün eğitimle başladığını ve sadece iş yerlerinde değil; okulda, evde ve sokakta da bu kültürün yaşatılması gerektiğini vurguladı. “Hazırlıklı birey, güvende bireydir. Güvende birey ise güçlü bir toplumun temelidir.” sözleriyle konuşmasını tamamlayan Demirkıran, gençlerin bu bilinci ne kadar erken kazanırsa toplumun o kadar dirençli hale geleceğini ifade etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam