Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Gümrük ve Rüsumat Dairesi:Son iki buçuk yılda ithal edilen 61 aracın çalıntı olduğu tespit edildi

Published

on

Maliye Bakanlığı’na bağlı Gümrük ve Rüsumat Dairesi, ülkeye, Birleşik Krallık’tan ithal edilen araçların araştırmaya tabi tutulduğunu ve bu bağlamda son iki buçuk yılda ithal edilen 61 aracın çalıntı olduğunun tespit edildiğini açıkladı.

Gümrük ve Rüsumat Dairesi, bu araçların gümrük kontrolüne alındığını ardından Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’ne aktarıldığını, ayrıca araçların yurtdışındaki yasal sahiplerine haklarını aramaları için bildirim yapıldığını kaydetti.

Gümrük ve Rüsumat Dairesi, Dışişleri Dairesi Genel Müdürlüğü ile birlikte, yurtdışındaki ilgili makamlar ile koordineli bir şekilde çalışmaya başladıktan sonra KKTC’ye ithal edilen çalıntı araçların sayısında ciddi bir azalma saptandığını da belirtti.

Gümrük ve Rüsumat Dairesi, “çalıntı araç ithali” ile ilgili basında çıkan bazı haberler üzerine yazılı açıklama yaptı ve “Ülkemize yurt dışından çalıntı araç ithali konusundaki haberlerin gerçekleri yansıtmadığını kamuoyu ile paylaşmak isteriz” dedi.

Gümrük ve Rüsumat Dairesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarının ve ülkede ikamet eden tüzel ve gerçek kişilerin haklarını korumak adına ülkeye, Birleşik Krallık’tan ithal edilen araçların çalıntı olup olmadığını tespit edebilmek için araştırmaya tabi tuttuğunu kaydetti.

Birleşik Krallık’tan KKTC’ye ithal edilen araçların çalıntı olup olmadığını tespit etmek amacıyla Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Dışişleri Dairesi Genel Müdürlüğü ve yurtdışındaki ilgili diğer makamlar nezdinde yaklaşık 2 yıldır koordineli çalışmalar yürütüldüğüne ve yasal çerçeve içerisinde hukuki görüşler ile birlikte kararlar alındığına işaret eden daire, şöyle devam etti:

-Vatandaşlar çalıntı araçları satın alarak çeşitli mağduriyetler yaşadı

“Araştırma sonucu çalıntı olarak tespit edilen araçlar mevzuatımıza göre Gümrük kontrolü altına alınır. Bu bağlamda son iki buçuk yılda ithal edilen 61 adet aracın çalıntı olduğu tespit edilmiş olup gümrük kontrolüne alınmıştır. Kontrollerimizden önceki dönemlerde vatandaşların bilgileri dışında çalıntı araçları satın almak suretiyle çeşitli mağduriyetler yaşadıkları bilinmektedir.

Bu araçları hukuki mevzuat çerçevesinde ithal eden kişilerin hakları ve diğer hukuksal durumlar ile ilgili olarak Hukuk Dairesinden (Başsavcılık) yakın dönemde görüş alınmıştır.

-Çalıntı araçları ithal eden şahıslar yasal sahip değildir

Hukuk Dairesinden alınan görüşe göre, çalıntı araçları ithal eden şahıslar bu araçların yasal sahipleri değildir. Araçların yurtdışındaki yasal sahiplerine yurtdışındaki ilgili makamlar nezdinde haklarını aramaları için bildirim yapılmıştır.

Söz konusu araçların soruşturması Dışişleri Dairesi Genel Müdürlüğü, dairemiz ve ilgili makamlar ile koordineli yürütülmektedir.”

-Çalıntı olduğu tespit edilen araçlar Devlet Emlak Dairesine aktarıldı

Daire, bu bağlamda 37/83 Sayılı Gümrük ve İstihsal Yasası uyarınca gümrükleme işlemi tamamlanmamış, sorgulama ve araştırma neticesinde çalıntı olduğu tespit edilen araçların, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’ne, tüm kamu, kurum ve kuruluşlarından gelen ihtiyaç taleplerinde değerlendirmek üzere aktarıldığını kaydetti.

-Çalıntı araçlarda ciddi bir azalma saptandı

Dışişleri Dairesi Genel Müdürlüğü ve Gürmrük Dairesinin, yurtdışındaki ilgili makamlar ile koordineli bir şekilde çalışmaya başladıktan sonra ülkeye ithal edilen çalıntı araçların sayısında ciddi bir azalma saptandığı belirtilen açıklamada, şunlar dile getirildi:

“37/83 Gümrük ve İstihsal Yasası uyarınca gümrükten kurtarılmayan eşyalar için ilgili yasal süre tamamlandıktan sonra Gümrük Müdürü uygun gördüğü yöntem ve şekilde kurtarılmayan eşyaları elden çıkarabilir.

Bakanlığımız ile yaptığımız istişareler sonucunda daha öncede çalıntı araçları satın alan vataşlarımızın yaşamış olduğu mağduriyetler göz önüne alınarak ilgili araçlar devletin kullanımı amacıyla Devlet Emlak Malzeme Dairesi’ne aktarılmıştır.

-Ülkeye ithal edilen tüm emtialar dairemiz sorumluluğundadır

Gümrük ve Rüsumat Dairesi’nin kuruluş amacı, Devlete ait deniz, hava ve kara giriş ve çıkış gümrüklerinde Gümrük Mevzuatı ve yürürlükteki diğer yasa, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde ithalat ve ihracat işlemlerini gözetme ve denetleme işlemlerini yerine getirmek, gümrük vergilerini saptamak, vergilendirme ve tahsil işlemlerini yürütmek ve bu işlemlerin yasa, tüzük ve yönetmeliklere uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek ve yürürlükteki mevzuatla Daireye verilen tüm görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmaktır.

Ülkemize yurtdışından ithal edilen tüm emtiaların Gümrük ve Rüsumat Dairesi sorumluluğunda olduğunu hatırlatır gerekli tüm tedbirlerin Dairemiz ve Bakanlığımız tarafından alınmakta olduğunu kamuoyunun bilgisine getirmek isteriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akgünler Denizcilik yeni hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişletti

Published

on

By

Akgünler Denizcilik’in 25. kuruluş yıl dönümünde, yeni nesil, yüksek kapasiteli hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişleterek, Girne-Taşucu arası seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya indirdiği bildirildi.

Akgünler Denizcilik’ten verilen bilgiye göre, 24 Temmuz itibarıyla Girne-Taşucu-Girne hattında seferlerine başlayan gemi, 43 araç ve 430 yolcu kapasitesine sahip.

Akgünler Denizcilik Genel Müdürü İbrahim Baştuğ, “25. yılımızı kutlarken ailemize katılan Grand Master ile hizmet kalitemizi bir adım daha yukarıya taşıyoruz. Yolcularımıza hızlı, konforlu ve zaman kazandıran bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşımı daha da güçlendirecek bu yatırım, deniz taşımacılığında her zaman hizmet kalitesini artırma hedefinde olan lider firma olmamızın bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam