Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Komitede Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçesi görüşülüyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 3 milyar 247 milyon 384 bin TL’lik Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı 298 milyon 120 bin TL’lik Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu bütçesini görüşmeye başladı. UBP Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığında verilen aranın ardından saat 13.15’te başlayan komite toplantısına, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ile bakanlık yetkilileri ve bağlı dairelerin müdürleri de katıldı.

-Toros

Bütçe üzerine söz alan CTP Milletvekili Fikri Toros, karayolları ağının trafik güvenliği açısından önemine işaret etti. Toros son yıllarda ülkede meydana gelen demografik değişimlerden ötürü en fazla ek yatırıma bu alanda ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

Motorlu araç sayısındaki hızlı artışa değinen Toros, karayolları altyapısına aynı oranda yatırım yapılıp yapılmadığını sordu.

Karayolu ağının gerek standartlar gerek kapasite açısından yetersiz olduğunu bu nedenle trafik sıkışıklığının da gittikçe arttığını dile getiren Toros, gereken noktalara akıllı trafik ışıkları ve ek şeritler yapılabileceğini kaydetti.

Toros yapılacak yatırımların bir master plan çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiğini de ifade etti.

Konuşmasında geniş tabanlı internetin önemine de değinen Toros, bu konuda yatırımlar yapıldığını özellikle mobil internet alanında önemli gelişmeler yaşandığını ancak fiber optik ağı konusunda hala yapılması gerekenler olduğunu belirtti.

Limanların özelleştirilmesi konusuna da değinen Toros, özellikle Mağusa Limanı, Girne Limanı, Kalecik bölgeleriyle ilgili yapılan açıklamaları takip ettiklerini belirtti.

Limanların Kıbrıslı Türklere ait kalmasının hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Toros, bunun aksine bir adım atılırsa sadece kendilerinin değil tüm halkın ayaklanacağın belirtti.

Toros mevcut limanların ıslahı, işletilmesi, yeni limanların yapılması konusunda Kıbrıs Türk sermayesine yönelik bir çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.

Birkaç hafta içerisinde açılıp açılmayacağına karar verilecek olan yeni geçiş noktalarının Ercan Havalimanı’nın geleceği açısından oldukça önemli olduğunu kaydeden Toros, bu açıdan gerek yolcu gerek trafik kapasitesinin gerekli noktaya çekilmesi gerektiğini anlattı.

-Şahali

Bütçe üzerine söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, bütçe gerçekleşmeleriyle ilgili, bütçe kalemleri üzerinden, bilgi istedi.

Sorular üzerine Limanlar Dairesi Müdürü Emsal Emirzadeoğluları limanlarda bulunan römorkörlerin bakıma ihtiyacı olduğunu, ancak gerekli bütçeyi alamadıklarını belirtti.

Geçen yıl yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığını ifade eden Şahali, akıllı trafik sistemleri gibi konuları konuşmak isteseler de başka şeyleri konuşmak durumunda kaldıklarını kaydetti.

Yolların ışıklandırılmasında, alt-üst geçitlerin yapılması gibi konularda teknolojinin çok ilerlediğini ifade eden Şahali, TC kaynaklı proje taleplerinde bunların ele alınabileceğini belirtti.

Meteoroloji Dairesi’ne hiçbir yatırım yapılmadığını halbuki iklim krizi nedeniyle ciddi risklerin ortada olduğunu ifade eden Şahali, gerekli teçhizatın büyük masraflar olmaksızın temin edilebileceğini kaydetti.

Limanlar konusunda çıkılacak ihalede ön raporun dikkate alınıp alınmayacağını soran Şahali, özelleştirmede ısrarcı olunacaksa nereden gelir elde edileceğini sordu.

Bakan Arıklı, Şahali’ye yanıt verdi. Limanların özelleştirilmesinin kendi ukdesinde olması gerekirken Maliye Bakanlığı ukdesinde olduğunu ifade eden Arıklı, Şahali’nin sorduğu soruları kendisinin de Maliye Bakanlığı’na sorduğunu belirtti. Arıklı, kendisine kalsa özelleştirme işini Limanlar Dairesi’ne bırakacağını kaydetti, bu konuda destek istedi.

Şahiner

Salahi Şahiner ise, trafikle ilgili eleştirilerde bulunarak, uçak biletlerinin fiyatlarının sürekli yükseldiğini ve havaalanında halkın sömürülerek yeni yatırımlar yapılmaya çalışıldığını savundu.

Geçmişte havaalanının işletme sürelerinin nasıl uzatıldığına da değinen Şahiner, uluslararası standartlara uyulacağının taahhüt edilmesine rağmen Bakanlar Kurulu kararlarının bile yayınlanmadığını hatırlattı.

Şahiner, havalimanıyla ilgili geçmişte yaşananları sıralayarak, tahkim ve tavsiye raporundan milletvekillerinin niye haberdar edilmediğini sordu. Arıklı da raporu Genel Kurul’da paylaşacağını söyledi.

Şahiner, geçmişte yapılanları eleştirerek, Arıklı’ya “Sizin bilip bizim bilmediğimiz bilgileri de paylaşacak mısınız?” diye sordu.

Besim

CTP Milletvekili Filiz Besim, tüm bürokratların bulunduğu bir ortamda sorular soracak olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.

Ada ülkesi olarak iletişim ve ulaşımın önemine değinerek sürekli bu konularda söz verildiğini ancak bugüne kadar uçak biletlerinde bile fiyat ayarlaması yapılmadığını belirtti.

Sivil havacılıkla ilgili bir dizi yasa geçirildiğini ve tüzüklerin hazır olduğu söylenmesine rağmen niye hala Genel Kurul’a gelmediğini soran Besim, havalimanındaki güvenlik sorunlarının çözülmemesinin de bir güvenlik zafiyeti olduğunu kaydetti.

Havalimanında ambulans dahi olmadığına dikkat çeken Besim, telefon dairesinde 600 olması gereken personel sayısının 200 civarında olmasını eleştirerek fiber kabloların özele kiralanmasını uygun bulmadığını söyledi.

Besim, GSM şirketlerinin altyapısının Telefon Dairesi’ne ait olmasına rağmen telefon aboneliklerine “korkunç” yüksek paralar ödenmesinin nedenini de sorarak, dünyanın en pahalı telefonlarını KKTC‘nin kullandığını belirtti.

Trafik kazalarında yaşamını yitirenlerin her yıl katlanarak arttığına işaret eden Besim, daha güvenli yollar için neler yapıldığını sordu.

Besim, trafikle ilgili güncellenen tüzüklerin yıllardır niye yürürlüğe girmediğini de sorarak tüzüklerin bazılarını okudu. Besim, sürücülerin belli aralıklarla sağlık kontrolünden geçirilmemesini de eleştirdi.

Alkollü ve uyuşturucu kullanan şoförlerin trafikte büyük sorunlara yol açtığını anımsatan Besim, ölçüm yapan kitlerin maddi sebeplerle alınamamasına da anlam veremediğini kaydetti.

Besim insan yaşamının göz ardı edilmesinin kabul edilebilir olmadığını, büyük kararlar almadan da ufak dokunuşlarla bunun iyileştirilebileceğini söyledi.

İncirli

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, bayındırlık kelimesinin ne anlama geldiğini özetleyerek bakımlı, güzel demek olduğunu söyledi.

Geçen yıllara göre Bakanlığın sayfasında da kayda değer bir şey olmadığını, faaliyet raporlarının da 2021 yılından beri yayınlanmadığını söyledi.

İncirli, geçen yıllarda kazaların sorumluluğu insanlara atılırken bu yılki açıklamaların “taşıtlar çoğaldı/yollar kaldırmıyor” denilmesinin sevindirici olduğunu belirtti.

Dairelerin içi boşaltıldığı için sorumluluklarının da yerine getirilemediğini savunan İncirli, “Kendi yolunu yapamayan bir ülkenin başka ne yapabileceğini bilemiyorum.” dedi.

Ulaşım olmayan ülkede ekonomi de olamayacağını ve ülkede her alanda bir ulaşım krizi yaşandığına işaret eden İncirli, bütçede en kalabalık rakamların hizmet alımı kalemlerinde olduğunu belirtti.

İncirli, 2025 yılına ilişkin herhangi bir projenin paylaşılmamasını da eleştirerek, Lefkoşa’dan Haspolat’a giden projenin hayata geçirilip geçirilmeyeceğini sordu.

Lefkoşa’dan sonra Girne’nin de yaşanmaz bir yer haline geldiğini, Dipkarpaz’ın da artık kimsenin yollarından dolayı gitmek istemediği bir yer haline geldiğini söyleyen İncirli, sürekli vaat edilen havayolu şirketinin bir kenara bırakılarak yolların aydınlatılmasını önerdi.

Solyalı

CTP Milletvekili Ürün Solyalı ise, Bakanlığın ihale ve protokollerle yönetildiğini, bütçenin yarısının TC kaynağı olmasının ülkenin özgüvenini zedelediğini söyledi.

Trafikte geçirilen sürenin insanların sağlığını bozar hale geldiğini ancak taşımacılık da olmadığından sosyal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini dile getiren Solyalı, her yıl aynı konuşmaların ve vaatlerin tekrarlanmasının zaman israfı olduğunu söyledi.

Solyalı, uyuşturucu testlerinin gelmesini yasallaştırdıklarını 35 bin TL civarı aletler için ihaleye çıkılmamasını anlayamadığını söyledi. Arıklı da bu konunun bakanlığıyla değil polis ile alakalı olduğunu vurguladı.

Sivil Havacılık Dairesi’nin hazır olan tüzüklerinin niye hala Bakanlar Kurulu’ndan geçmediğini sorarak hakem heyeti kararını beklediklerini hatırlattı.

Baybars

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars da, sivil havacılık için hiç ek mesai kalemi ayrılmamasının garipliğine işaret ederek, “Belli ki bütçe açığı azaltılsın diye titizlikle çalışılmış.” dedi.

Baybars, Bakanlığın gelecek yıl ne yapmayı planlandığıyla ilgili herhangi bilgi bulunmadığına işaret ederek, havalimanının girişindeki ülkenin imajını zedeleyen ucube yapının hiçbir paraya hoş görülemeyeceğini savundu.

“Havalimanına bir gidin en azından toz aldırın.” diyen Baybars, hakem kararını görmeden yorum yapamayacağını, gözlem kulesi, itfaiye gibi sözleşme kapsamındaki parasız düzenlemelerin yaptırılabileceğini söyledi.

Yollarda trafik güvenliğinin olmamasının sebeplerine değinen Baybars, bunların bir kısmının bütçesiz de yapılabileceğini belirtti. Ağır yük taşıyan vasıtalarının yollara ve çevreye verdiği zararı düzeltmek için adım atılabileceğini dile getiren Baybars, tüzüğün yenilenmesinin de para istemediğini hatırlattı.

Özdenefe

Meclis Başkan Vekili Fazilet Özdenefe ise, 3 aydır Arıklı’nın yaptığı açıklamaların sadece 6 tanesinin bakanlığıyla alakalı olduğunu, geriye kalan 102 açıklamanın ise satranç dahil çeşitli konularda olduğunu belirtti.

Sabit hız tespit sistemiyle ilgili farklı duyumlar aldığını ve konunun ne noktada olduğunu öğrenmek istediğini söyleyen Özdenefe, toplu taşımayla ilgili verilen müjdelere rağmen yıllardır değişen bir şey olmadığını bu yıl neler yapılacağının izahını istedi.

Öğrencilerin taşındığı araçlarla ilgili sorunların Milli Eğitim Bakanlığını da ilgilendirdiğini söyleyen Özdenefe, sorumlu bakanların sebze ithalatıyla ilgili bile daha çok açıklama yaptığını iddia etti.

Ülkede “patlama yaşanan” araba galerileriyle ilgili neler yapıldığını, neredeyse tüm paketçilerin L levhasıyla seyahat ettiğini ve büyük sıkıntı yarattığını söyleyen Özdenefe, araç plakalarının 3 harfli olması konusunda bile bir netlik yakalanamadığını hatırlattı.

Özdenefe, kasım ayında işletilecek denilen ada74 konusunda da bilgi isteyerek, Ercan Havalimanı’na inişte gazinoya giriş yapıldığı hissini kendisinin de sevemediğini belirtti. Bunların yanı sıra Havalimanında sabun olmadığını, suların akmadığını, kırılanın tamirinin yapılmadığını iddia eden Özdenefe’ye hükümet vekilleri itiraz ederek bu tür sorunlar olmadığını söylediler.

Baybars ve Özdenefe de “Siz VIP’ten uçuyorsunuz o nedenle haberiniz yok.” dedi. Özdenefe, Ercan’ın devlet havalimanı olduğunun unutulmaması gerektiğini ve sanki hibe edilmiş gibi davranılmasının birçok kişiyi sinir ettiğini savundu.

İnternetle ilgili yaşanan sorunlara da değinen Özdenefe, Arıklı’nın bakanlığı süresince ne kadar fiber optik kablo döşendiğini ve TC’den katkı almadan ne kadar yol yapıldığını sordu.

Özdenefe, konuşmasının sonunda Bakanlığa bağlı dairelerle ilgili de çeşitli eleştirilerde bulunarak Arıklı’ya sorular sordu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Cumhurbaşkanımızın zirvede ortaya koyduğu vizyonu ve kararlı duruşu takdirle karşılıyoruz”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın New York’ta düzenlenen 5+1 formatındaki Kıbrıs konulu zirve toplantılarında ortaya koyduğu vizyonu ve kararlı duruşu hükümet olarak takdirle karşıladıklarını belirtti.

Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Üstel, Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Anavatan Türkiye ile birlikte Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini, eşit uluslar arası statüsünü ve dünya ile bütünleşme hakkını en üst düzeyde savunduğunu vurguladı.

Üstel açıklamasına şöyle devam etti:

“Türk tarafının sunduğu 6 maddelik iş birliği önerisi, barışa ve sürdürülebilir geleceğe yönelik samimi yaklaşımımızın bir yansımasıdır. Ancak buna karşın Rum Yönetimi süreci tıkayan, güven inşasını sabote eden ve Kıbrıs Türk halkını yalnızlaştırmaya yönelik tutumunu sürdürmektedir.

Rum tarafı, olmayacak taleplerle süreci bilinçli şekilde tıkamakta, müzakereleri çözümün değil, statükonun devamının aracı olarak görmektedir. Masada oturmak onlar için bir çözüm değil, Kıbrıs Türk halkını müzakereye mahkum etme aracına dönüşmüştür.

Ayrıca mülkiyet davalarıyla ekonomimize saldırılması, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun hiçe sayılması, geçiş kapılarıyla ilgili yapıcı çağrıların görmezden gelinmesi ve yabancı yetkililerle temasların engellenmeye çalışılması, iyi niyeti zedeleyen diğer adımlardır.

Uluslararası camia bilmelidir ki; tehdit, baskı, izolasyon ve itibarsızlaştırma politikalarıyla Kıbrıs Türk halkının iradesini yok saymak mümkün değildir. Egemen eşitlik teyit edilmeden ve karşılıklı saygı sağlanmadan ne iş birliği olur ne de kalıcı çözüm mümkündür.

Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’a kararlı duruşu için teşekkür ediyor; Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’a halkımızın haklı davasına verdikleri destekten ötürü şükranlarımızı sunuyoruz.

Kıbrıs Türk halkı çözümden ve barıştan yanadır. Ancak çözüm egemen eşitliğin tanındığı, hakların teslim edildiği ve güvenin inşa edildiği gerçek bir zemin inşası ile mümkündür.

Duruşumuz nettir: Egemenliğimizden asla taviz vermeden, halkımızın haklarını savunmaya, devletimizi güçlendirmeye ve Anavatan Türkiye ile geleceğe emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Türkiye ile KKTC arasında öğretmen adaylarına yönelik Akademik İş Birliği Protokolü imzalandı

Published

on

By

TC Millî Eğitim Akademisi ile Atatürk Öğretmen Akademisi arasında, öğretmen adaylarının mesleki gelişimini desteklemeye yönelik bir iş birliği protokolü imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, protokol dün TC Milli Eğitim Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ünal Eryılmaz’ın ev sahipliğinde, Millî Eğitim Akademisi Başkanı Cevdet Vural ve Atatürk Öğretmen Akademisi Başkanı Prof. Dr. Güner Konedralı tarafından imzalandı.

Törene, TC Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Fethi Fahri Kaya ile Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murad Aktuğ da katılım sağladı.

Protokol kapsamında eğitim faaliyetleri, seminer ve çalıştaylar, dijital içerik üretimi ve uzaktan eğitim uygulamaları gibi çeşitli alanlarda ortak çalışmalar yürütülmesi amaçlanıyor. Ayrıca, öğretmen adaylarına yönelik yapay zeka uygulamaları ile değişen ve gelişen yeni öğretim yaklaşımları konusunda akademik iş birliği ve mesleki gelişim faaliyetlerinin desteklenmesi hedefleniyor.

