Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Komitede Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşülüyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde 12 milyar 859 milyon 721 bin TL’lik Sağlık Bakanlığı bütçesi ele alınmaya başladı.

Komite toplantısında, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek ve bakanlık bürokratlarıyla, komite üyeleri ve bazı milletvekilleri yer alıyor.

– Besim: “Thalassemia binası dökülüyor”

Sağlık Bakanlığı Bütçesinde ilk sözü alan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Filiz Besim, bütçedeki rakamlar konusuna değindi, bütçenin ne kadarının doğru kullanıldığını sordu.

Ülkede bir nüfus politikası olmadığını belirten Besim, toplumun en çok etkilendiği konunun sağlık ve eğitim olduğuna dikkat çekti.

“Gerçekçi nüfus sayımına ihtiyacımız var.” diyen Besim, olası bir depremde kamu sağlık kuruluşlarının ciddi anlamda riskli olduğuna dair geçmişte ciddi veriler elde edildiğini kaydetti.

Thalassemia binasının döküldüğüne dikkat çeken Besim, bazı sorular yönelterek bilgi istedi.

Riski binalara değinen Besim, bu binalar için nasıl bir yol haritasının belirlendiğini sordu.

“Yeni Girne Hastanesi yılan hikayesine döndü.” diyen Besim, hastanenin ne zaman biteceğiyle ilgili bilgi istedi.

Beş yılda üçte ikisi biten Yeni Girne Hastanesi’nin bir türlü bitirilemediğini ifade eden Besim, yeni Güzelyurt Hastanesi konusunda da sorular yöneltti.

Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM) konusuna değinerek bazı sorular yönelten Besim, yeni sağlık merkezlerinin ne zaman tamamlanacağını sordu.

– “Hemşireleri gerekli yerlerde doğru şekilde kullanabiliyor muyuz?”

Alt yapı yatırımlarıyla ilgili bütçedeki rakamlara da dikkat çeken Besim, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde yaşanan sorunlara vurgu yaptı.

Taşeronlaşma konusuna değinen Besim, hemşire eksikliklerine de dikkat çekti.

“Hemşireleri alanda doğru kullanmak zorundayız.” diye konuşan Besim, “Hemşireleri gerekli yerlerde doğru şekilde kullanabiliyor muyuz?” diye sordu.

Acil servislerdeki yoğunluğa dikkat çeken Besim, acil servislerde bir iyileşmenin olmadığını söyledi.

Yoğun bakım kapasitesi ve hasta bakıcı kadroları konusunda bilgi isteyen Besim, “Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne ‘PET’ cihazı almayı düşünüyor musunuz?” diye sordu.

Hasta sevkleri için çok büyük paralar harcandığını dile getiren Besim, hastaların özele teslim edildiğini ifade etti.

Mağusa Devlet Hastanesi’ndeki sorunlara değinen Besim, “Burada çok ciddi hekim sıkıntımız vardır.” diyerek eleştirilerde bulundu.

Besim, Mağusa Devlet Hastanesi’ndeki Mamografi cihazının altı aydır arızalı olduğunu belirtti.

İlaç konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Besim, İlaç Takip Sistemi’nin hala kurulamadığını söyledi.

Besim, Aşı Takip Sistemi’nin de iki buçuk senede kurulamadığını dile getirerek Sağlık Bakanı’nı eleştirdi.

Sağlık Bakanlığı’nın ciddi bir bakanlık olduğuna vurgu yapan Besim, İlaç ve Eczacılık Dairesi ile ilgili yapılması gerekenlere değindi.

Dünyada ve Türkiye’de ciddi ilaç sıkıntlarının yaşandığını belirten Besim, ülkede nasıl bir önlem alındığını sordu, “İlaç egemenliğimizi sağlamak zorundayız.” dedi.

Yenidoğan Ünitesi’nde yaşanan olaya değinen Besim, “Yönetilemeyen bir sağlık organizasyonunun hastayla ilgili ne kadar ciddi sonuçlar verebileceğini biz hekimler çok iyi biliyoruz.” ifadesini kullandı.

Besim, “6 saat boyunca ailelere hiçbir şey söylemediniz. Neyi gizlediniz? Orada yaşananlar bizi çok üzdü.” şeklinde konuştu.

Acil Durum Hastanesi’nin neden Teşkilat Yasası’nın olmadığını soran Besim, sağlıkta nüfus politikası olmadan, kaçak çalışma hayatını denetim altına almadan düzgün bir sağlık sisteminin kurulamayacağını söyledi.

– İncirli: “Sağlığı üstünkörü halden kurtarmak zorundayız”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Sıla Usar İncirli de, “Perspektifimizi derinleştirmek zorundayız. Sağlığı üstünkörü halden kurtarmak zorundayız.” dedi.

Yeni Girne Hastanesi ve hasta sevkleri konularına değinen İncirli, “Biz sağlık hizmetinin kalitesindeki eksikliklerden dolayı genç yaşta insanları kaybediyoruz.” diye konuştu.

İstatistiki bilgilere ulaşım konusunda eleştirilerde bulunan İncirli, hastanelerdeki yoğunluklara değindi.

Ölüm oranlarındaki bazı rakamları paylaşan İncirli, güçlü bir sağlık sistemi konusuna dikkat çekti.

“Her bir insanın hayatı çok önemlidir.” diyen İncirli, hastane güvenliği konusunda zafiyet olduğunu belirtti.

Yenidoğan Ünitesi’nde yaşanan olaya da değinen İncirli, güvenli bir sağlık hizmeti için yapılması gereken işlerin olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanı’na bazı sorular yönelterek bilgi isteyen İncirli, Yataklı Tedavi Kurumları’nda yaşanan hadiselere işaret etti, burada verilen hizmetlerin kalitesinin çok önemli olduğunu kaydetti.

“Etkili sağlık hizmeti nasıl verilir?” diye soran İncirli, zamanında verilen sağlık hizmetinin kıymetli olduğunu dile getirdi.

Acil servislerdeki yoğunluğa ve sorunlara değinen İncirli, sağlıkta ciddi bir güven erozyonunun olduğunu belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sivil Savunma Teşkilatı başarılı öğrencilere ödüllerini dağıttı

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğinde düzenlediği ilkokullar arası “Resim”, ortaokul ve liseler arası “Şiir ve Kompozisyon” yarışmalarında başarılı olanlara ödülleri düzenlenen törenle verildi.

Ödül töreni bu akşam Lefkoşa’da Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Sosyal Tesisler Kamelyası’nda yer aldı. 

Yarışmalarda dereceye giren 58 öğrenciye ödül, takdir belgesi ve çeşitli hediyeler verilirken, öğretmen ve okul müdürleri ile jüri üyelerine de teşekkür belgeleri takdim edildi.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, öğrenci, öğretmen, aileler ve diğer yetkililer katıldı. 

-Karaca

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, törende yaptığı konuşmada, bugün burada öğrencilerin hayal gücü, duyguları ve kalemleriyle ortaya koydukları eserleri onurlandırmak için bir araya geldiklerini söyledi. 

Karaca, yarışmalara katılan resim, şiir ve kompozisyonların her birinin, öğrencilerin iç dünyasını dışa vurduğu, düşlerini kâğıda, tuvale ya da mısralara döktüğü çok özel alanlar olduğunu ifade etti. 

Bu yarışmalar aracılığıyla sadece yeteneklerini değil, aynı zamanda düşünme becerilerini, duygusal zekâlarını ve özgüvenlerini de sergilediklerini belirten Karaca, “Hepimiz için gurur verici olan bu an, aslında onların gelecekteki başarılarının sadece küçük birer habercisidir” dedi.

 

Karaca, ilkokuldan liseye kadar farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin, birbirinden güzel ve anlamlı eserlerle bu yarışmalara katıldığını belirterek, jüri değerlendirmeleri sonucu ödül almaya hak kazanan öğrencileri kutladı.

Yarışmaya katılan her bir öğrencinin, birer kazanan olarak gönüllerinde yerini aldığını belirten Karaca, veliler ve öğretmenlere de teşekkür etti. 

Karaca, “Çünkü çocuklarımızın sanata yönelmesinde, duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi öğrenmesinde sizlerin emeği çok büyük. Onlara verdiğiniz destek, onların bu yolda daha emin adımlarla ilerlemesini sağlıyor” diye konuştu.

 

Karaca, öğrencilere ise şöyle seslendi:

“Bugün burada aldığınız ödüller, sadece birer belge değil, aynı zamanda çabanızın, sabrınızın ve yaratıcılığınızın birer simgesidir. Lütfen hayal etmeye, yazmaya, çizmeye ve üretmeye devam edin. Çünkü sizler bizim geleceğimizin mimarlarısınız.”

 

Karaca, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı olarak, gençlerin afetlere karşı bilinçlendirilmesiyle toplumun temelini oluşturan bireylerden başlayarak, afete dirençli bir toplum meydana getirilmesine katkı sağlamaya devam etmekte kararlı olduklarını da vurguladı. Karaca, yarışmalara katkı sağlayan Milli Eğitim Bakanı ve bakanlık personeli ile büyük bir özveriyle katılımcı eserleri değerlendiren jüri üyelerine de teşekkür etti. 

Karaca, törende emeği geçen herkese teşekkür ederek, başarıların artarak devam etmesini diledi. 

 

-Çavuşoğlu 

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, güzel bir akşam yaşadıklarını belirterek, yarışmaya ön ayak olan ve çocukların duygularını kağıda, şiire dökmesine vesile olan Sivil Savunma Başkanlığı’na teşekkür etti. 

Seçici kurul ile öğrencileri de tebrik eden Çavuşoğlu, yarışmada birinci gelen öğrenciyi de özel olarak kutladı. 

Vatanın önemini vurgulayan Çavuşoğlu, vatan topraklarını yüz yıllardır koruduklarını ve korumaya geliştirmeye devam ettiklerini söyledi. 

Milli mücadele yılları sonrası oluşturulan devlete sonuna kadar sahip çıktıklarını, geleceğe taşımak için bayrağı yüksekte tutmaya devam ettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, eğitimde de, her alanda da devlet, bayrak, vatan sevgisini geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti. 

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın devletin en önemli kurumlarından biri olduğunu, afetler başta olmak üzere her alanda, halkın elini ilk tutan kurum olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sivil savunmayı deprem başta olmak üzere tüm afetlerde yaptığı çalışmalarından dolayı tebrik etti. 

Sivil Savunma Teşkilatı ile Adıyaman depremindeki anılarını paylaşan Çavuşoğlu, teşkilatın oradaki çalışmalarını, disiplinini, enkazın kaldırılmasındaki mücadelesini takdir ettiklerini belirtti.

Çavuşoğlu, milli mücadele yıllarında yaşadığı duyguları deprem enkazında da yaşadığını vurgulayarak, 1974’te yaşadıkları güven duygusunu, depremde de yaşadıklarını vurguladı. 

Sivil savunmanın her geçen gün daha da güçlenmesi ve güçlenmesiyle de halka daha hızlı el vermesi temennisinde bulunan Çavuşoğlu, bu bilinçle Atatürkçü düşünce içinde, yaşamın güvencesi bilincinde, birlikte çalışmaya, halka umut güven vermeye devam edeceklerini söyledi. 

Konuşmaların ardından ödüller verildi, anı fotoğrafı çekildi. 

Devamını Oku

Kıbrıs

Cypfruvex müdürlüğüne Üstünel atandı

Published

on

By

 

Kıbrıs Meyve ve Sebze İşletmecilik Ltd. (Cypfruvex) Genel Müdürlüğüne Mustafa Üstünel atandı.

Üstünel’in atanmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayınlanarak, duyuruldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

İçişleri Bakanı Oğuz BRT’ye konuṣtu:”Çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi?”

Published

on

By

 

  İçişleri Bakanı Dursun Oğuz BRT’de 18. Saat programına katılarak Yabancıların taşınmaz mal alımı ile ilgili yeni düzenlemeye ilişkin açıklamada bulundu.

 

Oğuz, “Emlak Sektörünün içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Bunun bir siyasi bir de ekonomik boyutu var. Ekonomik boyutu belki ülkeyi idare edenler için farklı, muhalefet yapanlar için farklı. Ama bu ülkenin genel bir sorunu ve KKTC’nin hem bugünkü hem de gelecekteki ekonomik durumunu etkileyen bir konu. Siyasi boyutu ile ilgili dün Başbakan açıklama yapmıştı.TC yetkilileri ile gerekli çalışmalar ve yapılabilecekler hakkında görüşmeler gerçekleştiriliyor” dedi. 

 

Oğuz,“Biz bu yasayı yaparken tüm paydaşlardan görüş aldık. Ortak noktada 2024 Mayıs ayında bir yasa hazırladık. O günden beridir bu yasa ile ilgili veriler alabildiğimiz ölçüde elimizde. Çünkü ondan önce bir verimiz yoktu. Bu yasa aslında tam verilere ulaşma anlamında KKTC’de yabancılara ne kadar mal satıldığı ile ilgili bütün tedbirleri de öngörür. Veriye ulaşmak da önemli idi. Çünkü KKTC elden gitti, yabancılaştı şeklinde söylemler vardı”dedi…

Hükümetin ortaya bir irade koyarak yasa yaptığına değinen İçişleri Bakanı Oğuz, “Yasa geçtikten sonra uygulama ve piyasa ile ilgili başka talepler geldi. Tabi o zaman özellikle Simon Aykut konusu ve tutuklamalar yoktu yasa yapıldığı zaman. Ondan sonra bu tutuklamalar geldi. Bu defa söylemler, eylemler farklı boyuta ulaştı. İnşaat sektörü gerçekten zor günlere girdi. Bununla ilgili kanun hükmünde kararname ile ara formül şeklinde değişiklik yaptık” diye konuştu.

 

Dursun Oğuz, “Veri elimizde olduğu için yasa yapıldıktan sonra bu verilerle de sektördeki beklenti karşılanmamış oldu. O nedenledir ki şimdi kanun hükmünde bir kararname hazırlandı ve Bakanlar Kurulu’ndan geçirdik. Aynı zamanda yasa tasarısını hazırladık Meclis’e yolladık, yasallaşsın ”dedi.

 

Bakan Oğuz, “Hükümetin bir açılım yapması gerekiyordu. Bununla ilgili bir açılım yaptık. Toprakla ilgili yapılan 51’e 49  kanun hükmünde kararname o günden bugüne kadar yaklaşık 3 ay gibi süreçte herhangi bir müracaat olmadı. Biz olsun diye yaptık ama olmadı..Bize gösterdi ki siyasi anlamdaki baskılar inşaat sektörünün daraldığını ve daha büyük kaos yaratacağını gördük” şeklinde konuştu.

 

KKTC’de mal alan  ve kayda girmeyen yabancıların bugüne kadar hiçbirinin vergi ödemediğini ve devletin alacaklı olduğuna işaret eden Dursun Oğuz, “Güvenlik açısından muteber olan, vergilerini ödeyen ve kayda giren kişiler  bu haklardan yararlanacak. 51’e 49 haricinde yabancı 3. Ülke vatandaşlarına kesinlikle toprak satışı ile ilgili ek bir açılım yoktur. Zaten mayıs ayında yaptığımız yasada KKTC’nin büyük  arazilerinin  yüzde 3’ünden fazlası yabancılara satılamaz diye bir madde koyduk. Ve toprakla ilgili endişeler garanti altına alındı” dedi.

 

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz açıklamasında şu ifadelere de yer verdi…

“KKTC’yi tanıyan, mütekabiliyete göre aynı hakları KKTC vatandaşına veren ülkeler tanımında Türkiye Cumhuriyeti olduğu için bugün için TC vatandaşlarının 3 olan apartman dairesi alma hakkı 6’ya çıkartıldı. Yabancılar 3 apartman dairesi alabilecek.Villa konusunda yabancıların 1 olan villa hakkı 2’ye, TC vatandaşları için 3’e çıkartıldı. Burada sektörün talepleri doğrultusunda ve inşaat sektörünü ekonomik anlamdaki bu çıkmazdan, siyasal baskılardan bir nefes aldırmak amacıyla oldu” …..

 

Ülkede  yabancılara neden çok fazla mal satışı yapılıyor şeklinde yapılan eleştirilere de yanıt veren Bakan Oğuz, “Şuan piyasada inşaat sektörünün bu sıkışıklığında biliyorsunuz yabancılara mal satışı yapılırken sosyal konut fonu koyduk. Ülkedeki emlak fiyatları yükseldiği için buradan gelecek kaynakla kendi gençlerimize faiz desteği sağlamak açısından. Yine bir fon daha koyduk. Hani iç hukuk yolu dediğimiz TMK var ya. Masaya oturduğumuzda Kuzeyde bırakılan Rum mallarının TMK üzerinden ödenmesi için bir kaynağa ihtiyaç var. O kaynağı yabancılara satılan mallarla ilgili koyduğumuz fon üzerinden sağlıyoruz” dedi.

 

İnşaat sektörünün içine düştüğü zor durumdan çıkarmak anlamında yapılan son düzenlemenin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmayacağını önümüzde süreçte ortaya çıkacak verilerle konuşabileceklerini söyleyen Bakan Oğuz, “Karşı tarafta bu kadar kaotik bir durum var. Siyasal baskılar var. Tutuklamalar var. Eee onu ne yapacağız? Siyasi anlamda yapabileceğimiz mücadele ne varsa mutlaka yapacağız. Ama böyle bir durum var diyerekten çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi? Yok. Bugün Tufan hocanın bir açıklamasında dediği gibi belki de inşaat sektörü lokomatif sektör yapılmayacaktı. Doğrudur. İnşaat sektörünü lokomatif sektör olarak görmememiz. Yüksek öğretim ve turizmdi. Ama inşaat sektörü bugünkü ekonomik krizlerin dünyada yaşandığı bir ortamda bu ülke için harektli bir sektördür. Ömrübillah inşaat sektörü lokomotif sektör olacak diye bir durum yoktur. Ancak inşaat sektörü bugün tanınmayan, ambargo altındaki KKTC’yi tanımayan ülkelerdeki insanlara bir güven ortamı yaratıp, cezbedip burada mülk edinmesini sağladı. Bunda daha çok iş insanlarımızın becerisi ve gayreti ile olmuştur”….

 

    

Devamını Oku

Trending

Reklam