Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Hür-İş Başbakanlık önünde protesto eylemi yaptı: “Cuma akşamı Lefkoşa’da yürüyüş düzenlenecek”

Published

on

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş), Başbakanlık önünde, yeni belirlenen asgari ücreti protesto etti, asgari ücret masasının anlamını yitirdiğini belirtti ve özel sektör çalışanlarını mücadeleye çağırdı. 

Hür-İş Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu, “Eğer korkup köle olmak istemiyorsanız cuma günü saat 18.00’de Dereboyu Pronto çemberinde buluşup, Başbakanlık önünde mücadele ateşini yakalım. Siz de bu ateşe katkı koyun, bir odun da siz getirin, yoksa meydan bunlara kalacak ve geleceğimizi de gözümüze baka baka alacaklar” ifadelerini kullandı. 

Serdaroğlu, Londra’ya gideceğini belirttiği Başbakan Ünal Üstel’in de bu sorunu çözmeden ülkeden ayrılmaması gerektiğini söyledi. 

Eylemde, “Direne direne kazanacağız” sloganı atan sendikalar, “Yoksulları değil, zengini doyuramadığımız için fakirlik var”, “Enflasyonun destekçisi hükümet istemiyoruz” ve “Korktukça köle, sustukça kör, umut ettikçe hürsün” yazılı pankartlar açtı. 

Eylemde konuşan Hür-İş Genel Başkanı Serdaroğlu, yeni açıklanan asgari ücreti “son derece ayıp ve utanç verici bir karar” olarak değerlendirerek, bunu protesto etmek için burada olduklarını söyledi. 

“Emekçinin her zaman yanında olan sendikalarla birlikte Bakanlar Kuruluna, devlet yönettiklerini hatırlatmak amacıyla burada olduklarını” ifade eden Serdaroğlu, bankalar kurulunu eleştirdi, “kararı onaylarken hiç mi vicdanınız sızlamadı” diye sordu. 

Bakanların, 2 bin TL artış alan asgari ücreti onaylarken kendilerinin ne kadar maaş artışı aldığını soran Serdaroğlu, “asgari ücretin, bu şekilde davranan yöneticiler oldukça değil bin dolar 3 bin dolar da olacağını” belirtti. 

Serdaroğlu, “çünkü zenginler doymadıkça bu asgari ücretin yükselmeye devam edeceğini” ifade ederek, asgari ücret masasının da itibarsızlaştırıldığını, masada 10 tane iş veren temsilcisi olduğunu, hükümet olmadığını savundu. 

Bu şekilde alım gücünün nasıl korunacağını ve adil bir gelir dağılımı olacağını soran Serdaroğlu, asgari ücret masasının anlamının kalmadığını kaydetti. 

Özel sektörde sendikalaşma gerektiğini ve özel sektörün de sokağa çıkma zamanı geldiğini ifade eden Serdaroğlu, özel sektördeki çalışanları mücadeleye çağırdı. 

Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı da, daha önce birlikte eylem yaptıkları sendikalar adına yaptığı konuşmada, ülkenin yasalara kurallara Anayasa’ya göre yönetildiğini ifade ederek, hükümete, asgari ücret konusunda eleştirilerde bulundu. 

Bıçaklı, “devletin belirlediği hayat pahalılığını asgari ücrete yansıtmak istemediğini” ifade ederek, bu konuda yapılan tartışmaların boşa olduğunu, belirlenen hayat pahalılığının asgari ücrete yansıtılması gerektiğini söyledi. 

Bakanların, çalışanların maaşlarına hayat pahalılığının yansıtıldığını belirten Bıçaklı, asgari ücretin ne farkının olduğunu sordu, asgari ücretli ile bakanlar arasındaki maaş farkını rakamlarla değerlendirdi, “hiç mi vicdan yok” dedi. 

Sendikalar olarak yasal itirazlarını yapacaklarını ifade eden Bıçaklı, topluma, çalışanlara, toplum sorunlarına karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı. 

Cuma akşamı büyük bir eylem yapacaklarını da ifade eden Bıçaklı, “Ne ekerseniz onu biçersiniz” dedi, asgari ücret yasasına işaret etti, herkesin ailesini geçindirecek ücret alması gerektiğini belirtti. 

KTAMS Başkanı Güven Bengihan da, hükümetin, Anayasa, hukuk ve halk karşıtı olduğunu savunarak, asgari ücret belirlenirken hayat pahalılığının dikkate alınmadığını söyledi. 

Bengihan, bunun yasa dışı bir uygulama olduğunu belirterek, hayat pahalılığının altında artış verilemeyeceğini belirtti. 

Buna karşı sendikalar olarak eylemsel ve hukuksal mücadele vereceklerini ifade eden Bengihan, işveren ve hükümete eleştirilerde bulundu. 

Asgari ücrete hayat pahalılığını yansıtmak istemeyenlerin kurumsal vergi ödemediklerini, prim desteklerini, teşvikleri aldıklarını ifade eden Bengihan, örneğin İskele’de 14 milyon TL vergi borcu olan bir galeriden verginin alınıp alınmadığını sordu. 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda milletvekillerinin güncel konuşmalarına yer veriliyor

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda milletvekillerinin güncel konuşmalarına yer veriliyor.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın “Hükümetin yasa dışı kararları ve uygulamaları” başlıklı konuşma yaptı. Barçın, Gümrük ve İstihsal Yasası’nı ihlal edildiğini yineleyerek, Maliye Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklama yapmadığını kaydetti.

“Yasama ve yürütme görevinde olan milletvekilleri ile bakanlar, Meclis’in çıkardığı yasalara uymazsa, toplumdan yasalara uymasını beklemek hayalperestlik olur. Bu da ülkeyi kaosa götürür” diyen Barçın, hükümetin yasal sınırlar içerisinde çözüm bulmak yerine, yasanın hilafına kararlar aldığını söyleyerek, bunu eleştirdi.

Barçın, yasaya aykırı emirleri yerine getirmemeye ilişkin yasa maddesini hatırlatarak, Gümrük Dairesi’nde çalışan kamu personeline bu yasaya aykırı emirlere itiraz etmeye çağırdı.

İşe gitmeden maaş alan kişiler olduğunu ve bu konuda ellerinde çizelge olduğunu belirten Barçın, hükümetin bu konuda gerekli adımları atmadığını dile getirdi.

Barçın, “Maliye Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili tüm kurumlar sessiz. Eğer bu kürsüden çıkıp cevap verecekseniz, biz belgeyle konuşuyoruz, siz de belgeyle konuşun” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının devamında ilaç ihalelerine değinen Barçın, Sağlık Bakanlığı’nın ihale sürecinde üretici firma ismini belirtmeden ihaleyi sonuçlandırmasının usule aykırı olduğunu kaydetti.

Barçın “Üretici firma ismi olmadan ihaleye çıkmanız, ihaleye fesat karıştırmaktır. Çünkü şartnameye uygun ürünü getiremeyecek firmaların önü açılıyor” diye konuştu.

“Her taraftan Kıbrıslı Türkler sıkıştırılıyor. Yanlış uluslararası ilişkiler politikalarının bedelini halk ödüyor. Nerede doğmuş olursa olsun, bu ülkeyi vatan bilen herkes bu cendereyi fazlasıyla hissetmeye başladı” diyen Barçın, KKTC pasaportu olan bir kişinin İngiltere’ye vize için başvurusuna “pasaport global sistemde kayıp çalıntı olarak işlenmiştir” cevabı aldığını dile getirerek, bu konuda İçişleri Bakanlığı’nın bir araştırma yapıp yapmadığını sordu.

-Berova

Yanıt vermek üzere kürsüye çıkan Maliye Bakanı Özdemir Berova Gümrük ve İstihsal Yasası cetvelinde ücretlendirmelerin YTL üzerinden yapıldığını kaydetti. Bu yasa çıktıktan sonra CTP’li hükümetlerin de göreve geldiğini ancak YTL üzerinden yapılan fiyatlandırmaların fark edilmediğini ifade eden Berova kendilerinin fiyat düzenlemesi yaparak, mevcut ücretleri ortaya çıkardıklarını anlattı.

Konuyla ilgili gerekli yasal düzenlemeleri hazırladıklarını belirten Berova, “Barçın hala daha, yayınlanan ücretler düşük müdür yüksek midir, yoksa zamane koşullarına uygun mudur açıklaması yapmaktan kaçınmaktadır. Ayrıca kamu personelini tehdit etmektedir” diye konuştu.

Pasaport konusuna da değinen Berova, bazı pasaport numaralarıyla ilgili sorunların bilindiğini ve bununla ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi. Berova, ilgili bakana da konuyu ileteceklerini kaydetti.

Özdemir Berova, ilaç ihaleleri konusunda itirazı olanların bu itirazlarını Rekabet Kurulu’na iletebildiğini anımsattı. İşler siyasete bağlanmasın diye şirket isimlerini kendisinin kontrol etmediğini kaydeden Berova, iddialar üzerine konuya eğileceğini belirtti.

İşe gitmeden maaş alanlar konusunda ilgili dairelere ulaştığını anlatan Berova, gereken adımların atılacağına inandığını söyledi.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın yeniden söz alarak, harçlara yapılabilecek artışların yasada yer aldığını ve farklı artış yapılamayacağını tekrarladı. Barçın, 2006’daki rakamların günün şartlarının gerisinde kalındığının doğru olduğunu ancak güncelleme gerekiyorsa bunun yapılma yolunun da belli olduğunu kaydetti.

Yasaya aykırı bir idari işlem emrinin yazılı istenmesi önerisinin tehdit olmadığını kaydeden Barçın, bunun yasalarda yer aldığını vurgulayarak “Sen Anayasa’nın üstünde mi görüyorsun kendini?” diye sordu.  

Barçın, Din İşleri Başkanlığı atamasının usulsüz olduğuna ilişkin Savcılık görüşü olduğu söylenirken bugün başka açıklamalar yapıldığını ifade etti.

-Toros

CTP Milletvekili Fikri Toros “Dış gelişmeler” başlıklı konuşma yaptı. Bölgede ve dünyada yaşanan gelişmelere işaret eden Toros, BM Genel Sekreterinin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in önümüzdeki günlerde adaya geleceğini anımsattı.

Holguin’in kapsayıcı bir süreç için çabalayacağının bilindiğini kaydeden Toros, dış gelişmeler çerçevesinde tüm tarafların geniş çaplı bir uzlaşı kültürü sergilemesinin şart olduğunu ifade etti.

Toros, tüm tarafların bulundukları pozisyonlar yerine ortak menfaat ve sinerjik kazanımlar odağında esneklik göstermesi gerektiğini söyledi.

Bölgede elde edilebilecek sinerjik kazanımların, ortak menfaat zemininde ve tek taraflı çıkarlardan uzak bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerektiği vurgulayan Toros, bu çerçevede kurulacak kapsamlı ve sonuç odaklı bir stratejinin, Avrupa Birliği’nin yeni güvenlik mekanizmalarıyla da uyumlu olacağını kaydetti.

Toros, Ekim 2025’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın yeni bir lider seçeceğine ve bu ismin, demokratik ve laik değerlere bağlılığıyla Tufan Erhürman olacağına inanç belirtti. Erhürman’ın kapsamlı çözümle birlikte kalıcı barışa olan sarsılmaz bağlılığı ve müzakere süreçlerine hâkimiyetiyle öne çıktığını söyleyerek, “Tüm taraflarla karşılıklı saygı ve güvene dayalı ilişki ağına sahip bir liderdir. Liyakatli ekibiyle birlikte Kıbrıs Türk halkının yeniden özne olacağı bir müzakere masasında yerini alacaktır” dedi.

Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı da eleştiren Toros, “Sayın Erhürman, dünyanın konuştuğu dili konuşan bir cumhurbaşkanı olarak, Sayın Tatar döneminde kaybedilen imajı yeniden restore edecektir” ifadelerini kullandı.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, halkın iki devletli ve egemen eşitliğe dayalı çözüm modelini benimsediğini ve bu iradenin cumhurbaşkanlığı seçiminde açık şekilde ortaya konduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta federasyon temelli çözüm arayışlarının tarihçesine değinen Berova, “Kıbrıs konusunun federasyon temelinde çözülmesi için 1968 yılında, dönemin toplum liderleri Rauf Raif Denktaş ile Glafkos Klerides arasında görüşmeler yapılmaya başlandı” dedi.

Crans-Montana’da 2017 yılında yapılan son federasyon müzakerelerine de değinen Berova, “Dönemin Cumhurbaşkanı’nın da açıkça ifade ettiği gibi, Crans-Montana süreci federasyon temelli çözüm çabalarının bu nesil tarafından bir daha görülemeyecek şekilde sona erdiğini ortaya koydu” dedi.

Berova, bu süreçten sonra UBP’nin çözüm politikasını net biçimde belirlediğini vurgulayarak, “Ulusal Birlik Partisi olarak biz bu görüşümüzü kurultay kararımıza ve parti tüzüğümüze işledik. Bundan sonraki süreçte tek gerçekçi çözüm modeli, egemen eşitlik ve iki devletlilik temelinde olabilir. Bunun dışındaki hayalci yaklaşımlar makul değildir ve başarı şansı yoktur” diye konuştu.

2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu vizyonla girdiklerini hatırlatan Berova, “Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, bu politikayı savunarak halkın desteğiyle seçilmiştir. Bu sonuç, halkımızın çözüm modeli konusundaki tercihini net bir şekilde ortaya koymuştur” dedi.

-Toros

Yeniden söz alan CTP Milletvekili Fikri Toros, barış süreçlerinin uzun soluklu olduğuna dikkat çekerek, “1968 yılında başlayan görüşmelerde, dönemin liderleri Rauf Denktaş ve Rum muhataplarının yürüttüğü müzakerelerde gerçek anlamda bir çözüm hedeflenmedi” dedi.

“Egemen eşitlik siyaseti bugün hangi noktadadır, herkes biliyor” diyen Toros, “İçinde bulunduğumuz mülkiyet krizi ve onun yol açtığı olumsuzluklar, bardağı taşıran son damla olmuştur” şeklinde konuştu.

Benimsenen mevcut pozisyonun Kıbrıslı Türklere zarar verdiğini söyleyen Toros, “Bu politika Kıbrıs Türk halkını yalnızlaştırmakta, özne olmaktan uzaklaştırmakta ve perde arkasında yürütülen görüşmelerde ne hakları, ne menfaatleri, ne de görüşleri dikkate alınmaktadır” diye konuştu.

Toros “Dünyada hiçbir ülkenin kabul etmeyeceği bu sözde egemen eşitliğe ve iki devletli çözüme dayalı siyaset anlayışınızı gözden geçirmenizin zamanı gelmiştir. Aksi takdirde, bu anlayış üzerine bina ettiğiniz her strateji, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı zararı daha da derinleştirecektir” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cypfruvex’ten üreticilere duyuru: Valensiya türü portakallar için sıkma tesisi başvuruları başladı

Published

on

By

Cypfruvex İşletmecilik Ltd., 2024-2025 narenciye sezonunda Valensiya portakal ürünü değerlendiremeyen üreticilerin, ürünlerinin firmanın sıkma tesisinde değerlendirilebilmesi için başvuru kabul edileceğini duyurdu.

Cypfruvex’ten verilen bilgiye göre başvurular, 23 Mayıs Cuma günü mesai bitimine kadar yapılabilecek. Üreticilerin başvurularını şahsen ve kimlik kartları ile yapması gerekiyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Restoranlara denetim:Tarım Bakanlığı bazı deniz ürünlerine el koydu

Published

on

By

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Hayvancılık Dairesi Su Ürünleri Şubesi ekipleri, Lapta bölgesindeki restoranlarda denetim yaparak bazı deniz ürünlerine el koydu.

Tarım Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Hayvancılık Dairesi Su Ürünleri Şubesi uzmanları ile Lapta-Alsancak-Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi zabıta ekipleri tarafından belediye sınırları içerisinde faaliyet gösteren restoranlarda su ürünleri, avlanabilir asgari boy, sayı ve ağırlık olarak değerlendirildi.

Su Ürünleri Yasası ile balıkçılık izinleriyle ilgili tüzüğe uymayan ürünlere el konurken, Orfoz ve Lagos türlerine ait “avlanılabilir asgari boy” standartlarının altındaki 13 kilogramlık 22 balık tüketilebilir nitelikte olduğundan imha edilmedi. Söz konusu balıklar yetkililer tarafından tutanak karşılığında bağışlandı.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Hayvancılık Dairesi Su Ürünleri Şubesi ile yerel yönetimler iş birliğinde su ürünleri satış ve sunum noktalarına yönelik denetimlerin süreceği belirtilirken, halk sağlığını korumaya yönelik iş birliği ve hassasiyet gösteren işletmelere de teşekkür edildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam