Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Akıncılar köyü üreticilerine, organik tarım anlatıldı

Published

on

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın Akıncılar köyünden başlattığı organik tarımın geliştirilmesi projesinin tanıtımına ev sahipliği yaptı.

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler, Akıncılar Muhtarı Mustafa Eğmez, belediyenin Akıncılar köyü sorumlusu Gökhan Paşa, sertifikalı organik tarım üreticileri Mustafa Öztem ile Engin Bozdağ Savim’in hazır bulunduğu toplantıda, Ege Üniversitesi’nden ülkemize gelen tarım ve ziraat uzmanları, özellikle bağcılıkla uğraşan üreticilere, insan sağlığını korurken toprak, su ve havayı kirletmeden çevre ile canlıları koruyan tarımsal üretim yöntemini destekleyen organik tarım konusunda detaylı bilgiler aktardı.

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, Tarla Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Dr. Deniz İştipliler, Bitki Koruma Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nedim Çetinkaya ile Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Bihter Çolak Esetlili’nin bilgilendirme yaptığı toplantıda, Tarım Bakanlığı Organik Tarım Birimi Sorumlusu Duygu Kaşer ile Tarım Dairesi Gıda Birimi Sorumlusu Nazife Arap da yer aldı.

Organik tarımın ne olduğu, nasıl yapıldığı ayrıca Tarım Bakanlığı’nın projesi hakkında üreticilere aktarılan bilgilerin ardından üreticiler de merak ettikleri sorulara yanıt buldu.

Toplantı sonrası uzmanlar, üreticilerle birlikte bağları gezerek üzüm üretimini yerinde gördü ardından Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler’i makamında ziyaret etti.

Karavezirler: Üreticiyi her koşulda desteklemeye hazırız

Bilgilendirme toplantısında konuşan Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler, özelde organik tarımın genelde ise tarımın geliştirilmesinin devlet politikası haline getirilmesinin önemine değinerek yerel yönetimler ayağında kendisinin her zaman bu tür projelere destek verdiğini söyledi.

Organik tarımın dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaştığına işaret eden Karavezirler, organik tarım yapmak isteyen bölge üreticilerine her zaman yardıma hazır olduklarını belirtti.

Karavezirler, Akıncılar köyünün organik tarım bölgesi ilan edilmesi için kısa, orta ve uzun vadeli planlama yapılması gerektiğini söyledi. Şu an organik tarım yapılan 30 dönümlük bağ alanının genişletilebileceğine işaret eden Karavezirler, diğer tarım ürünlerinin de bu sisteme dahil edilerek tamamen organik tarıma geçilebileceğini ifade etti.

Karavezirler, organik tarım üretimi konusunda Tarım Bakanlığı ve üreticilerle işbirliği yapmaya ayrıca belediye meclisinde gerekli kararları alarak ilk adımı atmaya hazır olduklarını vurguladı.

Kaşer: Organik tarımı geliştirmeyi amaçlıyoruz

Tarım Bakanlığı Organik Tarım Birimi Sorumlusu Duygu Kaşer de, organik tarımın insan sağlığını korurken toprak, su ve havayı kirletmeden çevre ve canlıları koruyan tarımsal üretim yöntemini desteklediğini belirtti.

Organik tarımın tüketiciye tarladan sofraya kadar izlenebilirliği olan güvenilir, GDO’suz ve hormonsuz ürünler sunduğunu anlatan Kaşer, hasat, işleme, ambalajlama, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma ile ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar olan işlemlerde Tarım Bakanlığı’nın yetkilendirdiği kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından kayıt altına alınarak kontrol edildiğini, ürünün ve girdinin geldiği her aşama sertifikalandırıldığını anlattı.

Kaşer, tarım teknolojilerini kullanarak organik tarımın geliştirilmesi projesi kapsamında ilk ziyareti Akıncılar köyüne gerçekleştirdiklerini belirterek projenin amaçlarını şöyle sıraladı:

“Organik tarımda yenilikçi teknolojilerin kullanılacağı yöntem ve araçların belirlenip geliştirilmesi , üreticilerin girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve buna bağlı olarak üretim kapasitesinin arttırılması, tarladan sofraya izlenebilirliğin her ürün için uygulanabileceği bir sistemin geliştirilmesi, tüketicileri aktif olarak sürece dahil eden şeffaflığı ve güvenilirliği sağlayan sistemler ve teknolojilerin geliştirilmesi, çevreye duyarlı organik tarım kurallarına uygun üretim yapılarak kaliteli ürünler yetiştirmek için planlamalar yapılması hedeflenmektedir”.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

11 İnönülü şehit düzenlenen törenle anıldı

Published

on

By

İnönü şehitleri düzenlenen törenle anıldı.

1958-1963 ve 1974 yıllarında şehit edilen 11 İnönülü için düzenlenen tören protokol sırasına göre şehitler anıtına çelenklerin konmasıyla başladı.

Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve 3 el saygı atışı yapılarak, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Öykü Zort “ Bu Vatan Kimin?” isimli şiiri okudu.

Mesarya Belediye Başkanı Ahmet Latif törende yaptığı konuşmada, milli mücadele yıllarında İnönü köyünün 11 evladını toprağa verdiğini anımsatarak, şehitleri rahmetle andı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, 1974’ten önce ekmeğini kazanmak için işine giderken bir çok Kıbrıslı Türk’ün şehit edildiğini hatırlatarak, Rumların Kıbrıs Türkünü yok etmek için sistematik saldırılarda bulundu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının kahramanca ülkesini ve halkını savunduğunu dile getiren Tatar, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında Anavatan Türkiye’nin desteğiyle KKTC olarak dünyada haklı yerimizi alırken tüm bunları şehitlerimize borçluyuz” dedi.

Tatar, “Kıbrıs Türk halkının en az Rumlar kadar bu topraklarda hakkı vardır. Devletimizin kabul görmesi, egemenliğimizin tanınması gerekiyor, ancak o zaman adil kalıcı bir çözüm olur” dedi.
New York’ta da bu gerçekleri paylaşacağını ifade eden Tatar, bu kadar bedel ödeyen bir halkın egemenlik ve tanınma hakkı olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet olduğunu vurgulayan Tatar, bir anlaşma olacaksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin o anlaşmanın bir parçası olacağını söyledi.

Tören duaların okunmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü kutladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32’nci kuruluşu yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Tatar yazılı mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk Halkı için Türksoy teşkilatı büyük önem taşımaktadır. Kültürden sanata, edebiyata, tarihe, müziğe, farklı gelenekleri, örf ve âdetleri bir çatı altında toplayan TÜRKSOY’un 1993 yılından beri yaptığı çalışmaları buradan bir kez daha hürmetle selamlarım.

Türk Devletleri arasında 32 yıl önce kardeş halkların ortak iradesiyle temelleri atılan Türksoy, geçen zaman içinde Türk Dünyası’nın kültürel buluşma köprüsü olmuştur.

TÜRKSOY teşkilatının KKTC’ye gösterdiği ilgi alaka sonucunda, KKTC haksız bir şekilde maruz kaldığı birtakım engellemeleri kültür ve sanat alanında aşmıştır. TÜRKSOY’un bizlere açtığı kapı ve köprüler vasıtasıyla Kıbrıs Türk Halkının kültürü, sanatı, müziği, edebiyatı, örf ve âdetleri dünyaya ulaşmıştır. Çeşitli ülke ve şehirlerde, kültür ve sanatın farklı dallarında yapılan etkinliklerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin temsilcilerine kültür ve sanatlarını paylaşma fırsatı verilmiştir. Bu bakımdan da TÜRKSOY’a teşekkürlerimi iletiyorum.

KKTC ve TÜRKSOY iş birliği çerçevesinde bundan sonraki süreçte de Kıbrıs Türk Halkının kültür ve sanat insanlarının Türk Dünyası mümtaz şahsiyetleri arasında anılması ve ilan edilmesi bizler için de bir ilham kaynağı olacaktır. Dolayısıyla şimdiden sizlerin yapacağı çalışmalar için bir kez daha teşekkür diyorum.

Türk Halkları arasındaki kardeşlik bağları büyük önem taşımaktadır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’ın KKTC Halkı için aynı soydan gelen, aynı milletin evlatları olduğunu, gönül birliği, gelenek ve görenek, ortak kültür, ortak tarih ve ortak dil temelinde hiçbir farklılığının bulunmamaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle Türk halklarının ortak kültürel mirasını yaşatma, tanıtma ve gelecek kuşaklara aktarma idealiyle kurulan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Özcenk’ten DAÜ-SEN’e çağrı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk, sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan asılsız açıklamaların zarar verici bulduğunu vurgulayarak, DAÜ Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) yönetimini kamuoyu üzerinden değil, üniversitenin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet etti.

“DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir” vurgusu yapan Özcenk, “Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir” dedi.

Erdal Özcenk’in açıklaması aynen şöyle:

“1979 yılında kurulan ve 1986’da devlet üniversitesi statüsünü kazanan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil, bölgenin en köklü ve saygın yükseköğretim kurumlarından biridir. Uluslararası düzeyde akredite olmuş programları, seçkin akademik kadrosu ve çok kültürlü öğrenci yapısıyla DAÜ, bugüne kadar on binlerce mezun vermiş ve KKTC’nin dünyaya açılan bilimsel yüzü olmuştur.

DAÜ’nün varlığı ve başarısı, başta Gazimağusa olmak üzere ülke genelinde ciddi bir ekonomik ve sosyal katkı yaratmaktadır. Binlerce öğrencinin ve personelin oluşturduğu bu büyük yapı, yerel esnaftan konaklama sektörüne, ulaşımdan hizmet sektörüne kadar geniş bir yelpazede KKTC ekonomisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz aynı zamanda ülkemizin tanıtımına, uluslararası platformda bilinirliğine ve itibarına da büyük değer katmaktadır.

Ancak bölgemizin içinde bulunduğu hassas coğrafi konum (özellikle Ortadoğu’daki süregelen savaşlar) ülkemize olan öğrenci başvurularını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde, yükseköğretimin itibarı daha da önem kazanmışken, köklü ve güvenilir yapısıyla DAÜ’nün varlığı çok daha kritik bir hal almıştır.

Dünyadaki 193 ülkenin tamamında devlet üniversiteleri bulunmakta ve bu üniversiteler, ülkelerinin bilimsel gelişimi, gençliğin eğitimi ve toplumsal ilerleme açısından vazgeçilmez yapılardır. KKTC hükümetlerinin de DAÜ’ye bugüne kadar verdiği katkı ve desteğin değerli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Üniversitemizin yaşaması ve eğitim kalitesinin daha da artırılması için gereken her türlü desteğin bundan sonra da verileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Bu süreçte, DAÜ-SEN Başkanı tarafından sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan açıklamaları son derece talihsiz ve kurumumuza zarar verici bulduğumu vurgulamak isterim. Öğrenci kayıtlarının devam ettiği, üniversitemizin geleceği açısından hayati öneme sahip bu dönemde yapılan asılsız ve temelsiz açıklamalar, kurum aidiyeti ve sorumluluk duygusuyla bağdaşmamaktadır.

DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir. Üniversitemize ilişkin görüş ve eleştirilerin, kurumun kendi içindeki platformlarda, akademik teamüller ve karşılıklı saygı çerçevesinde ifade edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. KKTC’deki tüm siyasi görüşlerin de DAÜ’nün kurumsal yapısına zarar verebilecek yaklaşımlardan uzak durmaları ortak sorumluluğumuzdur.

Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir.

DAÜ-SEN yönetimini, kamuoyu üzerinden değil, üniversitemizin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet ediyorum. Kurumun geleceğini birlikte konuşmak ve geliştirmek, hepimizin ortak görevidir.”

TAK

Devamını Oku

Trending

Reklam