Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

5 milyar 430 milyon 161 bin TL’lik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 5 milyar 430 milyon 161 bin TL’lik 2025 bütçesini görüşerek, oy çokluğuyla kabul etti. Komite bakanlık bütçesi onaylandıktan sonra bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi yarın Maliye Bakanlığı ve Gelirler bütçeleri ile GKK, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı YÖDAK bütçelerini görüşecek. Komite ayrıca görüşmesi tamamlanan Milli Eğitim Bakanlığı ve DAÜ bütçelerinin oylamasını yapacak.

Komitenin yarın 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nın bütününü görüşüp, oylayarak, çalışmalarını tamamlaması öngörülüyor.

-Barçın

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Sadık Gardiyanoğlu ve bürokratlarının da katıldığı komite toplantısında ilk sözü alan CTP Milletvekili Devrim Barçın, veri alma talebinde ve ihbarda bulunmak istediğini kaydetti.

Çalışma Dairesi’nin idari para cezası ve tahsilatları daha önce yayınladığını fakat şu anda bu verilere ulaşamadıklarını dile getiren Barçın, bu uygulamalarla ilgili bilgi talep etti.

DPÖ verilerine bakıldığında ülkede yüzde 11 büyüme hedefi ortaya konulduğunu dile getiren Barçın, reel büyümenin tüm maaşlara yansıtılıp yansıtılamayacağını sordu.

Barçın ayrıca, bakanın resmi tatillerde iş yasası gereği kapalı olması gereken yerlerin denetleneceği söylemini anımsatarak, çalışanlara iş yasasından doğan haklarının verilip verilmediği ve denetlenen yerlerin yatırımlarının yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi istedi.

Vardiya çalışmayı yönelik çalışmalar olduğunu dile getiren Barçın, vardiya ödenekleri noktasında yapılan çalışmaları sordu.

Lefke Avrupa Üniversitesi’nde gerçek bürüt maaşlar üzerinden yatırım yapılmadığı ihbarında bulunmak istediğini dile getiren Barçın, bu üniversitenin ileride olumsuzluk yaşamaması adına bakanlığın erken zamanda müdahale etmesi gerektiğini kaydetti.

LAÜ çalışanlarının 11 aydan beri primlerinin yatırılmadığını dile getiren Barçın, LAÜ’nün gerçek mükellefiyetlerinin çok gerisinden hareket ettiğini belirtti ve LAÜ çalışanlarının hakkının gasp edildiğini söyledi.

Barçın ayrıca, bakanlığın sosyal sigorta yatırımlarını yapmayanlara karşı yaptırım yapılması yönünde hareket geçmesi gerektiğini belirtti.

-Derya

CTP Milletvekili Doğuş Derya da konuşmasında, bakanlığın çok düşük performansla çalıştığını ve bütçeye bakıldığında da ileriki dönemde de bu performansın değişmeyeceğinin düşünüldüğünü belirtti.

Veri toplama konusunda çok sıkıntı olmasından dolayı bazı verilere ulaşılamadığını kaydeden Derya, İstatistik Kurumu’nun verilerini okuyarak, iş başvurusu rakamlarını aktardı.

İş gücü içerisinde özellikle kadınların tercih edilmediğini verilerle aktaran Derya, emek piyasasından cinsiyetçi yaklaşım değişmedikçe, sonuçlarda bir değişiklik olmayacağını dile getirdi. Derya, beyin göçündeki artışa da dikkat çekti.

Ayda ortalama 4 kadının sığınma evine gitme başvurusunda bulunduğunu dile getiren Derya, bu verilerin, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası’nda öngörülen birimin hayata geçme gereğini ortaya koyduğunu belirtti.

Şiddete müdahale biriminde yetişmiş personele ihtiyaç olduğuna da dikkat çeken Derya, bu birimden sorumlu olan bakanlığın gerekli yasal düzenlemeleri yapıp, benzer birimlerin diğer bölgelerde de açılması gerektiğini kaydetti.

2024 yılında devletin bir sığınma evi olmamasının büyük bir “utanç” olduğunu dile getiren Derya, üniversitelerde bir sığınma evi projesi yarışması yapmak ve mali destek vermenin çok mu zor olduğunu sordu.

Çalışma ve Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu söz alarak, kadın sığınma evi konusunda bina yerinin ayrıldığını ve bu sorunun çok kısa sürede sonlandırılacağını kaydetti.

CTP Milletvekili Doğuş Derya tekrar söz alarak, kadın yoksullaşmasının derinleştiğini ve kadınların avukat tutacak maddi kaynaklarının azaldığını belirtti.

Sosyal Hizmetler Dairesi raporlamasında hizmet veren Alo 123’ün yeterli olmadığını dile getiren Derya, yeni teknolojik aplikasyonların artık yürürlüğe girmesi gerektiğini kaydetti.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ne ayrılan bütçeyi de eleştiren Derya, 10 yıldır verilen mücadeleye rağmen buraya halen para ayılmadığını kaydetti.

-Akansoy

CTP Milletvekili Asım Akansoy da, siyasetin karıştırılmaması gereken iş kazalarının önemine işaret etti.

Müfettiş ve denetçi sayısının az olduğunun yıllardır bilindiğini dile getiren Akansoy, inşaat patlamasından dolayı iş kazalarının arttığını ve işçilerin öldüğünü söyleyerek, bunun sorumlusunun hükmet olduğunu savundu.

“Haftada bir iş kazalarına bağlı ölümlerin yaşandığı bir coğrafyada değil yaşamak, turistik amaçlı dahi olmak istemezsiniz” diyen Akansoy, iş verenin uyması gereken çok ciddi kurallar olduğunu fakat bakanlığın da bu kurallara uyulup uyulmadığını çok ciddi şekilde denetlemesi gerektiğini belirtti.

İstatistik verilerine güvenmediğini dile getiren Akansoy, bugün sunulan verilerin geçerliliğinin tatmin edici düzeyde olmadığını söyledi.

Kamu kurumu niteliğindeki örgütlerin sorumlu kılınmaması ve paydaş olmaması halinde sorunların üstesinden gelinemeyeceğini dile getiren Akansoy, meslek örgütlerinin kendi alanlarıyla ilgili işverenleri denetlemesi ve söz sahibi olması gerektiğini kaydetti.

Yasa ve tüzüklerin bire bir uygulanması halinde yine kaza olabileceğini fakat makul derecede açıklanabileceğini dile getiren Akansoy, bakanın açıklamalarını eleştirerek, sıfır iş kazası söylemlerinin mümkün olamayacağını söyledi.

Yönetsel alanlarda yeni paradigma geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Akansoy, bunu bakanlık yönetiminde görmediğini belirtti.

Asgari ücretlinin yaşam standardının korunması gerektiğini söyleyen Akansoy, insanların hayatlarını idame ettirmelerine imkan tanıyacak şeylerin yapılması gerektiğini kaydetti.

Avrupa Birliği’nde asgari ücretin müzakere yoluyla saptanmasının ve örgütlenme hakkının korunmasının istendiğini dile getiren Akansoy, özel sektörün sendikalaşması yönünde önün açılması gerektiğini belirtti.

Kayıt dışılık konusuna da değinin Akansoy, bu konunun vatandaşı ve kendilerini endişelendirdiğini kaydetti.

-Solyalı

CTP Milletvekili Ürün Solyalı da konuşmasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın her zaman çalışmadan ve güvenlikten uzak bir imaj verdiğini söyledi.

Bakanlığın yeniden yapılanması gerektiğini kaydeden Solyalı, bakanların doğru politikalar üzerinden kurgulanması gerektiğini belirtti.

Cypfruvex’te yaşananları anımsatarak memlekette insan ticareti vakaları olduğunu söyleyen Solyalı, çalışmak için buraya gelen insanların yaşam koşullarında iyileşme olup olmadığını sordu.

Bu konuda nasıl bir idari ve cezai işlem yapıldığına açıklık getirilmesini isteyen Solyalı, ülkede kaç kişinin kayıtlı olduğunu ve halen kaçak durumda bulunanları sordu.

2024 yılında istismara uğrayan çocuk sayısının kaç olduğunu da soran Solyalı, devlet gözetiminde kaç çocuk olduğunu ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na ne kadar katkı yapıldığına açıklık getirilmesini istedi.

İstismarın her boyutta kontrolden çıkmış bir durumu olduğunu savunan Solaylı, bu konularda bakandan bilgi istedi.

-Birinci

CTP Milletvekili Ceyhun Birinci de konuşmasında bakanlığa ayrılan bütçenin yeterli olmadığını kaydetti.

Reçete soruşturmasının ne aşamada olduğunu soran Birinci, bu konuyla ilgili birçok taraf olduğuna değinerek, ilaca erişimde yaşanan sıkıntılara işaret etti.

Lapta Huzurevi’nin ne durumda olduğunu ve ne zaman hizmete gireceğini soran Birinci, ekonomik sıkıntılar içerisinde yaşayan insanlara el atılamadığını ve sorumluluğun hükümette olduğunu kaydetti.

Çalışma Dairesi teşkilat yasasının ivedi şekilde güncellenmesi gerektiğini de dile getiren Birinci, ülke nüfusunun bilinmesi için nüfus sayımı yapılıp yapılmayacağını sordu.

2024 yılında 68 yaralanma, 7 ölümle sonuçlanan 75 iş kazası gerçekleştiğini ve geçen yıla göre vakalarda artış yaşandığını dile getiren Birinci, “bunun sorumlusu kim” diye sordu ve her alanın döküldüğünü savundu.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de, bakanlığa bağlı kurumların ödenekleri hakkında bilgi istedi.

-Gardiyanoğlu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da konuşmasında, tüm notları aldığını ve cevabını vereceğini kaydetti.

Sosyal Sigortaları Dairesi’ni çok önemsediğini dile getiren Gardiyanoğlu, sosyal sigortalarda emeklilikle ilgili çalışmaların ve düzenlemelerin yapılacağını kaydetti.

Aktüeryal dengede yüzde 4’ü buldukları anda 55 yaş emekliliğin gündeme geleceğini dile getiren Gardiyanoğlu, tatil günlerinde yapılan çalışmaların da kontrol edildiğini söyledi.

LAÜ ile ilgili ihbarı aldığını ve yarın rapor isteyeceğini dile getiren Gardiyanoğlu, sosyal hizmetlerle ilgili olarak da teşkilat yasasının 30 yıldan sonra bittiğini ve Meclis’e geldiğini kaydetti.

Çalışma Bakanlığı Teşkilat Yasası’nın da en kısa zamanda Meclis’e geleceğini söyleyen Gardiyanoğlu, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi ile ilgili çalışmaların da devam ettiğini belirtti.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nde kadro sayısının az olduğunu dile getiren Gardiyanoğlu, kadro artırımına gidileceğini söyledi.

200’e yakın kadının ticari hayata girebilmesine kadın kurslarıyla katkı koyduklarını söyleyen Gardiyanoğlu, ekonomik faaliyete giren kadın girişimcilere destek çıktıklarını belirtti.

Ara eleman bulma yönünde ciddi çalışmaları olduğunu da anlatan Gardiyanoğlu, rehabilitasyon merkezi tadilatının 2025 yılında tamamlanacağını kaydetti.

Karpaz bölgesinde bakanlığa bağlı şubelerin açıldığını ve personelin görevlendirildiğini dile getiren Gardiyanoğlu, rehabilitasyon merkezleri ve yaşam merkezlerine ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi.

Sosyal hizmetler konusunda hassas olduklarını belirten Gardiyanoğlu, sosyal hizmetlerin çok farklı noktalara geldiğini ve ileriki dönemde 6 ilçede projeler yapılacağını kaydetti.

Engelli bireylerin aldığı katkılarla ilgili yasal düzenleme yaptığını dile getiren Gardiyanoğlu, bu yıl içerisinde verilen katkıların artırılacağını belirtti.

“Sıfır iş kazası” hedefini yineleyen Gardiyanoğlu, bu konuyla ilgili çalışma yaptıklarını söyledi.

Kayıtlı işçi sayısının ortalama 130 bin olduğunu dile getiren Gardiyanoğlu, 2024 yılında bu sayısını 210 bine yükseldiğini söyledi. Gardiyanoğlu, işçi denetimlerini yüzde 85 artırdıklarını ancak personel sayısının aynı kaldığına işaret etti.

Cypfruvex’teki işçilerin çalışma izinlerinin çıkarıldığını dile getiren Gardiyanoğlu, iş ve iş sağlığında sorumlu bakan olarak bu konuda gereken cezanın kesildiğini söyledi.

Çocuk İzleme Merkezi’ne ilişkin yasal düzenleme girişimlerinin yapıldığını dile getiren Gardiyanoğlu, doktor ve eczacıların soruşturmalarının devam ettiğini ve yakın zamanda da tamamlanmasının beklendiğini belirtti.

Gardiyanoğlu’nun konuşmasının ardından komite bütçeyi onaylayıp, bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sivil Savunma Teşkilatı başarılı öğrencilere ödüllerini dağıttı

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğinde düzenlediği ilkokullar arası “Resim”, ortaokul ve liseler arası “Şiir ve Kompozisyon” yarışmalarında başarılı olanlara ödülleri düzenlenen törenle verildi.

Ödül töreni bu akşam Lefkoşa’da Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Sosyal Tesisler Kamelyası’nda yer aldı. 

Yarışmalarda dereceye giren 58 öğrenciye ödül, takdir belgesi ve çeşitli hediyeler verilirken, öğretmen ve okul müdürleri ile jüri üyelerine de teşekkür belgeleri takdim edildi.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, öğrenci, öğretmen, aileler ve diğer yetkililer katıldı. 

-Karaca

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, törende yaptığı konuşmada, bugün burada öğrencilerin hayal gücü, duyguları ve kalemleriyle ortaya koydukları eserleri onurlandırmak için bir araya geldiklerini söyledi. 

Karaca, yarışmalara katılan resim, şiir ve kompozisyonların her birinin, öğrencilerin iç dünyasını dışa vurduğu, düşlerini kâğıda, tuvale ya da mısralara döktüğü çok özel alanlar olduğunu ifade etti. 

Bu yarışmalar aracılığıyla sadece yeteneklerini değil, aynı zamanda düşünme becerilerini, duygusal zekâlarını ve özgüvenlerini de sergilediklerini belirten Karaca, “Hepimiz için gurur verici olan bu an, aslında onların gelecekteki başarılarının sadece küçük birer habercisidir” dedi.

 

Karaca, ilkokuldan liseye kadar farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin, birbirinden güzel ve anlamlı eserlerle bu yarışmalara katıldığını belirterek, jüri değerlendirmeleri sonucu ödül almaya hak kazanan öğrencileri kutladı.

Yarışmaya katılan her bir öğrencinin, birer kazanan olarak gönüllerinde yerini aldığını belirten Karaca, veliler ve öğretmenlere de teşekkür etti. 

Karaca, “Çünkü çocuklarımızın sanata yönelmesinde, duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi öğrenmesinde sizlerin emeği çok büyük. Onlara verdiğiniz destek, onların bu yolda daha emin adımlarla ilerlemesini sağlıyor” diye konuştu.

 

Karaca, öğrencilere ise şöyle seslendi:

“Bugün burada aldığınız ödüller, sadece birer belge değil, aynı zamanda çabanızın, sabrınızın ve yaratıcılığınızın birer simgesidir. Lütfen hayal etmeye, yazmaya, çizmeye ve üretmeye devam edin. Çünkü sizler bizim geleceğimizin mimarlarısınız.”

 

Karaca, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı olarak, gençlerin afetlere karşı bilinçlendirilmesiyle toplumun temelini oluşturan bireylerden başlayarak, afete dirençli bir toplum meydana getirilmesine katkı sağlamaya devam etmekte kararlı olduklarını da vurguladı. Karaca, yarışmalara katkı sağlayan Milli Eğitim Bakanı ve bakanlık personeli ile büyük bir özveriyle katılımcı eserleri değerlendiren jüri üyelerine de teşekkür etti. 

Karaca, törende emeği geçen herkese teşekkür ederek, başarıların artarak devam etmesini diledi. 

 

-Çavuşoğlu 

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, güzel bir akşam yaşadıklarını belirterek, yarışmaya ön ayak olan ve çocukların duygularını kağıda, şiire dökmesine vesile olan Sivil Savunma Başkanlığı’na teşekkür etti. 

Seçici kurul ile öğrencileri de tebrik eden Çavuşoğlu, yarışmada birinci gelen öğrenciyi de özel olarak kutladı. 

Vatanın önemini vurgulayan Çavuşoğlu, vatan topraklarını yüz yıllardır koruduklarını ve korumaya geliştirmeye devam ettiklerini söyledi. 

Milli mücadele yılları sonrası oluşturulan devlete sonuna kadar sahip çıktıklarını, geleceğe taşımak için bayrağı yüksekte tutmaya devam ettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, eğitimde de, her alanda da devlet, bayrak, vatan sevgisini geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti. 

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın devletin en önemli kurumlarından biri olduğunu, afetler başta olmak üzere her alanda, halkın elini ilk tutan kurum olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sivil savunmayı deprem başta olmak üzere tüm afetlerde yaptığı çalışmalarından dolayı tebrik etti. 

Sivil Savunma Teşkilatı ile Adıyaman depremindeki anılarını paylaşan Çavuşoğlu, teşkilatın oradaki çalışmalarını, disiplinini, enkazın kaldırılmasındaki mücadelesini takdir ettiklerini belirtti.

Çavuşoğlu, milli mücadele yıllarında yaşadığı duyguları deprem enkazında da yaşadığını vurgulayarak, 1974’te yaşadıkları güven duygusunu, depremde de yaşadıklarını vurguladı. 

Sivil savunmanın her geçen gün daha da güçlenmesi ve güçlenmesiyle de halka daha hızlı el vermesi temennisinde bulunan Çavuşoğlu, bu bilinçle Atatürkçü düşünce içinde, yaşamın güvencesi bilincinde, birlikte çalışmaya, halka umut güven vermeye devam edeceklerini söyledi. 

Konuşmaların ardından ödüller verildi, anı fotoğrafı çekildi. 

Devamını Oku

Kıbrıs

Cypfruvex müdürlüğüne Üstünel atandı

Published

on

By

 

Kıbrıs Meyve ve Sebze İşletmecilik Ltd. (Cypfruvex) Genel Müdürlüğüne Mustafa Üstünel atandı.

Üstünel’in atanmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayınlanarak, duyuruldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

İçişleri Bakanı Oğuz BRT’ye konuṣtu:”Çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi?”

Published

on

By

 

  İçişleri Bakanı Dursun Oğuz BRT’de 18. Saat programına katılarak Yabancıların taşınmaz mal alımı ile ilgili yeni düzenlemeye ilişkin açıklamada bulundu.

 

Oğuz, “Emlak Sektörünün içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Bunun bir siyasi bir de ekonomik boyutu var. Ekonomik boyutu belki ülkeyi idare edenler için farklı, muhalefet yapanlar için farklı. Ama bu ülkenin genel bir sorunu ve KKTC’nin hem bugünkü hem de gelecekteki ekonomik durumunu etkileyen bir konu. Siyasi boyutu ile ilgili dün Başbakan açıklama yapmıştı.TC yetkilileri ile gerekli çalışmalar ve yapılabilecekler hakkında görüşmeler gerçekleştiriliyor” dedi. 

 

Oğuz,“Biz bu yasayı yaparken tüm paydaşlardan görüş aldık. Ortak noktada 2024 Mayıs ayında bir yasa hazırladık. O günden beridir bu yasa ile ilgili veriler alabildiğimiz ölçüde elimizde. Çünkü ondan önce bir verimiz yoktu. Bu yasa aslında tam verilere ulaşma anlamında KKTC’de yabancılara ne kadar mal satıldığı ile ilgili bütün tedbirleri de öngörür. Veriye ulaşmak da önemli idi. Çünkü KKTC elden gitti, yabancılaştı şeklinde söylemler vardı”dedi…

Hükümetin ortaya bir irade koyarak yasa yaptığına değinen İçişleri Bakanı Oğuz, “Yasa geçtikten sonra uygulama ve piyasa ile ilgili başka talepler geldi. Tabi o zaman özellikle Simon Aykut konusu ve tutuklamalar yoktu yasa yapıldığı zaman. Ondan sonra bu tutuklamalar geldi. Bu defa söylemler, eylemler farklı boyuta ulaştı. İnşaat sektörü gerçekten zor günlere girdi. Bununla ilgili kanun hükmünde kararname ile ara formül şeklinde değişiklik yaptık” diye konuştu.

 

Dursun Oğuz, “Veri elimizde olduğu için yasa yapıldıktan sonra bu verilerle de sektördeki beklenti karşılanmamış oldu. O nedenledir ki şimdi kanun hükmünde bir kararname hazırlandı ve Bakanlar Kurulu’ndan geçirdik. Aynı zamanda yasa tasarısını hazırladık Meclis’e yolladık, yasallaşsın ”dedi.

 

Bakan Oğuz, “Hükümetin bir açılım yapması gerekiyordu. Bununla ilgili bir açılım yaptık. Toprakla ilgili yapılan 51’e 49  kanun hükmünde kararname o günden bugüne kadar yaklaşık 3 ay gibi süreçte herhangi bir müracaat olmadı. Biz olsun diye yaptık ama olmadı..Bize gösterdi ki siyasi anlamdaki baskılar inşaat sektörünün daraldığını ve daha büyük kaos yaratacağını gördük” şeklinde konuştu.

 

KKTC’de mal alan  ve kayda girmeyen yabancıların bugüne kadar hiçbirinin vergi ödemediğini ve devletin alacaklı olduğuna işaret eden Dursun Oğuz, “Güvenlik açısından muteber olan, vergilerini ödeyen ve kayda giren kişiler  bu haklardan yararlanacak. 51’e 49 haricinde yabancı 3. Ülke vatandaşlarına kesinlikle toprak satışı ile ilgili ek bir açılım yoktur. Zaten mayıs ayında yaptığımız yasada KKTC’nin büyük  arazilerinin  yüzde 3’ünden fazlası yabancılara satılamaz diye bir madde koyduk. Ve toprakla ilgili endişeler garanti altına alındı” dedi.

 

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz açıklamasında şu ifadelere de yer verdi…

“KKTC’yi tanıyan, mütekabiliyete göre aynı hakları KKTC vatandaşına veren ülkeler tanımında Türkiye Cumhuriyeti olduğu için bugün için TC vatandaşlarının 3 olan apartman dairesi alma hakkı 6’ya çıkartıldı. Yabancılar 3 apartman dairesi alabilecek.Villa konusunda yabancıların 1 olan villa hakkı 2’ye, TC vatandaşları için 3’e çıkartıldı. Burada sektörün talepleri doğrultusunda ve inşaat sektörünü ekonomik anlamdaki bu çıkmazdan, siyasal baskılardan bir nefes aldırmak amacıyla oldu” …..

 

Ülkede  yabancılara neden çok fazla mal satışı yapılıyor şeklinde yapılan eleştirilere de yanıt veren Bakan Oğuz, “Şuan piyasada inşaat sektörünün bu sıkışıklığında biliyorsunuz yabancılara mal satışı yapılırken sosyal konut fonu koyduk. Ülkedeki emlak fiyatları yükseldiği için buradan gelecek kaynakla kendi gençlerimize faiz desteği sağlamak açısından. Yine bir fon daha koyduk. Hani iç hukuk yolu dediğimiz TMK var ya. Masaya oturduğumuzda Kuzeyde bırakılan Rum mallarının TMK üzerinden ödenmesi için bir kaynağa ihtiyaç var. O kaynağı yabancılara satılan mallarla ilgili koyduğumuz fon üzerinden sağlıyoruz” dedi.

 

İnşaat sektörünün içine düştüğü zor durumdan çıkarmak anlamında yapılan son düzenlemenin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmayacağını önümüzde süreçte ortaya çıkacak verilerle konuşabileceklerini söyleyen Bakan Oğuz, “Karşı tarafta bu kadar kaotik bir durum var. Siyasal baskılar var. Tutuklamalar var. Eee onu ne yapacağız? Siyasi anlamda yapabileceğimiz mücadele ne varsa mutlaka yapacağız. Ama böyle bir durum var diyerekten çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi? Yok. Bugün Tufan hocanın bir açıklamasında dediği gibi belki de inşaat sektörü lokomatif sektör yapılmayacaktı. Doğrudur. İnşaat sektörünü lokomatif sektör olarak görmememiz. Yüksek öğretim ve turizmdi. Ama inşaat sektörü bugünkü ekonomik krizlerin dünyada yaşandığı bir ortamda bu ülke için harektli bir sektördür. Ömrübillah inşaat sektörü lokomotif sektör olacak diye bir durum yoktur. Ancak inşaat sektörü bugün tanınmayan, ambargo altındaki KKTC’yi tanımayan ülkelerdeki insanlara bir güven ortamı yaratıp, cezbedip burada mülk edinmesini sağladı. Bunda daha çok iş insanlarımızın becerisi ve gayreti ile olmuştur”….

 

    

Devamını Oku

Trending

Reklam