Türkiye ve KKTC arasındaki bu protokol, iki ülkenin eğitim alanındaki ilişkilerini güçlendirmeyi ve öğretmen yetiştirme süreçlerine nitelikli katkı sunmayı hedefliyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: Egemen eşitliğimiz kabul edilemedikçe bir müzakere sürecine geçilmeyecek

Published

on

By

New York’ta düzenlenen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı Kıbrıs konulu toplantının sona ermesinin ardından ülkeye dönen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ercan Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. Tatar, toplantıda ele alınan başlıklar, uzlaşı sağlanamayan konular ve Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu öneriler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Birleşmiş Milletler ev sahipliğinde New York’ta gerçekleşen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı gayriresmi toplantı tamamlandı. 2 gün süren toplantının ardından temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar adaya döndü.

Ercan Havalimanı’nda kameralar karşına geçen Tatar New York temaslarını değerlendirdi.

Ortak zemin oluşana kadar ve resmi müzakereler başlayana kadar iki halkın yararına olacak şekilde işbirliklerinin ele alındığını belirten Tatar, zirvede 6 başlığın ele alındığını ancak iki başlıkta anlaşmanın sağlanamadığını söyledi.

Tatar, uzlaşma sağlanamayan iki başlığın ise enerji ve kapılar konusu olduğunu dile getirdi;
Tatar, Türk tarafı olarak Haspolat ve Akıncılar bölgelerinde yeni geçiş kapılarının açılması yönünde önerilerde bulunduklarını belirterek, “ Rum tarafı ilk etapta olumlu yaklaşsa da sonrasında ara bölgeden geçişte ısrarcı oldular. Biz ise güvenlik ve egemenlik hassasiyetlerimiz gereği bu öneriyi kabul etmedik” dedi.

Tatar, Rum tarafının 5 kilometrelik bir yolun Türk tarafı topraklarından geçirilmesine karşı çıkarak, ara bölgeden geçmekte ısrar ettiğini ve bu nedenle sürecin tıkandığını ifade etti.

Amaçlarının hem Kıbrıslı Türk hem de Kıbrıslı rumların gidiş gelişlerini rahatlatmak olduğunu kaydeden Tatar, 2024 yılı içerisinde yaklaşık 8,5 milyon geçişin yapıldığını söyledi.

Enerji konusuna değinen Tatar, Rum tarafının üretilen enerjiyi kendi sistemi içine almak istediğini ve KKTC’ye ise payını vereceğini ancak bunu kabul etmeyeceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum lider Nikos Hristodulidis’in, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la New York’ta bir saatlik görüşme yaptıkları yönündeki açıklamalarına da değindi.

Tatar “Orada yalnızca bir nezaket sohbeti oldu, resmi bir toplantı yapılmadı. Bu tür beyanlar gerçeği yansıtmıyor” dedi.

Diplomasi ve temastan asla kaçınmadıklarını vurgulayan Tatar,”Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilemedikçe bir müzakere sürecine geçilmeyecek. Bu siyaset yerleşmiş ve kökleşmiştir.” dedi.

Kıbrıslı Türklerin ambargo ve izolasyonlarla insan haklarına aykırı şekilde mağdur edildiğini belirten Tatar, mal mülk meselesini de gündeme getirdiğini ifade etti.

Tatar, Taşınmaz Mal Komisyonuna da işaret ederek, Rum tarafının tutumunun gerginlik yarattığını kaydetti.
Tatar, Kıbrıs Türk tarafının, uyuşturucu ticaretiyle mücadele konusunda iki tarafın polis güçlerinin iş birliği yapmasına yönelik önerisinin Rum tarafınca reddedildiğini açıkladı.

Tatar, “Bu öneri kabul edilseydi, hem kuzeyde hem de güneyde gençliği tehdit eden bu belaya karşı ortak mücadele edilebilirdi” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Eylül ayında BM Genel Kurulu çerçevesinde yeniden bir görüşmenin planlandığını, yıl sonuna kadar da benzer formatta bir toplantının daha yapılabileceğini de sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam